# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MYRKGRAV – Trollskau, Skrømt og Kølabrenning
| 06.02.2010

19 yaşında birinin tek başına yaptığı albüm ne kadar iyi olabilir ki?

Ömer Kuş

Bayağı iyi olabilir. Hatta türünün en iyilerinden bile olabilir. Elinizde kokteylinizle “hah hah ha, hadi oradan” deyip hunharca güldüğünüzü duyar gibiyim. O zaman gelin ve elimizdeki albümü incelemeye başlayalım.

Evet şu ana kadar muhtemelen anladığınız gibi, MYRKGRAV, Lars Jensen isimli Norveçli bir delikanlının tek kişilik projesi. “Norveç, tek kişi, metal” kelimelerinden dolayı aklınıza hemen çok karanlık ve mistik “Lord Xethul” takma adlı ve corpsepaint’li bir tip geldi biliyorum, çıkarın onu aklınızdan. Lars gayet efendi bir çocuk.

Annesinin sevgiyle yoğurup ördüğü hırkayı giyip poz veren, fotoğraflarda “en sert ben olmalıyım ulan!” kafasından çok uzak, müziğini yapıp işine bakan, bu açıdan da benim saygı duyduğum bir şahsiyet. Tabii ki saygı duymamın asıl sebebi, girişte de belirttiğim gibi bu albümün şahaneliği ve bunun arkasındaki tek ismin Lars Jensen olması.

MYRKGRAV’ın müziği en geniş tabirle folk metal içinde değerlendirilse de, burada herhangi bir yerel enstrüman kullanımı yok. “Folk hissi” yalnızca şarkılarda işlenen temalarda (bunların da hiçbirini anlamıyoruz zaten, hepsi Norveççe) ve gitarla çalınan melodilerde veriliyor. Bu yüzden folk metal denince “Almayayım hacı” diyenlerdenseniz bile bu albümü sevme olasılığınız yüksek. Melodik black metal ile folk metal kırması bir albüm diyebilirim herhalde kısaca. Hatta dedim bile.

Bizi gayet hoş bir kapakla karşılayan “Trollskau, Skrømt og Kølabrenning” (Troll Ormanları, Hayaletler ve Kömür Yakımı), MYRKGRAV’ın ilk ve şimdiye kadarki tek albümü. Vokali, gitarı, synth ve davulları Lars Jensen üstlenirken, bas gitarı Espen Hammer çalmış. Bunun dışında iki konuk vokalist var.

Albümde ilk şarkıdan sonuncuya kadar hiç sıkılmamanızı sağlayan zengin bir içerik var. Öyle ki, ilk dinlemede bile bu işe emek verildiği ve aceleye getirilmediği, üzerinde uğraşıldığı belli oluyor. Zaten daha sonra Lars’ın myspace adresinde yaptığı, ikinci albümün neden geciktiğine dair bir açıklamayı okuduğumda da gördüm ki, bu albümü yaparken tamamen müzik aşkıyla, sevdiği bir şeyi yapmış olmak için yapan Lars, ikinci albüm için oturup şarkı yazmaya çalıştığında bunun artık bir “işe” dönüştüğünü fark etmiş. Bunun da şarkı yazma sürecindeki bütün eğlenceyi alıp götürdüğünü düşünmüş, ikinci albüm için yeterince rifi sonunda bir araya getirebilse de, kesinlikle ilk albümü yaparkenki hazzı almadığını da maalesef belirtmiş. Bu uzun ve dürüst açıklama bile Lars’ın ne kadar samimi bir müzisyen olduğunu gösteriyor bence.

trollskau_2

İşte bu albümde de, hiç kasmadan sevdiği işi yapan gencin ne kadar başarılı bir çalışma ortaya koyduğu görülüyor. Akustik kısımlar, temiz erkek ve bayan vokal, Lars Jensen’in hem temiz hem black metal çığlıkları şeklinde vuku bulan vokali ve albümün asıl kozu, şahane gitar rifleri. Tremolo rifi dediğimiz, black metalde yaygın kullanılan riflere albümde bolca yer vermiş Lars, bunların büyük kısmı da gerçekten çok başarılı. Ama yalnızca tremolo rifler değil, buram buram İskandinavya kokan melodik rifler de gayet iyi icra edilmiş. Gerçekten takdir etmemek elde değil.

Bunun en iyi örneklerinden biri son şarkı olan “Endetoner” adlı enstrümental parçada görülebiliyor. İlk dinlediğimden beri hastası olduğum bu 2 küsür dakikalık şarkı yüzünden bir süre albümü bırakıp yalnızca bu şarkıyı dinlemiştim. Tabii büyük bir hata etmişim zira albümde boş şarkı yok.

Davulları da epey başarılı bulduğumu söyleyeyim. Özellikle zillerle değişik oyunlar oynamış Lars, bu müzikte pek de alışık olmadığımız bir şeyler yapmaya çalışmış en azından. Zil kullanımı dışında da şarkıları çok iyi destekleyen, gerektiği yerde blast beat’lere geçerek şarkılarıı bir kat daha yukarıya taşıyan başarılı bir davul var.

Bas da çoğu zaman duyulabilse de, kendi halinde takılıyor çok etliye sütlüye karışmadan. Zaten kimsenin de Steve DiGiorgio tarzı bir hayvanlık beklediğini sanmıyorum bu albümde.

Vokallere de şöyle bir değinip yavaştan toparlayayım. Dediğim gibi ağırlıklı olarak Lars Jensen’in black metal vokali mevcut, çok karakteristik olmasa da gayet başarılı olduğunu söyleyebilirim. Onun dışında gerektiği yerlerde giren erkek ve bayan konuk vokalistler var, şarkılarda anlatılan hikayeleri tamamlıyorlar kendileri.

trollskau_1

Bu arada MYRKGRAV’ın şarkı sözlerinden hiçbir şey anlamasak da, Lars, o uzun yazısında belirttiği gibi şarkı sözlerine çok önem veriyor. Şarkı sözü yazımında, uzun uzun araştırmalar yapıp, konsepte uyacak hikayeler bulup, bunları şarkıda söylenebilecek dizeler haline getirmek gibi bir yol izliyor.

Son söz diyorduk değil mi? Evet, bu tek kişilik projenin ilk albümü “Trollskau, Skrømt og Kølabrenning”, birçok folk metal grubunun 5-10 kişiyle yaptığı albümleri kıskandıracak derecede iyi.

trollskau_trollskau

Değişken, sıkmayan şarkı yapıları, insanın ruhunu okşayan, bazen de gaza getiren gitar melodileri, yerel enstrümanlara bel bağlamayan, üzerinde düşünülmüş besteler bu albümü tanımlıyor. Yalnızca folk metal sevenler değil, melodik black/viking metal sevenlerin de şans vermesi gereken güzide bir eser.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.48/10, Toplam oy: 48)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2006
Şirket
Det Germanske Folket
Kadro
Lars Jensen: Vokal, gitar, synth, davul
Misafir müzisyenler:
Benita Eriksdatter: Gygra & St. Olav’daki bayan vokal
Sindra Nedland: Ekstra temiz vokaller
Espen Hammer: Bas
Şarkılar
1. Gygra & St. Olav
2. Fela Etter'n Far
3. Om Å Danse Bekhette
4. Oppbrennerbønn
5. Olav Trygvason
6. Mellomspell (Instrumental)
7. Tre Skygger Tel Kølabrennern Kom
8. Tjernet
9. De To Spellemenn
10. Finnkjerringa
11. Endetoner (Instrumental)
  Yorum alanı

“MYRKGRAV – Trollskau, Skrømt og Kølabrenning” yazısına 13 yorum var

  1. Ahmet Saraçoğlu says:

    Bir sürü yerde çok övülmüş bu albüm. Türünün en iyilerinden olduğunu söylüyo pek çok yorum. Albümü çıkaran şirketinin adının “Alman Halkı” olması da bambaşkaymış.

  2. Ömer Kuş says:

    Ahah, evet, YGGDRASIL’ın “Vedergällning”i var o da aynı şirketten.
    Norveççe karizma olan albüm isminin Türkçe’ye çevrildiğinde maymuna dönmesi var bi de. Norveççe, İsveççe vb. dillerde her kelimenin epik olması incelenmesi gereken, önemli bi konu bence. “ø” faktörü var bi kere. İsmimi ømer yazınca bile bi farklı hissediyorum vallahi.
    Bi de şurda güzel bir röportaj var Lars’la. Seviyorum keratayı ya, iyi çocuk.
    “Another point that comes along is that I of course would like to give the project a certain originality and identity, which I feel I have accomplished by incorporating local history into the music. And besides, does the world really need another band writing crap lyrics about devils, death and occult rituals? I think not.”

  3. Arkaplanın akıcı ve yoğun olmasını sağlayan synthi çok seviyorum, genelde albümlerin başına gelenin aksine sounda netlik kazandırıyor. One man bandler arasında vezir olanlardan, yıldızı parlasın.. Ayrıca Norveç Kömür İşletmeleri’nden bir destek aldı mı acaba, malum doğalgaz çok yaygısadfsdfa
    Bir de şuna izahat istiyorum:

    Albümün okur notu: 1.00 / Toplam oy: 1

  4. nekropunk says:

    ciddi ciddi, norveçten babam çıksa yerim ya.

  5. hysteresis says:

    Bu türü öyle çok dinlemememe rağmen hastası olduğum bir albümdür. Ben de kefilim kritiğe.

  6. Sambalici says:

    aaaa çıktığı sene ben bu albümü zevkle dinliyordum ya, ne  oldu da unuttum acaba, baktım arşivimde de yok. sitede görmesem hayatta da aklıma gelmezdi ha sağolasın ömer.

    gerçi tarzı, olayı farklı ama “mirrorthrone”‘u da anasım geldi tek kişilik başarılı proje klasmanından, andım.

  7. Ahmet Saraçoğlu says:

    @Güzide: “Albümün okur notu: 1.00 / Toplam oy: 1″ olayı bi klasik artık. o default olarak veriliyor nedense. Zaten birileri 10 verecektir bari dengelensin gibisinden. Depremle yaşamayı öğrendik bunu da öğreniriz.

  8. Exorsexist says:

    ben de o yaşta albüm çıkarsam benim albümümde güzel olurdu!!11!
    tez vakit dinleyecem merak ettim projeyi.  elemanın üstündeki “dede kazağı” ile yaptığı müzik arasnda bağlantıyı bulacağım.

  9. demandred says:

    mirrorthrone, son albümü gangrene ile muhammed’in onset ‘inden sonra dinlediğim en güzel tek kişilik albümü dinletmiştir bana. dinleyemeyenlere tavsiye ederim, türünü progressive death/black desem yeterli olur…

  10. Ugur says:

    Melodik black ve folk metal evliliği bence metal türleri arasındaki en güzel birleşimlerden bir tanesi.Bir de böyle üzerinde uğraşılmış olunca daha bir zevkle dinleniyor.Lars hep böyle albümler çıkarsın bizi mahrum bırakmasın.
    Bir de kendisi Sworn’un The Alleviation albümünde vokalleri icra etmiş.Sonra ayrılmış.Eğer kendi projesi için ayrıldıysa iyi yapmış zira Myrkgrav, Sworn’u döver (sayısal üstünlüğe takılmayalım).

  11. Sambalici says:

    @Ugur: aa bilmiyordum ben Sworn’da vokal yaptığını, eferim daha bir takdir ettim o da çok güzel albümdür çünkü.

  12. ali ihsan balı says:

    http://www.metal-archives.com/albums/Myrkgrav/Myrkgrav_-_Voluspaa/301691

    şurdan görüleceği üzere, 29 nisan tarhinde yıllardan beridir ilk defa olmak üzere bir split albüm yayınlamış. belki de yeni albümü kaydeder artık..

    ali ihsan balı

    @ali ihsan balı, bu arada yeni albüm büyük oranda bitmöiş hatta şarkı bile koymuş lşars facebook sayfasına.

    http://tinyurl.com/3uaw66s

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.