Tekrardan birleşen Yunan grup NIGHTFALL, yeni albümü “Astron Black And The Thirty Tyrants“tan “Astron Black” ve “Astronomica / Saturnian Moon” adlı şarkıları alttaki albüm kapağına koydu.
Bu kadar.
|
Tekrardan birleşen Yunan grup NIGHTFALL, yeni albümü “Astron Black And The Thirty Tyrants“tan “Astron Black” ve “Astronomica / Saturnian Moon” adlı şarkıları alttaki albüm kapağına koydu.
Bu kadar.
Yeni ENSLAVED albümü “Axioma Ethica Odini“nin şarkı listesi belli oldu.

01. Ethica Odini
02. Raidho
03. Waruun
04. The Beacon
05. Axioma
06. Giants
07. Singular
08. Night Sight
09. Lightening
Bir de grubun yeni promo fotoğrafını koyalım.

SOILWORK, yeni albümü “The Panic Broadcast“ten “Deliverance is Mine”a çektiği klibi ortama koydu.
Klip, grubun “Figure Number Five” albümden “Light the Torch”a çektiği klibin devamı niteliğindeymiş.
DARK FUNERAL vokalisti Emperor Magus Caligula, gruptan ayrıldığını açıkladı.

Caligula açıklamasında “Grupla aramda hiçbir olumsuzluk yok. Son zamanlarda hayatımda birtakım değişiklikler oluyor ve yakında evleniyorum, bu yüzden de 15 yıllık bu çılgın yolculuğa bir nokta koymaya karar verdim” şeklinde konuşmuş.

Caligula evlilik olayıyla ilgili de, ünlü aktör Nicholas Cage’in eski kız arkadaşıyla evlenme planları yapan DIMMU BORGIR vokalisti Shagrath’ı (alt resim) kastederek “Merak etmeyin, başkalarının aksine ben A.B.D.’li bi sürtükle evlenmiyorum hahaha” buyurmuş.

İtalyan folk/power metal grubu ELVENKING, yeni albüm detaylarını açıkladı.

Sonbahar’da çıkacak olan “Red Silent Tides”ın olayı şöyle:

01. Dawnmelting
02. The Last Hour
03. Silence De Mort
04. The Cabal
05. Runereader
06. Possession
07. Your Heroes Are Dead
08. Those Days
09. This Nightmare Will Never End
10. What’s Left Of Me
11. The Play Of The Leaves
Albümden “The Cabal” adlı şarkıyı albüm kapağından dinleyebilirsiniz.
HEAVEN SHALL BURN, yeni albümü “Invictus“tan “Combat”a çektiği klibi yayınladı.
Grup UNIROCK 2010‘da da metalci kitlemizi epey yormuştu.
AVENGED SEVENFOLD, yeni albümü “Nightmare“den “Welcome To The Family” adlı şarkıyı, çıkmakta olan yeni CALL OF DUTY oyunu “Call Of Duty: Black Ops“un tanıtımıyla birlikte ortama koydu.
Bir taşla iki kuş diyelim.
INTRONAUT yeni albümünü sonbaharda çıkaracağını açıkladı.

Grubun lideri Sacha Dunable, adı “Valley Of Smoke” olan albüme dair “Kendini beğenmiş biri gibi görünmek istemem, ama yeni albüm kesinlikle tarihte yapılmış en iyi müzik” şeklinde konuşmuş. Albümde ayrıca TOOL basçısı Justin Chancellor da bir şarkıda konuk olarak yer alacakmış.

INTRONAUT özellikle ilk EP’si “Null” ile adından söz ettirmiş ve ardından da iki albüm çıkarmıştı.
DIMMU BORGIR yeni albümü “Abrahadabra“nın şarkı listesini açıkladı.

01. Xibir (2:50)
02. Born Treacherous (5:02)
03. Gateways (5:10)
04. Chess With The Abyss (4:08)
05. Dimmu Borgir (5:35)
06. Ritualist (5:13)
07. The Demiurge Molecule (5:29)
08. A Jewel Traced Through Coal (5:16)
09. Renewal (4:11)
10. Endings And Continuations (5:58)
Şimdilik bu kadar.
Vokalisti Johan Lindstrand hariç tekrardan birleşen İsveçli thrash/death metal grubu THE CROWN, yeni albüm detaylarını açıkladı.

Grup 27 Eylül’de çıkaracağı albümüne “Doomsday King” adını vermiş ve şöyle de bir kapak yaptırmış:
Albümden “Blood O.D.” adlı şarkıyı albüm kapağından dinlemek mümkün.
DAVE LOMBARDO’ya, geçtiğimiz günlerde kendisiyle yapılan bir röportajda son Eurovision birincisi LENA’nın “Satellite” adlı parçası dinletilmiş ve ne düşündüğü sorulmuş.
Videodan da görülebileceği gibi, parçayı ilk kez duyan LOMBARDO hem şarkıya, hem de LENA’nın yorumuna bayıldığını ve albümü almayı düşünebileceğini söylüyor.
pasifagresif çok gerekli haberler servisi, Mecidiyeköy’den bildirdi.
MELECHESH yıl sonuna doğru çıkaracağı yeni albümünün adını “The Epigenesis” olarak açıkladı.

İki aydır İstanbul’daki Babajim Istanbul Studios & Mastering’de kayıt halinde olan grup, on bir şarkının yer alacağı albüm için, “The Epigenesis’in sahip olduğu Doğu-Batı sentezini en iyi yansıtabileceğimiz yer, bu Doğu-Batı sentezinin en iyi yaşandığı şehirlerden biri olan İstanbul’du” şeklinde konuşmuş. Albümden yeni bir şarkının canlı icrasını aşağıdan görebiliyoruz.
İngiliz METAL HAMMER dergisi, IRON MAIDEN’ın yeni albümün “The Final Frontier“ı kutlamak amacıyla yeni sayısının kapağını 3D olarak çıkaracağını açıkladı.

Sanırız başka bir açıklamaya gerek yok.
Grup geçtiğimiz hafta da albümden ilk klibini ortama koymuştu.
Değerli okuyucumuz. Size daha iyi hizmet verebilmemiz için, az sonra okuyacağınız yazı kayıt altına alınacaktır. Zira bu yazı, gerçek bir PORCUPINE TREE hayranı sayılmayan, ancak şu anda bahsi geçen albüme tam anlamıyla aşık olan biri tarafından yazılmıştır. Gerçek bir PORCUPINE TREE hayranı tarafından yazılan bir yazıyı okumak için 1′i, bu albümün yazısının neden yine bu gerçek PORCUPINE TREE hayranı tarafından yazılmadığını görmek içinse 2′yi tuşlayınız. Operatöre bağlanmak içinse lütfen bekleyiniz.

Evet. Ben tam anlamıyla bir PORCUPINE TREE hayranı değilim. Grubun dinlediğim kadarlık kısmını çok seviyorum, ancak kısıtlı sayıda albümlerini tam anlamıyla dinlediğim için kendimi grubun tam anlamıyla bir takipçisi olarak görmüyorum. Hatta, gerçek ve uzun süreli PORCUPINE TREE sevenlerince en çok hor görülen PORCUPINE TREE güruhlarından birine, PORCUPINE TREE’yle Mikael Akerfeldt sayesinde tanışan o “light” kesime dahilim.
Şu an üniversitede okuduğum bölümle alâkası olmayan mutlu mesut bir iş hayatım olsa da, hiç istemediği bir yerde üniversite okumuş, hiç istemediği bir bölümü bitirmiş bir kimseyim. Bu satırdan da anlayacağınız üzere, yazı teknik yanlardan ziyade daha içsel ve daha kişisel yorumlar barındıracak. O yüzden, “In Absentia”yı bilmiyorsanız bu yazıdan herhangi bir anlam çıkarabilmeniz zor. Bu yüzden hafif deneysel, çok da uzamayacak bir yazı olacak. Neyse biz ilerleyelim.

Grup sitelerinin şimdiye oranla daha bir anlamının olduğu zamanlardı. O dönemlerde adeta taptığım belki de tek grup OPETH’ti. Akerfeldt’i dünyada eşi benzeri olmayan bir müzisyen olarak görüyor, yeni haber çıkar mı, yeni yorum yazılır mı diye opeth.com’u gün aşırı ziyaret ediyordum. Tabii o dönemler Mike’ın daha bir ketum olduğu, şimdiki gibi stand-up yapmadığı zamanlardı. Günün birinde grup elemanları o sıralar en çok dinledikleri albümleri listeliyor, kısa kısa yorumlar yapıyorlardı. Mike’ın listesinde de PORCUPINE TREE – In Absentia diye bir albüm vardı. Sene 2002′ydi ve belli ki Mike da albümü yeni dinlemişti. Albümün yanında “Gelmiş geçmiş en iyi albümlerden biri” türünde bir ibaresi vardı Mike’ın.

Benim bir numara olarak gördüğüm adam bir albüme böyle dediğine göre, o albüm pek kutlu, pek mübarek bir albüm olmalıydı. Ben de ne yaptım, hemen albüme ulaştım ve dinlemeye başlayamadım, çünkü aynı gün İstanbul’dan yola çıkıp, gitmeyi hiç istemediğim üniversiteme gidecektim. Demem odur ki albümü yanıma aldım ve yolda dinlemek üzere evden çıktım.
Otobüsteki yerimi alıp play tuşuna bastıktan sonraki bir saat, inanıyorum ki farkında olmadan da olsa müzik adına pek çok fikrimin değiştiği bir bir saatti. Çalan müziğe hayran kalmak, büyülenmek, aşık olmak bir yana, sanki çalan müziğin ta kendisi olmak istemiştim. Blackest Eyes’ın yaşattığı değişken duygularla zevkten zevke koşmuş, Trains’de belki de hayatımda duyduğum en güzel şarkılardan birini dinlediğimi düşünmüş, The Sound of Muzak’ta bir şarkı nasıl “cool” olur onu hissetmiş, Gravity Eyelids’i otobüs camından gördüklerime soundtrack yapmış, Heartattack in a Lay By’da zaten sıkııntılı bir dönem geçiriyor olmamın da etkisiyle “Hah şimdi sıçtım” demiştim.
Şimdi biraz daha genel konuşalım.
“In Absentia” ne kadar güzel bir şeydir arkadaş. Hakikaten, “Bence çok güzel”, “Nefis şarkılar var” falandan öte, nasıl güzel bir albümdür bu. İçinde ne kadar çok katman, ne kadar çok başarıya ulaşan fikir vardır. Bir yandan su gibi saf olup, bir yandan da içinden duygular fışkıran bir bileşim olmayı nasıl başarmaktadır? Steven Wilson’ın tartışmasız dehasının grup elemanlarının muazzam müzisyenlikleriyle birleştiği, sözlerinden, konseptinden, en ufak nota tercihine kadar bir albüm bu kadar mı özgün, bu kadar mı sevilesi olur?

Gruba bu albümde katılan Gavin Harrison’ın kusursuz davulculuğundan Edwin’in pamuk kıvamlı baslarına, Wilson’ın karakteristik vokallerinden Barbieri’nin bin bir türlü atmosfer yarattığı klavyelerine, mellotronuna; “In Absentia” bir müziksever için gerçek bir hazine değildir de nedir?
Biliyorum, progresif rock birikimi, sevgisi benden fazla olanlar bu albüme benim yüklediğim kadar büyük bir anlam yüklemiyorlardır, hatta teşkil ettiği önem açısından “In Absentia”dan daha önemli PORCUPINE TREE albümleri de vardır. Ancak benim gibi kısmen yüzeysel bir PORCUPINE TREE dinleyicisi için bu albüm gerçekten de aşmış, kusursuza çok yakın bir albümdür. “In Absentia”yı benden daha iyi, daha derin yorumlayabilecekler mutlaka vardır, onlar da aşağıya buyrunsunlar artık.

“In Absentia” progresif rock açısından muhtemelen pek de bir önem teşkil etmeyen bir albüm olsa da, normalde daha sert şeyler dinleyen (OPETH, vs.) pek çok insanın PORCUPINE TREE’yle tanışması vasilesiyle de adı ön plana çıkan bir albüm diye düşünüyorum. Daha fazla uzatmadan, sözü konunun uzmanlarına bırakarak ortalıktan çekiliyorum.
Yapmak istediğiniz başka bir işlem varsa kareye basınız. İşlemleriniz bittiyse lütfen telefonunuzu kapatınız.
ASPHYX, 27 Ağustos’ta yeni bir DVD çıkaracağını açıkladı.

“Live Death Doom” adlı DVD’de grubun Almanya’nın Essen şehrinde verdiği iki saatlik konser ve birtakım başka materyaller olacakmış.

“Live Death Doom”un trailer’ını aşağıdan izlemek mümkün.
Not: Kapak hatırlatması için ihsan’a teşekkür ederiz.
Tekrardan birleşen hard rock grubu EXTREME, yıllar sonra ilk kez bir klip yayınladı.
Verdikleri on üç yıllık aranın ardından 2008 yılında çıkardıkları “Saudades De Rock” albümünde yer alan “Run” adlı parça için hazırlanan klip, grubun geçtiğimiz aylarda çıkardığı yeni DVD’si “Take Us Alive“ın bonus materyallerinden de biriydi.
25 yıldır aktif olmasına rağmen ilk konserini geçtiğimiz Nisan ayında veren SHADOW GALLERY, canlı çalmayı sevmiş olacak ki mini bir Avrupa turnesine çıkacağını açıkladı.

Eğer grubu görmek isterseniz, şöyle bir turne programı var:
2 Ekim – ProgPower Europe – Baarlo, Hollanda
6 Ekim – Alcatraz – Milan, İtalya
8 Ekim – 8ball – Selanik, Yunanistan
9 Ekim – Stage Club – Larissa, Yunanistan
10 Ekim- Kyttaro – Atina, Yunanistan
17 Ekim- Biebop – Vosselaar, Belçika
Amerikalı melodik death metal grubu THE ABSENCE, merakla beklenen yeni albümü “Enemy Unbound“un detaylarını açıkladı.

14 Eylül’de piyasada olacak albümün detayları şöyle:

01. Vertigo
02. Erased
03. Deepest Wound
04. Maelstrom
05. Enemy Unbound
06. Solace
07. The Bridge
08. Wartorn
09. Hidden In White
10. Vengeance And Victory
11. Triumph
“Enemy Unbound“da EVERGREY’den Tom Englund da konuk olarak yer alacakmış.
Not: Hatırlatma için Berker İlhan’a teşekkür ederiz.
|