# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
OCTOBER TIDE – In Splendor Below
| 24.05.2019

Gerçek OCTOBER TIDE’a adım adım yaklaşmak.

Oğuz Sel

Eski Katatonia kişisi kıymetli Fredrik Norrman’ın October Tide’ın son yıllardaki durumu için ne düşündüğünü bilemiyorum ama bence October Tide’ın, 2010’dan beri süregelen hâli, işini çok da özenli yapmayan, hatta açıkgözlü bir baharatçı gibi. “A Thin Shell”den bu yana acı pul biber gibi can yakmasını beklediğim October Tide albümlerinin bendeki etkisi tuğla tozuyla tatlı toz biber karışımı gibi oluyor. Yani evet, hissetmeyi beklediğim bir acılık var ama tuğladan kaynaklı çıtırtılar ağzımın tadını kaçırıyor her defasında ve bundan memnun olmuyorum.

“Ne bu böyle, paldır küldür kritik girişi mi olur?” dediyseniz haklısınız ama ben de haklıyım. 2010 çıkışlı albümlerinden sonra üç senede bir albüm yayınlamaya başlayan grubun benim gibi düşünenlere ha oldu ha olacak dedirten müzikal seyri, bana böyle bir giriş yazdırıyor arkadaşlar. Baştan çok dövmeyeyim, “In Splendor Below” önceki albüme kıyasla nispeten iyi ama sadece o kadar. Yani eski October Tide’ı arayanlar, birkaç şarkı hariç, aradıklarıyla kalacaklar. Ancak albüme geçmeden önce birkaç tespit paylaşacağım.

October Tide, son albümüyle 1997’den bu yana kullandığı logoyu çöpe atmış. Şimdiki logoları, çalı çırpılı black metal grubu logosu gibi. Bundan bana ne, tabii. İkinci dikkat çeken nokta, albümün üçüncü parçası, grubun genel kimliğinin dışında kalan bir formdaki “Ögonblick av nåd” adlı İsveççe parça. Son günlerde Opeth’in yeni albümüyle ilgili PA’daki tartışmalar sıcaklığını koruduğu için bunun nedenine, nasılına veya gerek var mıydı kısımlarına girmeyeceğim. Yorum alanlarında da belirttiğim gibi yapmak istemişler, yapmışlar.

Üçüncü dikkat çekici kısım ise October Tide’ın dağılmadan önceki son albümü 1999 çıkışlı “Grey Dawn” albümünün ikinci parçasında olduğu gibi bir şarkı isminde “October” kelimesinin geçirilmiş olması; yeni albümün yine ikinci şarkısının adı “We Die in October”. Sözlerini, bu yazıyı hazırladığım gün itibarıyla bulamadım ama neler anlatıldığını merak etmiyor da değilim. Yoksa grubun kendi şarkısına bir gönderme mi var? Zira taramalarım neticesinde grubun 1999 çıkışlı albümünde bir defa geçen october kelimesinin başka bir albümlerindeki liriklerde geçmediğini tespit ettim. Listeyi uzatmak istemiyorum ama ilginç bir ayrıntı da albümün çıkış zamanıyla ilgili. Grubun 2013 tarihli albümleri mart ayında, 2016 çıkışlı albümleri nisan ayında, 2019 çıkışlı son albümleri de mayıs ayında çıktı. Buradaki olay nedir, bilebilmem mümkün değil ama basit bir tahminle yeni albümün 2022 haziran ayında gelmesini bekleyebiliriz sanırım.

Bana hitap eden melodik doom death metal albümlerini nasıl övdüğümü, yazının sonundaki etiketler yardımıyla görmeniz mümkün. Büyük beklentilerle olmasa da “Belki bu sefer olur,” diyerekten çıkmasını gözlediğim “In Splendor Below” her parçanın belirli bir kalitede seyretmemesi nedeniyle süper ya da berbat diye niteleyebileceğim bir albüm olmamış. Bestecilik cephesinde kimin olduğunu bilmiyorum fakat Fredrik’in hüzünlü zihninin eseri olduğunu düşündüğüm “I, the Polluter” (3:34’ten itibaren başlayan 5 saniyelik efsane kısma dikkat), buram buram “A Thin Shell” kokan girişiyle “Stars Starve Me” ve Jonas’lı October Tide albümlerine konsa sırıtmayacak “Guide My Pulse” albümün bana göre en iyileri. Ancak yine de güzel seyrederken belki de fikir değişiklikleri neticesinde çarpıcılığından uzaklaşan “Seconds” gibi şarkılar da yok değil.

Şarkılara girmişken icra ve sound konusuna azıcık dokunmazsam olmaz; grubun basçısı ve davulcusu değişti. İcra noktasında bir sorun yok ama Norrman kardeşlerin Thenighttimeproject oluşumundan arkadaşı olan davulcu Jonas Sköld’ün, “Envy the Moon”un 3:25’indeki bir saniyelik kısımda blast beat yapmak suretiyle gerçekleştirdiği bir şımarıklık var. Onun haricinde bas tonları da davul tonları da şahane bence. Ha bir de önceki albüme oranla gitarların yumuşadığını söyleyebilirim ki böyle bir albüm için normal bir durum.

“In Splendor Below” geçen sene çıkan ve bence hak ettiği değeri görmeyen, hakkında çok fazla konuşulmayan On Thorns I Lay albümü “Aegean Sorrow” gibi sizi dertlerin, kederlerin ortasına tutup bırakmasa da belirli bölümleriyle düşünceye sevk edebileceği açık. Tabii içerdiği şarkıların belirli bir çıtayı geçebilmiş olması da grubun gerçek October Tide çizgisine yaklaşmaya başladığının da göstergesi bence. Bundan sonraki albüm için heyecanlanmama vesile olan, barındırdığı iyice şarkılarla yıl sonu listelerine girmeyecek olsa da ara ara açıp dinlemekten keyif alabileceğim bir eser “In Splendor Below”.

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.37/10, Toplam oy: 27)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2019
Şirket
Agonia Records
Kadro
Alexander Högbom: Vokal
Fredrik "North" Norrman: Gitar
Mattias "Kryptan" Norrman: Gitar
Johan Jönsegård: Bas
Jonas Sköld: Davul
Şarkılar
1. I, the Polluter
2. We Died in October
3. Ögonblick av nåd
4. Stars Starve Me
5. Our Famine
6. Guide My Pulse
7. Seconds
8. Envy the Moon
  Yorum alanı

“OCTOBER TIDE – In Splendor Below” yazısına 6 yorum var

  1. anunakine koyim says:

    Buradaki iki parçaya dayanarak; çok leziz bir işe imza attıklarını söyleyebilirim..
    Grup melodik detah metal olarak anılıyorsa da albüm backened death metale de göz kırpmıyor değil..
    İlk andan itibaren insanı yakalayan tınıları var..

  2. 9yearsago says:

    Bu yıl dinlediğim en kötü albümlerden biri. Death-doom’un Amon Amarth’ı olmaya yaklaşıyorlar. Parçaların tümünde aynı şarkı yazım teknikleri kullanılmış ve albümdeki şarkıları birbirinden ayıracak karakteristik materyaller bile yok. Birbiri ardına eklenmiş “eh işte” riffleri ve durmayan bir vokal. İyi prodüksiyonla vasat bir besteye sahip albüm. Dinlerken ne bir an gaza geldim ne de bir an duygulandım. Bitmesini bekledim.

    A Thin Shell dinlemeye devam edeceğim.

    Alondate

    @9yearsago, Katılıyorum. Yani kardeşim bir şu albümü dinleyin daha sonra A Thin Shell açın. Aradaki fark dağlar kadar. O albümden sonra hep vasat altı işler geldi. Yine öyle olmuş. Tobias babanın kükremeleri, o akılda kalıcı müthiş riffler, sıkmayan şarkı geçişleri. Deplorable Request ile coşmaya devam.

  3. Boba Fett says:

    Bu grup beni hiç yanıltmıyor. Hani görev verilince görevini yapan ama hiç parlamayan futbolcular vardır ya, bu grup öyle bir grup, sessiz sakin güzel albümünü yapar yola devam eder Inso gibi.

  4. Vırvır Cırcır says:

    son dönemde yaptıklarının en iyisini yapmış BENCE October Tide.Albümü çok beğendim.

  5. Evelin says:

    Endustride bu kadar iyisi artik cikmiyor.
    Kacirmamaniniz siddetle tavsiye edilir.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.