# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
ULVER – Bergtatt – Et Eeventyr I 5 Capitler
| 08.04.2014

Yarım saatte destan yazılır.

Metal dünyasının en ilginç oluşumlarından biri olan ULVER’in kariyerinin başlarında yaptıkları, aslında o büyük müzikal değişiminden daha bir ilginç gibi geliyor bana. Ne yaptığını bilen adamlardan oluştuğu ortada olan bir grubun, önce akustik gitar, clean vokal, hatta flüt de dâhil olmak üzere envai çeşit unsuru içine kattığı, son derece varyasyonlu bir black metal albümü yapması, ondan sadece bir yıl sonra komple akustik bir folk albüm çıkarıp, bir yıl sonra da ölümüne çiğ bir black metal albümü yapması…

Garm ve dostlarının insanları şaşırtmayı iyi bildikleri kesin.

“Bergtatt”, black metali folkla yoğuran, dönemin İskandinav black metal hareketinin çoğu anlamda dışında kalan, hatta neredeyse böyle olması için özen gösterildiğini hissettiren, içinde gerçek anlamda sanat barındıran bir albüm. Yırtıcı black metal rifleri, hızlı davullar ve Garm’ın kükreyişlerinin yanı sıra, enfes bir epiklik, muazzam bir duygu yoğunluğu ve insanın içine işleyen melodiler içeren, güzeller güzeli bir albüm.

“Begtatt”ı farklı kılan başlıca unsur, çok özgün bir hava barındırıyor oluşu. Daha Capitel I: I Troldskog Faren Vild’in ilk notalarıyla ULVER’e vurulabilir, Garm’ın Norveç ormanlarındaki görkemli ağaçların üzerindeki çiy kırıganlığındaki berrak vokallerini duyunca da, bir daha bırakmamacasına bir ULVER sevdalısı olabilirsiniz.

Bu sevginiz sonraki yıllarda aynı yoğunlukta devam eder mi, ULVER’in yaptığı her şey sizi içine çeker mi, burası tabii ki muamma, tabii ki zevkler, tabii ki renkler. Ancak kesin olan bir şey var ki, “Bergtatt”taki ULVER, tartışmasız şekilde enfes bir müzik yapıyor, ne yaptığını çok çok iyi biliyor, müthiş bir yaratıcılık, eşsiz duygular ve hepsinden önemlisi gerçek, çok gerçek bir samimiyet barındırıyor. “Bergtatt”ı, sadece 34 dakika süren bu kırılgan müziği dinlerken, akustik gitarda da, en vahşi böğürtüde de, en narin flütte de, en löngür basta da, o samimi, o yoğun havayı sezebiliyorsunuz. Hatta belki biraz ileri gitmiş olacağım, ama sezebiliyor değil, seziyorsunuz; sezersiniz. Buradaki içtenliği, yoğunluğu hissetmemek cidden pek mümkün değil.

İlk kez 2000 yılında dinlediğim “Bergtatt”ı, yine aynı dönemde ilk kez duyduğum “Crimson” ve 1998’den beri taptığım ilk 4 OPETH albümüyle birlikte, en sevdiğim epik albümler olarak nitelemiş, hatta yanlış hatırlamıyorsan –o zamanki bilgi dağarcığımla- bu albümlerin tam olarak ne tür olduklarına karar verememiştim. OPETH demişken, “Bergtatt” bazı açılardan, kendisinden 3 ay sonra çıkan “Orchid”le birçok benzerlik taşıyor. Ancak olayı çok süper yapan konu, benzer ögeler taşıyan bu iki albümün ve böylesi manyak ilk albümler çıkaran bu iki grubun, o dönemde birbirleriyle aynı sınıfta görülebilecek bir müzik yapmalarına rağmen tamamen farklı karakterlerde, her anlamda özgün olabilmeleriydi. Bu sebepten ki, her ne kadar ciddi anlamda benzer unsurlar barındırsalar da, ne bir “Orchid” kritiğinde “Bergtatt”tan, ne de bir “Bergtatt” kritiğinde “Orchid”den bahsedildiğini göreblirsiniz. En azından ben görmedim ya da hatırlamıyorum.

“Bergtatt”ta, sonradan Norveç’in en baba vokalistleri/müzisyenleri arasında anılacak olan Garm’ın yanı sıra, pek çok ULVER alümünde yer alan gitarist Haavard ve ARCTURUS’tan da tanıdığımız Skoll da yer alıyor. Diğer elemanlar sonradan kısıtlı işler yapmışlar, hatta gitaristlerden Aismal, “Bergtatt” dışında sadece “Nattens Madrigal”de çalmış ve metal-archives’a göre bu 2 albüm dışında başka hiçbir grubun hiçbir albümünde yer almamış.

“Bergtatt” ciddi anlamda yaşanması, tecrübe edilmesi gereken bir albümdür. Ben 2000 yılında duyduğumda yine bir nebze iyi bir dönemdi, bugünkü kadar fazla gruba, albüme maruz kalmıyorduk, “Bergtatt” gibi yoğun bir albümü sindire sindire, içinize işleye işleye dinleyebiliyordunuz. Şimdi bu durum değişti tabii, dikkatimizi dağıtan, bizi yarım saatlik bir müziğe bile konsantre olamaz hale getiren bin bir türlü şey var. Ama ben 2000’deki halimi ve bu albüme tam anlamıyla yoğunlaşabilmiş olmamı düşününce, kim bilir o dönemlerde, 1995 İskandinavya’sında, “Bergtatt”ın, “Orchid”in, yine aynı yıl çıkan “Slaughter of the Soul”un, “Storm of the Light’s Bane”in, “The Gallery”nin, “Destroy Erase Improve“un çıktığı anlarda insanlar neler yapmış, nasıl şeyler hissetmiş, “Bergtatt”ı yanına alıp fyordlara giden Norveçli bir genç nasıl olup da epiklikten, ihtişamdan, olduğu yerde atomlarına ayrılıp havaya karışmamış, bunlar hep cevap bekleyen sorular.

“Bergtatt” bir sanat eseridir arkadaşlar. Şu şarkının şurası, şu bölümdeki akustikle flütün tatlı flörtü, yok efendim Garm’ın bilmem ne diye bağırırken çok seksi olması gibi detaylara inmeyi beyhude kılan, komple bir güzelliktir.

“Bergtatt”, doksanlar İskandinavya’sının 34 dakikalık epiklik ve duygu destanıdır.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.56/10, Toplam oy: 126)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1995
Şirket
Head Not Found
Kadro
Garm: Vokal
AiwarikiaR: Davul
Skoll: Bas
Aismal: Gitar
Haavard: Gitar
Şarkılar
1. Capitel I: I Troldskog Faren Vild
2. Capitel II: Soelen Gaaer Bag Aase Need
3. Capitel III: Graablick Blev Hun Vaer
4. Capitel IV: Een Stemme Locker
5. Capitel V: Bergtatt - Ind I Fjeldkamrene
  Yorum alanı

“ULVER – Bergtatt – Et Eeventyr I 5 Capitler” yazısına 28 yorum var

  1. Ugur says:

    ‘“Bergtatt” bir sanat eseridir arkadaşlar.’ 10/10

  2. saw you drown says:

    İnanılmaz bir güzellik. Bu albüme tapıyorum desem yeridir. 100 puan verme imkanımız olsaydı keşke.

  3. Narcosynthesis says:

    yazıda da belirtildiği gibi daha ilk saniyesinde alıyor içine.gerçi her şeyde belirtilmiş bana bir şey kalmamış.soelen gaaer bag aase need diyeyim o zaman.

  4. B U R Z U M says:

    Nattens madrigal i bu albumden daha cok severim ama yinede bu albumun her parcasinin ayri bir destan oldugu gercegini degistirmez…

  5. cazorp says:

    triarchy of the lost lovers ile birliklte en çok dinlediğim albüm budur! puanların ötesindedir nezdimde. ah eski günler dedirttin bize Ahmet, nur ol!

  6. En sevdiğim birkaç gruptan birinin en sevdiğim birkaç albümünden biri. Tartışmasız 10. Başyapıt, şaheser.

    Kingdom of Tyrants

    @Kingdom of Tyrants, Unutmadan, Blood Inside ve özellikle Shadows of the Sun kritiği de bekliyoruz.

    Ertuğrul Bircan Çopur

    @Kingdom of Tyrants, Shadows of the Sun gelecek. Cok yakinda olmaz tabii pespese ayni grup olmasin diye ama gelecek.

  7. Albüme dair ilginç detaylardan biri de, sözlerin Norveççe değil, büyük oranda eski Danca olmasıymış.

    ali ihsan balı

    @Ahmet Saraçoğlu, Ekşi’de Garm’ın bu albümde Danca etkisindeki modern Norveççe ile değil de eski Norveççe sözler kullandıkları oldukça gurur duyduklarını söylediği yazıyor.

  8. Görkem Şahin says:

    Şahsen ben de Nattens Madrigal’ı daha çok seviyorum ama Kveldssanger’i hiçbirine değişmem…

  9. Kemal says:

    Hic dinlemedigim bir albumun bu kadar coskuyla ovulmesi beni her zaman heyecanlandiriyor. Boyle cok buyuk bir kesif yapacakmis gibi hissediyorum :D Hemen dinlemeye basliyorum simdi.

  10. Nightwing says:

    Şahane bir Black/Folk albümü. Nattens Madrigal’e 10 verdiğimi düşünürsek bu da 9.5 bilemedin en az 9 alır benden. Nattens Madrigal, bu, Kveldssanger bunlar çok güzel albümler. Keşke Ulver bu çizgilerde devam etseydi daha çok sevdiğim bir grup olurdu. Nattens Madrigal’den sonraki (hadi ondan sonraki Themes From’da fena değil) hiç bir Ulver albümünü sevmiyorum. Böyle Avantgarde, Deneysel, Jazz-Blues vari işlere oldum olası kılım.

  11. aykut taştan says:

    ahmet hocam gerçekten bu albüm benim için bir başyapıttır.bu albümle tanışmam. 97 yılına denk geliyor ve dediğin gibi bu albümü sindirmek hersaniyesiyle zevkin girdaplarında dolaşmak bambaşka bi d0uyguydu o dönemde benim.hatta sayd0ığ0ın tüm albümleri büyükada gibi biyerde kışlarımı geçirdim. adanın arka tarafında rum mezarlığının oradakı falezlerde yağmur altında koyu gri gökyüzüne bakarak belkide sonda yazdığın gibi o hani atomlara ayrılma deyilde ruhunun bedenini bu harika parçalardan ayrıldığına şahit oldum. haladaha bu albüm telefonumun p3 çalarında durur ve her dinlediğimde o büyükada anılarım aklıma gelir tüylerim diken diken olur. bu albüme not olarak sıralamak istemi yorum cünkü bu albüm benim için hiç bi kalıba sığmıyor.

  12. B U R Z U M says:

    bugünlük yaşam enerjimi emdi aq albümü. boş boş bakınıyorum etrafa…özellikle ‘Capitel V: Bergtatt – Ind I Fjeldkamrene’ yüzünden üzerime at oturmuş gibi ağırlık çöktü. zalımsın ulver.

  13. Ouz says:

    Bergtatt dinlemekten ciğerim soldu. Bu nasıl albüm ya böyle! bağımlılık yaptıkça bunalıma sokuyor, bunalıma soktukça bağımlılık yapıyor. Keşke bu ayarda üç beş albüm daha olsa – ya da varsa bilsem.

  14. thingol says:

    dehşet bir grup,müthiş bir albüm.

  15. Buhtunnasr says:

    Dünyanın en iyi ikinci açılış ve kapanış şarkılarına sahip albümü, hatta dünyanın en iyi ikinci albümü

    necrobutcher

    @Buhtunnasr, İlki hangisi? Merak ettim

  16. Salata says:

    İlk şarkının sonundaki fade out ile biten melodi nedir öyle.. İlk duyduğumdan beri her seferinde aklım çıkıyor, hayatımda duyduğum en güzel şeylerden biri kesinlikle

  17. jarknez says:

    Karşı dağa tırmanıp çam ağaçlarının altında kapalı bi günde şu albümü dinlemek gibisi yok , bana çok değişik şeyler hissettiren bi albüm

  18. arple says:

    Haavard’ın yeni çıkan solo albümünü dinlerken aklıma geldi. Bu tanrısal müziği övme ve hatırlatma amacı hissettim bir anda.
    Haavard’ın albümü de güzel duruyor bu arada. Kritiği gelirse süper olur abi @Ahmet Saraçoğlu

    Ahmet Saraçoğlu

    @arple, Ulver’le ilişkim sadece ilk 3 albümle sınırlı ve Haavard’ı da hiç takip etmedim sonradan. Hakkını verebileceğimi sanmıyorum.

  19. Frostauðn says:

    Kritiğin son paragrafına katılıyorum bu albümü incelerken, bu albümü anlatırken detaya inip teker teker parçalara ayırıp inceleyemezsin bir bütün bu albüm ve böyle okunmalı böyle incelenmeli. Ayrıca böyle albümlere puan verip değerlendirmek imkânsız çünkü puan skalasının dışında kalan albümler bunlara 10 verince bazı 10′u hak eden albümlere 10 vermek ile vermemek arasında kalabilir insan. Bu da o albüme haksızlık olur çünkü sen 10 skalasının bu kadar yüksekten kült albümden açarsan diğer muhteşem albümlere/gruplara yazık olur.

  20. unanimated says:

    Mersin-Antalya yolunun anlamı benim için bu albüm , gece o yolda herkesin tecrübe etmesi gerektiğine inanıyorum

  21. deadhouse says:

    Abartmadan söylüyorum; Müzik tarihinin en iyi albümlerinden biri. Düşünün abartsam neler söyleyeceğim.

  22. Cryosleep says:

    Yağmurlu bir havada dinlerken insanı on kat daha fazla içine çekiyor, çeşitli zararlı düşüncelere sokuyor.

    Öyle böyle bir albüm değil, ”The” albüm.

    Yiğit

    @Cryosleep, bu yorum yüzünden loopa alacağım teşekkürler. Ulver çok özel grup, bu albüm ilk üçüme girmez mesela ama 10/10 seviyorum.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.