# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
ETERNAL CHAMPION – Ravening Iron
| 10.11.2020

35-40 yıl önce kurulması gereken bir grup 2012 yılında kurulmuş ve kendi icat ettiği bir tarzı icra ediyor gibi.

Kılıçlı, büyücülü, dolgun memeli hanım bireyli, yüksek bir yere çıkmalı ve kaslı epik metal, metal âlemi içerisindeki enteresan olgulardan biri. Metalin en klasik hâli olan heavy metalin ve kısmen doom metalin yamacında oturan ve genel anlamda çok çekici gözüken bir imaj sunan bu tür, ne hikmetse, daha ziyade underground bir bağlamda değerlendirilen ve araştıran eden kitlenin radarında dolanan bir tür olarak duruyor karşımızda. Günümüzün metal iklimine baktığımızda, epik metalin kendisinden çok daha ekstrem türlere kıyasla daha underground olduğunu görüyoruz. Kendine özgü festivalleri olan, sadık dinleyicisi için büyük anlamlar taşıyan, adeta mistik ve kült bir noktada duruyor epik metal.

Bunu yıllar önce Güzide’yle yaptığımız bir Yunanistan tatilinde de tecrübe etmiştik. Yunanistan gibi metalin ekstrem tarafları kadar en klasik, en saf hâline de büyük saygı duyan ve önem veren ülkelerde bu tür albümler gerçekten de el üstünde tutuluyor, takipçileri ıncık cıncık ederek en kıyıda köşede kalmış grupları bile keşfetmeye çalışıyor. Misal bu albümü de piyasaya süren Atinalı No Remorse Records ile yaptığımız röportajın ardından CD ve kasetlerle bezeli raflara baktığımda, sadece eski usul heavy metal albümleri sattıklarını ve gerçekten de adını hiç duymadığım sayısız kılıçlı, büyücülü, memeli, epik heavy metal albümüne sahip olduklarını görmüştüm. Dükkân sahibi bu türe büyük ilgi olduğunu, sırf bu tarz underground albümler getirmek için Japonya’ya dahi gidip geldiğini söylemişti.

Konumuza dönersek, bu türün günümüzdeki en heybetli temsilcilerinden biri şüphesiz ki ETERNAL CHAMPION. Şu anda bahsetmekte olduğumla birlikte henüz sadece iki albüm yayınlayan grup, şimdiden epik metalin günümüzdeki başlıca bayraktarlarından oldu bile. Bunun sebebi, ETERNAL CHAMPION’ın geçmişi çok iyi özümsemiş olmasına rağmen bunu retro bir bağlamda yapmaması. Sanki 35-40 yıl önce kurulması gereken bir grup 2012 yılında kurulmuş ve kendi icat ettiği bir tarzı icra ediyor gibi…

Böyle bir icat etme geçerli değil elbet. ETERNAL CHAMPION’ın olayı geçmişi iyi özümsemek, tahlil etmek ve günümüze yansıtmak. En ekstreminden en sıcak sound’lusuna kadar sayısız grubun prodüktörlüğü yapan ve tüm metal sahnesinde son 5-6 yılın en çok parlayan insanlarından olan Arthur Rizk’in gruplarından biri olan ETERNAL CHAMPION, SUMERLANDS kadrosunda yer alan 3 müzisyenin de ortak vizyonuyla birlikte destansı metalin günümüzdeki destanlarını yazıyor ve tıpkı şimdiden modern bir epik metal klasiği olarak değerlendirilen ilk albümleri “The Armor of Ire” gibi yeni bir başyapıt daha ortaya koyuyor.

ETERNAL CHAMPION’ı dinlerken akıllara MANILLA ROAD’dan tutun da WARLORD’a, THUNDER RIDER’a, CIRITH UNGOL’a, VISIGOTH’a kadar pek çok grup geliyor. Lakin bunlar ETERNAL CHAMPION müziği adına birer referans olmaktan ziyade, buluşulan ortak bir paydayı temsil ediyorlar. Fikirler, şablonlar, hep bundan 30 küsur yıl öncesinden hayat bulan ve en önemlisi de tazeliğini koruyan yapıdalar. Grubu çabuk sevilesi yapan şeylerin başında, bu epik metal anlayışını gayet canlı ve dolu dolu yansıtması geliyor. Ortada genel itibarıyla enerjisi yüksek bir müzik var ve bu sayede olayın büyücülü kısmından ziyade kılıçtan geçiren kısmı daha bir söz sahibi oluyor.

“The Armor of Ire”dan farklı olarak bu albümde gözlemlediğim birkaç enteresan nokta var. Bunlardan ilki, vokalist Jason Tarpey’nin ses renginin pek çok şarkıda Papa Emeritus’un özellikle “Prequelle”deki ses rengine ve yorumuna yaklaşıyor olması. Papa Emeritus bildiğimiz gibi öyle çok bağıran haykıran bir vokalist değil, ancak yer yer sesini yükselttiği anlar gerçekten de Jason Tarpey’nin bu albümdeki çıkışlarıyla büyük oranda örtüşüyor. Bunun haricinde, grupta 3 SUMERLANDS üyesi olmasından mütevellit, bazı şarkılarda SUMERLANDS’in efsanevi ilk albümünü akıllara getiren sıcak rifler var. O derece ki, bu riflerin başta SUMERLANDS’in ikinci albümü için yazılmış ve önce bu albüm çıkacağı için buna aktarılmış olduklarına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Dahası, vokalist Tarpey’nin zaman zaman SUMERLANDS vokalisti Phil Swanson’a da acayip benzediğini söylemek mümkün.

Yine “The Armor of Ire”dan kısmen farklı olarak, bu albümdeki görkem, ihtişam ve destansı hava sanki bilinçli olarak daha direkt, daha yırtıcı bir düzleme taşınmış ve ilk albüme nazaran daha dört dala, daha ateşli bir albüm ortaya çıkmış. Misal “Coward’s Keep”in 3.38’de giren kazımalı rifini POWER TRIP’te de çalan gitarist Blake Ibanez’in yazdığına da yemin edebilirim ama kanıtlayamam derdim ama görünüşe göre Ibanez grubun kadrosunda gözükmesine rağmen bu albümde çalmamış.

Son tahlilde, “Ravening Iron” bence ilk albüm “The Armor of Ire” kadar çarpıcı bir albüm olmamakla beraber, “The Armor of Ire”ın ilk göz ağrısı olma avantajından bağımsız olarak kendi özelinde gerçekten iyi bir albüm. ETERNAL CHAMPION olayın ruhunu yansıtma noktasında son derece iyi bir iş çıkarıyor. Gerek albüm kapaklarını MANOWAR kapaklarından da sorumlu Ken Kelly’ye yaptırmaları, gerek Yunanistan’ın ufak bir underground klasik heavy metal şirketiyle çalışmaları, amaçlarının sevdikleri bu müziğe ruhen bağlanmak olduğunu gösteriyor. Eğer grupla yeni tanıştıysanız mutlaka ilk albümü de dinlemenizi salık veriyor, e artık bir zahmet ikinci SUMERLANDS albümünü yazacağım günü bekliyorum.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.71/10, Toplam oy: 24)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
No Remorse Records
Kadro
Jason Tarpey: Vokal
Arthur Rizk: Davul, gitar, synth, geri vokal
John Powers: Gitar, synth
Brad Raub: Bas

Konuk:
Jake Rogers: İlave vokal
Şarkılar
1. A Face in the Glare
2. Ravening Iron
3. Skullseeker
4. War at the Edge of the End
5. Coward's Keep
6. Worms of the Earth
7. The Godblade
8. Banners of Arhai
  Yorum alanı

“ETERNAL CHAMPION – Ravening Iron” yazısına 7 yorum var

  1. Retrokafa says:

    Güzel albüm ama memeler biraz daha iyi çizilebilirdi ne bileyim.

    chuck

    @Retrokafa, yalnız değilmişim, teşekkür ederim.

  2. trivago says:

    memelerin hatrına bir şans verip dinleyelim bakalım

  3. bascivegobekli says:

    Ahmet abi bizim komşuda ingilizce bilme oranı %50 olunca milletin bu işlere erişimi artıyor. Yoksa Akdeniz coğrafyası genel olarak epik heli metel – epik duum ve epik güç meteli üçgenine bayılır. İspanyollar güç metelinde, İtalyanlar epik duumda Yunanlılar da epik heli metelde baskın denebilir. Bizimkiler dil bilse ya da kafa yorup işin Türkçe söz yazımına kafa yorsa üçüne de rahat kafa atar. Eline gitar alanların sayısı artarsa bu dediğim konuda “ben yaptım oldu”culara da pabuç bırakılmamış olur.

  4. şeyh hulud says:

    İleride bilekleriyle ilgili ortopedik problemler yaşayacaklarını tahmin ediyorum, insan vücudu bu kadar gitar çalmayı ve zar atmayı aynı anda kaldıramaz.

    Albümden memnunum. Bu adamların kötü bir şey yapması pek mümkün değil. Çünkü burada ciddi bir adanmışlık ve damıtılmış geeklik söz konusu.

  5. Necrobutcher says:

    arkadaki kafa taslarını da meme sandım abv

  6. Rashid says:

    Prodüksiyon falan gayet iyi olmuş. Epic Heavy Metal tarzı türlerin azılı bir hayranı değilim ama ara-ara böyle albümler dinlemek güzel oluyor.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.