# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
BYTHOS – Chthonic Gates Unveiled
| 26.04.2024

Mükemmel bir ilk albümün ardından çok iyi bir ikinci albüm çıkarınca erkekler.

BYTHOS ilk albümünü çıkardığında yapılan kimi yorumları hatırlıyorum. “Ulan BEHEXEN’le yeni albüm yapmak varken yan proje başlatıyorsunuz” gibisinden bazı gergin dinleyiciler vardı. Bu yorumların alayı, bu dinleyicilerin “The Womb of Zero”yu dinlemesiyle son buldu ve herkes BYTHOS’un bir yan projeden çok daha fazlasını daha ilk andan anlamıştı.

The Womb of Zero” cidden enfes bir albümdü. BYTHOS’u oluşturan elemanların diğer çok önemli gruplarını, yani BEHEXEN’i, HORNA’yı, SARGEIST’ı anımsatmamayı başararak kendi karakterini ortaya koyabiliyordu. Albüm çıkalı dört yıl oldu ve albümdeki kimi şarkılar, mesela “When Gold Turns into Lead” ve “Destroyer of Illusions” son dört yılda en çok dinlediğim 20 şarkı içinde kesin vardırlar.

“The Womb of Zero”nun 9 ay sonrasında HORNA’nın yeni albümü “Kuoleman kirjo”yu çıkaran L.R. ve M.L., BEHEXEN ve SARGEIST’la yeni bir şey yapmadan BYTHOS’un yeni albümünü çıkarmayı tercih ettiler. Buradan da BEHEXEN’in net, SARGEIST’ın da kısmi üretimsizliğinin Shatraug ve Spellgoth’tan kaynaklandığı sonucunu çıkarabiliriz. Spellgoth bu albümde klavye desteği de veriyor, demek ki yeni BEHEXEN için için Shatraug’un keyfini beklemeye devam edeceğiz.

Oxford sözlüğünde “denizlerin derinliğinin kişiselleştirilmiş hâli” olarak ifade edilen “bythos”, aslında Yunancada “vitos” olarak telaffuz edilen ve “denizin dibi” anlamına gelen “Βυθός” kelimesinden geliyor. Buradan bağlayacak olursak, BYTHOS’da black metalinde gerçek anlamda derinlikli bir yaklaşım benimsiyor. Çok net hatırlıyorum; bir gün Güzide ile arabada giderken “When Gold Turns into Lead” ve “Destroyer of Illusions”ı açmıştım. Güzide grubu ilk kez dinliyordu ve black metal konusunda gayet deneyimli bir dinleyici olarak BYTHOS’un, kendisine doksanlar sonunda veya 2000’ler başında çıkmış, nostaljik tarafı olan, sanki önceden dinlediği bir şeyleri hatırlatan çok iyi bir grup olduğunu söylemişti. Sonrasında araba yolculuklarımız sırasında albümü çok kereler dinledik; Makedonya’da bir yerlerde arabayla tepelere tırmanırken “Hymn to Lucifer” ve “Luciferian Dawn” dinlediğimiz anları çok net hatırlıyorum.

Gelelim esas konumuz olan yeni BYTHOS albümü “Chthonic Gates Unveiled”e. Hepimiz biliriz; yeni bir grubun etkileyici ilk albümünün ardından gelen ikinci albümü her zaman risklidir, çok önemlidir. İlk albümün tesadüf olmadığını gösterecek bir ikinci albümle alıp yürüyebilirsiniz; GHOST – “Infestissumam” gibi. “Chthonic Gates Unveiled”, bu noktada ilk andan doğal bir “acaba ilkinin gerisinde mi?” sorusunu sordursa da -bence- üçüncü dinlemeden itibaren “yok yahu bu da bayağı bayağı iyi albüm” dedirten bir çalışma. Bu açıdan “Chthonic Gates Unveiled”ı -kendi adıma- KVELERTAK’ın “Meir”iyle bir arada düşündüm. “Kvelertak” inanılmaz bir ilk albümdü ve pek çok dinleyici sonrasında gelen şey hakkında ne düşünmesi gerektiğine başta karar verememişti. Ancak zaman gösterdi ki pek çok kişi sonradan “Meir”in de çok iyi bir albüm olduğunu gördü. “Chthonic Gates Unveiled”de bu tarz bir “çok mu iyi yoksa orta karar mı?” sorusunu sordurtmayacak kadar iyi bir albüm, ancak “The Womb of Zero”dan dolayı ister istemez ilk andan kendini kanıtlamak zorunda kalıyor. Ne var ki albümü dinledikçe bu BEHEXEN, HORNA, SARGEIST tayfasından kötü albüm çıkmayacağı düşüncesi kısa sürede yerleşiyor ve BYTHOS’un ikide iki yaptığını rahatlıkla görüyoruz.

“The Womb of Zero” incelemesinde “‘The Satanist‘ özelinde bu acıklı Satanizm karakterini ortaya koymayı başaran BEHEMOTH ara ara kendini anımsatırken…” gibi aşırı devrik bir cümle kurmuş ve BYTHOS müziğinin “The Satanist”teki şarkıların orta tempo kısımlarındaki hem acıklı hem de güçlü havayı yansıttığını vurgulamıştım. “Chthonic Gates Unveiled”de de benzer durumlar söz konusu. Daha ilk şarkı “Divine Endless Night (part I)” bildiğin “O Father O Satan O Sun!”ı anımsatarak olaya giriş yapıyor. Şarkılar ilerledikçe grubun ilk albümün devamı denebilecek tarzda, BYTHOS kimliğini daha da oturtma amaçlı bir beste sürecinin olduğunu anlıyoruz. Şarkılar genel olarak “The Womb of Zero”daki atmosfere yakın dursalar da aralarında belirgin farklar da yok değil.

“The Womb of Zero” olayı “acıklı şeytancılık” ile “şeytancılığın sanatsal tarafı” arasında bir yerde tutuyordu ve en büyük gücünü melodilerden alıyordu. “Chthonic Gates Unveiled”de fark edilir bir agresifleşme var ve şarkılar melodilere ilk albümdeki kadar bağımlı değiller. İlk albümde orta tempo şarkılar büyük ağırlık sahibiyken bu albümde şarkıların büyük kısmında açık bir tempo ve yırtıcılık artışı var. Bu durum iyi mi olmuş kötü mü olmuş çok emin değilim; melodik ve acıklı hava ilk albümü net şekilde akılda kalıcı ve derinlikli kılıyordu. Buradaki bu tempo ve saldırganlık artışı ise neyse ki BYTHOS’un ilk albümü tekrarlamamak adına yapay bir tavırla giriştiği bir hamle olmakla kalmıyor ve yine bir derinlik ortaya koymayı başarıyor. 2022 yılında kaydedilen ve iki yıla yakındır bekletilen “Chthonic Gates Unveiled”le birlikte görüyoruz ki BYTHOS, grubu oluşturan elemanların çok daha önceden kurulan esas gruplarından oldukça farklı bir yerde konumlanmayı seçiyor. BEHEXEN’deki gibi vahşetli bir karanlıkları, SARGEIST’taki gibi büyük oranda kedere dayalı bir tavırları yok. “Wolves of Hades” gibi ilk albümün üstünde bir şiddet sunan, kısmen HORNA’ya yaklaşan anlar var, ancak HORNA’yı da BYTHOS’u da iyi bilen dinleyiciler iki grubun ayrıştığı pek çok noktayı ya da iki grubun karakterini belirleyen temel unsurların farklılığını zaten görüyordur. Bu noktada “Chthonic Gates Unveiled” BYTHOS kimliğinin ne kadar lezzetli ne kadar çekici ve ne kadar tatmin edici olduğunu gösteren bir diğer albüm olarak karşımızda duruyor.

İlk albümdeki şarkılar bence akılda kalıcılık ve ayrıştırılır karaktere sahip olma noktasında biraz daha öndeydiler ve “The Womb of Zero”nun yıllar sonra bile BYTHOS’un en büyük başyapıtı olarak görülmesini sağlayacak kadar güçlüydüler. “Chthonic Gates Unveiled” belki o ilk şokun, ilk intibanın etkileyiciliğinden dolayı bir tık geride olarak değerlendirilebilir, ancak bu durum albümün çok çok iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor ve böylece 2024, metal adına biraz daha değer kazanıyor, biraz daha karanlıklaşıyor.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.72/10, Toplam oy: 18)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2024
Şirket
Terratur Possessions
Kadro
M.S.: Vokal
M.L.: Gitar, bas
L.R.: Davul

Konuk:
A. Simonen: İlave klavye
Spellgoth: İlave klavye
Şarkılar
1. Divine Endless Night (part I)
2. Thoughtless Light
3. Wolves of Hades
4. Hidden Heart of Darkness
5. Resurrection
6. Broken Twines of Eden
7. Ancient Kings Arise
8. Daimon of Nullification
9. Gates of Apostasy (part II)
  Yorum alanı

“BYTHOS – Chthonic Gates Unveiled” yazısına 8 yorum var

  1. Özgür says:

    Güzel albüm…8/10 tam layığı olmuş..Yalnız kapak çok kötü ya..!

  2. TAAKE says:

    Toooroggggg,torooooooogggggggggggggg
    Bırak bytos u,çitos u,behexen e yüklen,kuruduk kaldık nomıssız vicdansız lanet kel

  3. Erhan says:

    Bu albümün The Womb of Zero’dan çok çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. Melodinin ve haşinliğin dozajı çok iyi ayarlanmış. Broken Twins of Eden’dan bahsedilmemiş ama Bythos’un yaptığı en iyi şarkı şu ana kadar bence.

  4. Seyfettin Dursun says:

    Sevenine bir şey diyemem elbette ama bu grubun iki albümü de Behemoth tribute band gibi geliyor benim kulağıma. Orijinal bir fikir var mı bu müzikte cidden?:(

    Erhan

    @Seyfettin Dursun, Behemoth ile alakası bile yok bence.

  5. AlexanderTheGreat says:

    melankoliden çıkıp dişlerini gösterdikleri bir albüm olmuş ben sevdim tatlı.

  6. cotard delusion says:

    An itibariyle ilk albümden iyi olduğunu düşünüyorum.

  7. A.Karayazı says:

    Hidden Heart of Darkness dinledikçe ağzıma sıçmaya devam ediyor.

    Yaklaşık 2 hafta önce şöyle demiştim, aynen devam:

    “Bythos yeni albümünde ‘Hidden Heart of Darkness’ isimli, beni 2005 yılı, üniversite zamanlarıma ışınladı. Teşekkürler amına koduklarım.

    Kolda faça izleri/kan pıhtıları, boyunda ters haç kolye, efes dark-tuborg green, iğne ısıtılarak delinmiş dudak çene arasına takılmış piercing, stüdyolardan çıkıp derslere gitmeler, cepte baget taşımalar…geçen koca 19 yıl.”

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.