# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MEGADETH – Peace Sells… But Who’s Buying?
| 13.10.2013

Peşin fiyatına taksitle.

Çağatay BALIKÇI

Günün büyük kısmını müzik dinleyerek geçiren insanlar için ve elbette metal hatta daha kategorize bir şekilde sürekli thrash dinleyen bir insan için önemli albümlerden biridir bu albüm. Bir önceki cümledeki gibi bir insansanız (Ben öyleyim), günümün çoğunda thrash dinleyip, death veya black metal gruplarına bok atarak aynı ritüali hergün hergün yaşıyorum (sözleri anlamadığım için brutal sevmem). Metal dinleyen birçok müzisyene ve dinleyiciye göre bu albüm farklıdır ve bir şekilde hayatlarına etki edip onları değiştirmiştir.

Albüm her bakımdan thrash’in ilk yıllarını ve Dave Mustaine’in ne tarz yetenekleri olduğunu anlatır. Dave ilk albümdeki kişi değil de, ergenlikten çıkmış, uyuşturucuyla ve ülkenin sorunlarıyla yaşamayı öğrenen ve buna çözüm arayan biri olmaya ilk adımını atmıştır. “Peace Sells… But Who’s Buying?” bunun yanında ilk albümün altyapı bakımından üstüne çıkarak, ilk albümdekinden daha melodik, daha sert ve bu sertliği ritimlerle değil de vokaldeki öfke ile vurgulayan bir yapı benimsemiştir.

1986 yılının Ekim ayında Combat Record tarafından yayınlanan albüm, Gar Samuelson’ın son Megadeth albümü, Chris Poland’ın ise “The System Has Failed”e kadar kovulmuş olduğu albümdür. İlk albümdeki kadro burada da korunmuştur ve baslarda tabii ki David Ellefson (Jr.) vardır.

Albüm açılışını Wake Up Dead ile yapıyor ve şarkı, deyim yerindeyse Dave’in Diana ile olan çapkınlıklarını anlatıyor. Şarkı sözler bakımda pek bir şey vadetmese de melodiler, ritimler ve bir şarkıda olması gerekenler bakımdan gayet yerinde ve doyurucu bir yapıya sahip. Enstrümantal bir şarkı olma olasılığı bile varmış. Albümün klip çekilen şarkılarından biridir.

İkinci şarkı ise The Conjuring’dir. Şarkı büyücülük ve az çok da dine saydırma ile ilgilidir. Vokaller bakımından gayet doyurucu, hatta Dave Mustaine’in sesinin en çok yakıştığı şarkıdır ama artık konserlerde çalınmaz (çünkü o artık inançlı bir hıristiyandır). Şarkı genel itibari ile yüksek tempolu ve Wake Up Dead’den aldığı enerjiyi devam ettiren bir yapıdadır. Solosuyla birlikte tam rahatlayacakken sonraki şarkı akla gelir.

Üçüncü şarkı ise albüme ismini veren Peace Sells… But Who’s Buying?’dir. Klip çekilen ikinci şarkıdır. Klibinde Türk bayrağı detayı dikkat çekmektedir. Şarkı bas gitar ile başlar ve ilk saniyesinden itibaren gazdır ve gaz devam eder. Anti-militarist bir şarkıdır. Sürekli eleştiri yağmuru altında devam eder. Şarkının bas versiyonu MTV’nin haberlerinde kullanılmıştır. Dave bu şarkının kullanıldığı zaman kendisine tek kuruş (penny pardon)ödenmediğinden şikayetçi bir tavırla söz etmiştir.

Dördüncü parça ise Devil Island. Şarkı bir Fransız kolonisi tarafından infaz edilen mahkumları konu edinmektedir. Albümde dördüncü şarkı olmasına rağmen daha yüksek tempo gaz rifler ve Dave’in ilk albümden daha iyi vokalleri ve prodüksüyon bakımında daha temiz olan kayıt albümün geneline yansımaya devam etmektedir.

Beşinci şarkıda ise grup artık biraz dinlenelim soluklanalım demiş ve harika introsu ile beni benden alan Good Mourning/Black Friday adlı şarkı yavaş yavaş alevlerin içinden can yakan vokalleri ile Dave damarlara işlemeye başlamıştır. Şarkı bir ağıt olarak nitelendirilebilir, belki özellikle ilk bölümü ama olay Black Friday kısmına geldi mi “çok dinlendiniz lan kalkın” diyen Dave gaz pompalamaya devam etmekte kararlıdır ve Metallica’ya Metal Up Your Ass diyerek şarkıda öfkeli vokalleri ile coşturdukça coşturur. Bu şarkı ilk albümden fırlamış gibi duran rifleri ile albümün öne çıkan şarkılarından biridir. Elbette Peace Sells ya da Wake Up Dead kadar popüler değildir ve albümdeki bana göre albümde gereken değeri görmeyen şarkıların başında gelmektedir.

Bir sonraki şarkı ise Bad Omen’dır. İnsanların şeytana tapması ve onu çağırması ile alâkalıdır. Çağırma nedenleri onları kutsamasıdır ama şeytan onlara tecavüz edip ruhlarını alır. Şarkı yine yüksek tempolu ve yine gaz riflerle doldurulmuştur. Sondan ikinci şarkı ise I Ain’t Superstitious adındaki cover şarkıdır. İlk albümdeki gibi Dave gene bir şarkıyı alıp kendi tarzında yorumlamıştır. Bu şarkı aynı zamanda Honda marka araba reklamlarında da kullanılmıştır. Son şarkı ise My Last Words. Arpej dolu introsu ile başlarken bizi yavaş yavaş kapanışa hazırlayan şarkı sonradan siktir lan böyle kapanış olur mu, geldikleri gibi giderler deyip bizi gaz bir şekilde göndermeyi iyi biliyor. Şarkı Rus ruleti hakkında. Korku ve heyecanı anlatıyor diyebilirim.

Şarkılar az çok bu şekilde. Eminim ki birçok insan uzun süre bu albümü playlist’inde defalarca baştan sona dinlemiştir. İçinde bulundurduğu ögeler gereği yeterince doyurucu bir albüm. Dinlemeyen varsa ölmeden önce en az 10 defa dinlemeli bence. Her neyse “Killing is My Business…” albümüne fazla puan verdim daha önce, sanırım bunun değeri anlaşılmayacak, ama buna da bir şeyler yapacağız. :)

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.08/10, Toplam oy: 111)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1986
Şirket
Capitol
Kadro
Dave Mustaine: Gitar, vokal
Gar Samuelson: Davul
Chris Poland: Gitar
David Ellefson: Bas, geri vokal
Şarkılar
1. Wake Up Dead
2. The Conjuring
3. Peace Sells
4. Devils Island
5. Good Mourning/Black Friday
6. Bad Omen
7. I Ain't Superstitious (WILLIE DIXON cover'ı)
8. My Last Words
  Yorum alanı

“MEGADETH – Peace Sells… But Who’s Buying?” yazısına 39 yorum var

  1. northern says:

    1- albüm incelemelerinde şarkı şarkı kritik yapmak bir eksi puandır, hatta yazan arkadaş gücenmezse, acemilik göstergesidir. bunu yapmayınız.

    2- sade albüm incelemesinde değil herhangi bir yazıda zaman kipleri kullanımı çok önemlidir, yazının akıcılığına tahmin edemeyeceğiniz kadar etki eder. dolayısıyla buraya dikkat edin, hele hele mütemadiyen geniş zamanla cümle bitirmekten mümkün mertebe kaçının. yemek tarifi veriyorsanız o başka.(yapılır, edilir, gidilir diye kritik okunmaz abi, imanım gevredi yahu)

    Number 13

    @northern, Haklısın dostum ama gerçekten acemiyim ve hangisi bana göre kolay gelirse onu yapma yolundayım.Birde yoğurdu farklı yeme felan filan işte

    TAAKE

    @northern, asıl kritik şarkı şarkı şarkı yapılan kritiktir her şarkının özüne inilir favori şakılar söünük şarkılar belirlenir hatta riflere kadar incelenir bazen müzik konusunda donanımlı kişiyse eğer şarkılarda kullanılan müzikal olaylardan ve kullanılan alet ve yöntemlerden de bahsedilir o zaman okuyan kişi albümü dinlemiş kadar olur 3 sayfa kritik yazıp ya şimdi albüm nasıl melodik mi,true mu,sert mi,sound nasıl ben hala anlamadım diye söylenmez insan tabi bu göreceli ve tartışmalı bir konu ama benim şahsi düşüncem bu tarz hazırlanmamış kritikleri ben sızıntı dergisinde yazılan aşırı okült-ezoterik-mistik sadece çok elit bir grubun anladığı yazılara benzetiyorum o yüzden arkadaşın kritik tarzı doğru zaten metal kritikleri hep böyle yapılırdı bu PA nın ortaya çıkardığı bir tarz benim gözlemlediğim kadar

    Number 13

    @TAAKE, Sağol teşekkürler olumlu bir yorum duymak güzel her ne kadar kritiğin başında kendimi bitirmiş olsamda genede teşekkürler yorumun için.

  2. Cattle Bilmemne says:

    I Ain’t Superstitious’un cover olduğunu bilmeden yıllarca dinleyen kafama sıçayım. RIP, CtE ve Endgame’den sonraki favori albümüm, 9 çalışır benden de. Eline sağlık Çağatay. :)

  3. Rotten Angel says:

    ”Günümün çoğunda thrash dinleyip, death veya black metal gruplarına bok atarak aynı ritüali hergün hergün yaşıyorum”

    E ne oluyor bunu yapınca? Yaşın 18′den yüksek mi bilmiyorum, ama bu yazdığın çok ergence (Kendini tamamen bir türe ait hissedip, diğerine bok atma ihtiyacı hissetmek.) Ben death metalden, black metalden, thrash metalden tut, nu metal gibi metalin her türünü zevkle dinleyen biri olarak, sizin gibi metal dinleyicilerine fena halde ayar oluyorum.

    Seyfullah

    @Rotten Angel, +1

    Number 13

    @Rotten Angel, Haklısında burda aslında bok atma olayı değil bunu bana söyleyen hatta söyleyen arkadaş bu sitede olduğu için ona hitafen yazmıştım sürekli bu tür şeyler yapan biri değilim death veya black sürekli dinlediğim bir tarz değil ama hoşuma gittiği zaman patır patır dinlerim burda kendimce castle bilmemne arkadaşın bana söylediği bir söze hitafen yazmıştım blackçi ve deathçi arkadaşları kızdırma amacım yoktu pardon :)

  4. atoutlemonde says:

    Dave’in bu dönemdeki inançlarına dair ciddi bir kafa karışıklığı var. Deist-ateist-hristiyanlık üçgeninde dönüp duruyor. The conjuring’de dine sövdüğünü varsayıyoruz ama Peace Sells’in ilk cümlesinde de “tanrıya inanmadığımı da nerden çıkarıyorsun, onunla hergün konuşurum/dua ederim.” diyor. Tabi şu anda papazdan hallice.

    Albüme gelirsek prodüksiyon düzgün yapıldığından birçok kişi tarafından sevilen ve hatta klasik olarak nitelendirilen bir albüm. Baştan sona akar gider. Benden de bir 9 çıkar. Son olarak My last words, Megadeth tarihinin en underrated şarkılarından biri olabilir, neden bu kadar arka planda kalır hala anlamam.

    Zeynel

    @atoutlemonde, En son yine dine inanmadığını ama tanrıyla isaya inandığını açıkladı..

  5. Hazır vesile olmuşken ben de fikrimi söyleyeyim, uzun yıllardır hatırı sayılır miktarda kritik yazmış biri olarak, şarkı şarkı açıklamalı kritik cidden iyi bir şey değil. Yani, tercihtir elbet, ama benim görüşüm yapılmaması gerektiği yönünde. Pek çok sebepleri var, ama burada listelemeyeyim. Kritik yazan, yazmak isteyen arkadaşlar bence çok tercih etmemeliler.

    owlboss

    @Ahmet Saraçoğlu, Müzik göreceli bir şey olduğundan senin sıradan bulduğun bir şarkıyı bir başka insan yada insan topluluğu sabah-akşam dinleyebilir. Ama bunu bir yazarın dile ”sıradan” ”beğenmedim” şeklinde belirtmesi dinleyicinin albümü dinlerken ister istemez aklına giriyor. (Albüme yapılan ”beğenmedim” yorumu ile şarkıya yapılan arasında çok fark var arkadaşlar.) Bence bu hiç hoş değil. PA ile hiç birini paylaşmasam da yazdığım 20 25 kritik var. Bunların bir kaçı şarkı şarkı kritikti, zamanla bunun yanlış olduğunu anladım.
    Burada benim bahsettiğim şarkı şarkı kritik; X şarkısının gaz rifler, sololar şöyle şöyle… diye anlatılması. Yoksa elbette kritikte şarkı isimleri kullanmalı ama bu kadar derine indirgemeyi doğru bulmuyorum. Müzikalite genele bakılarak aktarılmalı diye düşünenlerdenim.

    moruk

    @Ahmet Saraçoğlu, spoiler?

  6. Number 13 says:

    İlerde yayınlanıcak iki kritik daha var onlarda da böyle şarkı şarkı inceleme görüceksinizi kusura bakmayın ama daha sonra yapıcak olduğum incelemelerde söylediklerinizi ciddiye alıcam.Bu tarz inceleme yaparken kendimi mecbur kıldığım gerçeği var.Hani bak şunlar etkileyici tarzı hatta bende rahatsız oluyorum sizlerin incelemelerini okurken ama detaycı bir kişiliğim olduğu için böyle oldu pardon.Bu arada Death ve Black metale saygı duyarım bok atmam dediğim gibi bir arkadaşa hitafen yazmıştım o yüzden yanlış anlaşılma olması gayet normal Black metalciler Odası ve Death metalciler odasından affımı isterim. :))

  7. hen says:

    Önümüzdeki günlerde Facebook’ta Devils Island’ı “Dev Uzaylı” Diye Söyleyenler Kaç Kişiyiz Dünyaya Gösterelim isimli bir grup kuruyorum, linki burada da paylaşacağım, ilgilenenlere duyurulur.

    atoutlemonde

    @hen, Abi o değil de Goodbye 1000 times şarkısında, “let me put pennies on your eyes” kısmındaki pennies’i, penis diye anlamak şeklinde bir grup açarsan haberim olsun. Yıllarca “nasıl bir kinse artık, hatunun gözüne gözüne …” diye kendi kendime saçma bir yorum getirmiştim.

  8. Jester says:

    Ya kimse yanlış anlamasın da, bence PA gibi bir yere yollanan kritiğin genel tavrının sitenin vizyonu ile ne kadar uyumlu olup olmadığına önem verilmeli. Megadeth gibi önemli bir grubun Peace Sells gibi önemli bir albümüne yapılan kritik daha özenli olmalı bence. Mesela bu kritiği okuyunca aklıma ilk gelen şey sitedeki At The Gates – Slaughter Of The Soul kritiği oldu, Ahmet’in ilk kritik yazısı olduğunu belirttiği yazı. O yazıda da bu kritikteki gibi “olmaktadır, -lardan birisidir, coşturmalıdır, en iyilerden biridir” gibi ifadeler çoğunlukta, ama bu bir problem bile değil en fazla hitap sorunu falan belki de. Kişisel olarak söyleyeceksem eğer, Rotten’ın dediği gibi ergen bir tavır takınarak yazılan her yazıya fena ayar oluyorum, en büyük problem bu. Yoksa şarkı şarkı yazılmasına bile “tercih meselesi” der geçerim, ama tavır önemli bence.

    Albüme gelince bir ara bayağı dinlemişliğim var, kapağından en ufak sözlerine kadar eleştiri manyağı bir albüm. Her ne kadar punk etkili albümleri çok sevmesem de Megadeth’in son zamanlarda yaptığı özensiz işlere tercih ederim.

    Number 13

    @Jester, Afedersin ama kafanı azıcık kaldırıp yorumları okursan böyle bir karşıllığın olmadığını anlarsın sadece kendi kişiliğimle ilgili ve bir arkadaşa hitafen yazılmış bişey elbette böyle kişiler var ve buna eminim ben onlardan değilim anlatım kötü olabilir bişey diyemem siz daha iyisini yapın bunu kaldırıp onu koyun gocunmam benim elimden gelen bu acemiyim evet kabul ediyorum kim ilk kritiğinde harikalar yaratıyor ki. belki kendimi ynlış ifade ettim death metal ve black konusunda haklısınız ama eleştri yaparken sadece yerin dibine sokma amaçlı düşünmesek iyi olur yeri geldimi blackte dinlenir deathte ve bu türlere bok atmak taaa ilk metal örneklerine bok atmaktır

    Jester

    @Number 13,

    “günümün çoğunda thrash dinleyip, death veya black metal gruplarına bok atarak aynı ritüali hergün hergün yaşıyorum ”

    “yeri geldimi blackte dinlenir deathte ve bu türlere bok atmak taaa ilk metal örneklerine bok atmaktır”

    :/

    Number 13

    @Jester, tamam haklısın her gün aynı ritüeli yaşıyorum bok atmadığım gün yok.Sadece anlatım yanlışım var abartmasanız diyorum.

  9. Octav says:

    Ben şarkı şarkı kritikleri çok severim.ama bu kritiği çok tutmadım

  10. progressive says:

    Thrash metal komple kaldırılmalı özellikle death,black,progressive diye hayvani teknik kaliteye sahip türler varken.

    saw you drown

    @progressive, klasik müzik yok edilmeli, caz müzik dinlenen yakılmalı

    Angel of Deth

    @progressive, gattuso’da teknik yok diye gattuso’yu da mı sevmeyelim

    Number 13

    @Angel of Deth, Yarıldım yemin ederim abi harikasın yaa :) Yüzümü güldürdün akşam akşam çok iyiydi :)

    progressive

    müzik uyumumuz çok düşük çok sevindim :)

    Angel of Deth

    @progressive, şaka bir yana müziği saniyede 324234923423 nota basmaktan ibaret olmadığını öğrendiğinizde müzik uyumumuz yükselir, thrash severim başka genreleri de severim, zaten gerçek thrash’in felsefesini de kavrayamamışsınız :)

    progressive

    @Angel of Deth, teknik olayını saniyede şu kadar nota basmak olarak görmüyorum öyle olsaydı Leprous hastası olmazdım :( Teknik kavramını sen çok başka kafalarda anlamışsın :(

    Baybora

    @Angel of Deth, Ahahahah.

    B U R Z U M

    @progressive, ne ictin haci???

  11. OnurOnur says:

    Şarkı şarkı kritik meselesi çok tartışılan bir konu. aslında albümü, şarkı şarkı ele almayı acemice bulmuyorum pek, ama ne zaman bu şekilde bir kritik görsem genellikle acemice yazılmış bir kritik oluyor o. kritiği bu biçimde yapmak istemekle acemi bir yazar olmak arasında bir doğru orantı var mı onu bilmiyorum tabii:) eğer ki şarkıların özelliklerini iyi bir biçimde aktarabiliyorsa, “bu şarkıdada yine gaz riffler kullanılmış” diyerek öbür şarkıya geçmiyorsa, şarkının yapısını; atıyorum hangi tekniğin falan kullanıldığını, hatta bazen şarkının sözlerini ve ne anlatıldığını, atmosferini ve hissettirdiğini, ve daha çoğaltılabilecek birçok özellikteki bilgileri barındırıbiliyorsa bünyesinde, şarkı şarkı kritikte hicbir sorun görmem. ama tüm bunlar, sarki sarki incelemedende, albüme dair genel bir çerçeve çizilerekte başarılabiliyor PA’da.

  12. Nightwing says:

    Beyler yapmayın gözünüzü seveyim böyle efsane kült olmuş eserlerde alkali metal, ametal, atmosferik yarrak metal ayrımı olmaz (kritiği yapan arkadaşı kastetmiyorum) Ben mesela hayvan gibi Black Metal dinlerim ama yeri gelir Metallica – …And Justice For All’a, yeri gelir Death – Human’a, yeri gelir Black Sabbath – Paranoid’e, yeri gelir Helloween – Keeper of the Seven Keys’e o metal bu metal ayırt etmeden basarım 9′u 10′u.

  13. çok önemli bir albüm.
    bence de PA’nın genel tarzına uymayan bir kritik…
    gereksiz polemiklere konu olmuş.

  14. berke says:

    En sevdiğim megadeth albümü.Wake up Dead,peace sells,devils island,good mourning black friday favorilerim.

  15. Salih says:

    Kritikler de bile edebiyat olması içtenlikle beklerim her zaman, lakin bu kritik için iyi dileklerimi iletemeyeceğim. Albüm 9-10 arası..

    Cattle Bilmemne

    @Salih, Bu cümleyle değil iyi dilek, hiçbir şey iletemezsin ki.

  16. Fatih says:

    Peace Sells ve Devils Island’ı beğenebildim sadece halbuki Killing Is My Business… And Business Is Good!‘u aşırı sevmiştim.Niye böyle oldu ki?

    enemyofgod

    @Fatih, Çok farklı çizgilerde albümler. Bu albüm daha progresif, daha thrash, daha karanlık. KIMB albümü daha speed, daha çiğ. Sana bir şans daha ver derim bu albüme ama sevemiyorsan da oluruna bırak her şeyi sevmek zorunda değilsin.

  17. Paul Pogba'nın Bir Kolu Uzun Bir Kolu Kısa Forma Altı Tişörtü says:

    Aaaaaaaaah! Geçen gün bu albümü bir tur döndürdüm. 18-19 yaşındaki o toy hallerim aklıma geldi. O günler, o doku, o koku. Dave Mustaine benim en büyük gençlik idollerimden biriydi. Saçımı uzatmaya ona özenip de başlamış, hatta ciddi ciddi turuncuya boyatmayı düşünmüştüm. Onun gibi serserilik edip, özentilikten alkole başlamıştım bu ibne yüzünden. Sırf Dave Mustaine’e özendiğimden para biriktirip ilk elektro gitarımı ailemden gizli gizli almıştım. Ulan ne günlerdi be! Manyak seviyordum Megadeth’i hala da çok severim. Tam bir gençlik idolümdü. Aaaaah ah. Ahmet Kaya ustanın dediği gibi: ”Hani beniiiim gençliğim nerdeeee” Heyecanımı mazur görün benim için çok özeldir Megadeth ve Peace Sells albümü. Ah ulan ah!

    Otur 10.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.