# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Haberler
AMORPHIS’ten yeni albüme dair
25.01.2011

Hershey yolunda.

AMORPHIS, Eylül sonunda kaydına başladığı yeni albümünün kayıtlarının iyi gittiğini ve şu sıralarda vokallerin kaydedildiğini açıkladı.

Henüz bir detayı belli olamayan albüm, Fin mitolojisinde dünyayı yarattığına inanılan bilge tanrı Väinämöinen’i işleyecekmiş. Albümün kapağı da şu sıralarda Travis Smith’in güvenli ellerindeymiş.

  Yorum alanı

“AMORPHIS’ten yeni albüme dair” yazısına 28 yorum var

  1. Ayşe Nur says:

    Bu yaz bir Amorphis izledim ben. Sahnede muhteşem, playlist’i muhteşem, son albümü zaten olağanüstü güzeldi. Ve yine Kalevala Destanı geliyor demektir bu. Umutla bekliyorum.

  2. şu adı geçen amca, Korpiklaani kapaklarındaki boynuzlu amca mı acaba, folkçu gençliğe sesleniyorum.

    Blakkheim

    @Ahmet Saraçoğlu, Ensiferum’un kapağında bile var. Ünlü bu adam baya heralde.

    like fire

    @Blakkheim, ensiferum ile korpiklaani’nin kapağındakiler aynı adam mı? sanki farklı gibi geldi.

    Ömer Kuş

    @Ahmet Saraçoğlu, sanırım o, ama tam emin değilim. Ensiferum kapaklarındaki amcanın bunla pek bi alakası yok ama bence, o normal bi savaşçı gibi. Sadece Ensiferum’un ilk albümünde iki şarkıda bahsediliyo bu dayıdan o kadar. Old Man (Väinämöinen) ve Little Dreamer (Väinämöinen Part II).

    Guzide Arslaner

    Element uydurmayın.
    Korpiklaani’deki dede “Vaari”.
    http://en.wiktionary.org/wiki/vaari
    http://www.pasifagresif.com/2009/06/korpiklaani-korven-kuningas/
    (bkz: son satırlar)
    Ensiferum’daki dede “Väinämöinen”.
    Kalevala’nın Odin’i denebilir.

    Ömer Kuş

    @Guzide Arslaner, baya tırtmış o zaman bu. İnsan biraz daha haşmetli resmeder şöyle. Amon Amarth’tan feyz alsınlar.

    b

    @Ömer Kuş, Väinämöinen fin destanında adı geçen ana karakterdir. aslında bu karakter çok güçlü. bu karakterle ilgili amorphis daha önce my kantele isimli şarkısını yapmıştır. kendi yazımdan alıntı yaparsam “Kalevala destanında Kantele daha önce de belirttiğimiz gibi bir müzik aletidir ve ana karakter Väinämöinen’in ellerinde bir turna balığının kemiklerinden meydana gelmiştir. Sonraları bu müzik aletini kaybedip ardından ağıtlar yakan (burada bir sevgiliye seslenir gibi “Kantelem” demiştir) Väinämöinen aynı müzik aletini başka bir ağaçtan yapmaya kalkışır. Bu hikâyeyi daha derinlemesine okuyup ardından da “My Kantele”yi dinlediğinizde üzerinizde ağır melankolik bir duygu hissedebilirsiniz.
    yani buradan da anlaşılıyor ki amorphis elegy dönemindeki konsepte dönüyor.

    Ömer Kuş

    @b, işte onu diyorum, sağlam olduğu belli de Ensiferum’un kapaklarında öyle alelade yaşlı dede bildiğin. O kantele olayı Ensiferum’un One More Magic Potion’ında da geçiyo “Who can shape a kantele from pike’s jaw? like the great one once did” diye. Neyse, mitoloji falan güzel şeyler bunlar.

    b

    @Guzide Arslaner, “kalevala’nın odin’i denebilir.

    bundan mükemmel bir benzetme olamazdı.:)

  3. Exorsexist says:

    ahaha başlık güzel olmuş. amorfisin artık eskisi kadar yaratıcı olduğunu/olabileceğini düşünmüyorum. yine de çoğu gruptan iyi.

    Aeonian_Lich

    @Exorsexist, Tuonela’dan, Elegy’den, TOTTL’den, Am Universum’dan ve hatta yeni dönem sayılabilecek Eclipse’den aldığım çiğ ruhu son 2 albümden alamamama rağmen, bunu aslında kötü anlamda söylemiyorum. Bence son iki albümde baya bi yaratıcılar. Şaşırtıcılar bile hatta. Silent Waters’a tapmama rağmen mesela, o çiğ ruhun yok olduğunu da hisseder gibiyim. Yaratıcılık derken yapılmamışı yapmak gibi bir durumdan bahsediyorsan bilemem, ama Amorphis dinamikleri içersinde son iki albüm bence baya baya yaratıcı.

    Exorsexist

    @Aeonian_Lich, ya şöyle şimdi, ben amorphis diyince tuonela’ya kadar olan kısım geliyor aklıma. am universium, far from the sun biraz deneysele, günü kurtarmaya kaçan albümler. tabi tomi joutsen’in gelmesiyle yeni dönem yeni müziğe geçmiş oldular. fakat bana hep aynı melodiyi kullanıyolarmış gibi geliyor. iyi bir melodik metal, melodik death metal denilebilir ama potansiyelsiz bir haldeler.

    Aeonian_Lich

    @Exorsexist, Aslında tabii ki ABD’li çok cesur ve risk alan bir grup değilsen, yani avrupalı bir death veya progresif dışında müzik yapan bir grupsan genelde çok ciddi riskler almazsın. Ya da genelde tablo böyledir. Benim de en sevdiğim albümleri Tuonela’dır mesela. Ama kabul etmeliyim ki o alternatif-grunge etkili yapı (özellikle vokallerde) gruba çok fazla fan da kaybettirdi. Ama allaşkına Elegy’e baktığında çok mu acaip farklı farklı melodiler mi kullanıyorlardı ki? morphis her zaman az melodi-çok tekrar mantığında müzik üreten bir grup olmuştur. Hatta bunun amorphis dinamikleri içinde en çok kırıldığı albümler de son iki albümdür bana sorarsan. Ama sadece amorphis dinamikleri içersinde. Am Universum’un günü kurtarma tadında olduğuna da hiç katılmıyorum. Arkanda ciddi bir kitle var, ve Tuonela ile bi kısım fan gruptan desteğini çekse bile hala ciddi bi kitlen var. Gidip Am Universum gibi bambaşka bi albüm yapmanın bence idare etme statükoculuğuyla alakası yok. Hatta tam tersi çok kaygısız ve cesur bir hamle bence.

    Exorsexist

    @Aeonian_Lich, ehooovvv usta çok uzun yazmışsın. yatıp, uyanınca cevabı yazıcam sana :D

    Aeonian_Lich

    @Exorsexist, Gardımı aldım, defanslarımı güçlendirmekle meşgulüm. Su uyur düşman uyumaz. :D

    Bu arada osmanlı dönemi türkçesinde su asker demekmiş hani subaşı falan var ya. Bu sözde de asker uyur düşman uyumaz anlamına gelme hadisesi varmış. Hatta dut yemiş bülbül gibi susmak sözü de yanlış gelmiş günümüze. ufak kuşlar susayınca etrafta göl su birikintisi falan yoksa susuzluklarını dut yiyerek giderirlermiş. Söz tam oturmuyor gibi böyle bakınca ama o sözde de susamak çağrışımı varmış orijinlerde. üniversita hocamın yalancısıyım. :D

    Bunlardan neden mi bahsettim? Düşmanın kafasını karıştırıp saldırı gücünü dumur tesiriyle kırmak için. Hatta mesela bazı vahşi hayvanlar, savunma ve saldırı için habitata uygun renklerde olurken (aslanın sarı ot rengi olması, sincabın ağaş gövdesi renginde olması gibi), leoparlara dikkat ederseniz tam tersi dikkat çekici halkalara sahip olduklarını görürüz. Bunun sebebi ise ceylan gibi bir av gördüğünde saklana saklana ona belli oranda yaklaşması, ve kendini gösterecek hamlesi sonrası saliselerle ölçülecek bi anda ceylanın kafasını karıştırması ve ilk initiative i yapması için ona kritik saliseler kazandırmasıymış. Yani dumur edip “bu ne lan bissürü göz (leopar dokusu gözlere benzer) bana doğru koşuyo, nooluyo lan” dedirtmekmiş amaç. Hem uzun yazıp hem dumur edici detaylarla ben de benzer bi kafa karıştırması amacı güdüyorum.

    Yok lan dürüst olayım, acayip kültürlü aşmış bi insanım ve hava atıyorum aslında. O yüzden böyle şeylerden bahsettim. xD

    Mustafa Sakallı

    @Aeonian_Lich, ahaha efsane !

    Barış

    @Aeonian_Lich, Exorsexist’in uyanmasını beklemeden söylüyorum:

    K.O.
    Aeonian_Lich Wins !!! :D

    Aeonian_Lich

    @Barış, Eyvallah. Fatality yerine Hannibality yapıyorum.

    Exorsexist, dostumu yedim odamda bekliyorum.

    Exorsexist

    @Aeonian_Lich, haha, olay öncesinde uyku bastırımıyla görme yetimi kaybetmiştim o nedenle önce kendime gelip sonra birşeyler yazayım istedim. bence amorphis sürekli riskler alıp radikal değişiklik yapan bir grup. taa “tales from”dan başlayarak günümüze kadar birçok müzik çeşidini kendi müziğine entegre ettiler, denediler. yani tam olarak belli bir soundları yoktu. senin de bahsettiğin grubun kendine has çiğliğinden, ruhundan bahsetmiyorum bile (:
    yaratıcıklarına gelirsek demek istedim son 2-3 albümle birlikte bence “artık bizim soundumuz bu” haline geldiler. gayet güzel albümler, melodik, progresif ve amorphis’e göre epey farklı bir yola girmiş türden albümler. fakat genele bakınca diğer finlandiyalı melodik death metal gruplarından çok farklı şeyler yaptıklarını düşünmüyorum. bir nevi 10 yıl öncesine kadar kimsenin yapmadığını yaparken 10 yıl sonra herkesin yaptığını yapıyor.
    tabi amorphis ne olursa olsun kaliteli bir grup. yaptığını dinletiyor. ama aynı zamanda dediğim gibi soundlarını bu şekilde oturtarak büyük ölçüde potansiyelini kaybettiler.
    az ayılmış kafayla bu kadar yazabildim idare et (:

    Aeonian_Lich

    @Exorsexist, Yedin Hannibality’i hala konuşuyosun. Yahu beynini kuru fasülye ile yedim diyorum. ohooo. :D

  4. Ugur says:

    Son üç Amorphis albümü > bütün dünya

    sceptiquas

    @Ugur, hmmm

    darth sidious

    @Ugur, ahaha abi süpersin bayıldım bu tespite :D

  5. rajeesh says:

    hiç Amorphis dinlemedim, utansam mı napsam bilemedim

    Aeonian_Lich

    @rajeesh, Kilit bir konseri kaçırmak kadar kafayı taşlara vurmaya gerek olacak bir durum değil. :D Modern müziklere daha yatkınsan son 3 albümlerinden dinlemeye başlamanı tavsiye ederim. Ama diyorsan ki eskileri de severim, kronolojik olarak gidebilirsin o zaman. Am Universum ya da Far From The Sun ile başlama yine de bence. Grubun genel diskografisi hakkında tam fikir alamadan soğuyabilirsin. Ama onlar da farklı da olsa sıkı albümler tabii.

    Ugur

    @rajeesh, çok ayıp.

  6. desqpio says:

    mtv az ekmeğini yemedi şu house of sleep klibinin ya da şöyle, amorphis az ekmeğini yemedi şu house of sleep klibinin. yani ne zaman rastlasam headbangers ball’a kesinlikçe çıkıyordu klip. ayrıca bu yaz ben de bir amorphis izledim ayşe nur, ama gitarları duyamadım. evet.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.