# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
GRAVE – Into the Grave
| 07.10.2019

Mezardan yükselen death metal.

Cemil Okumuş

Death metal türü 1990’lı yıllarda hem ABD hem de Avrupa’da belirgin şekilde ön plana çıkmış ve kendi içinde de dallanıp budaklanmaya başlamıştı. Türün yaratıcılığa ve farklılığa imkan tanıyan yapısı pek çok grubun kendine has bir death metal anlayışı ortaya koymasını ve diğer türlerle bileşim oluşturabilmesini sağlıyordu. Death metal, punktan tutun da rock’n roll, jazz fusion, doom gibi pek çok türle kaynaşabiliyordu. Bu durum pek çok gruba death metali farklı bir şekilde ele alıp farklı şekillerde geliştirme imkanı verdi. Tür adına pek çok farklı ve etkili albümlerin çıktığı ülkelerin en önemlilerinden biri İsveç’ti.

İsveç death metali Entombed, Hypocrisy, Dismember, At The Gates gibi kendi tarzını özgün bir şekilde ortaya koyan gruplarla oldukça geniş bir gelişim alanına sahip oldu. Daha pek çok grup gerek melodik, gerekse İskandinavya’ya özgü etnik unsurları müziklerinin içinde erittiler. Çok unsurlu müzik anlayışı İsveç death metalinde hemen hemen bir gelenek halini aldı. Fakat bu ülkeden çıkan başka bir grup olan Grave daha farklı bir yol izleyerek kendini bu geleneğin dışında konumlandırıyordu.

1988’de Visby, İsveç’te kurulan ve şu anki adını almadan önce birkaç kez isim değiştiren Grave, pek çok grup death metalin sınırlarını teknik, melodik, atmosferik unsurlarla geliştirmeye çalışırken bu türü en katıksız ve saf haliyle sunma yoluna gitmişti. Grave death metalin vahşi doğasını olduğu gibi yansıtmak istiyor ve türün temel yapısı üzerinde hemen hiçbir oynama yapmadan onu tüm içtenliğiyle sunuyordu. Grave o kadar doğal ve içten bir müzik yapıyordu ki çiğ death metali oldukça etkili bir şekilde sunması, old-school death metalin ve İsveç death metal sahnesinin kalıcı isimlerinden biri olmasını sağladı.

1991 yılında yayınlanan “Into The Grave” grubun doğal tarzını ortaya koyduğu ilk albümüydü. “Into the Grave” temel olarak bir raw death metal albümü. Grave’in teknik ya da karmaşık kompozisyonlu parçalar yazmak gibi bir derdi yok. Eğer bir death metal albümünde yoğun bir teknik enstrüman kullanımı, karmaşık bestecilik gibi unsurlar sizin için olmazsa olmaz ise Grave sizi tatmin etmeyecektir. Grave’in başarısı, death metalin en ilkel ve katıksız halini etkili ve akılda kalıcı bir şekilde sunuyor olması.

Albüme baktığımız zaman Grave’in kirli bir sound’a sahip, basit ama etkili riflerin tekdüze blast’ler eşliğinde çalındığı akıcı parçalar yazdığını görüyoruz. Parçaların genel olarak giriş, gelişme, sonuç şeklindeki kompozisyon mantığına dayalı basit bir alt yapısı var. Grave bu basit yapı içerisinde müziği oldukça akıcı hale getiren basit rifler kullanıyor ve parçaların farklı bölümlerini başarılı bir şekilde birbirine bağlıyor. Parçalar içerisindeki farklı bölümler ve rifler arasında hiçbir uyuşmazlık hissetmiyorsunuz.

Her şey death metali en çiğ hali ile akıcı bir şekilde dinleyiciye ulaştırmak üzerine kurulu. Grave tüm müzikal yeteneğini bu amaca ulaşmak için kullanıyor ve böylece “Into the Grave” bir old-school death metal dinleyicisinin aradığı hız, akıcılık, çiğ sound, farklı rifler arasındaki tutarlı ve parçaların dinleyici üzerindeki etkisini korumasını sağlayan geçişlerle örülü, türün müptelalarına tekrar tekrar kendini dinleten bir başyapıt olarak ortaya çıkıyor.

Bu albüme dair yetersiz gördüğüm tek şey, enstrümanların, özellikle davulun fazla sert kaydedilmediğini düşünüyor olmam. Bu durum albümü defalarca kez sıkılmadan dinlemiş olmama rağmen bende hep bir eksiklik olarak kendini hissettirdi. Zira Grave’in konser videolarını izlerseniz enstrümanlar daha sert çalındığında parçaların kulağa çok daha doygun geldiğini görebilirsiniz. Albümdeki kaydın grubun konserlerindeki kadar sert olmaması ister istemez belli bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bu yüzden bu albümün enstrümanların daha belirgin ve sert bir şekilde kaydedildiği bir remastered versiyonunun çıkarılması gerektiği düşüncesindeyim. Umarım Grave kariyerini sonlandırmadan önce bunu düşünür ve bu albümün enstrümanların daha belirgin, daha sert çalındığı bir versiyonunu dinleme şansımız olur.

Sonuç olarak sözünü ettiğim bu ayrıntıyı saymazsak “Into the Grave” herhangi bir artı unsur barındırmayan raw death metali etkili ve başarılı bir şekilde ortaya koyan ve underground death metal sahnesinde sahip olduğu saygınlığı hak eden bir albüm.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.47/10, Toplam oy: 15)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1991
Şirket
Century Media Records
Kadro
Ola Lindgren: Gitar, vokal
Jörgen Sandström: Gitar, vokal
Jonas Torndal: Bas
Jens "Jensa" Paulsson: Davul
Şarkılar
1. Deformed
2. In Love
3. For Your God
4. Obscure Infinity
5. Hating Life
6. Into the Grave
7. Extremely Rotten Flesh
8. Haunted
9. Day of Mourning
10. Inhuman
11. Banished to Live
  Yorum alanı

“GRAVE – Into the Grave” yazısına 3 yorum var

  1. OblomoV says:

    En sevdiğim gruplardan biri Grave. En güzel çıkış albümlerinden biri ve belki grubun en iyi albümü. Grubun müzikal yapısı, diğer İsveç’li gruplardan ayrılan yönleri vs. güzel anlatılmış. Daha sert çalınma mevzusunu ise anlamadım. Konser kayıtlarına bir bakmam lazım.

  2. ismail vilehand says:

    Tut şunun ucunu döşeyelim abi.

  3. deadhouse says:

    4 saattir bunu ve You’ll Never See… albümünü dinliyorum. Doyamadım. Klasik ama çok iyi yapılmış bir kuşbaşılı pide yemek gibi.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.