# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
БАТЮШКА – Панихида
| 06.06.2019

1054’ten günümüze.

BATUSHKA şüphesiz ki black metal dünyasında son yılların en sansasyonel oluşumlarından biri. Kimliklerinin gizli olması, yaptıkları müziğin belirli bir karaktere çok iyi oturtulması ve konseptlerini kusursuz bir bütünlükle yansıtmaları, bu kimliği meçhul Polonyalıların 2015 yılında çıkardıkları “Litourgiya” albümlerinin tam anlamıyla kült bir işe dönüşmesini ve grubun epey göz önünde olmasını sağlamıştı.

Tıpkı kimliği gizli bir diğer grup olan GHOST içerisinde yaşanan ayrılıklar, suçlamalar ve dava süreçleri gibi BATUSHKA da bu sıkıntılardan nasibini aldı ve “Litourgiya” ile özene bezene yaratılan tüm o atmosfer, tüm o gizem bir çırpıda piç edilerek yerini isim haklarına, teliflere, bilmem nelere bıraktı. BATUSHKA gerçekten de Hristiyan cemaatinin 1054 yılında resmen Katolik Kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi olarak iki farklı klik şeklinde bölünmesi gibi çatırt diye ortadan ikiye ayrılmıştı.

Bu konular aylardır uzun uzadıya konuşulduğundan ben olayın sansasyon kısmına hiç bulaşmadan müzik tarafına eğileceğim. Burada ele aldığımız BATUSHKA, grubun gitaristi Krzysztof’un kontrolünde olan, “Krzysztof’un BATUSHKA’sı” olarak karşımıza çıkıyor. Krzysztof’un BATUSHKA’sı gördüğümüz üzere grup logosunda Kiril harflerini kullanmayı tercih ediyor, bu yüzden ben de yazının bundan sonraki kısmında Krzysztof’un grubundan БАТЮШКА olarak bahsedeceğim.

“Panihida” şeklinde telaffuz edilen ve “ağıt” anlamına gelen “Панихида”ya doğru yol almaya başlayalım.

Başkaları ne düşünür bilmem, ama ben grupta yaşanan tüm bu saçmalıkların albümün bazı taraflarını bir miktar aceleye getirmiş olabileceğini düşünüyorum. Tıpkı Abbath’ın IMMORTAL’dan ayrıldıktan sonra ilk solo albümünü bir çırpıda çıkarması gibi, Krzysztof’un da tüm bu olaylar içinde “esas BATUSHKA benim” demek adına “Панихида”yı çabucak tamamlayarak çıkarmış olabileceğine inanıyorum. “Панихида”yı ilk dinleyişimde albümün “Litourgiya”daki rahatlığı, sakinliği, atmosferi barındırmadığını ve bir miktar apar topar olduğunu düşündüm. Gerçekten de ilk albüm, herhangi bir beklenti, baskı, acele olmadığından son derece planlı, detaylarıyla öne çıkan bir mizaçtaydı. “Панихида”da ise, illaki olumsuz bir sonuç doğurması gerekmeyecek şekilde bariz bir acele, telaş, koşturma var. Bunun sebebi bahsettiğim bu “önce ben çıkarayım” düşüncesi mi, elbette bilmiyorum. Belki grup içinde hiçbir sorun çıkmamış olsaydı da yeni BATUSHKA albümü aynen bu olacaktı. Ama şimdi karşımızda BATUSHKA değil БАТЮШКА var ve her şey yolunda gitmiş olsaydı, vokalist Bartłomiej hâlâ grupta olsaydı, sanki “Панихида” (ya da adı her ne olacaktıysa) bundan daha farklı bir şey olurdu gibi hissediyorum.

Bana bunları düşündüren şeylerden biri, “Панихида”nın vokal açısından ilk albümden farklı bir yerde durması. Elbette ki farklı durabilir, ancak o albümün en değerli dinamiklerinden, sıra dışılıklarından biri olan ve BATUSHKA kimliğinin alametifarikalarından olan rahip/oda korosu vokallerinin bu albümde çok daha geri planda, çok daha iddiasız şekilde sunuluyor olması bana Krzysztof’un bir şeyleri saklama yoluna gittiğini hissettiriyor. Bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama “Песнь 5”teki rahip vokalleri bile ilk albüme göre daha bir çekingen duruyor.

Bu durum doğal olarak albümün daha bir vahşi, atılgan, vurdulu kırdılı olmasını sağlıyor. Atmosfer oluşturan kısımlar, kilise kokulu bölümler “Панихида”da çok daha geri planda. Bartłomiej’in ilk albümün aşırı karakteristik bir şeye dönüşmesini sağlayan vokallerinin aksine, Krzysztof’un vokalleri çok daha standart, yırtıcı bir black metal kimliği barındırıyor. Kötü mü, değil. Ancak orijinallik, farklılık, karakter açısından “Панихида”nın “Litourgiya” kadar değerli ve özel olamayacağı da çok net şekilde ortada. Burada ister istemez bir kıyaslamaya gitmek durumundayız, çünkü ortada başarısı nedeniyle bölünmüş bir grup ve bu grubun geleceğinin ne olması gerektiğine karar verecek 1 (yazıyla bir) tane insan var. Krzysztof bence burada ya “Litourgiya II”yi yaparak “Bakın ilk albüm tamamen benim yaratımımdı, alın size çok benzerini yaptım, BATUSHKA benim bana konuşun” diyecekti, ya da bölünmeyle birlikte kaybolan kimi dinamikleri “burada kararları ben veririm, yeni БАТЮШКА’da öyle kilise ayini gibi vokaller falan biraz sakin olsun bakalım; ben savaş istiyorum, yıkım istiyorum” diyerek şu an karşımızda duran “Панихида” gibi bir şey çıkaracaktı.

Burada Krzysztof’un doğru kararı verip vermemesiyle ilgili ahkâm kesemem elbet; adamın grubu, ne isterse onu yapar. Ancak Bartłomiej önderliğinde ve Metal Blade bünyesindeki BATUSHKA’nın da ilk albümdeki BATUSHKA’ya göre çok daha direkt, düz bir black metal kimliği izleyeceğini hissettiren türde bir şarkı yayınlaması, iki tarafın da “Litourgiya”dan sıyrılmak ve daha acımasız bir yöne kaymak istediğini düşündürtüyor bana.

Tüm bu tahlil, tahmin ve ANELİZLERİN ardından “Панихида”ya bakarsak, Krzysztof’un gayet eli yüzü düzgün bir black metal albümü yarattığını söyleyebiliriz. Rusçada “şarkı” anlamına gelen “Песнь”ler ilk albümdeki “ayin” anlamına gelen “Ектения”lara oranla daha az akılda kalıcı, daha direkt, daha hırslı anlar barındırıyorlar. “Litourgiya”nın çok güçlü bir melodik altyapısı vardı ve grup yer yer çok basit fikirlerle son derece etkileyici olmayı başarıyordu. O albümde gerçek anlamda black metal hit’leri görüyorduk ve zaten tüm bu BATUSHKA çılgınlığını yarayan da buydu.

“Панихида”da ise nasıl desem, daha “herhangi” bir black metal grubu havası var. Yine bir БАТЮШКА karakteri, yine ilk albümden alışık olduğumuz tatlar mevcut, ama daha sembolik, daha detay olarak kullanılmış şekilde. “Litourgiya”yı bilince, grubun bazı özel hareketlerinin, kombolarının ortadan kalktığını, aynı ruhani boyutun kalmadığını mecburen hissediyorsunuz. Yine de tüm bu eksilmeler БАТЮШКА’nın vasat bir albüm yaptığı anlamına gelmiyor. “Панихида” gerçekten çok iyi bir black metal albümü, içinde baya bir güzellik, tutku, duygu barındırıyor. İlk albüme değer katan unsurlardan bazıları burada olmasa da sonuçta iki albümü yaratan da aynı kişi ve kalitenin büyük oranda baki kalması da gayet doğal.

YİNE DE.

Yine de “Панихида”nın hayallerimi süsleyen, “Litourgiya”nın üstüne gelip БАТЮШКА’ya boyut atlatmasını beklediğim albüm olduğunu ne yazık ki söyleyemiyorum. Üzgünüm, albümü en az 10 kere dinledim ve her ne kadar YouTube yorumlarındaki herkes kendisini bir taraf tutmak zorunda hissetmiş ve albümü yere göğe sığdıramamış olsa da ben “Панихида”nın ortalamanın üstü bir black metal albümü olduğunu ve o kadarla kaldığını düşünüyorum.

Evet, Krzysztof yetenekli bir insan ve Bartłomiej’in BATUSHKA’sının albümünde de mutlaka ilginç şeyler olacaktır. Ama “Litourgiya”nın ruhani değerini ve manevi gücünü düşündüğümde, keşke BATUSHKA tek albümlük bir proje olsaydı, “Litourgiya”yı çıkarıp dağılsaydı, BATUSHKA adı 2010 sonrası metal dünyasının en sıra dışı oluşumlarından biri olarak sonsuza dek lekesiz ve kusursuz kalsaydı, sonra elemanlar isterlerse farklı isimlerde devam etselerdi demekten de kendimi alamıyorum.

Olmadı, sağlık olsun.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.83/10, Toplam oy: 77)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2019
Şirket
El Emeği Göz Nûru Plakçılık
Kadro
Христофор: Her şey

Konuk:
Лех: İlave vokal
Черный Монах: İlave vokal
Şarkılar
1. Песнь 1
2. Песнь 2
3. Песнь 3
4. Песнь 4
5. Песнь 5
6. Песнь 6
7. Песнь 7
8. Песнь 8
  Yorum alanı

“БАТЮШКА – Панихида” yazısına 12 yorum var

  1. Ece says:

    Öncelikle alt başlık çok yerinde olmuş Ahmet abi, ben albümü genel olarak hayli beğendim; en azından beklediğimi buldum diyebilirim.

    Litourgiya cidden sansasyon yarattığı için herkeste 2. albüm onun kadar etki bırakmayabilir, normaldir. Ama benden temiz 9 puan gitti (Песнь 3 son günlerdeki takıntım adeta).

  2. deadhouse says:

    Linç yiyebilirim ama Litourgiya’dan kalite olarak hiç farkı olmadığını hatta kilise/koro bölümleri yerine daha yırtıcı ve sert bir yaklaşımın belirlenmesi nedeniyle Litourgiya’dan yarım tık daha önde olduğunu düşünüyorum. Batushka sound’ı basit ve etkili bir müzikle ifade edilebilir. Batushka’yı Batushka yapan her grubun yakalayamayacağı bu basit ama etkili müzik ve sound’dur. İlk albümün kültleşmesinin nedeni Batushka’nın olağanüstü bir müzik ya da teknikle müzik yapması değildi. Batushka ne black metali değiştirdi ne de avantgarde duyulmadık şeyler yaptı. Bu albüm de 9.5/10′luk bir albüm bana göre.

    Kaan

    @deadhouse, Engizisyonumuz iron maiden’a girme cezası verdi, umarım ıslah olursun :)

  3. Ouz says:

    Şu ayrılık meseleleri olmayaydı çok daha farklı bir Batushka albümü dinliyor olurduk muhtemelen. Kendi adıma albümü beklediğim ayarda bulamadım (helalinden bir 6 patlattım). Yorum kısmında da yazdığım gibi öbür Batushka bence daha Batushka, tabii onu da bekleyip görmek lazım ama sanırım bu saatten sonra bu oluşumlardan bir cacık olmaz. Nerede sabahlara kadar korkunçlu mevzular araştırıp arka planda dinlerken beni hem tedirgin hem de hipnotize eden Litourgiya, nerede bu albüm diyorum. Bakalım bizim şişko ne yapacak?

  4. Melkor says:

    Benim gibi pek black metal dinleyicisi olmayan insanlar için litourgiya’nın koro vokalleri ve o ilahi ayin havasının baskın olması nimet gibi bir şeydi. Hem dinlemeyi kolaylaştırıyor hem de şarkıları başka bir boyuta taşıyordu. Bu albümde brutal vokale daha fazla abanılmış. Mesele az kullanılan koro vokallerin o sert vokalden sonra daha fazla parlaması gerekirken o kadar da etki bırakmaması hatta bazı şarkılarda hiç kullanılmaması. Onun dışında albüm mixte biraz daha pişseymiş keşke. Başka da problemim yok. Az saymışım gibi ahaha

  5. geblo can says:

    Uzun zamandır neredeyse ilk kez Ahmet Reis’e katılmıyorum. Bence tek kelimeyle inanılmaz bir iş başarmış Krzysztof başkan. Albüm çıktığı günden beri sayısız kere dinledim ve her seferinde daha da çok sevdim. En sonunda bandcamp üzerinden albümü satın alıp sanatçıya destek olmak istedim ki bu da hayatımda ilk kez oldu.Gerçi ilk albüm gibi fiziksel olarak da elimde bulunsun isterim, umarım o da ileride olur. Hail true metal!

  6. riser says:

    ben de beğendim albümü, litourgiya’dan daha çok beğendiğimi bile söyleyebilirim. krzysztof’un da rüzgarı ciddi şekilde arkasına almasını sağladı “panihida”, en azından metal blade batushka’sının albümü çıkana kadar.

    8.5-9 çalışır benden.

  7. Noumena says:

    Kritik için ellerne sağlık Ahmet abi ancak ben de yorumlarına pek katılamayacağım. Albümü çıktığından beri her gün defalarca dinledim. Yıl sonu listemde ilk 5 te yer alacağına kesin gözüyle bakıyorum. Bence Krzysztof, böylesine sansasyonun içinde çıkarabildiği en iyi albümü çıkarmış. Ne ilk albümün rüzgarını arkasına alan ne de vasatlık sularında yüzen bir albüm yapmış. Neyse o durumu yani. Şarkı şarkı ayıramayacağım kadar müthiş, uzun vadede belki de Litourgiya’dan daha iyi ve olgun bir albüm olduğunu düşünüyorum. Notum 9

    Not: Şarkı 6 nın girişi Katatonia’nın bir şarkısının girişine fena halde mi benziyor ya da bana mı öyle geliyor? Eksik bulmak için yazmadım bunu bu arada ahah

  8. Spacedementia says:

    Taraf tutma meselesi mağdur tarafı savunma ihtiyacından kaynaklanıyor muhtemelen ama ben henüz mağdur tarafın kim olduğunu anlayamadım. Ama şunu net olarak hissettim ki gitaristin Batushka’sı vokalistin Batushka’sından müzikal olarak daha fazla şey vadediyor.

  9. akkemcs says:

    Albüm için tek hayal kırıklığım spotifyda bulunmayışı

  10. Rashid says:

    Kritiğe tamamen katılıyorum. Gayet iyi bir black metal albümü ama Batushka değil işte. Batushka için fazla sert. Litourgiya dinlerken ilginç bir rahatlama geliyordu, ayindeymiş gibi hissediyordum kendimi ama bu albüm öküz gibi düz black metal. Kayıt kalitesi de biraz zayıf gibi geldi bana. Özellikle bazı kısımlarda bass’lar, davullar tamamen kayboluyor gitar ve vokallerin arkasında. Христофор “Batushka benim” demek için fazla aceleye getirdi albümü. Netice olarak albümü hala cd, kaset, plak olarak satışa çıkmadı ama Metal Blade sayesinde Hospodi’ye her türlü ulaşmak mümkün ve turneye çıkmalarına da az kaldı. Bence Христофор Metal Blade ile yarışamayacağını anlayıp, geç bile olsa daha kaliteli bir albümle geri dönebilirdi. O zamana kadar farklı bir şirketle de anlaşma sağlayabilirdi bence. Buradan anlaşılıyor ki, gerçekten de grubu idare eden Варфоломей imiş. Fanların çoğu Христофор’u sahfında olmasa şuan da çoğu dinleyici Панихида adlı bir albümün varlığından bile haberi olmazdı.

  11. luigi quattordicesimo says:

    Albümün aceleye getirildiği doğru. Daha kaliteli bir sound olabilirdi. Dileriz ileride Krzysztof remastered olarak bu albümü tekrardan yayınlar. Ancak bunun dışında albüm ile yapmış olduğun kritiklere katılmıyorum. Krzysztof sanki açılın mekanın sahibi benim der gibi müthiş bir iş çıkarmış. Ben nedense bu albümü Litourgiya albümüne göre daha çok sevdim ve daha çok dinliyorum. Albümü sevmemin maduriyet hissiyatıyla da alakası olduğunu düşünmüyorum. Albümden alınan tatlarla ilgisi olabilir. Daha sert ve hızlı olduğu için de olabilir. Albümün girişi bence daha epic. Vokaller ise Bart kadar başarılı, çoğu kişi gruptaki bölünmeyi bilmese ayırt bile edemez. Puanımı ise 9,0 olarak veriyorum. Daha iyi prodüksiyonla 9,5 hakeder.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.