# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
AFTERBIRTH – In But Not Of
| 23.10.2023

Yuhanna 17:14.

“Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı’nın çocukları olma hakkını verdi.” – Yuhanna 1:12

“Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh’tan doğan herkes böyledir.” – Yuhanna 3:8

“Baba, dünya var olmadan önce ben senin yanındayken sahip olduğum yücelikle şimdi beni yanında yücelt.” – Yuhanna 17:5

“Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin.” – Yuhanna 15:18

“Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor.” – Yuhanna 15:19

Ve nihayet…

“Ben onlara senin sözünü ilettim, dünya ise onlardan nefret etti. Çünkü ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller.” – Yuhanna 17:14

Hristiyanlık inancının derinlerinde, Hristiyan bir insanın “dünyada olduğu ancak dünyadan olmadığı” şeklinde bir fikir var. Buna göre Hristiyanlar yaratılan her şeyin koruyucusu olmalı, dünyada ihtiyacı olanlara yardım etmeli, kendini çevresinde olup bitenden soyutlamamalıdır. Bu onun dünyada olduğunun ifadesidir (In…).

Ne var ki esas önemli olan somut dünya değil, Tanrıdır. Dolayısıyla toplum içerisinde ne yaparsanız yapın, nelere önem verirseniz verin, nelerden zevk alırsanız alın, onlara tapmayın. Bu da onun dünyadan olmadığının ifadesidir (…but not of).

Bir şeyin içinde olmak, ancak içinde olduğun şeyin bir parçası olmamak…

AFTERBIRTH 30 yıl önce kurulan, 2 yıl takılıp iki demo çıkardıktan sonra dağılan ve 2013’te yeniden, aslında ilk kez gerçek anlamda işe koyulan bir grup. Şu ana dek çıkan üç albümleri var ve bunların üçünü de 2017 sonrasında yayınladılar. Yani karşımızda kökleri 30 yıl önceye dayanan, ancak son 6-7 yıldır aktif olan bir topluluk var. Üstelik kadro da vokalist dışında 1993 kadrosunun aynısı. 30 yıl önce kurulup pek bir şey yapmadan ortamdan çekilen bir brutal death metal grubunun bunca yıl sonra neredeyse orijinal kadrosuyla bir arada olması büyük iş.

2017’de çıkardıkları nefis “The Time Traveler’s Dilemma”nın ardından 2020’de yayınladıkları “Four Dimensional Flesh”le birlikte isimlerini çok daha güçlü şekilde duyurmuş ve o yılın en çok konuşulan isimlerinden biri olmuşlardı. AFTERBIRTH “brutal death metalin en progresif hâli” ile “progresif metalin en brutal hâli” arasında bir yerde duruyor, kullandıkları saykodelik fikirler ve progresif yaklaşımlarla başka kimselere benzemeyen bir müzikal karakter yaratıyordu. “Four Dimensional Flesh”i dinlediyseniz, AFTERBIRTH’ün herhangi bir grup olmadığını da görmüşsünüzdür. Böyle sükseli albümlerin ardından gruplar bir sonraki adımları konusunda bazen kararsız kalabiliyor, isabetli tercihler yapamayabiliyorlar. Adlarından söz ettirmelerini sağlayan albümün devamını yapıp dinleyicilerine güvenli bir patika mı sunmalı, yoksa hız kesmeden deneylere ve sıra dışı fikirlere devam edip yeni kulvarlara mı genişlemeli?

AFTERBIRTH bu noktada belli ki kendini sınırlamaya niyeti olmayan ve cesur davranmakta sıkıntı görmeyen bir grup. Yeni albümleri “In But Not Of”ta AFTERBIRTH’ü “Four Dimensional Flesh”teki genel havanın, mizacın ötesine geçen bir soyutlukta, deneysellikte görüyoruz. O albüm “In But Not Of”a kıyasla daha çarpıcı, daha sarsıcı olsa da AFTERBIRTH “In But Not Of”ta tam anlamıyla usta bir grubun yapacağı türden bir iş sunuyor. Colin Marston’ın masa başındaki ustalığıyla hayat bulan albümde göze çarpan en önemli noktalardan biri, AFTERBIRTH’ün gitarları BDM yapan grupların %99,999’unun aksine sadece bir silah veya saldırı aracı olarak görmüyor oluşu.

Bunu derken sadece “Angels Feast on Flies” gibi ENSLAVED progresifliğine yaklaştığı şarkılardan bahsetmiyorum. Bunu derken “Time Enough Tomorrow” gibi neredeyse RADIOHEAD’in “Paranoid Android”ine kayacak kadar deneysel, YES’in soyutluğuna yaslanacak kadar maceraperest olaylardan söz ediyorum. Gitarları sadece rifler aracılığıyla mermi sıkan bir silah olarak kullanmaktansa, yeri gelince bunu yapan ancak yeri gelince de bir fırça gibi portreler çizen bir araç olarak kullandıklarını vurgulamaya çalışıyorum.

Adamlar brutal death metalin pek çok unsurundan sonuna dek yararlanıyorlar, ancak bir yandan film müziği albümü çıkaracak kadar da geniş perspektifli düşünüyorlar. Bu açıdan, bu tamamen özgür ve kalıpsız taraftan bakınca günümüz BDM ortamında gerçekten de muadillerini göremiyoruz. Bu kadar çeşitli şey yapıyor olmalarından ve aynı özgür yaklaşımdan dolayı kendilerine yakın bulduğum belki de tek isim, “Elvenefris” adlı başyapıtı çıkarıp ortadan kaybolan kült grup LYKATHEA AFLAME. Ne var ki onlar bile AFTERBIRTH’ün yarattığı saykodelik hava ve tuhaf atmosfer açısından tam bir referans teşkil edemiyorlar.

Grubun bu saykodelik havayı, tuhaf atmosferi yaratma yollarından biri, örneğin “Succumb to Life”ta net şekilde gördüğümüz üzere gayet agresif, blast beat’li bir rifin üstüne reverb’lü, bol efektli clean gitarlı bir arpej ekleyerek dinleyiciye bir derinlik hissettirmesi, sanki gördüğünüz bir hayalin veya rüyanın fon müziği denebilecek bir ambiyans oluşturması. Bu hissiyatı besleyen diğer bir şey de sürekli olarak çok etkin takılan ve yer yer kaosu yer yer de dinginliği besleyen baslar. Bas gitar kullanımı AFTERBIRTH açısından büyük önem taşıyor ve müziklerine büyük katkıda bulunuyor. “Devils with Dead Eyes”da duyduğumuz ve akıllara CYNIC’in “Focus”unu getiren efektli clean gitar akorları gibi mini renkler de yine olayı zenginleştiren unsurlar arasında.

Mükemmel bir de davul performansına sahne olan albümdeki çok önemli konulardan biri de “In But Not Of”ta hissedilen doksanlar havası. Bunu kelimelere nasıl dökebilirim bilmiyorum, ancak albümdeki irili ufaklı pek çok detay, prodüksiyon ve gitar tonu tercihlerinin de etkisiyle bana doksanlar kimliğini anımsatıyor. “Devils with Dead Eyes”ın 1.42’de giren melodik kısmı buna güzel bir örnek. O tarz anlar, fikirler bana sanki doksanların ortalarındaki CYNIC, NOCTURNUS, GORGUTS, ANATA, ATHEIST gibi grupların tuhaf atmosferini ve 2000 sonrasının vizyoner isimlerinden MITHRAS, ARTIFICIAL BRAIN gibi grupların lezzetini anımsatıyor.

Bundan daha fazlasını da söylemeye gerek yok diye düşünüyorum. AFTERBIRTH gerçekten de soyut tarafı güçlü bir müzik yapıyor ve bu yüzden de müziği uzun uzun betimlemektense teknik taraflarından bahsedip kalanını dinleyiciye bırakmak en iyisi. Yukarıda da dediğim gibi bence “Four Dimensional Flesh” kadar çarpıcı, şok edici bir albüm değil ancak onda olmayan birtakım değerler ve zekâ parıltıları da “In But Not Of”ta var ve buradaki kilit kelime gerçekten de “zekâ”.

Zeki adamlar tarafından yazılıp icra edilen ve her yerinden zekâ, yaratıcılık ve eşsizlik fışkıran bir grup ve albüm dinlemek isteyen herkesi “In But Not Of”un hem içinde hem de bir parçası olmaya davet ediyorum.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.30/10, Toplam oy: 27)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2023
Şirket
Willowtip Records
Kadro
Will Smith: Vokal
Cody Drasser: Gitar
David Case: Bas
Keith Harris: Davul

Konuk:
Fred Grau: Perküsyon
Colin Marston: Klavye, synth
Cory Monster: Vokal
John Collett: Vokal
Şarkılar
1. Tightening the Screws
2. Devils with Dead Eyes
3. Vomit on Humanity
4. Autoerotic Amputation
5. Vivisected Psychopomp
6. Hovering Human Head Drones
7. In but Not Of
8. Angels Feast on Flies
9. Time Enough Tomorrow
10. Death Invents Itself
11. Succumb to Life
  Yorum alanı

“AFTERBIRTH – In But Not Of” yazısına 27 yorum var

  1. deadhouse says:

    Bu albümle vurulduğum bir grup oldu. Önceki albümlerini beğenmiştim ama kafamda uygun bir yere oturtamamıştım. Burada ise taşlar tamamen yerine oturdu. Bir şey fark ettim son zamanlarda metal dünyasında çok cesur gruplar ortaya çıkıyor. Dinozor metalci kafasını bırakıp “metal ulan” mottosundan sıyrılıp metal müziği diğer müziklerle eşsiz şekilde uyumlu hale getiren grupların sayısı arttı. Imperial Triumphant, Code Orange, Afterbirth ilk aklıma gelenler.

    Bu albüm kafayı sıyırttı bazı yerlerde bana. Öyle şarkılar var ki “In But Not Of” “Hovering Human Head Drones” “Devils With Dead Eyes”

    Devils With Dead Eyes mesela. İnanılmaz bir parça. Black metal gibi başlayıp Post Metal gibi bitiyor. Sanırsın Mayhem parçası, sonra Cult Of Luna ve Isis. Neredeyse GYBE diyeceğim. Bu yaratıcılık biraz fazla.

  2. Cryosleep says:

    Bu gruptan aldığım Gorguts havası acayip hoşuma gidiyor.

  3. Cerca C. says:

    Bi şarkıda os hc/thrash metalden Iron Maiden’a, bi şarkıda Black Metal’den atmosferik ambiyanslı yarak metale bağla. Altıncı parçadan itibaren yer yer death metal eşliğinde bayık bayık atmosferik prog metal. Sound zaten eşşeğin büllüğü gibi. Ben ta sizin amınızı ızdırabınızı sikiyim. Senenin “acaba ne yapacak manyaklar?” diyerek beklediğim albümüydü. Fular da bağlayın amk. Progun dozunun kaçtığı her yerde kuduz köpeğe dönüyorum.

  4. Boba Fett says:

    Sludge beklerken bambaşka bir şey çıktı, hayal kırıklığı, keşke şu albüm kapaklarına bir dikkat edilse.

    deadhouse

    @Boba Fett, Şaşırttın. Tam senin tarzın aslında.

  5. deadhouse says:

    Saygıyla eğiliyorum grup üyelerinin önünde. Bu müziği yapan insanlar lazım dünya gezegenine.

    Modern müzik tarihinin son 60 yılından tatlar barındıran lezzetli besteler yapmak her yiğidin harcı değil.

    Dream Theater sound’ına sıkışan sıkıcılaşmış geleneksel progresif metal grupları feyz alsın.

  6. deadhouse says:

    6. Hovering Human Head Drones
    7. In but Not Of

    İnsaf!

    Üst üste böyle şarkılar dinletilmez! Biz de insanız. Biz bunu hak ediyor muyuz?

    Berca B.

    @deadhouse, bu senenin art arda gelen en iyi ikililerinden.

    deadhouse

    @Berca B., İki şarkı da muhteşem. In but Not Of, modern bir stoner/doom şarkısı gibi başlıyor, bir yerde Opeth’e bağlayacak gibi oluyor, tam modern rock şarkısına dönüşecekken ve Deathvari gitar oyunlarına başvururken, bir anda Brutal death metalle bitiyor. Ben böyle kombo görmedim. Yaratıcılıkta yeni ufuklar.

    Berca B.

    @deadhouse, ahah harbiden de tam tarif ettiğin gibi bir tür sırası var şarkıda. Şarkı ilk başladığında “stoner rifi nerden çıktı şimdi mk” diye canım sıkılmıştı ama sonrasında her şeyi çok güzel yerli yerine oturtmuşlar.

    monke

    @deadhouse, buna Angels Feast On Flies’ı da ekleyip üçleme yapabilir miyiz.. Cidden müthiş şarkılar ya çıkmıyorlar gün boyu aklımdan.

  7. Rust in Peace. says:

    Şu sikko vokallerde ne buluyorlar anlamıyorum. Tüm çekiciliğini kaybediyor müzik benim için bu vokal olunca.

    ismail vilehand

    @Rust in Peace., vokal dediğin böyle olmalı:

    https://youtu.be/3CmFhneifgg?si=ZhiOKKCPp3KORBod

    Raddor

    @ismail vilehand, bu albümü ilk dinlediğimde küsküyü verecekleri anı beklerken, bekleye bekleye albümü bitirmiştim. Hayatımın dumur anlarındandı.

    deadhouse

    Guttural, Pig squeal. Bayılıyorum 10 saat üst üste dinleyebilirim. Ne kadar derin ve sertse o kadar iyi. ;)

  8. Melkor says:

    Grupla yeni tanışıyorum. Albüm hoşuma gitti. Ama önceki albümü dinledikten sonra geri mi ileri mi gitmişler anlayamadım. O da çok iyi albümmüş çünkü. Dinledikçe anlayacağım glb.

    Cryosleep

    @Melkor, MoP’dan sonra çıkan AJFA olarak düşün.

  9. Noumena says:

    Albüm kesinlikle çok iyi. Süresinin nispeten kısa olması ama buna rağmen her şarkıda farklı bir lezzet sunması gerçekten büyük bir zeka ve müzik anlayışı gerektiriyor bana göre. Albümü dinlerken en çok Imperial Triumphant ve Blood Incantation aklıma geldi ama ortada ikisinden de farklı bir ‘şey’ var. Favorim hala 8. Patça ve sonra da 2. Parça oldu 9/10

  10. Rzeczom says:

    yılın albüm kapaklarından.

  11. Berca B. says:

    Zihnimde bir sigara yakıp “vay mk bu nasıl albüm” dediğim kabus gibi bir albüm olmuş. Uykuda olduğunun farkında olunca insan rahat rahat takılır ya, ben de bu kabusta keyif ala ala takıldım resmen.

    Bu ara albümlerin ikinci yarılarına takığım, burda da Hovering Human Head Drones’tan başlayarak aklımı kaybettim. İlüzyon gibi, hipnoz gibi enteresan ve muazzam bir albüm.

    Berca B.

    @Berca B., yorumu yazdıktan sonra kritiği okudum ve Ahmet’in de “rüya gibi” atmosferden bahsettiğini şimdi gördüm. Böyle bir his uyandırdıklarının farkındalar mı merak ettim şimdi. Hakikaten uyumayla uyumama arası geçen kalitesiz gecelerin tasvirini yap deseler bu albümü dinletirim artık, çok enteresan bir albüm.

  12. Ouz says:

    Henüz hakkını vererek dinleyemedim ama sarı kapaklı albümdeki çarpılışı bu albümde yaşayamadım maalesef. Belki dinledikçe daha farklı hissettirir.

  13. deadhouse says:

    Devils With Dead Eyes inanılmaz bir parça. 3:00′da başlayan 3:14′te sona eren bölüme aşık oldum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor. Sanki orada Tanrı devreye giriyor ve Afterbirth’e dur ben devam edeyim 14 saniye diyor.

  14. alimdat06 says:

    Ofiste beyaz yakalı muhabbetinin ortasındayken kendi içimde AAAAAAAAKİKİKİKİ diyerek dinlediğim bir albüm. Akıl alıcı, inanılmaz.

  15. lammoth says:

    Bu sene dinlediğim en iyi albüm. Hastasıyım bu adamların

  16. deadhouse says:

    Lezzetli pişirilmiş bir yemeği 100. kez yemek haz verir. Kötü pişirilmiş yemek tercih edilmez. Orta derece lezzetli bir yemek orta derece sevilir. Eh işte yenilir, ama yenilmese de olur.

    Ancaaak;

    Yeni bir lezzetli yemek yenildiğinde o yemeğe aşık olunur. Onu hiç deneyimlememişsinizdir. İlk hazzın tadı bambaşkadır. 100 kez yediğiniz lezzetli yemeği mi ikinci kez yiyeceğiniz lezzetli yemeği mi tercih edersiniz sorusu sorulduğunda cevap ortadadır. Haz dürtüsüne karşı koyamazsınız.

    Müziği riske girmeye değer bulanların artması dileğiyle! 99 kez iyi pişirilmiş bir yemeği 100. kez yapmak kolaydır. Ancak ilk kez denenmiş ve lezzetine varılmış bir yemeği yapmak kolay değildir.

    10/10

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.