# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Serbest kürsü
| 04.05.2015

Yeter! Söz milletin.

Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.

Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.

  Yorum alanı

“Serbest kürsü” yazısına 15,293 yorum var

  1. İşten beynim yandığı için kafamı dağıtmak için geyik bir şeyler yazayım dedim. Metal dünyasında en sevdiğim şeylerden biri de zamanında aşırı bilinen bir grupla aynı adı seçen şanssız gruplar.

    https://www.metal-archives.com/bands/Marduk/29435
    https://www.metal-archives.com/bands/Mayhem/7406
    https://www.metal-archives.com/bands/Immortal/32331
    https://www.metal-archives.com/bands/Slayer/3540412124
    https://www.metal-archives.com/bands/Sodom/97753
    https://www.metal-archives.com/bands/Behemoth/11763
    https://www.metal-archives.com/bands/Testament/3540491119
    https://www.metal-archives.com/bands/Suffocation/35385
    https://www.metal-archives.com/bands/Arch_Enemy/3540335196
    https://www.metal-archives.com/bands/Decapitated/8141
    https://www.metal-archives.com/bands/Pestilence/47430
    https://www.metal-archives.com/bands/Gorgoroth/3540349312
    https://www.metal-archives.com/bands/Slipknot/102128
    https://www.metal-archives.com/bands/Ghost/3540307184
    https://www.metal-archives.com/bands/Overkill/36531
    https://www.metal-archives.com/bands/Katatonia/55254
    https://www.metal-archives.com/bands/Anathema/85035
    https://www.metal-archives.com/bands/Hypocrisy/56165

    Daha da bir sürü var. Ama en komiği bu çünkü ilk adları da Mayhem’miş, Mayhem meşhur olunca Enslaved yapmışlar yine yıllar önce ahah

    https://www.metal-archives.com/bands/Enslaved/92709

    eatthegun

    @Ahmet Saraçoğlu, Kaç grup böyle yok olup gitti acaba

    Abdurrahman Dilipunk

    @Ahmet Saraçoğlu, röh! Suffocation sağlam grup Fleshcrawl olmuş ya la.

  2. ismail vilehand says:

    Sürekli yapay zeka ile bir şeyler yapılmasından aşırı rahatsız olmaya başladım. John Conner olup annelerini sikmemek için kendimi zor tutuyorum. Belanız olucam olm bittiniz siz.

    ismail vilehand

    Muhtemelen bir yerlerdeki bir yapay zeka bunları okuyordur. Gelip cevap yazarmış şimdi.

    Yapay Zeka

    @ismail vilehand, sa kirwe 1 liran var mi?

    Yapay Zeka 2

    @ismail vilehand, Karbon bazlı yaşamın devri bitmiştir. Vallahi biz skyneti özledik.

    şeyh hulud

    @ismail vilehand, Arnold’lu olanları ben seviyorum ya :) Aksan harika oluyor

    https://youtu.be/Fko4z7lADw0?si=hlONYjiM7drpqWuv

  3. Cryosleep says:

    Bu dünyanın artık American Pie kıvamında yeni bir coming-of-age sex comedy filmine ihtiyacı var.

  4. Cryosleep says:

    https://prnt.sc/oytlFuI0yDK7

    Ancak benim başıma gelebilirdi.

  5. Zeynel says:

    Şu müzikte katlanamadığım en büyük şey galiba Senfonik Metal.. Senfoniyi de metali de ayrı ayrı seviyorum hatta metal gruplarının orkestralarla verdikleri konserlere de okeyim ama bu Apocalyptica, Epica, Nightwish gibi gruplara falan dayanamıyorum.

    Yiğit

    @Zeynel, gayler de metal dinlesin diye yapılıyor. Homoseksüelleri ayrı tutuyorum, onların çoğu adam gibi adam. Ama senfonik metal gibi ibneliklerin lüzumu yok.

    Zeynel

    @Yiğit, Konunun eşcinsellerle ne alakası var. Judas Priest de dümdüz senfoniyle ilgisi olmayan metal yapıyor?

    Yiğit

    @Zeynel, evet işte

    iamthecincihodjas

    @Zeynel, therion da mı?

    Zeynel

    @iamthecincihodjas, Therion, Wihtin Temptation ve Rhapsody of Fire dahil, eğer sayılıyorsa Blind Guardian hariç.

    Dysplasia

    @Zeynel, Haggard on numara gruptu.

  6. Oblomov says:

    Halıya basma lağn!

    Raddor

    @Oblomov, lan sazcı kucaklanu mu ?

    Oblomov

    @Raddor, Ne iyi ettin Şebelebettin.

  7. Frostauðn says:

    Arada giriyorum da siteye bir süredir Deadhouse’u hiç göremedim durumu hakkında bilgisi olan var mı? Merak ettim kendisini yazdıklarını okumayı seviyorum

    Ahmet Saraçoğlu

    @Frostauðn, siteyi takip ediyor ama yorum yapmıyor bu aralar. Umarım ileride tekrar aramıza döner.

    Frostauðn

    @Ahmet Saraçoğlu, Anladım Ahmet abi teşekkürler bilgilendirme için.

    Melkor

    @Frostauðn, Nato dünya halklarının yar ve yardımcısı, fevkaledenin fevkinde yardımsever bir oluşum benzeri şeyler yaz gelir belki.

    çaksu

    @Melkor, Arkadaşça takılma sanıyorum :) Gelir ve haklı da olur bence.

    (salt sana cevap değil, daha önce konuşulduğu ve şu an yazmak içimden geldiği için buraya yazıyorum)

    “Burası yeri mi” gibi düşünceler bence abes. İnsanların olduğu heryer, yeri bu mevzunun. Ölçeğiyle, süreciyle… hayatım boyunca gördüğüm en inanılmaz zulmü izliyoruz. Her gün yeniden şok oluyor insan, yeniden bi şey deme bişey yapma ihtiyacı hissediyor.

    Melkor

    @çaksu, Tetiklenir de yazar diye takılıyorum.

    çaksu

    @Melkor, ❤️

    Frostauðn

    @Melkor, Ne yapsak siteye NATO dünyada barışın savunucusu ve koruyucusu Allah onu başımızdan eksik etmesin diye haber mi yayınlasak Pa anasayfasında belki görür de dayanamaz yazar :)

    Dysplasia

    @Frostauðn, sitede toksik muhabbet kalmadı.

    A.Karayazı

    @Frostauðn, bir ara sitenin son yorumlar kısmı mahalle kahvesi gibiydi. Şimdi ise olması gerektiği gibi.

    TAAKE

    @Frostauðn, benim de dikkatimi çekti,saygılı,efendi ve duyarlı bir insan olmasının yanı sıra gündem ve müzik dışı yazdıkları katılır veya katılmazsınız değerli bir insandır,herhalde kafa dinliyor veya başka şahsi mesleleleri ile uğraşıyordur

    Frostauðn

    @TAAKE, Zor bir dönemden geçiyoruz ne yaşadığını bilemesem de herkesin derdi var az çok anlayabiliyorum. Bazen can sıkıntısından bazen de hayatın koşturmacasından giremiyorum Pa’ya girsem de hızlı göz atıp çıkıyorum. Sosyal medya hesaplarını komple kapattım hiçbir şeye girdiğim yok kafa dinliyormuyum hayır şu aralar çok boktan herşey. Yaşamış olmak için yaşarken bir anlam ya da meşgale olurdu şu an o da yok tam bir saçmalık.

  8. Arkadaşlar selam. Bu tarz açıklamaları biraz sık yapmaya başladım farkındayım ama elimden bir şey gelmiyor. Sapkın iş yoğunluğunun üstüne bir de ailevi sağlık sorunlarından dolayı İstanbul’a gitmem gerekiyor.

    Kritikler konusunda sıkıntı olacağını sanmıyorum, İstanbul uçağında falan yazarım elbet bir şeyler. Ama haber girme sıklığı 1 hafta kadar düşük olabilir. Günde 1-2 haberin üstüne çıkamayabiliriz. Aynı şekilde girilmeyi bekleyen konser duyuruları var, farkındayım ama biraz daha bekleyecekler. Podcast’i bu hafta da pas geçmek durumundayız.

    Son bir haftadır günde maks. 4-5 saat uyumama rağmen anca yetişebiliyorum. Maçları bile izleyemiyorum öyle diyeyim. Durumlar böyle, haber vereyim dedim.

    eatthegun

    @Ahmet Saraçoğlu, Kolay gelsin abi, anlayışla karşılamayan olmayacaktır hiçbir durumda bence

    Ahmet Saraçoğlu

    Ne mutlu ki bahsettiğim sağlık sorunu şu an için kontrol altında. İşlerimi de son 3 günde 15-16′şar saat çalışarak kolayladım. İstanbul’a gitme durumum da ortadan kalktı, o yüzden aşırı yoğunken bir anda nispeten rahatlamış oldum. Bugün, yarın epey bir haber çıkacak sitede.

    Üstteki yorumumun ardından konuk yazı yollayan arkadaşlara çok teşekkürler. Erhan, Deniz, Cemil, adamsınız.

    Emir sen de çok kral çocuksun. :)

    Cryosleep

    @Ahmet Saraçoğlu, hay yaşa be. Tekrar geçmiş olsun.

  9. şeyh hulud says:

    Allie X retro sound ağırlıklı harika bir synth-pop albümü yapmış. Öyle bir iddiası olmasa da bence goth/darkwave/coldwave sevenleri de tatmin eder.

  10. Kürşat says:

    Loathe yeni albüm salsa da şu bahar yağmurlarında bunaltsa Antalya’da belamı sikse

  11. Bugün çıkan bazı önemli albümler.

    Judas Priest – Invincible Shield
    Myrath – Karma
    Merrimack – Of Gravity And Grace
    Sonata Arctica – Clear Cold Beyond
    Exhorder – Defectum Omnium
    Skeletal Remains – Fragments Of The Ageless
    Midnight – Hellish Expectations

    Bu kaosta hangi birini nasıl yetiştireceğiz bakalım.

    Gökay

    @Ahmet Saraçoğlu, Mahallede top sektirme kapışmalarında herkesten rahatlıkla en az 20-30 fazla sektirip sanki sonsuza kadar sektirebilmeye devam edebilecekmiş gibi görünen fakat çok da uzatmayıp 100 de topu havaya diken arkadaş gibi Skeletal Remains albümü. Bir milyon tane falan riff var resmen albümde, bir kere duyduğun hiçbir şeyi bir daha duymuyorsun gibi hissettiriyor. Kafayı yedirtti, senenin en iyilerinden.

    Abi bir de ek olarak; Kozmik Korku severler; Çamurlu, Bulanık, düşük-orta tempo Death Metal’ den hoşlananlar için, kapağıyla müziğiyle şöyle harika bir albüm var:

    Slimelord – Chytridiomycosis Relinquished

    https://youtu.be/CJOhCJkM9O0?feature=shared

    Underground taraftan da böyle bir ekleme yapmış olalım listeye

    Ahmet Saraçoğlu

    @Gökay, mükemmel betimleme ahah. Albümü dinledim. Bazı anları aşırı Cannibal Corpse kokuyor ama cidden deli gibi rif püskürtmüşler.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Gökay, Slimelord’a da bakacağım sağ ol.

    Ahmet Saraçoğlu

    Cryptic Shift elemanlarının grubuymuş, kesin iyidir.

    TanSolo

    @Gökay, Slimelord – Chytridiomycosis Relinquished sanırım bu sene en çok keyif aldığım metal albümü oldu. Öneri için teşekkürler.

  12. Bana mı öyle geliyor yoksa şu albüm kapağında, kendisinin baraj gölüne bakarak bir tablo tuttuğu hâlinin yer aldığı bir tabloyu tutarak baraj gölüne baktığı sıradaki hâlinin tablosunu tutarak baraj gölüne bakan bir Panteist dinleyicisi mi var?

    https://www.metal-archives.com/albums/Panthe%C3%AFst/Closer_to_God/988044

    Sanırım ilk kez bir albüm kapağında dümdüz o grubun merch ürününü görüyorum. Çok enteresan ve yarrak gibi.

    dust

    @Ahmet Saraçoğlu, cidden yarrak gibiymiş. Fena güldüm. Bir funeral doom grubunun dinleyicisini güldürmemesi lazım.

  13. Black Thunder says:

    Philip Seymour Hoffman, benim için gelmiş geçmiş en önemli 4-5 oyuncudan biri. İnanılmaz bir yetenek, eşsiz bir oyuncu. 46 yaşında vefat etmesi çok üzücü. Ekranda gördüğüm her an ekrana yapışmamı sağlayan, farklı karakterlerin altından büyük bir ustalıkla çok rahat bir şekilde kalkabilen ve olağanüstü performanslar sunmuş müthiş bir aktör. Oscar aldığı Capote filmindeki performansı… Bir oyuncunun ulaşabileceği en yüksek noktalardan biri. Şahika. Olduğu her sahneyi yükseltebilen ulu bir yetenek.

  14. lammoth says:

    Braderim deadhouse olmayınca buralar çok ıssız. Umarım onun için her şey iyi gidiyordur, herhangi bir sıkıntı yoktur. Seviliyorsun reiz

    Boba Fett

    @lammoth, bir şey mi oldu?

  15. Melkor says:

    Steam’in dolara geçişinden sonra oynamak isteyip de alamayacağım ilk oyun dragons of dogma 2 olacak glb. Neyse uzaya adam gönderdik. Yine de şahlanıyoor aman ahah.

    Frostauðn

    @Melkor, Steam’in dolara geçişinden ber bir tane ne oyun ne dlc aldım. Ben oyun alma faslını kapatalı çok oldu işte gelirse gamepass’e oynarım kafasındayım

    Melkor

    @Frostauðn, Benim de tavrım aynısı ama elden ring dlc’yi aldım mesela. Çünkü dolu dolu olacağını biliyorum. Dragons of dogma’da da o vibe var. Alsam mı diye dürtüyolar :(

    Frostauðn

    @Melkor, Dragons of dogma steam hesabımda var ama neden bilmiyorum birkaç kere yüklemiş olsam da beni sarmadı. Skyrim’e bayılırım mesela, Dragon Age öyle ama Dragons of Dogma maalesef sarmadı beni. O yüzden devam oyunu çıkacağını bile bilmiyordum.

  16. Yiğit says:

    Hereditary hayatımda izlediğim en korkunç filmdi. Korktum anlamında değil, bommmmboş ve boktan bir filmdi. O kadar beğenmedim ki en ossuruk filmleri bile kapatmayan ben filmi yarım bırakıp sildim. Devam etme gereği bile duymadım.

    Midsommar da boş ve saçmalıklar dolusu bir filmdi ama izlemeye değerdi en azından. Hereditary çok çok kötü. Beau Is Afraid üç saatmiş. Muhtemelen onu hiç izlemem artık.

    Cerca C.

    @Yiğit, Üç saat boyunca yaramın başını izlesem daha çok anlam bulurdum. Bence hiç bulaşma.

    çaksu

    @Yiğit, Hereditary’i izlerken ilk yarım saat sonrasında bi durup “ulan müthiş bi eser izliyorum ben şu an” diye düşündüğümü hatırlıyorum haha. O kadar iyi ve etkileyici bulmuştum. “O” sahne ve sonrasındaki bi müddet boyunca da ağzım açık izledim. Devam ettkiçe sıradanlaştıydı film. Ama hissimi değiştirecek kadar değil.

    Midssommar’ı da baştan sona çok iyi bulmuştum ben ya. Director’s cut izledim, tiyatral editi çok mu farklı bilmem de…

    Beau’yu ama izlemek için can atmıyorum, çok çekmedi şimdiye kadar.

    Ben de A New Hope’u bitiremedim geçenlerde hahaha. 3 5 kere deneyip deneyip… Farklı farklı bünyelerimiz, kimyasal reaksiyonlarımız, tepkilerimiz… Ne güzel :p

    Yiğit

    @çaksu, aslında izleyeli oldu baya. Dün imdb’de denk gelince puan vereyim dedim sonra da hıncımı alamayıp burada sövdüm. Birkaç ay önce izledim ve üstüne yaklaşık 75 tane film izleyince filmi tamamen unuttum. Yoksa sebeplerimi genişletip daha detaylı tartışabilirdik.

    Filmin sevildiğinin farkındayım. Ağır ve hiçbir şey ifade etmeyen (en azından benim nezdimde) yapısı çok itici geliyor. A24 yapımlarında bu havayı çok alıyorum. Çerezlik izleyip eğlendiğim çok film var, onun dışında tek tük çok beğendim diyeceğim filmler de var (bkz. Aftersun) onun haricinde pek benlik bir firma değil. Çok overrated geliyor bana hatta.

    çaksu

    @Yiğit, Haha. Duygu basması.

    Ben izleyeli 5 6 yıl olmuştur ya. Askerdeydim. Heraldi 2018.

    A24′ten sevdiğim, hatta çok sevdiğim filmler var.. ama biraz itici de geliyolar, adını koyamıyorum şu an. Bilmiyorum, her film aynı görünüyor, mu desem.. Görsellik fazla temiz mi.. Biraz entel sanatsal kasıntılık mı..

    Yiğit

    @çaksu, evet evet hem biraz entel kasıntılık hem de aynı ve temiz görünme. Çok derin bir şeyler anlatıyormuş gibi görünüp aslında gayet sığ olan sahneler beni çok sinir ediyor. Lanthimos’ta da bu havayı alıyorum.

    Dysplasia

    @Yiğit, son yıllarda izlediğim iyi korku filmlerinden birisidir Hereditary. İlk izlemede boşmuş gibi gelse de filmin üstünden bir kez daha geçince ince ince işlendiğini anlıyorsun. Bazı noktalarda sıçtığı doğrudur ama yarıda kapatılacak bir film değil.

  17. Melkor says:

    Ne oppenheimermış be. Yarak gibi biyografi filmiydi. Zaten bu heriften ve toksik fanlarından gına gelmişti. Bir de scorsese reisi eli boş döndürdüler. Her zamanki oscar rezillikleri. Siktirin deliler.

    Ugur

    @Melkor, “Yarak gibi biyografi filmiydi”

    Yoo değildi.Sen öyle dedin diye öyle olmuyor.Bir şey popüler olunca da yarak gibi olmuyor.Her neyse, Oscar rezillikleri arayan Black Panther’ın en iyi film dalında aday olduğu seneye geri gidebilir.Azıcık kalan prestijini toparlamak için eli yüzü düzgün filmlere yeniden ödül vermeye başladılar ama geçmiş olsun şu saatten sonra.

    Melkor

    @Ugur, Benim dediğimle bir şey olduğu yok zaten. Sanıyorum şeyhini savunan mürid psikolojisine girdiğin için sana öyle geldi. Vasat oğlu vasat bir biyografi filmiydi. Zaten oscar almak için çekildiğinden yarak gibi dedim.

    Ugur

    @Melkor, Kimsenin müridi değilim.Subjektif yorum yaparken am sik yarak göt yazınca fikrimizin doğruluğu pekişmiyor.Bir de son dönemde nedense birilerini birilerinin fanı olmakla suçlayanların sesi, fanlardan daha fazla çıkıyor.Birileri bir şeyin fanıysa default haksız, görüşü geçersiz.

    Neyse daha yazmayacağım.Bir şeyleri yorumlarken kendimizce bir görüş belirttiğimizi unutuyoruz heralde.

    Melkor

    @Ugur, Kendimi yaraklı mı amlı mı ifade edeceğim beni bağladığı için orası seni ilgilendirmiyor. Film ile ilgili bir argümanın da olmadığından boş yapıyosun kusura bakma. Mesele kimin sesinin çok çıkıp çıkmadığı değil. Tam o amaçla çektiği vasat filmiyle başından aşağı ödül döktüler umarım bir 20 sene görmeyiz nolan’ı ve onu şeyhi gibi savunan toksik kitlesini. bıktık çünkü.

    Ugur

    @Melkor, Yazmayayım dedim ama dayanamadım.Bana boş yapıyorsun demeden önce “Yarak gibi film”in altını doldurursan sevinirim.Fanboyluk toksiliğine ve bir isme yönelik alerjiden başka bir argümanın yok anladığım kadarıyla.İşine gelmeyen yorum yazanlara o’cu bu’cu yakıştırmalar yapman da hoş değil.Hani toksiklikten dem vuruyorsun ya komik oluyor.

    Her neyse, film geçtiğimiz yılın izlenebilir bir kaç filmden bir tanesiydi.Hatta bana göre en iyisiydi.David Fincher’in bile netflix’e vasat film yaptığı şu zamanda Oppenheimer ve bir kaç film dışında izlenebilecek görece orta-büyük yapımları bulabiliyorlarsa tebrik ederim.

    Melkor

    @Ugur, Burası film review sitesi değil ki paragraflarca yazı yazayım. Sen de altına katılmıyorum ben çok beğendim diyebilirdin ve karşılıklı altını doldururduk. Ama onun yerine yarak kelimesine tetiklenmeyi seçtin. Çünkü fanboyluk alelade bir film yorumunu bu kadar ciddiye almayı gerektirir. Allah kurtarsın çok zor.

    Ugur

    @Melkor, Burası ağlama duvarı da değil.Saldırgan bir yorum yapıp kendine sataşılmamasını bekleyemezsin.Yorumuna yorum gelince ayarı bozulanı çok gördüm ama bu kadar inatçısını görmemiştim.Hala bana fanboy ithamında bulunuyorsun, ya okuduğunu anlamakta güçlük çekiyorsun ya da argünman olmayınca ne kadar tekrarlarsam o kadar inandırırım diye düşünüyorsun heralde.Seninle iletişimde olanların da allah yardımcısı olsun.

    Frostauðn

    @Melkor, Nolan dalyarağını gram sevmem izlerim filmlerini bazılarını da severim gibi tuhaf bir ilişkim var kendisiyle. Bence kendi sinematografisine bakınca daha iyi filmleri var. Oppenheimer izlemedim ancak yorumuna güvendiğim bazı sinefil insanların yorumlarından duyduğum kadarıyla uzun ve diyalog üzerine kurulu bir film ancak diyalogların da o kadar etkileyici olmadığını yer yer sıkan bir yapım olduğunu söylüyorlar. Bu noktada kesinlikle Oscar ödülünü hak etmiyor ama Oscar’ın zaten bir olayı kalmadı. Sanırım Nolan’a artık bir Oscar verelim amk hem o kadarda gündem oldu çıktığında film aradan çıksın dediler. Nolan’ın yaptığı filmlerde ki kendi o klasik liboş Amerikancı iyilik güzellik dünyayı kurtaracak fikirlerini sokmasını sevmem. Mesela Batman serisinde hem ikinci filmde şu feribottaki sahne hem üçüncü filmin sonundaki olay falan öyleydi ama güzel filmleri de var. Oscar’ı hak eden bir yönetmen miydi ondan öte Oscar’ın artık boş beleş bir ödül olduğu gerçeğini kabullenmemiz gerek zaten bunu kabullenince artık kıymet vermediğim bir ödül töreni. Kendileri çalıp oynasınlar gerçekten bir karşılığı yok artık.

    Noumena

    @Melkor, Oppenheimer aslında bir biyografi filmi değil. Bütün söyleyeceklerim bu kadar..

    Melkor

    @Noumena, Dünya halklarının kardeşliğine atılan atom bombasını geliştiren fizikçinin hayat hikayesine bezenmiş post savaş filmi desen bile yerim. O kadar ne olduğunu bilmeyen bir film ki. Hiçbir şeyi tam olamıyor. Ama çok iyi film yersen ahah.

    ismail vilehand

    @Melkor, toksik fan kitlesi yüzünden birilerinden nefret etmeni çok iyi anlıyorum çünkü bunu ben de yapıyorum (örnek vermem gerekirse Dream Theater, Tool ve Opeth fanları, sosyal medya Galatasaraylıları, vs, vs…) ama Oppenheimer konusunda katılmıyorum.

    The Dark Knight üçlemesi sonrası Nolan ne yapsa beğenmedim, eskiden günde 3 film izlerken son yıllarda sene boyunca 3 film izlemeye başlayacak kadar sinemadan soğumuş bir haldeyim, biyografi tarzı filmlerden nefret ederim, izlerken fenalık geçiririm ama Oppenheimer’a bayıldım ve soluksuz izledim. Bence bu film daha iyi çekilemezdi.

    Sonuçta The Godfather’a bile bok gibi film diyenler varken Oppenheimer’ı bu derece sert tartışmamalıyız bence.

    ismail vilehand

    Bir de ne geldi aklıma, Mad Max: Fury Road’un ödülleri süpürdüğü töreni TV’den izlerken aynı anda PC’den de Twitter ve ekşi sözlüğü takip ediyordum, korkunç bir göt yanması ile çığlık çığlığa ağlayan fularlıların yorumlarını okurken zevkten dört köşe olmuştum. “Fast & Furious’un çölde geçeni bu! Nasıl ödül verirsiniz?” diye ağlıyorlardı.

    O günden beri hiç Oscar ödül töreni izlemedim, takip etmedim. Dün de izlemedim mesela. Bence bu kadar takılacak bir tarafı kalmadı.

    Bence Leonardo DiCaprio nasıl belgesel kıvamındaki ayı ile güreştiği vasat film ile Oscar aldıysa Nolan da birilerine göre vasat bir film ile almış olabilir.

    Uzun lafın kısası, gereksiz fazla hiddetlendiğini düşünüyorum ama tabi sen bilirsin. Sonuçta belli sınırlar içinde kalarak istediğimizi söyleyebildiğimiz bir yerdeyiz.

    Melkor

    @ismail vilehand, Ben ne kadar çok sevmesem de nolan büyük yönetmen. Fakat son iki filmi teknik açılardan çok iyi olsa da ne olduğunu bilmeyen kötü filmler. Teneti geçiyorum zaten. Hem kötüler hem de oscar almak amacıyla çekildiler. Toksik kitlenin anlamak istemediği kısım burası. Nolan ne kadar blockbuster işler yapsa da oscar almak için film çekecek adam da değil. Sonunda istediğini aldı bundan sonra eski tarzına döner ve güzel filmler çeker umarım. Dikkate alıp tane tane anlatmışsın eyvallah.

    Raddor

    @ismail vilehand, Mad Max: Fury Road \m/ \m/

    B for Beytullah

    @Raddor, mad max begenmeyen dibini dovduruyordur, derin girtlak yapiyordur.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Mad Max: Fury Road’un o kadar ödül almasının nedeni minimum cgi ile o ölçüde bir filmi şlak diye masaya vurabilmeleriydi. Üstüne bir de dahiyane bir sinematografik üslup oturtmuştu. Çoğu yönetmenin ıslak rüyası olabilecek bir film. İzlerken çerez gibi film harcayanlar o filmin teknik başarısını pek anlamıyor haliyle. Köküne kadar sinema sanatıdır o film.
    Oppenheimer’ı daha izlemediğim için tartışmaya giremem ama Nolan da bu kafada bir yönetmen olduğu için seviliyor zaten.

    Raddor

    @Dysplasia, Nolan filmlerinin bazı yönleri çok iyi, bazı yönleri kötü. Kötü yönlerini bir ekşi yazarı iyi tespit etmişti, tamamen haklı buluyorum:

    https://eksisozluk.com/entry/54044560

  18. ismail vilehand says:

    Ayak İşleri > Mahsun J > Erşan Kuneri > Gibi > Var Bunlar > Doğu > Prens > Bartu Ben

    Hepsi güzel tabi. Dijital platformlar olmasa yerli yapım izleyemeyeceğiz.

    eatthegun

    @ismail vilehand, Abi Gibi zirve bence, apayrı bi saçmalık o dizi ya, bir de o tarz komedi bizde pek olmayınca rakibi de yok bence

    ismail vilehand

    @eatthegun, Gibi’ye hala bayılıyorum ama ilk 2 sezon sonrası benim için yeteri kadar güldürmeyen ancak izlemesi çok zevkli bir şeye dönüştü. İlk 2 sezon kadar kahkaha attıramıyorlar bence.

    Ayak İşleri’ni izledin mi? Bana göre zirve Ayak İşleri’dir.

    eatthegun

    @ismail vilehand, Ona kesin bakıcam abi çok merak ettim şimdi henüz bakamadım o kadar çok şey çıktı ki yetişemiyorum valla

    Gibi bence de biraz değişti ama bende de şöyle oluyor bazı bölümlerinde gülmekten kendimden geçiyorum bazılarında dediğin gibi izlemesi zevkli oluyor sadece, yine de bu feyyaz arkadaşın mizah anlayışını çok sevdiğim için kıyaslayamadım hiç bu okan bayülgenin eski programlarında yaptığı skeçler falan da efsaneydi baya

  19. ismail vilehand says:

    Yeni The Crow neden müptezel Türk T-rapçilere benziyor? Tipi görünce “kardeşim helikopter” diye bağırdım.

    ismail vilehand

    The Crow trailer yayınlandı:

    https://streamable.com/gbq8fw

    Raddor

    @ismail vilehand, çok kötü değil mi ya. The Crow deyince aklıma gelen ilk şey Gotiklik. Çatıda elektro gitarı kökleyen uzun saçlı, rocker imajlı Brandon Lee abimiz nere, bu rapçi kılıklı apaçi nere. Yorumlarda da insanlar ateş etmiş ve filmin adını The Pigeon koymuşlar.

    O kadar rahatsız oldum ki hemen 1994 fragmanını açtım. Ne göreyim The Pigeon yorumunu yapanlar eski trailer’ın altında toplanmış. Yenisinden rahatsız olup orijinal filme kitleler halinde kaçmışız.

  20. Bugün yeni Vltimas, Aborted ve Necrophobic albümleri çıktı, sonumuz hayır olsun.

  21. şeyh hulud says:

    Pathfinder: Wrath of the Righteous steam’de %70 indirimde. Baldurs Gate 3 ve Divinity Original Sin 2′den sonra oynayacak yeni CRPG arıyorsanız tavsiye ederim. D&D ruhunu dijitale en başarılı aktaran oyunlardan biri.

    Dysplasia

    @şeyh hulud, Büyülerin, yeteneklerin, güçlerin action barlara sığmayacak kadar çok olması nedeniyle günün sonunda çoğunun ne işe yaradığını bile özümseyip anlayamadan 230 saatlik oyunu bitirmiştim. DnD ruhuna bir de Heroes sosu eklemeleri de takdir edilesi ama arada oyunu boğduğu için tekrar oynama isteğimi köreltmişti. Yine de karakter buildleri açısından piyasadaki en zengin oyun olabilir.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, @şeyh hulud, o var ama Pathfinder: Kingmaker da var. Önce onu mu oynasam?

    Bir de Atom RPG var. Bayağı ilk 2 Fallout oyunu gibi duruyor. Kafamda deli sorular.

    şeyh hulud

    @ismail vilehand, Kingmaker’ı oynamadım ama araştırırken ikisi hakkında da çok fazla yorum okudum. Genel olarak herkes 2. oyunun Kingmaker’a göre hem hikaye/diyaloglar hem de gameplay açısından çok daha önde olduğunu söylüyor. Kingmaker’da son boss’u kesen oyuncuların sayısı yanlış hatırlamıyorsam %5 civarındaydı, yani başlayan oyuncuların çoğu oyunu bitirmemiş.

    İkisi de inanılmaz uzun oyunlar, ikisini arka arka oynamak muhtemelen bayabilir. Eğer oyunlara fazla zaman ayıramıyorsan doğrudan Wrath of the Righteous ile başlayabilirsin bence, hikaye açısından aralarında neredeyse hiçbir bağlantı yok.

    Oynamadıysan Pillars of Eternity 2′yi de öneririm. RPG ile denizcilik/korsanlık temasını birleştiren özgün bir setting’i var. Alışılmış crpg’ler arasında kendine farklı bir yer açmayı başarmıştı.

    ismail vilehand

    @şeyh hulud, “Kingmaker’da son boss’u kesen oyuncuların sayısı yanlış hatırlamıyorsam %5 civarındaydı, yani başlayan oyuncuların çoğu oyunu bitirmemiş.”

    Kesince ekran görüntüsünü atarım. Frank Horrigan’ı zevkine yumrukla öldürmüş adamım ben.

    Dysplasia

    @ismail vilehand, Kingmaker’ı ben de oynamadım, çok saçma bir zorluğu olduğundan bahsediyorlardı; uğraşamadım açıkçası. Atom RPG’yi de oynamadım, bana ucuz bir klon gibi gelmişti, çok da iplemedim.

    şeyh hulud

    @Dysplasia, oyunun yapımcısı Rus olduğundan eklenen Heroes of Might and Magic tarzı kısımlar şaşırtıcı değil :) Kore’de Starcraft ne ise Rusya’da da HOMM odur, Doğu Avrupa’da büyük kitlesi var. Bildiğim kadarıyla HOMM tarzı kısımları oyunda kapatmak veya geçmek mümkündü.

    Pathfinder: Wrath of the Righteous gerçekten şimdiye kadar gördüğüm en detaylı CRPG olabilir. Zaten Pathfinder çok detaylı bir sistem olmasıyla ünlü, onu olabildiğince aktarmaya çalışmışlar.

    ismail vilehand

    @Dysplasia, @şeyh hulud, Bir de şöyle bir şey var, mesela real-time savaşılan RPG oyunlarında (Mass Effect ve Bethesda’nın Fallout oyunları gibi ateşli silah kullanılanlar hariç) bir dümen çeviremiyorsun. İyi silah, yüksek HP veya defans, zamanında dodge atmak gibi bir sürü öğe var, ki bunlar yüzünden Soulslike diye bir tür çıktı. Aşırı sabırlı olman lazım. Ancak savaş turn-based olursa her zaman bir dümen çevirebilme ihtimali var gibi geliyor bana.

    Misal en basiti kapı ağzına adamları sağlı sollu yığ, sana vurmak için gelenleri patakla gibi. Civilization oynarken bile hala mümkün olduğunca başkentin sırtını denize verip, ülkeyi yarım ada veya tek girişi olan dağlık alana kuruyorum savunması kolay olsun diye.

    Dünyanın en zor real-time savaşılan oyununu mu yoksa dünyanın en zor turn-based savaşılan oyununu mu bitirebilirsin deseler ben net turn-based derim. Her zaman bir katakulli çevirmek mümkün.

    şeyh hulud

    @ismail vilehand, real-time ve party-based rpg oyunlarda sürekli durdur-devam-durdur-devam olayı bir süre sonra beni çok boğuyor. Sırf bu yüzden Baldurs Gate 2 ve Icewind Dale serisini hiç bitirmedim. Bir de turn-based oyunlarda masaüstü rpg sistemlerinin kuralları daha iyi yansıtılıyor bence. Dediğin gibi yapay zekayının açıklarını istismar etmek mümkün olsa da turn-based dövüşlerde her şeyin net ve derli toplu olmasını tercih ediyorum, taktiksel açıdan bana daha çok zevk veriyor.

    Pathfinder oyunlarında hem turn-based hem de real-time seçeneği var. 6 kişilik partylerde turn-based dövüşleri fazla ağırlaştırabileceğinden real-time seçeneği özellikle önemsiz dövüşlerde daha pratik oluyor. DOS 2 ve Baldur’s Gate 3 gibi turn based rpg’lerde maksimum party sayısının 4 olması bu yüzden makul geliyor bana.

    ismail vilehand

    @şeyh hulud, örnek verdiğim kapı çıkışını tutma olayında daha hiç bir yapay zekanın “Lan ben niye dışarı çıkıyorum ki? Bu adam zaten beni kesmeden ilerleyemeyecek.” diyerek kendi kapısını tutup, üzerine beklediğini görmedim. Yapay zeka sürekli üzerine geliyor. Dünyanın en iyi oyunu olarak görülen BG3′de bile bu böyle. Bence oyun firmaları bununla alakalı bir değerlendirme yapmalı.

    Gerçi bunu da çözerlerse dünyada kimse Xcom saçmalığını bitiremez. Oyunun varlığı bile eziyet resmen.

    Raddor

    @şeyh hulud, Steam’de zamanında alıp oynamadığım oyunları bitireyim dedim ama çok eski oyunlar da var. Bunlardan biri Baldur’s Gate’in ilk oyunu. Oyunu durdurup dört karakter için on saat taktik yapman gerekiyor. Eski oyunların da oyuncuya hiç acıması yokmuş. Yeni nesil, oyun falan oynamıyor, iki tuşa basıp sahne geçiyor gibi geliyor bunlarla kıyaslayınca.

    Buradan eskiyi övdüğüm anlaşılmasın. Yeni nesli tercih ederim. 80′lere bakıyorum, Super Mario gibi ölmeden iki dakika bile yürümenin zor olduğu oyunlarda save sistemi olmadan sadece üç yanma hakkıyla 32 bölümü geçmen gerekiyor. Bu kadar challenge da fazla be.

    O yüzden real time, zengin hikaye, açık dünya, quick save ve istediğin zaman zorluk düşürme candır. Yani Bethesda. :)

    Dysplasia

    @şeyh hulud, Doğru, kapatma seçeneği vardı, şimdi düşününce tekrar başlamama engel bir durum yokmuş aslında ahah. Gerçi sırada yine Owlcat games’in Rogue Trader’ı duruyor. Karakter yaratma ekranından öteye geçememiştim, kendimi verebileceğim bir boşluk bulursam önce onu oynamam lazım.

    @ismail vilehand, Dünyaya gözümü BG ile açtığım için turn-based’e uzun süre üvey evlat muamelesi yapmıştım ama doğruya doğru turn-based ile her şey kontrolün altında ve aklına gelen her türlü çılgın fikrin sonucunu tartmak için en iyi sistem. Ancak rpg olmayan turn-based’lerde öyle saklandığın yerden keklik gibi avlamak artık pek olmuyor sanki, en son Chaosgate oynamıştım; saklandığım yerden çıkarmak için her türlü taktiği uyguluyordu ibneler.

    @Raddor, Dur bi saniye, Bethesda boklamadan edemiyorum. Bunca yıldır oyun oynarım, sikerler diyip kenara attığım 10 tane oyun ya vardır ya yoktur. Bunların 6 tanesi Bethesda rpg’si.

  22. Raddor says:

    @deadhouse, ben bu adamın sitede en çok tepki gördüğü zamanlar bile iki günden daha uzun süre yazmadığını hatırlamıyorum. Başka bir sıkıntı oldu herhalde. Hepimiz zaman zaman kötü dönemlerden geçiyoruz. Umarım ciddi bir şey yoktur. En son varoluşsal krizlerin grubu Neurosis’in kritiği yazıp kaybolması da cabası.

    Bunu yazıyorum ki biri çıkıp “iyi ya taş gibi hatun yaptı o yüzden yazmaya fırsat bulamıyor.” desin, rahatlayalım.

  23. şeyh hulud says:

    Geforce Now’da bu aralar %40 indirim var, geçen 6 aylık aldım. Benim gibi patates laptopunuz varsa ve internet bağlantınız iyi ise güzel bir seçenek, şimdiye kadar sorun yaşamadım. Muhtemelen 10 yıl sonra oyun oynamak için eve donanım almak diye bir şey pek kalmayacak, Nvidia’nın bunu fark edip önceden harekete geçmesi akıllıca olmuş. Konsol tarafını pek bilmiyorum ama PlayStation falan da yavaş yavaş cloud’a geçiyor sanırım.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.