# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SON OF AURELIUS – Myocardial Infarction
| 27.02.2010

Teknik death metalde müstakil ev ve garajın önemi.

Bugün, henüz yeni keşfettiğim, muhtemelen çoğu dinleyicinin de ilk kez karşılaşacağı bir grup var menümüzde. SON OF AURELIUS, 2009 kurulumlu bir teknik death metal grubu. Kendi imkanlarıyla çıkardıkları “Myocardial Infarction”, grubun adını duyurmasına yetmiş ki, yine yeni bir oluşum olan Good Fight Entertainment daha 2009′da çıkan bu albümün ardından 13 Nisan’da da grubun yeni albümü “The Farthest Reaches”ı çıkartıyor.

Grup bir hayli genç ve yaptıkları müziği duyduğunuzda anlıyorsunuz ki, Amerika’daki müstakil ev kavramının ve ergen müzisyen adayları için evin altında yatan bir hazine konumundaki garaj olgusunun, dinlediğimiz bu müziğe olan etkisi bir hayli büyük. Eyyyy zalım yurdumun sırtında gitarla o stüdyo benim bu stüdyo senin gezen, amfi üzerindeki düğmelerin ne işe yaradığından bihaber stüdyo görevlilerinin cirit attığı, hiçbir jack’ın adam gibi ses vermediği stüdyolarında acılar içinde Wherever I May Roam çalmaya çalışan gitarist adayları… Eyyyy kick’lerinin davula uzaklığı eşitlenemeyen kroslarıyla, “St. Anger”daki trampet sound’unu öpüp başına koydurtacak kadar angut trampetleriyle, vurulduğunda “tık” diye ses çıkaran sıfır sustain’li zilleriyle gerçek bir ömür törpüsü olan davullarla baş etmeye çalışan geleceğin davulcuları… Eyyyy bu devirde hâlâ Wherever I May Roam çalan o az önce bahsettiğim gitarist adayları… Arkadaşım yeter. Hakikaten yeter. Ne verevırmış arkadaş…

Yine de isyanınızda haklısınız. Biri bana bir kürsü bir de mikrofon versin, tamam şimdi devam edebilirim (Bundan sonraki birkaç cümleyi kürsüden bağırarak söylüyorum ona göre).

myocardial_4

Öhöm… Türk metalinin gelişmemesi, zamanında şehir planlamaya gerekli önemi vermeyen, çarpık kentleşme ve kontrolsüz göç ile ülkemizde müstakil ev kavramını oturtamayan geçmiş hükümetlerin suçudur. Müstakil ev düzeni olsaydı, genç nüfusumuzu da arkamıza alarak, nice Dudullu melodik death metal scene’lerimiz, nice Yukarı Ayrancı crustcore scene’lerimiz, nice Bağcılar fantezi power metal scene’lerimiz, ve nice Ilgaz Anadolu’nun sen yüce bir dağısın temalı Kastamonu troo black metal scene’lerimiz olurdu. Değerli hemşehrilerim; o müstakil ev ki, evinizin altına bir stüdyo inşa etmeye fırsat kılan; okuldan döndüğünüzde, haftasonlarında garaja inip hunharca, doyasıya davul, gitar çalarak daha on sekiz yaşında sapık gibi albümler yapmanızı sağlayan, ah ne güzel bir şeydir o müstakil ev ve altındaki garaj konsepti yareppim.

myocardial_3

(Artık bağırmıyorum.)

myocardial_2

“Myocardial Infarction”a dönelim. Albüm adı aslında “kalp krizi” demek olsa da, grubun, isminden de anlaşılacağı gibi bir konsepti var. Metal-archives’da bile profili olmayacak kadar yeni olduklarından, grupla ilgili fazla detaylı bilgiye ulaşamadım, ancak SON OF AURELIUS adından ve şarkı isimlerinden de anlaşılacağı gibi grup sözel anlamda Roma imparatoru Mehmet Aurelio, aman Mehmet demişim, Marcus Aurelius temalı, içine mitolojik öğelerin de katıldığı bir yapıya sahip. Üstteki yeni albüm kapağından da bunu görebilirsiniz (İçinde Pan benzeri bir eleman var, Medusa var, Eros var, bir şeyler var).

Grubun müziğine baktığımızdaysa, bir şey göremiyoruz, çünkü müzik bu arkadaşım. Sesler, frekanslar var işin işinde. Neresine bakıyorsun? Müziği dinlediğimizdeyse, karşımızda ne yaptığının farkında olan bir grup görüyoruz. Gitarda ANIMOSITY’den alınan Chase Fraser ve basta da şu meşhur Berklee School of Music mezunu bir basçısıya sahip olan grup, içinde brutal ve melodik öğeleri de bir hayli etkin olan bir teknik death metal yapıyor. İlk akla gelen benzer grup “Akeldama” dönemi THE FACELESS’ı olsa da, SON OF AURELIUS’un THE FACELESS tarzı bir hit makinesi olduğu söylenemez, en azından şimdilik.

Grup kimi yerlerde tekniğin dibine yolculuk yapsa da, ortada sıkıntı veren bir “oğlum bak nası çalıyoruz” tecrübesizliği yok. Bu bağlamda grup kulağa hoş gelen, icraen yine zor, ancak bir sonra gelecek akor kalıbını falan tahmin edebileceğiniz tarzda gayet kolay dinlenen bölümlere de sahip -”chromatic” falan da diyeyim de kıroluğum ortaya çıksın- bir müzik yapıyor (Kolay dinlenirden kastım, yine “Akeldama” falan gibi). Bu yönüyle grup kimi zamanlar REVOCATION, NEURAXIS, ARSIS, AFTER THE BURIAL gibi kolay sindirilen gruplara benzeyebiliyor. Brutalleştiğinde aklıma ilk olarak ODIOUS MORTEM’i getiren grubun melodik yanında ise, İsveç’in o tertemiz havasını akla getirmesinden ötürü bir THE BLACK DAHLIA MURDER bodosluğu…. göze çarpmıyor, nereye çarpıyor? Kulağa, değil mi? Evet kulağa çarpıyor.

Albüm değerlendirmesi/grup tanıtma/geyik yapma üçgeninde bocalayan bu yazıyı daha fazla uzatmadan, SON OF AURELIUS’u türe meraklı arkadaşların en azından deneyebilecekleri bir grup olarak ifade edebiliriz. Kanımca en büyük hitleri Mercy for Today’i severseniz, SON OF AURELIUS’un nasıl bir grup olduğunu ve ilerde neler yapıp yapamayacağını da anlayabilirsiniz. Yok o şarkıyı da sevmezseniz, zaten grup size göre değildir demektir.

myocardial_1

Bu yazıdan çıkardığım ders, geyiğine bile olsa siyaset en pis duygunun işiymiş.

7/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.56/10, Toplam oy: 18)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2009
Şirket
Yüreğimizi Koyduk Plakçılık
Kadro
Josh Miller: Vokal
Chase Fraser: Gitar
Max Zigman: Bas
Cary Geare: Solo gitar
Spencer Edwards: Davul
Şarkılar
01. Mercy For Today
02. Left Them Hate And Fear
03. The Farthest Reaches
04. Olympus Is Forgotten
05. Facing Gorgon
06. Pandora's Burden
07. A Champion Reborn
08. Myocardial Infarction
09. The Calm
10. A Good Death
11. The First, The Serpent
  Yorum alanı

“SON OF AURELIUS – Myocardial Infarction” yazısına 11 yorum var

  1. özgür says:

    bahsedildiği kadar sıradan bir albüm olduğunu düşünmüyorum ben de.

    şimdi uzun uzun yazamıyorum da, şunu yazayım en azından : son zamanlarda death metal arenasında beni en çok heyecanlandıran albüm oldu. son 3-4 gündür deli gibi dinliyorum, her dinleyişte oha lar kopuyor şarkı aralarında.

    grubun, daha doğrusu bu albümün, en büyük özelliklerinden biri de aksak ritimler. şarkıların çoğunda ve rifflerin çoğunda çok çok güzel bir kullanımla yedirilmiş ritimler. tamam türün içinde çokça karşılaştığımız bir durum ama bu albümde rifflerde kullanılan ölçüler bi başka garip bi başka güzel.

    ayı gibi davulun yanında gitarlar da eksik kalmıyor. insanın aklını baştan alabilecek partisyonlar var. çift gitar kullanımı son derece başarılı. yahu böyle bir “debut” albüm mü olur amına koyim.

    neyse.

  2. dodothebird says:

    gayet enfes. son aylarda enfold darkness’ın “our cursed rapture” ı ile birlikte şahsımı bu denli coşturan pek az albüm oldu.

  3. Ertuna Yavuz says:

    süper geyikler var bu kritikte :D
    hemen repler geliyor
    +1

    Ertuna Yavuz

    @Ertuna Yavuz, grup süper sarmaya başladı beni. yalnız albümün adı the farthest reaches diye değişmiş ahmet galiba promo falan dinledi. kendi mesajıma da cevap verdim ne güzel.

  4. özgür says:

    olm deli gibi albüm lan. görünce gaza geldim bak şimdi.

  5. Ertuna Yavuz says:

    aylardır dinliyorum ve tek kelimeyle müthiş. muhteşem. kusursuz. top notch.

  6. like fire says:

    Bu albümün adı değişmiş, “The Farthest Reaches” olmuş.

    Kaynak gö… Yok yok,

    Kaynak: http://www.metal-archives.com/bands/Son_of_Aurelius/

    Ahmet Saraçoğlu

    @like fire, garip bi durum oldu bu albüm konusunda. tam detayını bilmemekle beraber, sanırım albüm grup tarafından çıkarıldıktan sonra Good Fight’la anlaştılar, onlar da albüm adını ve kapağını yenileyip tekrar piyasaya sürdüler. kısa bi süreliğine bu yazıdaki ismiyle kaldı albüm.

  7. ismail vilehand says:

    ya aslında albümde güzel kısımlar var da, çok melodik be arkadaş. melodikliği biraz kıssalar dinleyebilirim ama bu haliyle imkansız. bazı kısımları atladığım halde albümü baştan sona dinlemek çok yorucu bir deneyim oldu benim için. en iyi niyetli halimle 10 üzerinden 4 puan verebilirim anca.

  8. GiantZillerIndo says:

    her saniyesiyle akıl azaltan bir albüm. son yılların en hayvansı işlerinden bence.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.