# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MOONSORROW – Jumalten Aika
| 20.04.2016

Tanrılar geri döndü.

Ertuğrul Bircan Çopur

Evet etrafta folk/pagan/black metal yapan epeyce bir grup var, orasına şüphe yok. Hatta artık yalnızca Kuzey Avrupa’dan değil Britanya’dan, Kuzey Amerika’dan da bu işi hakkıyla yapan gruplar çıkıyor ve sayıları da gittikçe artıyor. Gelgelelim, MOONSORROW bir şekilde bunların tamamından ayrı bir yerde konumlanmayı başarıyor. Tam olarak bu farkı yaratan ne bilmiyorum; ama bu Finli arkadaşların bir şeyleri diğer tüm benzerlerinden daha iyi yaptığı kesin.

Daha önce yine bu satırlarda ağırladığım “Varjoina kuljemme kuolleiden maassa”nın üzerinden tam beş yıl geçmiş. Kesin bir tükenmişliği, yok oluşu resmeden o albüm ve ondan önceki “Viides Luku: Hävitetty” gibi devasa bir eserden sonra, “Jumalten Aika”da MOONSORROW o sonsuz gibi gözüken karanlıktan biraz biraz dışarı tırmanıyor gibi bir görüntü veriyor. Yine albüm içindeki toplam ağırlığı çok fazla olmasa da, Verisäkeet’ten beri ilk defa folk elementleri tekrar gün yüzüne çıkıyor. Belki biraz ileriye giderek; folk, pagan ve black metal elementleri arasındaki dengeyi en iyi kurdukları albüm olarak da “Jumalten Aika”yı göstereceğim hatta. Adını yıllardır mahlasım olarak kullanacak denli çok sevdiğim ve biraz da duygusal sebeplerden ötürü muhtemelen ebediyen favori MOONSORROW albümüm olarak kalacak “Hävitetty”den dahi bu alanda ileride görüyorum Tanrılar Çağı’nı.

Gruptan alışık olduğumuz üzere yine çok uzun şarkılardan ibaret bir albüm var elimizde. Grubun “yıllardır yaptığımız en kısa şarkı” olarak tanımladığı, yalnızca yedi dakikalık Suden Tunti haricindeki şarkılar onar dakikanın epey üzerinde seyrediyorlar. Ve gerçekten de Suden Tunti, geçmiş albümlerdeki geçiş ve giriş şarkılarını hariç tutarsak grubun 2001 tarihli ilk uzunçaları “Suden Uni”den beri yaptığı en kısa şarkı. Sanırım MOONSORROW’un aşırı uzun şarkılarına o kadar alışmışım ki, dinlerken sanki üç-dört dakikada bitiyor gibi geliyor genelde.

MOONSORROW “Jumalten Aika” ile belki de en önde gelen grubu olduğu türü de, kendisini de yeniden keşfetmek gibi bir çaba içerisinde değil. Albümden albüme yaptıkları ufak tefek eklemeler-çıkarımlar kayda değer şeyler değil şu noktada. Halen bu kadar muazzam bir grup olmalarının altında yatan da zaten sürekli bir arayış içinde olmaları değil; iyi oldukları noktaların farkında olup bunların üzerine gitmeleri, muazzam bestecilik başarıları ile detaylara ve devamlılığa olan dikkatleri. Örneğin aynı zamanda grubun çektiği ilk klibe sahip olma ünvanını da taşıyan Suden Tunti’nin sonuna yaklaşırken, şarkının ortalarına dek sürekli devam eden ana melodiye, sertleşmiş gitarlardan öylesine güzel bir dönüş var ki, dinlerken her defasında mest oluyorum.

İşlerimin son zamanlardaki akıl almaz yoğunluğundan dolayı bu kritiği albümün çıkışından, dolayısıyla kendisinin kulaklarımla ilk defa buluşmasından yaklaşık 20 gün sonra yazabiliyorum, ve bu 20 günlük süre içerisinde her gün en az bir defa arkada döndü “Jumalten Aika”. Artık gönül rahatlığıyla bunun en iyi MOONSORROW albümlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Hangisi kötü ki, diye sorarsanız verecek cevabım olmamakla beraber, yine de “Jumalten Aika”nın kendisini bir şekilde kendinden önce gelenlerden ayrı bir yere koyduğu aşikâr.

Metal için abuk derecede nefis geçmekte olan 2016’nın benim adıma şimdiye kadar HYPNO5E’un “Shores of the Abstract Line”ı ile birlikte en iyi albümü “Jumalten Aika”. Bu tarzı seviyorsanız MOONSORROW’u zaten seviyorsunuz demektir. Karşınızda yine en iyi bildikleri işi en iyi şekilde yapan halleri var. Keyfini çıkartın.

9,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.00/10, Toplam oy: 55)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2016
Şirket
Century Media Records
Kadro
Ville Sorvali: Vokal, bas
Henri Sorvali: Gitar, vokal, klavye, akordeon
Marko Tarvonen: Davul, akustik gitar, vokal
Mitja Harvilahti: Gitar, vokal
Markus Eurén: Klavye, vokal
Şarkılar
1. Jumalten Aika
2. Ruttolehto incl. Päivättömän päivän kansa
3. Suden Tunti
4. Mimisbrunn
5. Ihmisen aika (Kumarrus pimeyteen)
  Yorum alanı

“MOONSORROW – Jumalten Aika” yazısına 11 yorum var

  1. Basak says:

    Mükemmel bir şaheser. Eski black metal ustalarına saygı kuşağı da var parçalarda ara ara. Ulver-vari ‘koro’lar, Bathory vs… Moonsorrow’dan da bu beklenirdi ama, hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadılar. Keşke albüm bitmeseydi diyorum içimden her dinlediğimde :D Şimdi yine beklemek zorundayız birkaç sene :D

  2. Meraktan geberiyorum, henüz dinleyemedim. Kritik cillop, eline sağlık.

  3. şeyh hulud says:

    Ben bu albümü nasıl oldu da komple unuttum yav. Zaten işim de var bu gece, artık sabahlar olmasın döndürür dururum.

  4. Horrendous says:

    Senenin en iyilerinden kesinlikle, tamamen gözümden kaçmış bu kritik. Moonsorrow aşkı sarmışken ilaç gibi geldi. İşin yoksa döndür hadi bi’ tur daha…

  5. Buhtunnasr says:

    Aylardır kaç kez dinlediğimi hatirlamaiyorum bile , tüm albümlerini çok iyi klasmanında gordügum bi grup moonsorrow. Kötü albüm yapma ihtimali olmayan bir kaç gruptan biri. Bu albüm ise en iyi dersem diģerlerini düşünüp karnıma ağri girer o yüzden grubun en olgun albümü diyeyim. Yine harika vokaller, nefis koro bolümleri ve enfes pagan/folk dozajı ile tam bir metal ziyafeti.

  6. utkanypk says:

    Mimisbrunn’un melodisi Lethe’yi andırmıyır mu sanki,bana mı öyle geldi bir tek?

  7. Buhtunnasr says:

    Doyulmaz bir albüm ya bu

  8. feel the groovity says:

    90′lar havasına sahip süper albüm. kimi yerlerde satyricon’un dark medieval times zamanı sound’unu veya ulver’in kveldssanger’deki gibi koral vokal yaptıkları hallerini hissediyorsunuz. çok iyi abüm, dinleyin!!!

  9. Pontus Euxinus says:

    Tanrılar albüm gönderin artık.

  10. Twat says:

    2016 sonbaharında lüleburgaz sakızköy kırsalında kamp yaparken arkadaşım, ben ve o civardan sahipsiz bir köpek, üç kafadar 1 saat koşturup oynadıktan sonra epey yorulmuş, çayırlara uzanmıştık. Albüm birkaç aydır mp3 çalarımdaydı ama tam ısınamamıştım. akşama doğru güneş batıp ortalık karanlığa kesmeye doğru arkadaş köpeği de alıp köye götürdü.

    Ben kulaklığımda bu albüm, ağacın altında uykuya daldım. zifiri karanlıkta uyandığımda uzaklardan çok etkileyici bir koro sesi geliyordu. Tabi uyku sersemi olduğum için bu koronun ihmisen aika’nın yaklaşık 9. dakikalarında giren koro bölümleri olduğunu anlamam birkaç saniye aldı. o dakikalar bu kısımları(şimdi baktım takribi 8:50-13:35 arası, heh) defalarca tekrara alıp dinlediğimden beridir albüm en sevdiğim Moonsorrow albümü, şarkı da en sevdiğim şarkılarıdır. Bu da böyle bir anımdır.:)

    çaksu

    @Twat, Uyku ile uyanıklık arasında duyduğun müziğin acayip bi büyüsü var ya. Sanki gökten iniyor, seni sarıp sarmalıyo gibi.

    Ben de Colors’ı (BTBAM) ilk dinlediğimde uyuyakalmıştım. Informal Gluttony’nin başında uyanınca evrende ait olduğum yerde olduğumu hissettim ilk defa haha. Nasıl bilmiyorum ama o gece bi yolunu buldu bünyem, uyuyup uyuyup uyandı albümün tadını çıkarmak için. Müthişti. :)

    Bunu replika edemesem de dikkatimi vermeyince çok daha fazla keyif alabiliyorum dinlediğim müzikten. Bunu farkettim. Albüm başlatıp sudoku falan açıyorum sık sık. Aklımı oyalasın, müziği direk göbekten alayım diye. Aklıma gününü gösteriyorum. Nevrotik puşt.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.