# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Haberler
Mikael Åkerfeldt’ten OPETH’in müzikal karakterine dair yorum
07.01.2016

“İstikrarsız olmamız önemli değil.”

Mikael Åkerfeldt, OPETH’in kariyeri boyunca farklı türlere yanlaması hakkında bir soruya şu cevabı vermiş:

“Belki de “yeni” addedilen sound’umuz da geçicidir. Bilemiyorum. Belki de bambaşka bir şeyler yaparız. Değişken bir diskografimiz olması beni memnun eder ve tutarsız bir grup olarak nitelenmek de beni üzmez. Hep aynı şeyleri yapıyor gibi görülmediğimiz, ya da en azından biz kendimizi böyle görmediğimiz takdirde benim için işler yolunda demektir. Dinleyicilerin, benim düşüncelerimden bağımsız olarak zaten kendi favori albümleri veya dönemleri var. Sonuçta bu zevk meselesi. Bazı insanlar Taxi Driver’ın iyi bir film olduğunu düşünmeyip Adam Sandler filmlerini tercih edebilirler. Biz Sandler’dan ziyade De Niro’yuz, ancak genelin düşüncesi benimkini ifade etmiyor. Robert De Niro hem Travis Bickle hem de Rupert Pupkin’i canlandırdı. Adam Sandler ise neredeyse tüm filmlerinde kısmen akılsız bir karaktere hayat verdi. Onun olayı bu. O bunu yapmaktan mutlu ve hayranları da aynı şekilde. Bu yüzden bir değişiklik yapmaya gerek yok. Biz hem bu tarz bir şeyi yapmak istemeyiz, hem de sürekli Taxi Driver gibi olmaktan da mutlu olmayız.”

Åkerfeldt death metal konusunda da şunları söylemiş:

“Parti modunda olmadığım sürece artık o tarz müzik çok ilgimi çekmiyor. CELTIC FROST, MORBID ANGEL, BATHORY ve AUTOPSY gibi kimi eski gruplara hâlâ bayılıyorum, ama yeni çıkan albümler benim için fazla “cilalı”. Aslında biz de aynı şekilde cilalıyız ve bu bir paradoks meydana getiriyor, ancak benim dinleyeceğim death metalin cesur ve kirli olması gerekiyor. Cilalı, net ve “kusursuz” olmamalı. Zaten OPETH de hiçbir zaman tam bir death metal grubu olmadı. DNA’mızda var, ancak OPETH death metalden çok daha fazlasını barındırıyor. Aslında tek death metal yanımız vokallerimizdi bile denebilir. O brutal vokaller ekstrem türdaşlarımızla aynı saflarda yer almamızı sağladı. Eski OPETH’ten brutal vokalleri çıkarırsanız elinizde bir tür metal kalır, ancak çok ekstrem bir şey olmayacağı da ortada diye düşünüyorum.”

  Yorum alanı

“Mikael Åkerfeldt’ten OPETH’in müzikal karakterine dair yorum” yazısına 10 yorum var

  1. Rashid says:

    Bu kadar laf edipte gelicek albümde eski progressve death ayarına dönerlerse iyi gülerim :D

    Onurhan

    @Rashid, laf etmemiş ki. adam sürekli değişmesi hoşuma gidiyor demiş.

    Bir sonraki albümde prog death yapmasına gülecek bi durum yok yani. Sanki adam prog deathe tövbe etmiş gibi yorum yapıyorsun

  2. İbo says:

    Bırak bu ayarları mikael live kayıtlarda görüyoruz brutal yapamıyorsun artık hışırtıdan dolayı bu ayaklara yatıyorsun

  3. bahadır says:

    Yani dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. Söylediklerinin pek tutarlı yanı olmasa da gelecekte progresif death metal yapsa bile onu haklı çıkaracak laflar ediyor. Bunun böyle olmasının sebebi de hayranlarının eskiye dönük bir beklentisinin olması. Öyle olmasaydı 2 ayda bir böyle laflar etmezdi. Şimdiki yaptığı da aslında 70′li yılların heavy prog gruplarının taklidinden başka bir şey değil. Tamam zevk meselesi de öte yandan rap yapsa bile ölümüne dinleyecek hayranları olması da bir yandan üzücü. Ne versen dinlerler olayın özü o. Ne de olsa OPETH! Kötü şey çıkmaz abiiii! :)

  4. Duzgun Baba says:

    Opeth’i ne versen dinlerler kitlesi’ne laf atmak nasil bir ayiptir, ahmakliktir, cok uzuluyorum. Mikael akerfeldtin brutal yapamiyorum demekten kacindigini dusunmekse tam bir facia. Opethin 70li yillari taklit etmesi demekse oldukca kinci bir yaklasim. Sanirim opeth dogru bir yolda ilerliyor. Ben inanamiyorum abi su opethin amansiz buyuklugune gizli hayranlik duyup da bunu acimasizca inkar eden dallamalari. Cok uzucu, cok.

  5. deadhouse says:

    Mantıklı açıklamalar. De Niro örneği çok iyi. Ben ikna oldum.

  6. owlbos says:

    Ben bu görüşe katılamıyorum malesef. Eğer bir müzik oluşumu köklerinden tamamen uzaklaşmış durumlara evrilecekse bunu başka bir isim çatısı altında yapması daha doğru bir hareket olur benim için. İyi bir dinleyici olduğumu düşünen birisi olarak böyle şeyler benim kulağıma çok ters geliyor. Tabii bu biraz benim müzik dinleme alışkanlığımla da alakalı bir durum. Uzun süreli bir hayranlık duyduğum gruplar yılların belli dönemlerinde kendilerini bana bir şekilde hatırlatıyolar. Nasıl açıklasam bunu mesela X grubu benim için ”Açık havada yağan kısa süreli yağmur” tadında bir grup olmuştu. Ne zaman bir yerlere koştururken böyle bir an yaşasam direkt olarak ipod’umdan X grubunu dinlemeye başlarım. Şu yada bu albüm demiyorum dikkat ederseniz, çünkü bi yakalayınca o anı 3-5 hafta tüm diskografinin beni ilgilendiren kısmı(öncesi veya sonrasındaki bambaşka boyuta taşınmış müzikal değişim) dönüyor bir şekilde. Evde-okulda-işte-yolda. Bunu sağlayan tabii ki albümlerin bir şekilde birbirlerini tetikleyen bir uyum içerisin olması kendi içerisinde. Bir sanat üretiyorsan zaten bence fırça darbeleri bir şekilde birbirini anımsatmalı. Bir öncekini inkar etmemeli. Dediğim gibi naçizane görüşüm benim bu. Bir çokları için bu böyle değil ve bu duruma saygı duyuyorum.

  7. ÖNCÜL says:

    Bence dinleyicinin gönlü olsun diye, Orphaned Land’in son albümündeki gibi tek bir şarkıda ufak bir brutal vokal kullanabilir.

  8. semik says:

    ibo ibo dedin hadi bi de arabeks yap da bayram olsun buralar!

  9. Dysplasia says:

    çok çenesi düştü bu adamın. zeval gelecek.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.