# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Serbest kürsü
| 04.05.2015

Yeter! Söz milletin.

Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.

Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.

  Yorum alanı

“Serbest kürsü” yazısına 15,557 yorum var

  1. Rzeczom says:

    ben böyle hańba görmedim!

    https://musiki.co/odraza-rzeczom/

    musiki cemiyetindeki notum 88 (yazıyla seksen sekiz) üzerinden 100′e yükseltilmedikçe wróg Emrah’a savaş açmış bulunmaktayım.

    PA cephesinden gelecek bir dost ateşine hazırlıkta olun.

  2. deadhouse says:

    Youtube reklamlarında Trendyol ve Hepsiburada reklamlarından sonra en çok Hıristiyanlık propagandası yapan grupların reklamları çıkıyor. Abi 2000 yıl oldu yorulmadınız mı misyonerlik yapmaktan? Sıkılmadınız mı? Para harcamaktan bıkmadınız mı? Yeter artık.

    Ugur

    @deadhouse, adblock kullanmamak pişmanlıktır.

    şeyh hulud

    @Ugur, ama adblock kullanınca bütün Slav kızlarının benimle tanışmak isteyip istemediğini anlayamıyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @deadhouse, @Ugur, ben de “aaa YouTube’da reklam mı çıkıyor?” noktasındayım. Bildim bileli 1 tane reklam görmedim YouTube’da. Yıl oldu 2021, reklam izlemek mi kaldı?

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, @Ugur, Youtube premium’um var. Bazen başka tarayıcıdan Adblock’suz Youtube’a giriyorum.

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, harbi her seferinde aynı tepkiyi veriyorum. Yıllardır ogyoutube + youtube vanced ve adblocklar sağ olsun.

    Onun dışında instander, adguard dns falan filan derken hayatımda reklam yok gerçekten. Gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder.

    Twat

    Ek olarak mobil için “adblock browser” öneririm. chrome/safari kadar hızlı değil elbette ancak aptal aptal reklamlardansa %02 vs. kadar bir yavaşlığı tercih ederim. youtube için arada sürpriz yapıyor ancak haber siteleri, sözlükler vb. diğer tüm sitelerde en ufak bir pop up ya da ön reklam bile gelmiyor.

    Ugur

    @Twat, adblock browser mobil için güzel çözüm ben de kullanıyorum ama bazen normal bir browser gibi davranmıyor.O kadar da olur mu demek lazım bilemedim.

    İş pc’sine adblock yükleyemiyorum, kanser olacağım.Danışıklı kapitalizmin gözü kör olsun.

    Twat

    @Ugur, işyerinin yaptığı tam zulümmüş hakikaten, kınıyorum.

    ABB yakın bir zamana kadar chrome ile yakın özelliklere/arayüze de sahipti üstelik ancak chrome geçen yıl alt sekmeler yeniliği getirince ben de bir tekrar chrome’a dönsem mi diye düşündüm. sonra dedim ne gerek var, reklamdansa iki parmak fazla oynatırım diye devam ettim. iyileştirilirse şimdilik rakipsiz gibi gerçekten.

    Ali Meral

    Açık kaynak kodlu ücretsiz yazılımlara ilgisi olanlar için Android telefonlarda NewPipe uygulaması var. Arka planda video da oynatabiliyorsunuz, video ya da mp3 de indirebiliyorsunuz. Youtube gibi sizin hakkınızda her şeyi öğrenmeye de çalışmıyor.

  3. Mehmet says:

    Bugün biber dolması yedim, çok da lezzetliydi.

    Yiğit

    @Mehmet, kuru biber dolması kadar güzel çok az yemek var. Taze biber dolması ise baya kötü bence.

    Mehmet

    @Yiğit, Gerçekten aralarındaki farkı bilmiyorum, ilk defa sizden duydum. Benim yediğim içi pirinçli klasik biber dolmasıydı. Rica etsem beni bilgilendirebilir misiniz? Aralarındaki fark nedir kuru ile tazenin?

    Yiğit

    @Mehmet, biri kurutulmuş biberden, diğeri taze biberden yapılıyor.

    Mehmet

    @Yiğit, Hangisini yediğim konusunda hiçbir bilgim yok ama epeyi lezzetliydi. Teşekkür ederim size de.

    deadhouse

    @Yiğit, Ben de taze olanını seviyorum. Kuru patlıcan dolması güzel ama kuru biber dolmasına katlanamıyorum. Bol zeytinyağlı+kuyruk yağlı+salçalı+ etli taze biber dolmasına ise hastayım. Hatta taze kabak dolması, hatta taze kapya biber dolması, hatta yer yer soğan dolması bile güzeldir.

    Mehmet

    @deadhouse, Salçalı olan bir şeyin kötü olma ihtimali yok gibi bir şey zaten. Soğan dolması ve patlıcan dolması yemedim daha önce ama merak da etmedim değil. Etli de yemedim daha önce, bir ara imkanım olursa deneyeceğim ama.

    Yiğit

    @deadhouse, kuru biberin kendisinin kokusunu alınca bile dolmasını düşünüp fenalaşıyorum. Gerçekten bu kadar sevdiğim çok az yiyecek var.

    Tazenin dokusu bir garip geliyor, dolmaya pek uygun değil. Tadının da bir esprisi yok.

    Bugün de bir metal sitesinde dünyanın en gereksiz mevzularını konuşuyoruz.

  4. Rzeczom says:

    yıl ortası başlığı umarım yakında açılır. listeleri okuyup kaçırdığım yeni bir şeyler varsa diye göz atmak istiyorum.

  5. mahakali says:

    Yarın doktora yeterlik sınavım var, aşırı gerginim. Günlerdir sarhoş gibiyim. Ulan kaç yaşına geldim hala sınav stresi çekiyorum, ne zaman düzelecek benim hayatım.

    Fırat

    @mahakali, ben de geçen sene verdim, anlıyorum stresini. Umarım sorunsuzca atlatırsın.

    Format C: For Cortex

    @mahakali, uludağ kimyayı 7 senede bitirdikten sonra bir daha kitap okuyanı s*ksinler demiştim (Gerçi askerde 17 kitap okudum sonrasında o da ayrı bir durum). Dün gece rüyamda anorganik sınavına çıktım ve yine sıfır aldım. Sınav test ayrıca… öyle alt benliğime işlemiş. Kolay gelsin sana:)

  6. trivago says:

    son zamanlarda cod 4′ün multiplayerına sardım. shipment haritasının müptelasıyız. 5 metrekare haritada ne katliamlar dönüyo.

    şeyh hulud

    @trivago, internet kafelerde eğitim hayatımı bitirdiğim oyundur COD4. Shipment, Crossfire, Backlot, Crash, Showdown. Son güzel günlerim bu haritalarda koşturarak geçmiş.

  7. Rust in Peace. says:

    Varyags of Miklagaard şarkısındaki Miklagaard İstanbulmuş, az önce öğrendim.

  8. Cuma günü Darkthrone ve Thy Catafalque albümleri de çıksın, hafta başı yıl sonu değerlendirmesini ortamlara salarız.

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, Çay eşliğinde liste hazırlama keyfine bu akşam gark edeceğim inşallah. En sevdiğim şey.

    realthrasher

    @Erhan, haluk leventin albümü çıkıyormuş. Bir kritik bekliyoruz hocam.

    Erhan

    @realthrasher, ahhaha :=)

    Haftaya ilk şarkısı 19 dakika uzunluğunda olan bir doom metal albümü incelemesi gelir onun yerine herhalde.

  9. Candaş says:

    Helloween’in yeni albümünün prodüksiyonu inanılmaz olmuş, enstrumanlar inanılmaz tonlanmış, her şey çok rahat duyuluyor. En son böyle prodüksiyonu Behemoth’un I Loved You at Your Darkest’ta duydum herhalde.

  10. Ece says:

    A milli kadın voleybol takımı bu akşam 20.30′da Amerika ile Milletler Ligi yarı finalinde karşılaşacak. İşimiz çok zor ama imkansız değil. İzlemek isteyen olursa, maç Trt Spor’dan yayımlanacak.

    deadhouse

    @Ece, Teşekkürler hatırlatma için. Bakacağım mutlaka. Umarım galip gelir ama çok zor dediğin gibi. Amerika, Çin ve İtalya kadın voleybolunda talihsiz rakipler.

    Dysplasia

    @deadhouse, ABD’nin profesyonel bir ligleri bile yokken voleybolda bu kadar ezici olması takdire şayan.

    Rzeczom

    @Dysplasia, duyduğuma göre kadın futbol takımları da çok iyi ABD’de. 4-5 tane mi ne şampiyonlukları var.

    orada yaşayan bir tanıdığım amerikalıların futbola ”kadın sporu” şeklinde baktığını söylemişti. bu yüzden popüler değilmiş. sanırım bu sebepten ekstrem sporları çok seviyorlar.

    Yiğit

    @Rzeczom, futbola futbol bile demiyorlar zaten.

    deadhouse

    @Dysplasia, Bir şey yazacağım şimdi tetikte bekleyen bazı kişiler cinsiyetçi diyecek. Neyse siktir et yazıyorum.

    Amerika kadın milli takımları, kadınlar için “güç” ve dayanıklılık gerektiren sporlarda çok iyidir. Bu iki sporda, rakiplerinizden daha iri yarı, kuvvetli, dayanıklıysanız avantajlı duruma geçerseniz. Futbol, Voleybol gibi. Diğer ülke takımları Almanya gibi takımlar dışında onların yanında güçsüz kalıyor fiziksel olarak. Elbette ki taktikleri yok, salt güçle başarıyorlar demiyorum ama temel faktör güç. Alabama ya da Teksas eyaletinden bir şehirden rastgele bir takım kur, amatör olsalar dahi bir yerlere gelebilirler. Gerçekten Amerikan kadını çok güçlü. Futbol maçlarını izlenildiğinde bu daha net anlaşılabilir. Voleybolda da öyle. İstediğin kadar alan tut, iyi bir taktiğe sahip ol. Amerika blok yaptığında anlamsız kalır.

    Dysplasia

    @deadhouse, Ben bunu spor yapmak isteyen birisinin, kadın ya da erkek olsun, liseden itibaren hayvan gibi olanaklarla spor yapabiliyor olmasına bağlarım.

    deadhouse

    @Dysplasia, Orası öyle tabii. Spor kültürü üst düzey bir ülke Amerika. Filmlerden görüyoruz, çocuk daha 10 yaşında bir şekilde herhangi bir dalda okul takımına giriyor. Bizimkiler ne bok yiyor o yaşta acaba.

    Dysplasia

    @deadhouse, Sınav çalışıyor.

    Necrobutcher

    @Dysplasia, yok yok işin özü alabama teksas biraz Hıncal Uluç olunca hemen görüyorsun bunu. İmkan, kişi başına düşen milli gelir,spora ulaşabilme, kadın sporlarına bakış açısı ya da kadına bakış açısı falan geri planda kalıyor. Abdli kadınlar güçlüler.

    enemyofgod

    @Ece, son bir kaç haftadır keyifle takip ediyorum, kesinlikle çok iyi gidiyoruz. Heyecanla bekliyorum ileriki maçları da.

    enemyofgod

    @enemyofgod, ileriki maçları demişim de sadece final kaldı zaten, neyse.

    deadhouse

    hahaha efsane.

    https://bit.ly/3qAF9p7

    enemyofgod

    @deadhouse, hahahaha

    Ece

    @deadhouse, @enemyofgod, 2. sette farkı açıp da kendi ellerimizle vermemiz kahretti beni. 3. set hop oturup hop kalkmalı olacak.

    Rzeczom

    @Ece, aklıma yıllar öncesinde izlediğim şu sahne geldi:

    https://www.youtube.com/watch?v=ECVAJC2qwMA

    Ece

    @Rzeczom, Dün maçta Müslüm çalınca Eda Erdem attığın linkteki tipler gibi şaşırdı shshshj https://www.youtube.com/watch?v=-ws56KI09U8

  11. Opethsevenbiri says:

    Az önce Instagramda yanlış görmediysem Btbam Color II’yi duyuru.

    Erhan

    @Opethsevenbiri, ne

  12. trivago says:

    dorian gray’in portresini okuyorum. şahsım adına bu kadar akıcı ve basit bir şekilde yazılmış bir kitapla daha önce karşılaşmadım. okuyucu iyice içine çekiyor bırakamıyorsun. keşke oscar wilde başka romanlarda çıkarsaydı. son olarak lord henry seni sevmedim olm picsin dorian’ı delirttin lan.

    Rzeczom

    @trivago, beni kitap okumaya ortaokulda teşvik eden kitaptır. favorilerimden birisi.

    kitabın akıcılığı ve kurgusu konusunda ise gerçekten haklısın. hem rahat bir şekilde okunuyor hem de su gibi akıyor.

    yalnız bilgin olsun; kitabın iki versiyonu mevcut. birincisi 13 bölümden oluşan tam hali. örneğin: hasan ali yücel serisi içerisinde yer alan. yaklaşık 30-35 sayfa daha fazla. diğeri de 10 bölümden oluşan kısaltılmış versiyonu. ikisinin arasındaki fark: 10 bölümden oluşan kısımda intihar eden tiyatrocu kızın (Sybil Vane) abisi ile alakalı kısımlar yer almıyor. ikisi de okunabilir. eğer çok sevdiysen onu da oku derim. devasa herhangi bir fark yok ama keyifli.

    kitabın vasat bir (2009 sanırım) filmi de var. istersen onu da izle. 1945 teatral bir versiyonu da var.

    ha bu arada, KOSKOCA LORD HENRY’I SEVMEMEK NEDIR LAN. KITAPTAKI EN IYI KARAKTER O.

  13. poison says:

    istanbul tekrar formula 1 takvimine eklenmiş. hızlanan aşılamayla birlikte bu sefer iptal olmaz umarım.

    https://www.formula1.com/en/latest/article.breaking-turkish-grand-prix-to-rejoin-2021-formula-1-calendar.7JsDzHsgxu26IxaOmPVnOX.html

  14. Dysplasia says:

    sıcakta uzun süre yürüyüp kavrulduktan sonra eve gelince içilen buz gibi süt > diğer soğuk içecekler.

    Yiğit

    @Dysplasia, en sevdiğim içecek kola ama sıcakta kaldıktan sonra eve gelip buz gibi bir bira gömmenin tadı hiçbir şeyde yok.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Dysplasia, süte çok net haksızlık ediliyor ve hakkı yeniyor. Ben çok severim, her gün içerim. Belki bir miktar etkisi vardır, 40 yaşıma kadar sadece 1 kez dişim ağrıdı.

    P L A G U E

    @Ahmet Saraçoğlu, alkol tüketimimin bol olduğu gecelerin sabahında mutlaka yeterince süt ve cici bebe yerim(lapa olarak değil tane tane). Özellikle o vücut yangını ile uyanınca buz gibi süt bambaşka bir keyif veriyor. Sonuç olarak süt candır.

    Ahmet Saraçoğlu

    @P L A G U E, göz yaşartıcı gaza karşı bile süt kullanılıyor. Zehrin toksiğin düşmanı canım süt.

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, bence en iyi özelliği içine gezegen atıp blenderda çekip içebiliyor olmak. Benim gibi kilo alamayan biri bile her gün süt + muz + ne varsa (fıstık ezmesi, meyve, bal, pekmez, cici bebe vs..) içerek kilo almayı başardı. Ha bir de kahvaltılık gevrek bağımlılığı var.

    P L A G U E

    @Yiğit, etimek üzeri fıstık ezmesi + bal(mümkünse çam balı). Her gün itinayla tuketiyorum, sanırım ölünceye kadar bıkmamın mümkün olmadığı bir kombo bu. Hatta 4 dilim yiyeceksem bir ballı, bir balsız yiyorum, güzel dengeliyor.

    Yiğit

    @P L A G U E, gerçekten bıkmak mümkün değil. Mümkünse muz ve biraz da tarçın. Hatta en favori kombom şudur: ezilmiş avokado üstüne muz + bal + badem ve fındık. Spor yaparken iki güne bir bunu yerdim. Düz duvara tırmandığımı belirtmeme gerek yok.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Yiğit, kardeşim yalnız yerdim değil, besin olarak alırdım diyeceksin.

    deadhouse

    @Ahmet Saraçoğlu, Kalori miktarını belirtmediği için bir eksi de ben yazıyorum.

    Dysplasia

    @P L A G U E, Fıstık ezmesi için adam pıçaklarım. Bal olur, böğürtlen vs reçeli olur, sade olur. Olur yani.

    Dysplasia

    @Ahmet Saraçoğlu, Son zamanlarda sütün üzerine de çok gidiliyor üstelik. Zararları falan konuşuluyor ve zerre sikimde değil. Kendimle alakalı en sevdiğim şeylerden biri süte karşı vücudumun hiçbir olumsuz tepki vermemesi sebebiyle lork lork tüketebilmem. Ne şişkinlik, ne hazımsızlık ne gaz vs. Bir kutu sütü kafama dikiyorum ve yeniden doğmuş gibi oluyorum.
    En sevdiğim tatlılar da süt tatlıları. En sevdiğim içki de beyaz rus.

    deadhouse

    @Dysplasia, Sütün üzerine gidenler, sütün insanlara sağlıklı olup olmadığını araştıran bilim insanları değil. Sütün üzerine gidenler, büyükbaş hayvanlar dünya için çok zararlı, hayvancılık bitsin, “yapay et yiyelim ehehe” diye ortalıkta dolanan tipler.

    P L A G U E

    @Dysplasia; isterlerse süt kanser yapıyor desinler yine de sikimde olmaz. Ilkokul çağındayken babamın yakın arkadaşı kendi köylerinden ciğ süt getirirdi bize. Annem onu kendisi kaynatırdı, kaymağını falan ayırırdı. Yalnız sütün kıvamını ve rengini bi görmelisiniz yok böyle bişi. Yaz kış farketmeksizin onu içerdik, her sabah 2 kaşık ballısını mutlaka tüketirdim. Alakasi var mıdır yok mudur bilemem ama, o zamanlar yaşıtlarıma göre daha sağlıklıydım. Hasta olmak nedir bilmezdim. Hatta bir tık güçlüydüm bile denebilir(hentbol hocamız da bu konuda hemfikirdi) :) sonuç olarak, herhangi bir zararını görmediğimi kesin bir şekilde söyleyebilirim.

    şeyh hulud

    @P L A G U E, Türkiye’de tarım yapmanın mümkün olduğu yıllarda dedemin mandırası vardı. Çocukken bize manda sütü getirirdi, kaynatınca üstünde neredeyse 2-3 parmak kalınlığında kaymak oluşuyordu. Efsane bir şeydi.

    P L A G U E

    @şeyh hulud, kaymak oranı ve sütün yoğunluğu yüzünden muhtemelen bize gelen de manda sütüydü. Cidden efsaneydi, zaten çocukluğumda hazır paket süt almazdık hiç. Şimdi mecburen uht süt içiyorum ama yine de memnunum hayatımdan:)

    Dysplasia

    @şeyh hulud, Manda sütü ve mamülleri yitirilmiş değerler ya. Kaymağı bir başkadır hakikaten.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Dysplasia, sütlü nuriye için kurşun atar kurşun yerim.

    Zeitgeist

    @Dysplasia, 6-7 yaşıma kadar biberonla her gün 2 biberon süt içtim, 13 yaşıma kadar da her gün yarım litre süt içtim. Dedemin inekleri vardı, beraber sağardık sonra eve getirip kaynatırdık direkt. Yeni kaynamış sütü kaymağıyla beraber sıcak sıcak içmek gibisi yok.

    Küçükken aşırı derecede hiperaktif bir çocuktum, aklınıza gelebilecek her yerden düştüm. 1.5 metrelik bahçe duvarımızdan ve ağaçlardan milyonlarca kez düştüm, hareket halindeki trenden atladım ve 3-4 metre yerde yuvarlandım, giden arabanın römorkundan düştüm, bisikletle sayısız kaza yaptım, kafamda 30 civarı yarık var ama hayatımda bırak kırılmayı hiçbir kemiğim çatlamadı bile. Bunca yıldır içtiğim süt sayesinde kemiklerimin hala sapasağlam durduğunu düşünüyorum. Sadece küçükken bir dönem aşırı derece fazla süt tükettiğim için kansızlık yaşamışım biraz ama hatırlamıyorum bile.

    deadhouse

    @Zeitgeist, 7 yaşına kadar “biberonla” niye. :)

    Yiğit

    @Zeitgeist, bence bu kadar olaydan sonra kemiklerin sağlamsa bu sütten dolayı değil, üzerinde allahın hikmeti var.

    Zeitgeist

    @deadhouse, Onun keyfi başka oluyordu bir de alışkanlıklarımdan kolay kolay vazgeçemiyorum sanırım.

    @Yiğit, Sanmıyorum :D süttendir o süttendir.

    deadhouse

    @Dysplasia, Buz gibi meyan kökü şerbeti. Buz gibi şalgam. Benim tercihlerim bunlar.

    poison

    @Dysplasia, kavrulma sonrası şu da çok fena: donmuş kavun, ananas, mango ve buz parçalarını robotta parçalamak.

    Berca B.

    @Dysplasia, açılın size ultimate sıcaktan kavrulma sonrası içilecek içeceğin tarifini vereyim. Burada yazılan çoğu şeye katılsam da (bira, süt vs) bu manyaklığı denetip “oha bu neymiş lan” demeyeni görmedim. Tarife göre yapıp içip beğenmeyen olursa açık adresimi yazıcam gelsin yüzüme tükürsün. Üzerine belki yanlış yapmıştır diye bir de kendim yapıp deneteceğim. Yine beğenmezse yine tükürsün.

    SEMİZOTLU AYRAN

    1) Bir kase dolusu semizotunu yaprağını yıkayıp temizleyip blender’ın haznesinin içine koyun.

    2) 5-6 diş sarımsağı havanda dövün (içine bir miktar tuz koyarsanız işiniz kolaylaşır) ve semizotlarının yanına yollayın.

    3) 10-12 kaşık yoğurdu da aynen hazneye koyun.

    4) Su katın. Burada tam bir miktar veremiyorum çünkü hiç ne kadar su koyduğuma dikkat etmedim. Burada biraz el alışkanlığı, sağduyu ve tecrübe devreye giriyor. Ne su gibi olacak, ne de dandik esnaf lokantalarındaki aşırı yoğun cacıklar gibi katı formda olacak. Arayı tutturmanız lazım.

    5) Tuz ve bir çimdik nane koyun. Tuzun miktarını da tam bilmemekle birlikte azar azar ve deneme yanılma yoluyla ilerleyin.

    6) Blenderla girişin, bitince buz koymayı ve buz gibi içmeyi ihmal etmeyin. Afiyet olsun.

    Ayrıca yukarda alkol sonrası çözümler de konuşulmuş. Arkadaşlar sabah turşu suyu için. Hiçbir şeyiniz kalmaz.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Berca B., 1 bardak turşu suyu içince minimum 20 kez falan tuvalete giriyorum öyle söyleyeyim. Bağırsak floramın aklı başından gidiyor turşu suyu içince. 20′yi de abartı olarak söylemedim. Sabah tek bir bardak içeyim, yatana kadar net 17-18 kez tuvalete giderim ve her seferinde çıkan ses de şorrrrrrrr şeklinde olur, su kıvamında olur.

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, bu arada ishali en iyi tıpayan şey türk kahvesi yemek olabilir. Valla pozitif bilimciyiz ama bu kocakarı tavsiyesi mis gibi iş görüyor.

    deadhouse

    @Yiğit, Kocakarı tavsiyesi değil, bilimsel bir şey. Haşlanmış patatesle birlikte en iyi çözüm.

    Retrokafa

    @Dysplasia, Soyalı fıstık + light kola(zero miro değil bildiğin gri şişeli light) soyalı fıstık da tr de 2 çeşit var biri bok gibi oluyor diğerini arıyorum. kuruyemişçilerde gezip tek tek tatmak lazım.iyi olanı bulunca kiloyla yapıştırıyorum.

    Yiğit

    @Retrokafa, yukarıda dünyanın en güzel içeceğinin kola olduğunu söylemiştim. Güncelliyorum, en iyi içecek light koladır. Zero bok gibi tatlandırıcılı.

    whileshesleepssevenbiri

    @Yiğit, pepsi max ya da twist gibi güzellikler varken coca colanın yüzüne bile bakılmaz bence.

    Yiğit

    @whileshesleepssevenbiri, max da tatlandırıcı içeriyor, zero’yla aynı. En güzeli düz şekersiz gri kutu olanlar.

  15. Opethsevenbiri says:

    Yeni Thy Catafalque çok tatlı olmuş. Suratıma suratıma müzik vursunlar diyen varsa baksın.

  16. SA says:

    https://youtu.be/Y38B9IyW0EA

    Bu cover ı dinlemelisiniz. Luc Lemay kükrüyor. Nakarat…

    Dysplasia

    @SA, 1:12 diyorum başka bir şey demiyorum.

  17. Candaş says:

    Usul usul, hafif rüzgarın okşadığı yapraklar gibi yeni podcast bölümünü beklemekteyim.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Candaş, valla ben de. İçim dışım PL oldu bir haftadır. Emrah da “çok konuşacağım” dedi, epey bir şey konuşulacak bugün.

    Candaş

    @Ahmet Saraçoğlu, Grubu da hiç bilmiyorum aslında ama muhabbettinizi dinlemek gerçekten çok zevkli. Yeni bir “pis metal” dinleyicisi olarak da bilgilenmiş oluyorum epeyi, elinize ağzınıza sağlık şimdiden.

  18. whileshesleepssevenbiri says:

    Yks götümden kan aldı

    ismail vilehand

    @whileshesleepssevenbiri, ya bro hayalindeki Üniversiteyi kazanıp, 4-5 sene okuycan sonra asgari ücretin biraz üstüne işe giricen ve sürünecen. Tipin varsa Avrupalı hatun çöz, evlenip git burdan. Tipin yoksa da, kendi çabanla yurtdışına çık. Burası yarrağı köküne kadar yemiş.

    deadhouse

    @ismail vilehand, Millet hayatından çok memnun. Sokağa baksana çıt çıkmıyor. Yandaşı da muhalifi de sessiz, sakin yaşıyor. Fransa’ya, Almanya’ya bak. Her gün polislerle çatışan insanlar var. İsyan diyorlar. Haklarını arıyorlar, memnun değiller hayatlarından. Burası ise ütopya. Sokağa, caddeye çıkıyorum. Bağıran bile yok, ayakkabılarını yerlere sürtmeden, ses çıkarmadan yürüyorlar. Herkes parklarda. Kafeler tıklım tıklım.

    Şimdi soruyorum ismail vilehand bey. Biz mi köküne kadar yarrağı yemişiz, yoksa avrupalılar mı?

  19. MERSİN’DE YAŞAYAN PA TAKİPÇİLERİ:

    3 Temmuz – 12 Temmuz arasında Mersin’de olacağız. Ben, Güzide ve zaten Mersin’de yaşayan Oğuz Sel şeklinde.

    Görüşelim, tanışalım, bir yerlerde oturalım muhabbet edelim diyen olursa söylesin bir gün/saat ayarlayalım, takılalım.

    3-4 Temmuz müsait değiliz, 12′si sabahı da Antalya’ya döneceğiz, o yüzden hafta içi (5-9 Temmuz arası) bize en uygun.

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, aha ben! Sınavımın olduğu birkaç gün hariç herhangi bir gün gelirim. Zaten Oğuz abiyle birkaç kez burada konuşmuştuk.

    Neyse enjoy, I am vaccinated.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Yiğit, tamamdır, saracoglu.ahmet@gmail.com‘a mail atarsın, oradan ayarlarız gününü zamanını.

  20. Candaş says:

    Arkadaşlar yeni mezun oldum ve az önce ilk iş sözleşmemi imzaladım, daha başlamadım işe ama çok gerginim. Ne önerirsiniz?

    Rzeczom

    @Candaş, yeni mezun olmuşsun ve bu krizde türkiye’de direkt iş bulmuşsun.

    ne önericez. tebrik ederiz. gerilecek bir şey yok.

    Retrokafa

    @Candaş, Öncelikle tebrik ederim mezun olur olmaz işe girmişsin.git bi masaj salonu vs.. biraz kafanı dinle,iş kendiliğinden olur ozgüvenli ol her zaman bilmediğin bir şeyi bile nasıl olsa üstesinden geleceğim mantığıyla yap,her şey rayına girer. bir de en önemlisi EVLENME! evlenmek yerine hayat arkadaşları edin,canın pilav isterse pilavı ye,pizza isterse onu da ye…

    Candaş

    @Retrokafa, Çok teşekkür ederim arkadaşlar. Evlenmek zaten istemiyorum ki istesem de evlenemem, malum Türkiye ekonomisi :(.

  21. Rzeczom says:

    san andreas’ın bok gibi ucak görevleri pes ettirdi. oyunun finaline çok yaklasmıs olmama ve 25 saat gömmeme rağmen kaldırdım.

    TanSolo

    @Rzeczom, özellikle alçaktan uçmayı gerektiren çok zor. Klavyeden geçenler nasıl geçiyor bilmiyorum ama ben gampad ile bile zor geçtim zamanında.

    Rzeczom

    @TanSolo, ucak pıstı gorevlerını bır ıkı gun arayla tekrarlayarak bıtırdım. ınternetten kolay yollarını da bulabiliyorsun. beni ilallah ettiren jet bölümüydü.

    klavye tuslarını kendıme gore ayarlamama, gamepad ile de denememe rağmen artık yeter dedim. zaten oyun çok sıkıcı. tek özelliği görev çeşitliliği. o da bayınca bıraktım.

    Süleyman E.

    @Rzeczom, oyunu onlarca kez bitirmiş biri olarak sanırım bu oyunun uçak görevlerinden zevk alan dünya üzerindeki tek insan olabilirim. Senin haricinde de internette bu konuyla ilgili şikayetler gördüm.

    Keşke oyunu kaldırmasaydın çünkü internette her görev için save bulabilirsin. Takıldığın görevi geçmek için save indirir oynamaya devam ederdin.

    Rzeczom

    @Süleyman E., mesele kolay bir yolunu bulup o şekilde ilerlemek değil. sürekli tekrar etmek zorunda bırakması, oynamak için olan hevesimi, şevkimi kırması. eğlenmek için oyun oynuyoruz, hile açayım, internette aratayım bir kaç kere daha aynı şeyi tekrar tekrar yapayım diye değil.

    oyunu zaten genel hatları itibariyle beğenmiyorum. sırf başlamak için seriye giriştim ve çoğu zaman inanılmaz sıkıldım. III’ü 20. dakikadan itibaren kapattım. Vice City’i fena bulmadım ve 20 saat gibi bir sürede bitirdim. IV’te ise epey keyif aldım.

    Açık dünya oyunlarını çok üst üste oynadığım için bir süre ara vericem. sonrasında V’e girişirim. ama San Adreas? yok abi. herkes internetten bilgisayar sorunları, hedef kitleme zar zurt için on binlerce mod yapmış. oyunu uyarlamak, daha iyi hale getirmek için değil düzeltmek için uğraşmış herkes. çok kötü.

    Yiğit

    @Rzeczom, IV’ü halen oynamadım :( aslında metropol fetişizmime New York ilaç gibi gelir ama oyun bir tık eski geliyor. Bu tarz açık dünyaların ne kadar gelişmiş oldukları önemli mevzu. V’e ve Rdr2′ye falan alışmışken takoz gibi gelebilir.

    Rzeczom

    @Yiğit, Rockstar vb. şirketler bu konuda iyi iş çıkarıyor. San Andreas ayarlarında bile very high seçeneği yer alıyor ve gözünün kanamasını engelliyor. oyun 15 yıldan eskiymiş gibi hissettirmiyor o açıdan. ha bölüm tasarımı ve dizaynı olarak yapıyor ama grafik olarak değil.

    IV’te ise bence neredeyse hiç sırıtmıyor. 2008 değilde tam 2012′de çıkarmışlar gibi hissettiriyor. ayrıca san andreas gibi bölüm tasarımları vs. de eski hissettirmiyor. bir iki değişiklik ile bugün bile aynı şekilde sürebilirsin piyasaya. bence rahatsız etmez, kesinlikle oyna derim.

    Yiğit

    @Rzeczom, valla grafik pek sorun değil gerekirse mod kurarım gayet hoş modlar var ama oyun her açıdan eski hissettiriyor. Her yönü ufak ufak da olsa eski. Tasarımlar, oynanış, animasyonlar, çevre dizaynı, açık dünya vs vs. Rockstar her oyununda oyun dünyasının yeni çıtasını belirliyor ve Gta IV o çıtanın şu an çok çok altında. Rdr2′den sonra Gta V’e dönünce bile epey hissettiriyor bu durum. Yoksa bir oyunun eski olmasına hiç takılmam.

    Ouz

    @Rzeczom, III’ü sonuna kadar oynamanı, IV’ün Lost and Damned ile Gay Tony ek paketlerini bitirmeni öneririm. Lost and Damned’ın radyo kanallarında Cannibal Corpse, Deicide filan var bu arada. Unutmadan, Lost and Damned’ı bitirmeden V’e başlama. İkisi arasında ufak tefek bağlantılar var.

    Rzeczom

    @Ouz, Zaten IV’ü Episodes from Liberty City (Complete Edition) şeklinde aldım. Lost and Damned epey güzeldi ama sonrasında gelen Gay Tony falan çok sevemedim. Ama yine de çeşitlilik açısından fena değildi. Günümüze ve dolayısıyla GTA V’e daha yakın olduğu için sanırım daha çok sevdim.

    III’e gelirsek eğer şu an için oynamayı düşünmüyorum. Başta eğer sarmadıysa eski düşük grafikli bir oyunu oynama isteği içimde oluşmuyor. oyunları seri halinde bitirdikten sonra geri dönüp baştan başlama huyum olduğundan (Batman Arkham oyunlarını farklı zorluklarda ve sırayla 4 kez bitirdim) belki V’i bitirince de bu sefer karışık değil sırayla yeniden başlarım.

    Opethsevenbiri

    @Ouz, Bence tam tersi Lost and Damned’ı oynayıp, sevip sonra V’e geçerse baya kalbi kırılabilir..

    Berca B.

    @Rzeczom, birkaç gün önceki Prodigy mevzusundan sonra bu mesaj da beni acayip şaşırttı. Sen veya Yiğit yanlış anlamayın size hiçbişi demiyorum, bizim zamanında ayılıp bayılarak dinlediğimiz veya oynadığımız oyunların artık bilinmeyecek veya beğenilmeyecek duruma gelecek kadar çok zaman geçmesi bana çok acayip geliyor. San Andreas çıktığında bugünün Messi’si Ronaldo’suydu, daha iyi bikaç oyun sayamazdık, bugün insanlara (doğal olarak) dandik geliyor. Zaman çok manyak bişi cidden.

    Yiğit

    @Berca B., San Andreas halen baya seviliyor ve oynanıyor. Küçükken de yüzlerce saat oynamışımdır. Ama şu an bakınca evet dandik geliyor. Dost Kayaoğlu’na bile öyle geliyor bunda yaşımız ile alakalı bir sıkıntı yok.

    Bu durum oyunlarda çok çok doğal. Oyunlar çabuk eskiyen şeyler. Geçen gün arkadaşıma Witcher 3 önerdiğimde eski duruyor dedi :) Gta V bile eski geliyor artık gözüme.

    Azalan verimlilik yasasına göre makasın daralması gerekiyor ama önümüzde cloud gaming gibi teknolojiler olduğu için o makas açılabilir. Ben şu anda son 2-3 sene içinde çıkan oyunlarda neredeyse hiç teknik gelişme göremiyorum, rtx gibi teknolojiler hariç gözle görülür pek bir fark yok. Ancak UE5 ve tamamen yeni nesil odaklı oyunlarda yeni bir sıçrama yaşanacak ve ondan da sonra artık konsol ve donanım yerini iyice cloud gaming’e bıraktığında günümüzün oyunları bize şu anki san andreas (hatta daha bile demode) gibi gelecek.

    Dysplasia

    @Rzeczom, Dünyanın çivisi çıkmış. Bizim için nimetti yahu o oyun. Nasıl da gömmüşler, piii…

    Rzeczom

    @Dysplasia, hiç bir şeyin çivisinin çıktığı yok… YAŞLANDINIZ ULAN YAŞLANDINIZ.

    sahadan çekilin ve gençlerin önünü açın. saçınızda grileşmiştir sizin kim bilir, yakında dökülür.

    bunlara kafa yorun artık: https://www.youtube.com/watch?v=X2lYE4WOZ_c

    deadhouse

    @Rzeczom, Benim saçlar beyazlamaya başladı.

    Rzeczom

    @deadhouse, caz kritiklerinden belli oluyor.

    deadhouse

    @Rzeczom, Böbürlenme Rzeczom efendi! Zaman hızlı akıyor. 20 nedir ki. Bir bakmışsın 30 olmuşsun.

    Dysplasia

    @Rzeczom, Bu adamı es kaza birisi arkadaş ortamına getirse ağzına diz atarak geceyi sonlandırırım.

    Olay şu ki ben eskiden sevdiğim bir oyunun başına geçsem oynayabiliyorum. Yokluktan dolayı böyle bir adaptasyon geliştirmişiz heralde. Baldur’s Gate serisini bitirdim geçen sene tekrar, yüz falan oldu heralde anasını satayım. Gençken de o zaman için eskimiş oyunları oynayabiliyorduk mesela. Yalnız San Andreas çıkalı 17 sene olmuş. Yohamına..

    Saçlarım gayet iyi. Hatta iki senedir uzatıyorum, hayatımda ilk defa. İki tel beyazım var.

    Yiğit

    @Dysplasia, en üstteki laf Rzeczom’a değil herhalde. Youtuber dingil içinse cidden şu bas çalan sik kafalıdan sonra en gıcık kaptığım youtuber.

    deadhouse

    @Yiğit, Bu tiplere 1 saniye katlanamıyorum. Millet nasıl bunları izliyor şaka gibi. Okunacak o kadar kitap, izlenecek o kadar film, dinlenecek o kadar müzik varken saçma sapan youtuberları izlemek, bilemedim.

    Yiğit

    @deadhouse, isteyen istediği gibi geçiriyor vaktini. Bu kadar basit aslında cevabı. Bir film izlemeyi youtube’da takılmaktan daha eğlenceli veya vakit geçirilesi kılan ne? Ki bu kişiden kişiye değişen bir mevzu ama youtube veya tiktok gibi mecralar bir film izlemek ya da kitap okumaktan kesinlikle daha vakit geçirilesi. Benim için film izlemek bütün bunlar arasında (oyun oynamak, dizi izlemek, müzik dinlemek vs vs.) kesinlikle en zevkli olanı ama youtube’da harcadığım süre net daha fazladır.

    deadhouse

    @Yiğit, Her türlü video içeriği hakkında konuşmuşum gibi yazmışsın. Sen sanki buradaki yorumlara cevap yazınca kılıcını kınından çıkarır halde ya da silahı masaya koyar halde konuşuyorsun. Sürekli bir aşırı ciddiyet ve sert tavır.

    Yiğit

    @deadhouse, yok yahu genel konuşuyorum. Hiçbir zaman sert bir tavrım olmadı, genel texting problemim maalesef. Soruyu düz bir şekilde sordum bunun için niye sert bir tavra gireyim :)

    deadhouse

    @Yiğit, Ben sadece şapşallık, serserilik, ucuz mizah peşinde koşan bazı youtuberlar için söylemiştim. Yoksa tabii ki Youtube koskoca bir derya. Faydalı içerikler de çok.

    Sanal harfler ile yapılan iletişim ve yüze yapılan iletişim arasında dağlar kadar fark var. Bazen çok ciddi görünüyorsun ama belki de reelde komik birisindir, belli olmuyor. :)

    Yiğit

    @deadhouse, sanırım düz fact’ler şeklinde yazışmamdandır. Yoksa hiç ciddiye almıyorum seni :D (yine sert algılarsan diye not: egzajere ediyorum).

    Bir gün tanışırız belki belli mi olur.

    ismail vilehand

    @Rzeczom, diğer ihtiyarları bilmem ama orta dönem Y kuşağı mensubu olarak benim saçlarda dökülme/beyazlama ve diğer yaşlılık belirtileri hiç yok. Ayrıca sizin kuşağın hatunları tarafından yoğun ilgi görüyorum. Benim yaşıma geldiğinizde sizleri de göreceğiz aslan parçaları.

    enemyofgod

    @ismail vilehand, abi sana laf yok sen süpersin.

    şeyh hulud

    @Rzeczom, oynamadıysan GTA 2′ye bakabilirsin. Hala en eğlenceli GTA oyunu olduğunu iddia ediyorum. Özellikle GTA 3′e kıyasla çok daha iyi yaşlandı. Bugün bile oynaması keyiflidir. Zaten genellikle eski 2D oyunlar, eski 3D oyunlara göre daha iyi yaşlanıyor.

  22. Raddor says:

    Saç muhabbeti geçmişken; biliyorsunuz bu metal meredinin özelliklerinden biri de uzun saçın kutsallığı. Ve ben on küsür yıldır sırtıma kadar uzun saçlıydım. Ta ki bugüne kadar. Uzun zamandır hayalini kurduğum şekilde gittim üç numaraya kazıttım kurtuldum. Oh bee.

    İzninizle yıllarca uzun saç taşımış bir erkek olarak bu meredin eksilerinden bahsetmek istiyorum (artılarını da yazardım ama artısı yok amk) :

    - Yazın kafanın yanması, pişmesi, terlemesi

    - Kafada gereksiz ağırlık yapması (özellikle yüzerken)

    - Pena gibi sürekli gizemli şekilde kaybolan toka laneti

    - Denizdeyken tokanın ‘tek yüzük’ gibi bir anda ibnelik yapmaya karar verip saçları terk etmesi

    - Sürekli saç bağlama derdi

    - Saçlarını bağlamıyorsan ve bir Barış Akarsu değilsen kızlarla tek şansının onlara ‘bay bay’ yapabilmek olması

    - Yüzünü birkaç yıl daha yaşlı göstermesi

    - Buna rağmen bir yandan da daha yumuşak göstermesi (her halükarda kısa saç yüz hatlarını daha erkeksi gösterir)

    - Sadece yüz hattı mı? Aynı zamanda yoktan yere daha dar gözüken omuzlar

    - Kız gibi gözükme kaygısıyla sakalları gönül rahatlığıyla kesememe

    - Banyoların çok uzun sürmesine sebebiyet vermesinden mütevellit, ev ahalisinin duşta osbir çektiğini zannetmesi

    - Gerçekten osbir çekiyorsan duşun harbiden yıllar alması, gereksiz su harcanması (üstüne bir türlü kurumayan saçlarla akşam çıkarsın banyodan)

    - Duştan sonra s*kine dolanan saçlar (bunu sadece uzun saçlı erkekler bilir)

    - Sürekli saç dökülmesi, bu saçların düzenli olarak odanda, banyonda, her yerde birikmesi, tıkanan elektrik süpürgeleri

    - Uzun saçların arasında dökülenlerin yerine çıkan kısa saçların feci şekilde saçaklı görüntü vermesi (bağladığında)

    - Çevrende kaliteli bir erkek kuaförü yoksa saçlarının kırılması, nefes alamaması, sağlığının bozulması

    - Protein kaybı

    - Ve daha bir dünya sizin de ekleyebileceğiniz dertler

    Ayrıca rivayet odur ki uzun saç bizi doğaya yakınlaştırır. Bu nedenle uzun saçın, insanın duygularla bağ kurmasını güçlendirdiğini söyleyenler var. O yüzden sanatçılar içinde uzun saçlı epey fazla. Hatta gerektiğinde acımasız olması beklenen askerlerin kanunlarca kısa saç zorunluluğuna tutulmasının bir sebebi de bu imiş.

    Belki de bu yüzden klasik müziğin izlerini taşıyan, agresif de olsa estetik barındıran metal uzun saçla; daha hödük, az notalı bir müzik icra eden harcore’cular dazlak kafayla özdeşleşmiştir.

    Bu arada ben zaten çok sıkı bağlayarak gezdiğimden, üç numaraya kazıttıktan sonra tipimde büyük değişiklik olmadı. Genelde başlarda bir pişmanlık olur. Aynaya baktığın yüzünü çok yabancılamak küçük bir mental travmaya yol açarmış.

    Yine bir konuda deadhouse’la aynı kümedeyiz. Benim de 30′a gelmememe rağmen saçlarımda beyaz çok fazla. Ona rağmen genç gösteriyorum 21-22 zannediyorlar neyse ki. Z kızlarını sadece ismail vilehand’e, Mehmet Ali Erbil’e bırakmamak lazım.

    deadhouse

    @Raddor, Saçlarımda beyazlar var, ama saçlarım fırça gibi. Genetik olarak saçımız dökülmüyor, anne tarafından.

    Raddor

    @deadhouse, erken beyazlayan saç dökülmez derler. Ben de döküleceğini sanmıyorum.

    Bir de ben çocukken durduk yere kafama kolonya dökerdim. Aile büyükleri “oğlum kafana sürme saçların beyazlar” derdi. Doğruluk payı olduğunu düşünmeye başladım haha.

    Yiğit

    @Raddor, sürekli sıkı bağlayarak gezmek saçı sikip atıyor. Benim için tek sıkıntı Mersin’de yaşıyor olmak. Kabarıklık ve kafamın yanmasından müzdaribim. Onun dışında sikimi keserim saçımı kesmem.

    Bence yazdıklarından bir-iki tanesi hariç hiçbiri sorun değil. Kocaman bir kafam olduğu için kısa saç at sikine konmuş kelebek gibi duruyor bende. Bugüne kadar birçok hatundan da övgü almışımdır.

    Z kızlarından da elinizi çekin, biraz gençliğimizi yaşayak. Ülkenin en güzel dönemlerinde gençliklerini yaşayan Y kuşağı şimdi de kız arkadaşlarımıza göz dikiyor!!!

    Raddor

    @Yiğit, bağlı gezmedeki bir problem de sırtüstü yatamamak. Güneşlenirken, yatağa uzanırken hep arkadaki topuzun kafaya batması. Kafayı yan çevirme zorunluluğu. Sinemada bile filmi başını geriye yaslayarak izleyememe.

    Uzun saç olayı kişiden kişiye çok değişiyor gerçekten. Benim yüz hatlarım daha ince, baby-face sayılabilirim. O nedenle kısa saç daha iyi oturdu. Ama Josh Holloway, Brad Pitt gibi geniş yüzlü adamlara da salık uzun saç bayağı yakışıyor. Zaten saç şeklini, kafan, yüz hatların nasılsa onları ortalayacak biçimde ayarlamakmış doğrusu. Hatta saçını ayırdığın yer bile. Geniş yüzlüysen daha ortadan, dar yüzlüysen daha yandan ayırmak yüzü daha iyi gösteriyor.

    Ben otelciyim. Z kızları içinde, Y kuşağını geçtim, 50′lik adamlarla takılan bile çok fazla. Yaş meselesi değil aslında bunlar. Son dört senede her gün beş ile on arası çiftle tanıştım. En çok gözlemlediğim şey bunların tencere-kapak gibi birbiriyle örtüşmesi. İnsan aslında hep hakettiği kişilerle birlikte oluyor.

    Kendimi beğenmediğim zamanlarda, beğendiğim kızlar bana bakmazken beğenmediğim kızlar bana yürürdü ama ben onlardan kaçardım. Kaçtığım kişiler aslında benim gibiydi ve aslında kendimi beğenmediğim için kendimden kaçıyordum. Eğer istediğim kalitede kızlarla ilişki yaşamak istiyorsam, önce kendimi o kalitede biri haline getirmem gerektiğini sonradan anladım.

    Bu hayat kanunu pek şaşmıyor. Örneğin; sadece seks peşinde olan erkekler, sadece seks peşinde olan kızlarla; aldatma potansiyeli yüksek erkek, aldatma potansiyeli yüksek olan kızla; sadece para peşinde boş olan kız, sadece parası olan boş erkekle; eğitimli, zeki insan, eğitimli zeki insanla; salak olan salakla; kompleksli olan kompleksliyle birlikte oluyor. Bunların çocukları da bir sonraki jenerasyona ailelerinin bir yansıması olarak yerleşiyorlar (istisnalar her zaman mümkündür tabi).

    deadhouse

    @Raddor, Son paragraf coğrafyaya göre değişkenlik gösteriyor. Belki batı toplumlarında öyledir, ama doğu toplumlarında genellikle zeki olan salakla, zengin olan fakirle birlikte oluyor.

    Raddor

    @deadhouse, belki biz de siyaseten olmasa da toplumsal olarak biraz daha batılılaşmış olabiliriz. En azından İstanbul tarafı için son dört yıldaki gözlemimle bunu söyleyebilirim.

    deadhouse

    @Raddor, Doğu toplumu derken metropolleri kastetmemiştim zaten. Bunun tam bir istatistiği yok tabii. Doğu’da da senin bahsettiğin tarzda hareket eden çiftler var.

    Yiğit

    @Raddor, hepsine katılıyorum. Kralsın.

    Ben de ilk uzattığım zamanlar topluyordum mecbur. Hem dediğim gibi kabarıklıktan şikayetçi olmam hem de kıvırcık saçlı olmamdan. Üniversiteye başladığımdan beri genelde açık geçiyorum. Öyle çok bakım yapan biri de değilim. Genelde de sağa yatırıyorum :D

    Valla kendimi böyle yansıtmam doğru mü bilmem ama zeki ve kültürlü biri olduğumu düşünüyorum ama ne hikmetse halen daha öyle birini bulamadım. Kimi bulsam seks peşinde. Belki ben de öyleyimdir bilemedim şimdi sen diyince.

    ismail vilehand

    @Yiğit, kendi adıma konuşayım, yaş takıntım yok ama hayatımın son yıllarında 18-22 yaş arası hiç bir kıza yürümedim. Hep ilk adımı onlar attı. Sizin kuşağın anlamadığım bir 30+ yaş takıntısı var.

    Sorsan kağıt üzerinde yerin dibine sokarlar ama konu cinsellik oldu mu sırtlan gibi atlıyorlar.

    Berca B.

    @Raddor, Şu yazdıklarınla beni 10 yıl önceye ışınladın, tüm dertleri sıkıntıları birebir dünmüşçesine hissettim. Allahtan askere çok sündürmeden, üniversiteden 2 yıl sonra gittim de daha fazla bu illetle yaşamak zorunda kalmadım. Kısa saça geçiş yaptığımdan beri her zaman söylediğim bişi var, kafama silah dayasalar bile asla saçımı tekrar uzatmam.

    Kısa saç > uzun saç

    Raddor

    @Berca B., zaten yıllardır yorumlarda dikkatimi çekiyor; biz hep aynı şeyleri yaşamışız. Örneğin; GTA oyunlarına kendi radyomuzu yapmış olmamız. (Yukarıdaki arkadaşların da alacağı olsun. GTA San Andreas ve kötü oyun kelimelerinin yan yana geçmesi.. İnsan gerçekten hayret ediyor.) Tek fark siz hep benden biraz daha önce yaşımışsınız bu deneyimleri.

    O nedenle şunu söylemeden edemeyeceğim: Son yıllarda yaşadığınız ya da yaşayacağınız pişmanlık ve keşkeler varsa veya olursa söyleyin ki önceden bilip ona göre hareket edeyim ahah.

    Yiğit

    @Raddor, üzerime alındım :)

    Gta SA 10 numara oyundur ama işte dönemine göre. Ancak şu an bakınca baya çekilmez çile bence.
    https://www.youtube.com/watch?v=inVYpfTrDdM

    Raddor

    @Yiğit, haha Dost Kayaoğlu güzel anlatsa da ben bu konulara Enis Kirazoğlu gibi yaklaşıyorum.
    https://youtu.be/Z_cj7zDRvbY

    Berca B.

    @Raddor, hahaha eyvallah, ben de şimdi bir başka benzerlik yakaladım o da benim de turizm okumuş olmam. Otelcilik hiç yapmadım ama 10 yılım seyahat acentalarında geçti. 2 yıldır turizmden tamamen çıkış yaptım o yüzden sen de hayatında büyük bir değişiklik bekleyebilirsin :)

    Düşünüyorum da valla bir pişmanlığım, keşke şöyle böyle yapsaydım dediğim şeyler yok (saç uzatmak dışında ahah). Özel hayatımda sıkıntılı dönemlerim oldu, kendi hayatımı da başkalarının hayatını da bok ettiğim durumlar oldu ama sonunda her şey yoluna giriyor valla. Şu anda mutlu bir evliliğim var, karımın anlayışlılığı sağ olsun evin bir odasını komple stüdyo yaptım, daha ne istiyim bu hayattan :)

    Ama ilerde durumlar yine boka sararsa burdan uyarırım sen de ona göre pozisyonunu alırsın :)

    Raddor

    @Berca B., ohh turizmden çıkış mı çok sevindim şu an ahah. Bence benim de böyle gidecek. Evlenesim de vardı. Odanın birini stüdyo yapmak da iyi fikirmiş, bunu da tuttum.

    Valla iyi ya. Bakalım, gelecekte bunlar olursa bildiririm artık haha. Benzer bir frekans sezdim çünkü. Sizin adınıza da sevindim, daha iyisi olsun. Zaten herkes gönlünün ekmeğini yer, Allahu Teala Celle Celalühü bozmasın (bir anda mutasavvıf bir insana dönüşüyorum).

    Berca B.

    @Raddor, eyvallah sağolasın, allah senin de gönlüne göre versin, turizmden kurtulmak gerçekten büyük nimet :)

    Bu arada bana siz demene gerek yok ya kaç yıldır aynı yerde yazıyoruz, artık bi hukukumuz oldu :)

    deadhouse

    @Berca B., Adama sen diyorum siz diye cevap veriyor. Ben alıştım ona.

    Raddor

    @Berca B., ben de teşekkür ederim. Meslek alışkanlığı işte, kankalarıma bile siz diyorum bazen haha.

    ismail vilehand

    @Berca B., bazen siteye girdiğimde NAPIYOSUNUZ LAN AT YARRAKLARI diyesim geliyor. O derece biz bize bi yer burası.

    şeyh hulud

    @Raddor, saçım uzun ama metalcilikten değil, ben berber sevmiyorum. Çok uzayınca arkadan toplayıp kesiveriyorum. Hem bedava.

    Raddor

    @şeyh hulud, haha bir de berberde işlem tamamlandıktan sonra bir baş yıkatmaca olayı vardır ki of off. Anlatılmaz yaşanır. Hak veriyorum.

  23. Rick Beato’nun güncel Top 10 Metal şarkılarını ele aldığı videodaki ilk 10 şarkıyı görünce midemden ağzıma acı su geldi. Adamın bir suçu yok da liste gerçekten yanıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=Z6mG-1AzFP8&ab_channel=RickBeato

  24. Opethsevenbiri says:

    GTA muhabbeti geçince baktım ilginç bir şekilde metacritic’i en yüksek GTA oyunu hala GTA IV, rezil PC portu bile 90 almış. Ben de subjektif olarak American dream fetişimden dolayı en çok o oyunu seviyorum ama objektif şekilde en iyi GTA oyunu SA bence. Her şey vardı lan oyunda. GTA’larda çok az kişinin umursadığı yakın dövüş konusunda bile 3 farklı tür geliştirmişler. Body building olayını daha hala geri getirmediler.

  25. Arkadaşlar son birkaç gündür sitedeki muhabbetlere katılımım azlığından fark etmiş olabileceğiniz üzere işler güçler epey yoğun, o yüzden yıl ortası değerlendirmesi muhabbetini hazırlayamadım. Yarın sitede olur mu şu an için bir şey diyemem ama en kısa zamanda olacak.

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, Şimdi millet bu anketlere At the Gates’i falan da ekleyebilir. Hazır konusu açılmışken yarıyılın 1 Ocak-30 Haziran’ı kapsadığını hatırlatalım. Ben bir gazla ATG’i inş yazarım falan dedim ama ikinci yarıyılda çıkacağı aklımdan çıkmıştı.

  26. deadhouse says:

    Adam 1 sene kalır, gruptan ayrılır dedik. 7 senedir çalıyormuş Arch Enemy’de. Bir aralar tapılıyordu buna. Para nelere kadir. Yeteneğin, vasat altı bir grupta heba oluyor oluşu kötü.

    Candaş

    @deadhouse, Aslında Arch Enemy fena grup değil ya, Jeff Loomis gibi bir adamı Arch Enemy’de görmek üzücü sadece :( Biraz daha progresif gruplara yelken açsa cuk oturur.

  27. TanSolo says:

    Hum davulcusu Bryan St. Pere aramızdan ayrılmış. Toprağı bol olsun.

  28. nomoshnocore says:

    @TanSolo, çok üzücü bir haber. geri dönüşlerinden sonra duymak isteyeceğim son şeydi, toprağı bol olsun.

  29. deadhouse says:

    Yok mu bir Kanadalı metal grubu Katolik Kilisesinin vahşetini işlesin. Adamlar yememiş, içmemiş, yerli çocukları katletmiş, her gün bir mezar çıkıyor. Orospu çocukları.

    Emre Görür

    @deadhouse, Kanada’daki kilise yakma kervanına katılsalar da olur!

    deadhouse

    @Emre Görür, Bu metal gruplarının çoğu kolpa. Dinleyicileri de kolpa. Bence o kiliseleri yakan insanlar pop, r&b, punk falan dinliyordur.

    Gidip de Varg’a laf ederler bir de. Adam tek başına 800 yıl önce yaşanan Hıristiyan zulmünün intikamını aldı. Liriklerde O Father O Satan o Son diyerek olmuyor bu işler.

    Rzeczom

    @deadhouse, acı karşılaştırmak, yarıştırmak çok çocukça ve anlamsız geliyor. vahşet vahşettir, katliam katliamdır en nihayetinde. ama sanırım amerikan yerlilerinin çektiğini ne yahudiler ne de siyahiler çekti.

    çok üzücü.

    deadhouse

    @Rzeczom, Trudeau da Papa’yı Özür dilemeye çağırmış komedi. Ulan sanki Kanada’nın sahibi Katolik kilisesiydi. İngiliz ve Fransız sömürgesi değildi. Sömürge Valileri kontrolü elinde bulundurmuyordu. 150 bin yerli çocuk alıkonmuş ama Trudeau’nun dedeleri bundan bihaberdi. Nereden baksan yavşaklık ve kokuşmuşluk. Tek söyleyeceği şey o zamanki yönetim ve kilise el ele yerli çocukları katlettik olacağına söylediği şeye bak. Benim anlamadığım bu soykırım, katliam olayları bir tek Almanya’nın başına patladı. Her ülke benzer boklar yemesine rağmen Almanya dışında yaptırım uygulanan ülke yok. Yahudi gücü böyle bir şey demek ki.

    Emre Görür

    @deadhouse, Yahudiler ile Kızılderililerin algısı çok farklı. İspanyollar Güney Amerika’ya ilk geldiklerinde Vatikan yerlilerin insan olmadığını açıklıyor. Bu da dolaysızca soykırıma sebep oluyor tabii. Doğayla bütünleşik aborjin toplulukları Arjantin, Uruguay gibi ülkelerde komple yok ediliyor. O toplumlarda beyaz ağırlığının çok fazla olmasının temel sebebi de bu. Aborjinler veya Kızılderililer Beyaz Adam için mutlak düşman, çünkü onun dünya görüşünün tam tersini temsil ediyorlar. Uygarlık doğanın karşısına ikinci bir ontoloji olarak toplumu çıkarmaya ve tarihsel olarak doğayı yenilgiye uğratmaya çalışan bir tür intihar projesiyken bu yerliler doğayla bütünleşik yaşıyor. Onların toplumsal varlığı doğanın düzenine tabi. Genelde Amerika’daki yerliler tek bir kategori içerisinde ele alınır. Oysa Aztek, Maya ve İnkalar dönemin standartlarına göre büyük uygarlıklar ve örneğin Mel Gibson’ın Apocalypto’sunu izleyenlerin hatırlayacağı gibi onlar da aborjinlere zulmediyor. Bugünkü Ciudad de México’nun o zamanki nüfusunun Madrid’in on katı olduğu iddia edilir. Teknolojik seviyesi de düşük değil tabii. Bu yüzden İspanyollar bugünkü Meksika topraklarını ele geçiriyorlar, ama oralarda çok büyük katliamlar olmuyor. Bugünkü Meksika bayrağında bile Aztek sembolü var. Yani o toplumlar bir şekilde İspanyol gerçekliğiyle bütünleşerek hayatta kalmayı başarıyor. Soykırıma uğrayan halklar normalde buna karşı koyacak teknolojik seviyeye sahip olmayanlar. Örneğin Karayip’tekiler direkt barışçıl. Buna karşılık Yahudi mevzusu ise gayet iyi bileceğin üzere tamamen uygarlık içi bir mevzu.

    deadhouse

    @Emre Görür, Güzel tespitler.

    Emre Görür

    @deadhouse, işin black metal kısmında da ulusal bakış açıları algıyı ciddi şekilde kırıyor genelde. Paganlar ile aborjinlerin Hıristiyanlık karşısındaki ideolojik ve politik pozisyonları özünde aynı, ama blackçiler durumu bu şekilde algılamazlar. Ulus öncesi bir gerçeklikten ulusalcılık türetiyorlar. Bu yüzden onların Batı uygarlığıyla, Hıristiyanlıkla dertleri onun kendi “şanlı” geçmişlerini baskılamış olmasıyla sınırlı esas olarak. Tabii burada İskandinav gruplardan bahsediyorum. Kanadalıların kilise ile herhangi bir derdi olduğu dahi meçhul. Bu yüzden blackçilerin yerlilerin yaşadıklarıyla empati kurması, bu sebeple kiliseye bilenmesi falan pek olacak iş değil.

    Rzeczom

    @deadhouse, yahudi gücünden ziyade göze batmak ile alakalı bir durum. stalin daha fazla insanı katletti. öldürdü ya da savaştı demiyorum. katletti. ama hitler’in başında bulunduğu almanlar tek bir kavmi, aynı grupta bulunan insanları birbirine benzer mekanlarda sistematik bir şekilde katlettiği için daha fazla göze battı.

    deadhouse

    @Rzeczom, Bence göze batmak değil, göze batırmakla ilgili. Savaşı kazananlar 75 yıldır propaganda yapıyor, filmlerle, reklamlarla, medyayla.

    Almanların yediği bokun benzerini yiyen çok devlet var. Güç kimin elindeyse propaganda makinesini de elinde bulunduruyor.

    Holocoust filmi gördüğüm zaman midem bulanıyor artık. Zamanında A Bridge Too Far filmi vizyona girdiğinde, filmin konusu Batı medyasının ve Batılı eleştirmenlerin hoşuna gitmemiş. Niye? Çünkü müttefikler filmde anlatılan operasyonda yenilgiye uğramış. Bunu bile kaldıramamışlar. Beynimizi siktiler 70 küsür senedir Holocoust’la. Tarihte sanki soykırıma uğrayan başka millet, topluluk yokmuş gibi.

    Yiğit

    @deadhouse, ben Nazi eleştirisine karşı değilim sinemada, yanlış anlaşılmasın elbette yanlı olunacak bir durum değil sadece fazla işlenmesinden rahatsız değilim, ama bu yapılırken Amerikan propagandası yapılınca rahatsız oluyorum. Savaşın en insanlık dışı yanlarını gösteriyorsun, anti-militarist olacağım diyorsun ama öteki tarafın propagandasını yapıyorsun. Bu noktada katılıyorum.

    Bu minvalde açık ara en çok sevdiğim savaş filmini de önereyim o halde: idi i smotri. Lafı geçtiyse mutlaka önermişimdir burada ama yazdıklarımın üstüne cuk oturuyor. Bir izleyenin bir daha asla unutamayacağı bir yapım.

    Her halükarda savaş, özellikle de 2. Dünya Savaşı, insanlığın en büyük suçu. Japonların da Amerika’nın da Rusların da Almanların da akıl almayacak düzeyde kötülükleri var. Ancak bilinçli bir şekilde Nazilerin yaptığı sistematik işkence çok çok ağır. Katletmek ile zevk için öldürmek, bunu yaparken eğlenmek arasında ciddi fark var. Ve izlediğimiz filmlerin çoğunu yapanlar savaşın kazanan tarafları ya da soykırıma uğrayan tarafları olduğuna göre bu kadar Nazi filmi çekilmesini normal buluyorum.

    Almanların yediği boku yiyen çok devlet olduğunu sanmıyorum. Ya da benim tarih bilgim yetersiz kalıyor olabilir ama Amerika’nın o kadar bok yediğini düşünmüyorum. İşe savaş çıkarmak ya da masum insanları öldürmekten ötede bakmak lazım söz konusu Nazilerin yaptıkları olunca.

    Beynimizi Holocoust ile sikmeleri de biraz normal. İnsanlık tarihinin en büyük olayı olan savaştan ve bunun en insanlık dışı yanlarından bahsediyoruz. Soykırıma uğrayan başka birçok millet var ama tarihi önem açısından belki de hiçbiri bu denli büyük değil. Kaldı ki tekrara düşeceğim ama bunu zevk için yapmak çok ayrı. Yahudilere uygulanan şeyleri gören kaç millet var ki. Yine de Japonların imparatorluk döneminde yaptıklarına dair daha çok şey görmeyi isterdim ancak bu da Batı’daki insanların çok göz önüne alacağı bir şey değil o yüzden onu da normal karşılıyorum.

    deadhouse

    @Yiğit, Dünyaya batılıların gözünden bakmadığım için çok sikimde değil göz önüne alıyorlar mı almıyorlar mı diye.

    Evet çok iyi filmdir. Son zamanlarda popüler oldu bu film. Daha önce pek bilinmezdi.

    O zaman ben de bir Doğu Almanya ve bir Japonya menşeli iki ww2 filmi önereyim. Klasik Batı bakışlı filmler değiller hem.

    Nobi (1959)
    Ich War Neunzehn (1968)

    Rzeczom

    @deadhouse, bu kadar çok batı batı denince aklıma Banu Avar geldi.

    deadhouse

    @Rzeczom, Takip ettiğim biri değil.

    Emre Görür

    @deadhouse, @Yiğit, Nazi yenilgisinin doğrudan sonuçlarından biri Batı Avrupa üzerindeki ABD hegemonyası. Bu yüzden Hollywood’un konuyu ısıtıp durması gayet doğal olsa gerek. Her yeni film açık veya örtük olarak tarihsel haklılıklarını tekrardan meşrulaştırma ve Avrupa’nın en güçlü devletine ideolojik baskı uygulama girişimi bir bakıma.

    Yiğit

    @deadhouse, yok mu Çinli bir metal grubu, caponlardan gördükleri zulmü anlatsın.

  30. Cryosleep says:

    ”En iyi Melodik Black Metal albümleri” diye bir liste yapsanız neleri koyardınız? Çünkü şu aralar canım acayip Melodik Black Metal çekiyor da. Türe de hakim değilim pek, hakim olanlardan her türlü tavsiyeye açığım.

    Alondate

    @Cryosleep, Old Man’s Child ve Ceremonial Castings gruplarinin herhangi bir albumleri.

    riser

    @Cryosleep, dissection zaten klasiktir.
    nocte obducta – nektar serisi çok iyidir.
    taake – …bjoergvin… harika bir albümdür. taake’nin geri kalan albümlerini de tavsiye ederim.
    keep of kalessin fena değildir.
    bir de çok bilinmeyen gruplardan koreli sad legend’ın kendi ismini taşıyan albümü harikadır.

    son zamanlarda obsequiae ve véhémence çıktı ilgini çekebilecek ama üstteki albümlerin yanına koymam açıkçası.

    Fogs Kiss

    @Cryosleep, Dissection – The Somberlain ve Storm of the Lights Bane
    Sacramentum – Far Away from the Sun
    Lord Belial – Enter the Moonlight Gate
    Vinterland – Welcome My Last Chapter
    Unanimated – Ancient God of Evil
    Thulcandra – Under A Frozen Sun
    Dark Fortress – Ylem
    Dawn – Slaughtersun
    Naglfar – Harvest
    Watain – Lawless Darkness
    Netherbird- Into the Vast Uncharted
    Uada – Devoid of Light

    Fırat

    @Cryosleep, Ben de çok hakim değilim ama klasiklerden Dissection’ın tüm diskografisini ve Immortal’ın At The Hearth of Winter albümünü önerebilirim.

    Opethsevenbiri

    @Cryosleep, Dawn – Slaughtersun hayatımda dinlediğim en iyi albümlerden.

    Opethsevenbiri

    @Cryosleep, Dissection muhakkak biliyorsundur diye yazmadım ancak daha folk-ish bir şeyler arıyorsan Windir de iyidir.

    Aura magula

    @Cryosleep, aklıma birtek dimmu borgir stormblast geldi.Hem melodik hem senfonik

  31. Alondate says:

    Sitede Agalloch – Pale Folklore ve Ghost Brigade – IV: One With the Storm yokmus. Sasirdim fakat bunlari yazmak icin bana gun dogdu <3

  32. 2 gün önce Meksika körfezinde yaşanan okyanus yangınını bir metal albümünün kapağında ne zaman görürüz acaba.

    https://youtu.be/U3yBnodXI7E

    owlbos

    @Ahmet Saraçoğlu, “Lie on a stone, drop this load and cry to see, the ocean planet is on burn”

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu, “The Portal to Hell”. Bence böyle bişeyin tam zamanı.

  33. Arkadaşlar 9 gün şehir dışında ve dönem dönem hareket halinde olacağım, yorum onaylamalarda gecikmeler yaşanabilir kusura bakmayın.

  34. owlbos says:

    Sanirim az önce Adana’da Ahmet Saracoglu ve Güzide hanimi gördüm. Ama koşturmak durumundaydim selam veremedim:((

    owlbos

    @owlbos, abi naptin ya Adana’ya Temmuz ayında yağmur getirdin ahaha

  35. Birkaç gündür yorumlar geç yayınlanıyordu, bundan sonra yine bilgisayar başındayım, artık zamanında yayınlarız.

  36. Aura magula says:

    Portal serisi gelmiş geçmiş en iyi platform oyunu serisidir bence.Gerek oynanış gerek hikaye,lore,sunum gibi tonla içerik açısından rakibinin olmadığını düşünüyorum i.İlk oyun çıkalı 14 sene oldu mekanikleri gram eskimedi, hala daha günümüz oyunlarının birçoğuna taş çıkaran mekaniklere sahip,şiddetle öneriyorum

    Rzeczom

    @Aura magula, iki oyunda steam hesabımda bulunuyor. bi’ ara oynar, bitiririm diye satın almıştım indirimdeyken. ama oynanış videolarına göz atınca bana göre olmadığını fark ettim.

    Aura magula

    @Rzeczom, oynanışı biraz değişik özellikle portal açarken çok kere başım döndü bide bulmacalar çok göz korkutucu.Videoları izlerken yok ben bunu yapamam demişliğim bile vardır ama bir kere şans verdikten sonra bağımlısı oldum

  37. Mersin’de yaşayan arkadaşların dikkatine: Cumartesi akşamüstü mini PA buluşması yapıyoruz.

    Siteden ben, Güzide, Oğuz Sel, Yiğit ve owlbos (Adana’dan geliyor) Mersin Marina’da buluşacağız. Mersin’de oturan ve gelmek isteyen varsa buradan yazsın.

  38. Ulcerate “bir şeyler deneyeceğiz” deyip dinleyicilerine “aman diyeyim” dedirtmiş ve akabinde “Stare into Death and Be Still”i çıkarıp akılları almıştı.

    At the Gates de “bir şeyler denedik” deyip dinleyicilerine “aman diyeyim” dedirtmiş ve akabinde “The Nightmare of Being”i çıkardı ve şimdilik görünüşe göre epey beğenilen bir iş yaptı.

    Bir şeyler denesin de benzer şekilde şaşırtsın, oha dedirtsin dediğiniz; böyle bir şeyin altına girip başarıyla çıkabileceğini düşündüğünüz kim var?

    Mesela ben Cattle Decapitation son 3 albüm ayarından farklı kafada bir şeyler denesin istiyorum sıradaki albümünde. Sıkıldığımdan değil, deneyip başarırlarsa çok acayip şeyler çıkabileceğine inandığımdan.

    crowkiller

    @Ahmet Saraçoğlu, bu aralar ulcerate’e sardım, favori şarkıların hangileri ahmet abi? şu albüm komple iyi ya da ulcerate’in tüm parçaları iyidir ulcerate sker gibi açık uçlu olmasın ama :)

    deadhouse

    @crowkiller, Ulcerate’in tüm parçaları iyidir. Ulcerate siker. Benim için 2010′ların en iyi 2 grubundan biri.

    Yiğit

    @deadhouse, diğeri ne merak ettim

    deadhouse

    @Yiğit, Cattle Decapitation.

    owlbos

    @deadhouse, dostum sen bu işten anlıyorsun.

    Yiğit

    @deadhouse, paracletus, drought, synarchy of molten bones, furnaces of palingenesia… Dso herkesten daha ağır basıyor benim için.

    deadhouse

    @Yiğit, DsO daha çok 2000′lerin en iyi grupları listesine girer bence. Fas ve Si… albümleri 2010′dan önce çıktı.

    Yiğit

    @deadhouse, ha o açıdan düşünürsek evet. Yoksa 2010lu yıllarda en iyi albümleri çıkaran grup bence DsO, onu demeye çalıştım.

    Ahmet Saraçoğlu

    @crowkiller, ben Ulcerate’i şarkı şarkı değerlendiremiyorum. Çok bulanık, iç içe geçmiş bir beste anlayışları olduğundan şarkı şarkı ayırmadan, olduğu gibi seviyorum.

    Ama 10 yıl önce grubu keşfettiğim şarkı olduğu için sadece Burning Skies’ın yeri ayrı.

    Joseph

    @Ahmet Saraçoğlu, DsO farklı bı şeyler denedilerde ne oldu çuvalladılar. Hep eski kafada kalmak iyiyir. bence

    Rzeczom

    @Ahmet Saraçoğlu, ODRAZA. bunu söylememin sebebi Rzeczom değil. Öyle bir albümden sonra Acedia gibi tamamen bambaşka kafada bir albüm çıkarıp yukarıda bahsettiğiniz şeyleri benim için yapmış/başarmış olması.

    P L A G U E

    @Ahmet Saraçoğlu, net olarak Blut Aus Nord. Adamların diskografisi bile aşure gibi(iyi anlamda, aşure çok severim)

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, 1. Bu işin piri Dark Tranquillity’dir, adamların Hiç bir albümü kötü değil. Çok beğenilmeyen We Are The Void albümünde dahi acayip güzel şarkılar var.

    Bir albümden diğer albümlerine geçişleri kesinlikle yumuşak olmuyor, büyük riskler alarak büyük farklar yaratıyorlar. Mesela Character ile Fiction arasında dağlar kadar fark var, yani aşırı farklı albüm ikisi de; Şarkı sayılarından tut parça bazındaki konseptlere, sound’tan tut vokallere her şey çok farklı ama kesinlikle biri diğerini aratmıyor.

    Mesela ben Atoma’yı Moment’dan daha fazla seviyorum fakat ”Atoma’yı senden aldık bundan sonra Moment dinleyeceksin” deseler gıkım çıkmaz. Herifler asla baymıyor.

    2. Mastodon da bu kulvara dahil olabilir. Genel tınılarını koruyarak her albümlerinde farklı farklı şeyler deniyorlar ve hep seviliyor, ne yaparlarsa yapsınlar kabul ediliyor. Crack the Skye ile Hunter çok farklıdır mesela; birisi tatlı sert-ağırbaşlı iken diğerini albümün götü başı ayrı oyunuyor ama nasıl oluyorsa ikisi de müthiş.

    Hem boru mu site kuruldu kurulalı çıkardıkları 4 albümün 4′ü de yıl sonunda hep birinci sırada gösterildi.

    Yiğit

    @Erhan, arayıp bulamadığım cevap Mastodon’muş. Ama ben hala daha yeni albümün hayal kırıklığı yaratacağını düşünüyorum (totem, je t’aime).

    Erhan

    @Yiğit, Şayet o albüm güzel olursa “Noooolduuu lan raks eyliyirdin” diye taciz edeceğim seni buradan Yiğit.

    Yiğit

    @Erhan, o albüm güzel olursa bayram edeceğimiz için hiç sorun değil.

    Ama olmayacak işte :)))

    Erhan

    @Yiğit, bak gör yılın en iyisi olacak.

    şeyh hulud

    @Ahmet Saraçoğlu, Mastodon’un yine risk alması gerektiğini düşünüyorum.

    Amenra’nın yeni albümü De Doorn da bu kapsamda değerlendirilebilir.

    Çok fazla üretmese de black metal kanadında Abigor’u unutmamak lazım. Sağı solu hiç belli olmaz.

    daud

    @Ahmet Saraçoğlu, Disentomb bu yılın başında tek kelime etmeden yeni şarkı yayınladı, aklım çıktı. Albüm bu ayarda olursa şayet yıkım büyük olacak.

    İkinci olarak her albümünü aşırı sevdiğim Immolation’dan hiç blast beat içermeyen, ölümüne ezici ve karanlık bir şeyler duymayı isterim.

    ismail vilehand

    @daud, katılıyorum. Immolation acayip bişiler yapsa keşke.

    Disentomb’un o denediği şeye laf yok zaten. Düpedüz akıl hastalığı.

    nomoshnocore

    @daud, immolation here in after günlerine dönüp orta tempo death metal yaparsa kafayı yerim gerçekten.

    Dysplasia

    @Ahmet Saraçoğlu, Meshuggah tabii ki.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Dysplasia, Meshuggah denemesini “Nothing”de yaptı, oradan devam ediyor yıllardır. Başka bir şey yapabileceklerini de sanmıyorum. Ezicilik adına yavaşlamasınlar yeter.

  39. Yıl ortası değerlendirmesini Euro 2020 bitince yayınlayacağız. Şimdi yayınlarsak futbol başlığı ana sayfadan düşecek. En önemli 2 maç kalmışken yapmayalım, bitince konuşalım yılın ilk 6 ayını.

  40. Cryosleep says:

    Aranızda Arch Enemy – Black Earth albümünü inceleyecek kimse yoksa bu akşam işten döner dönmez yazmaya koyulayım. Zira her ne kadar erken dönemin en kötü albümü olsa da şimdiki AE albümlerini kıyaslayınca çok iyi kalıyor. Debut albümleri olması açısından da önem teşkil ediyor. Lisedeyken Spotify’da diğer albümler yokken sürekli dinlerdim, pek de severim.

    Rzeczom

    @Cryosleep, uzun süredir yazılmasını istiyordum. bi’ el atarsan çok iyi olur.

    en sevdiğim AE albümü.

    Cryosleep

    @Cryosleep, Bu arada erken dönemin en kötü albümü dememin sebebi, Stigmata ve Burning Bridges’a göre biraz sönük kalıyor (ki ikisi dehşet’ül vahşet albümler) ama kesinlikle kötü albüm değil, demeyin öyle şey.

  41. Dysplasia says:

    https://www.youtube.com/watch?v=1cXFs5wXLqU
    Böyle bir şeye denk geldim ve gözümden yaş süzüldü.

  42. deadhouse says:

    Bir soru: Konser için 5 grup seçeceksiniz. Aynı gün, aynı mekanda çalacak bu gruplar. Bu 5 grup hangi gruplar olur ve kapanışı hangi grupla yaparsınız. Bu arada çalacak şarkılara da siz karar vereceksiniz. Benimkiler şunlar olurdu. Morbid Angel, Death, Marduk, Celtic Frost, kapanışta da Pantera.

    narsistdestroyer

    @deadhouse, Asphyx, Immolation, Undergang, Black Curse, Coffins (kapanış).

    ismail vilehand

    @narsistdestroyer, direk çekip vursaydın bu organizasyona gidenleri daha iyiydi.

    narsistdestroyer

    @ismail vilehand, Şimdi fark ettim de harbi Sultan Süleyman’ın ölüm fermanı gibi olmuş. Hahahaha.

    whileshesleepssevenbiri

    @deadhouse,
    Knocked Loose
    Converge
    At the Gates
    Pantera
    Motörhead

    ismail vilehand

    @whileshesleepssevenbiri, Converge ve ATG aynı gün sahne alıyorlarsa birbirlerine eşlik ediyorlar hep. Ben bizzat denk geldim buna. Beraber Wolverine Blues çaldılar.

    Yalnız farklı türlerde müzik yapan Massachusetts’li bir grup ile Gothenburg’lu bir grubun bu derece kanka olması ne kadar enteresan ve güzel bir olay.

    whileshesleepssevenbiri

    @ismail vilehand, İkisini bilinçli bir şekilde yan yana koymamıştım ama liste şu an daha çok içime sindi.

    Retrokafa

    @deadhouse, Motörhead,mercyful fate,celtic frost,Darkthrone,Cirith Ungol

    Candaş

    @deadhouse, Sabhankra, Murder King, Gojira, Behemoth, Slipknot

    Joseph

    @deadhouse, lmmortal, Cradle of Filth, Cannibal Corpse, Deicide, Deathspell Omega

    Unanimated

    @deadhouse, Death,Dark Tranquillity,Neurosis,Napalm death ve Metallica.

    12ParmakBağırsağı

    @deadhouse, Strapping Young Lad, Meshuggah, The Dillinger Escape Plan, Ulcerate, Mgla. Kapanışı seçemiyorum, hepsi canım.

    ismail vilehand

    @12ParmakBağırsağı, çok iyi liste. Strapping Young Lad hariç hepsini izledim. SYL izlemek istediğim ve görünüşe göre asla izleyemeyeceğim gruplar sıralamasında en tepelere oynar.

    TDEP izlemek sirke gitmek gibi bişey zaten. Anlatılmaz yaşanır.

    Mgła ve Ulcerate hipnotize ediyor. Canlıda müthiş gruplar.

    Meshuggah için aynı şeyleri diyemem ama. İzlemesi kesinlikle keyifli olsa da hayatımda izlediğim en iyi 50 gruba girmezler.

    12ParmakBağırsağı

    @ismail vilehand, Bu saydıklarımdan Ulcerate’yi izleyebildim sadece. Türkiye’ye geldiklerindeydi, ses sistemi berbat olduğundan hiçbir şey anlamamıştım konserden ama dünya gözüyle Ulcerate de gördük PA sağolsun.

    TDEP ve SYL’i asla canlı izleyemeyecek olmak bir yumru gibi oturuyor boğazıma. Ah ulan…

    Meshuggah’ı taparcasına seviyorum. Konserde nasıldır bilemem ama evde otobüste metroda dinlerken bile çıldırırcasına zevk aldığım için konserde de dört köşe izlerim diye tahmin ediyorum. Zamanında bir yakınımın çalıştığı yere gidiyordum arada, yerden epey yüksek tavana kadar devasa makineler vardı. Giydiğimiz kıyafetlerin arkasındaki etiketleri basıyordu makineler. Tart-tı-tart-tı-tı-tı-tı-tart-tı gibi ritimlerle korkunç sesler çıkarıyorlardı. 4 makine farklı ritimlerde çalışıyordu ve 4′ünün ortasında dikilip dinliyordum. Bayağı Bleed gibiydi.

    Rzeczom

    @deadhouse, PANTERA’nın kapanış için iyi bir grup olabileceğini düşünmüyorum. Her türlü sahneyi yıkarlar gerçi ama bence açılışı yapacak olan ilk grup olarak daha iyiler.

    benimki de muhtemelen şu şekilde olurdu:

    1) DISSECTION

    açılışı yapacak olan grup. 45 dakikaları var. Storm of the Light’s Bane’i baştan sona kadar çalacaklar. ne eksik ne de fazla.

    2) MGŁA

    WHTN-EIF-AOE karışık şekilde çalınacak. 1.5 saat süreleri var.

    3) ODRAZA.

    ne kadar süreceğini, neyi çalacaklarını söylememe gerek yok herhalde.

    4) DEATHSPELL OMEGA

    si, fas, paracletus şeklinde gidecek, araya da kenose ile drought sıkıştıracaklar. en uzun süre bunların.

    5) EMPEROR

    ilk iki albüm baştan sona. ne eksik ne de fazla yine.

    deadhouse

    @Rzeczom, Bana “metal” hissini Pantera’dan daha iyi verebilecek bir grup yok. Kapanışta onları seçmemin sebebi bu. Ben Pantera’yı dinleyince metal tutkusunu ve aşkını yaşıyorum.

    Yiğit

    @deadhouse, aynı gün çıkacaksa direkt line up sırasıyla yazayım:

    Death
    Pantera
    Motörhead
    Iron Maiden
    Metallica

    Hiç underground falan kasamadım. Büyük grubun konseri de büyük olur. 80ler sonu 90lar başı Metallica’sını izlemek için birkaç senemi düşünmeden feda ederim.

    Zeitgeist

    @deadhouse,
    Power Trip
    Converge
    Judas Priest
    Slipknot
    Marduk

    Aura magula

    @deadhouse, mastodon sepultura death morbid angel ve kapanışıda burzum/mayhem elemanları hem burzum hemde mayhem şarkılarını çlacak, paralel evrende aynı grupta çalıyorlarmış hatta vokalde dead varmış,atilla back vokal yapıyormuş.

    ismail vilehand

    @deadhouse, bunu genele yayarsak benim de yazacağım isimler Pantera, Slayer, Morbid Angel, Sodom ve Motörhead gibi isimler olur ama ben sorunu biraz daha realist ve güncel cevaplamak istiyorum.

    The Black Dahlia Murder
    Disentomb
    Gaerea
    Der Weg einer Freiheit
    Dead Congregation

    Erhan

    @deadhouse,

    DARK TRANQULLITY
    POWER TRIP
    SLUGDGE
    BEHEXEN
    MASTODON

  43. çaksu says:

    D standardtta kaydedilmiş metal dışı şarkılar albümler var mı bildiğiniz sevdiğiniz? Dredg’in Catch Without Arms albümünün tamamı D, neredeyse tamamını öğrendim, günlerdir çalıyorum. Şahane! Zaten hayatımda en çok dinlediğim albümlerden biriydi.

    Üstüne yeni Suicide Machine’i öğrendim Human’a girdim, azcık Mgla, Gojira falan flörtleşiyorum… Onlar da canlarım ciğerlerim ama, “uçmalı”, “spacy” Dredg’in üstüne gelince bunlar biraz bilişsel ve parmaksal hasiktirnolduluklar yaşıyorum haha.

    Aslında komple bir akort indeksi yapsak bi yerde ne süper olur. Ya da varsa yapılmışı..

    2. perdede capo varken My Sweet Lord çalmadan geçmeyin, gibi.

    trivago

    @çaksu, reis biz daha gitarı e standart tuning’de çalarken zorlanıyoruz d tuning falan herkese gelmez. isaac albeniz-asturias zor ama çalması zevkli gibi geldi. gerçi onuda bildiğim kadarıyla e’de çalıyolar.

    çaksu

    @trivago, Abi (abla) naptın! 30. saniyeden sonrasını dinlerken sağ elime kramp girdi. İlk baştaki kısmı denicem ama hakkaten zevkli görünüyo. Da ritmini ve tuşesini tutturma konusunda sıçarım kesin. Fingerstyle’ım acınası seviyede. Güzel oyun olur E’ye geçince.

    https://www.youtube.com/watch?v=oEfFbuT3I6A

    2. -3. dk lar arası da çok güzel. Bazen pop şarkılarını öğrenip akor ve melodileri birleştirmeye çalışıyorum kendimce. Bu tarz şeyler çıkabiliyo.

    Aura magula

    @çaksu, şimdi aklıma bir şarkı geldi ama çalması abartı zor

    Animals as leaders apeirofpbia

    çaksu

    @Aura magula, Ihmm… (yutkunma sesi) Cevabınız için teşekkürler.

    :D

    Şarkı güzelmiş ama o adam sapık ya. Örümcek gibi dolanıyo iki eli de klavyede. Normal tapping de bile kötüyüm. Oroborus bile çalamam mesela.

    Bu arada geçen sürede plot thickened. Drop D’ye geçip günlerce sadece Refused kastım. O kadar kastım ki kopa kopa A teli koptu haha.

    çaksu

    @Aura magula, Bide “çalmayı asla denemeyeceğim manyak tapping’li süper şarkı” türünden bi şarkı daha paylaşayım.

    https://www.youtube.com/watch?v=ZgPxonn-iew
    Consider the Source – Enemies of magicK

  44. nomoshnocore says:

    Bir soru da benden gelsin: Hangi iki grubun müziklerinin füzyonunu duymak isterdiniz? Ben Kayo Dot ve Deathspell Omega elemanlarını aynı odaya kapatıp çıkan şeyi dinlemek isterdim açıkçası.

    Bonus: Meshuggah + Nevermore

    Rzeczom

    @nomoshnocore, Black Sabbath+PANTERA:

    https://www.youtube.com/watch?v=btkiZhPLzo8

    Yiğit

    @Rzeczom, https://www.youtube.com/watch?v=kWChhdIgT6Q

    Bunu attın sanmıştım, direkt aklıma geldi çünkü.

    Rzeczom

    @Yiğit, sonunda ”direkt” yazabilen birisi. teşekkür ederim.

    Berca B.

    @Rzeczom, mükemmel.

    Raddor

    @Rzeczom, Black Sabbath her şeye yakışır. 🤘🏻

    Beastie Boys:
    https://youtu.be/E4m_M0JwGLI

    Eminem:
    https://youtu.be/jT3wfsyRoZA

    Necrobutcher

    @nomoshnocore, Greg Lake’li King Crimson ile Akercocke ya da Abba ile Mayhem.

  45. Cryosleep says:

    Bu sene bayramda ”Tanrılar kurban istiyor” logosu geri döner mi?

  46. Emre Görür says:

    Djokovic ’91 sonrasının Jordan’ı gibi. Rakibi kalmadı. Kendi takılıp düşmezse önü tamamen açık.

    deadhouse

    @Emre Görür, Çok iyi benzetme. Jordan yüzyılın atleti seçilmişti haklı olarak. Coko’yu onun yanına koyabiliriz bence bundan sonra.

  47. Rzeczom says:

    Arise vs. Chaos A.D.

    hangisi alır?

    ismail vilehand

    @Rzeczom, Beneath the Remains alır.

    owlbos

    @ismail vilehand, katılıyorum.

    TurkMetal

    @ismail vilehand, havada karada hem de

    whileshesleepssevenbiri

    @Rzeczom, ben chaos a.d. diyorum

    Dysplasia

    @Rzeczom, ‘Under a pale gray sky we shall arise.’

    Erhan

    @Rzeczom, Chaos A.D. çok rahat alır.

    deadhouse

    @Rzeczom, Bu soruyu sorulmamış kabul ediyorum. Sen de hatanı kabuk et konu kapansın.

    Rzeczom

    @deadhouse, cevap ver dede, cevap. Roots’çu musun yoksa?

    deadhouse

    @Rzeczom, Chaos A.D, Arise’ın önünde diz çöker, tövbe ister.

    enemyofgod

    @Rzeczom, obscu, obscu, obscu, obscured by the sun…

    Aura magula

    @Rzeczom, chaos ad counter hit ile nakavt eder

    Rzeczom

    @Rzeczom, amma çok Chaos A.D.’ci varmış. Ben de oyumu ondan yana kullanırdım.

    Bilge

    @Rzeczom, Beneath the Remains > Arise > Chaos A.D.

    owlbos

    @Bilge, +1

  48. çaksu says:

    5×04 sanırım en kötü Rick and Morty bölümü. Halbuki “kötü” diyebileceğim bölüm neredeyse yoktur dizinin tarihinde. Kime yazdırmışlar diye baktım konuk yazar da görünmüyor.

    Yetişmemiş de paldır küldür yapmışlar gibi.

    :(

    Önceki 3 bölüm baya iyiydi, izlememiş varsa da hevesini kaçırmış olmayayım.

  49. Erhan says:

    Herkes sormuş, virale yürümüş ben de sorayım;

    Son 5 yılda çıkan en sevdiğiniz/en iyi 5 death metal ve 5 black metal albümü?

    DEATH METAL:

    1. SLUGDGE – Esoteric Malacology
    2. OBSCURA – Dilivium
    3. BLACK DAHLIA MURDER – Verminous
    4. ULCERATE – Stare Into Death and Be Still
    5. PROSCRIPTION – Conduit

    BLACK METAL:

    1. ODRAZA – Rzeczom
    2. BYTHOS – The Womb of Zero
    3. BEHEXEN – The Poisonous Path
    4. KRIEGSMASCHINE – The Apocalypticists
    5. DARK FUNERAL – Where Shadows Forever Reign

    Rzeczom

    @Erhan, ben de seni seviyorum.

    Erhan

    @Rzeczom, Beni sevmeyen ölsün Chuck. Mis gibi Odraza dinliyoruz daha napalım?

    Yiğit

    @Erhan, yazamadığım için üzüldüğüm çok albüm var, bir o kadar da aklıma gelmeyen vardır ama genel hatlarıyla sırasız liste:

    DM:

    SLUGDGE – Esoteric Malacology
    Disentomb – The Decaying Light
    Ulcerate – Stare Into Death And Be Still (son 5 senedeki açık ara favori albümüm tür fark etmeksizin)
    Possessed – Revelations Of Oblivion
    Cattle Decapitation – Death Atlas

    BM:

    Behexen – The Poisonous Path
    Dark Funeral – Where Shadows Forever Reign
    Misþyrming – Algleymi
    Deathspell Omega – The Synarchy of Molten Bones
    Mgła – Age of Excuse

    Yiğit

    @Yiğit, 2016′dan 3 tane 2019′dan da 5 adet albüm olmuş. İkisi de manyak yıllardı ve o iki yıla dair en sevdiğim ikişer albümü listeye alamadım ayrıca.

    Joseph

    @Yiğit, 2019 en iyi black metal albümü Kosmocide

    TurkMetal

    @Yiğit, oo hocam sen manyak yıl görmemişsin. Gerçi 40a merdiven dayamış biri olarak aynı yılları aynı şekilde almamamız normal sanırım.

    Yiğit

    @TurkMetal, yani doğrudur ama sitede birçok kişi aynısını belirtmişti o yıllarda.

    @Joseph, Algleymi çok ağır basıyor gözümde.

    Dysplasia

    @Erhan,
    DM:
    Rivers of Nihil – Where Owls Know My Name
    Slugdge – Esoteric Malacology
    Equipoise – Demiurgus
    Hath – of Rot and Ruin
    Ulcerate – Stare into Death and Be Still

    BM: Hiç orjinal bir katkım yok, kopyalayıp yapıştırıyorum.
    Misþyrming – Algleymi
    Odraza – Rzeczom
    Kriegsmachine – The Apocalypticists
    Bythos – The Womb of Zero
    Deathspell Omega – The Synarchy of Molten Bones

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.