1992′de kurulmasına rağmen underground denebilecek ilk patlamasını 1999′daki “Onset of Putrefaction”la yapan NECROPHAGIST, bu albümün ardından çılgın yorumlar almıştı bildiğiniz gibi. Bu derece kompleks bir müziğin tek kişi tarafından yaratılıyor oluşu, her ne kadar metal dünyası o güne kadar sayısız tek kişilik proje gördüyse de, ilgi ve alâkayla karşılanmış; “ailesi çocukken gitar çalmasını yasaklamış ama o gizlice öğrenmiş” türü dramatik öğelerle de desteklenen hikaye, kahramanımız Muhammed’i bir fenomene dönüştürmüştü.
Underground alemlerdeki bu durum, 2004′te gelen “Epitaph” ile bambaşka bir boyuta geçti bilindiği gibi. Grup katıldığı pek çok turnenin headliner’ı oldu, “Epitaph” kulaktan kulağa yayılarak iki binli yılların adı en çok anılan death metal albümlerinden biri haline geldi ve daha da önemlisi, insanlar Muhammed Suiçmez’i bu müziğe gelen en önemli kişilerden biri olarak görmeye, hatta onu Chuck Schuldiner’la karşılaştırmaya başladılar.
NECROPHAGIST’in bizim için farklı olan başlıca yönü, elbette ki Muhammed’in Türk oluşu. Bu durum kimi ne derece ırgalar bilmem, ama ben Stabwound’u ilk kez duyup akan salyalarımı sildiğim sırada, hatta albümü baştan sona dinleyip zevkten sigaraya mı başlasam diye düşündüğüm esnada, Muhammed’den de Gurbetçiler dizisinden de habersizdim. Belli ki bu durum ülkemizdeki metalciler arasında nispeten bir önem taşıyor, zira böylesi uç bir müzik yapmasına rağmen, bugün yoldan beş tane metalci adam çevirseniz ve “NECROPHAGIST, Muhammed Suiçmez, Cartel, Batı Berlin geri geldi” falan deseniz, büyük ihtimal neden söz ettiğinizi anlayacaktır.
“Epitaph” müzisyenlik açısından üstün bir çalışma bildiğimiz gibi. Her elemanın benzersiz bir performans sergilediği, Muhammed’in çalması böylesi zor rif ve soloların üstüne, artık pek çok yerde anılmakta ve övülmekte olan guttural vokalini de eklediği, canavar gibi bir albüm. Cillop bir kayda, davulun ve basın her hareketinin tertemiz duyulabildiği bir prodüksiyona sahip olan “Epitaph”, görülüyor ki her şarkısı bir başkası tarafından favori gösterilen de bir albüm.
Şu şarkının şurası, onun burası şeklinde bahsederek bir yere varamayacağımız için, genel bir toparlama yapalım. Müzikal anlamda, Muhammed’in beslendiği aşikar kimi eski death metal gruplarının yanı sıra, Beethoven ve Prokofiev gibi klasik müzik sanatçılarından da esintiler taşıyan, PSYCROPTIC tarzı rife odaklı bir şarkı yazımının üstüne MALMSTEEN gibi neo-klasik gitar virtüözlerini akla getiren bir solo kullanımı serpiştiren bir iş var karşımızda.
Rifler konusuna girersek, Muhammed ile Christian’ın üstün müzisyenlik becerileri sayesinde gayet varyasyonlu, müziğin sertlik dozuna rağmen ince telleri de gayet yerinde ve yenilikçi şekilde kullanan, yeri geldiğinde son derece teknik ve icrası zor, yeri geldiğindeyse şarkının gerektirdiği groove hissini yaratan, teknik olacağız diye olayı çığrından çıkarmayan bir kullanım var.
Sololara gelince, Muhammed grubun bu yanını öne çıkarmak istemiş olacak ki, albümü yırtarcasına açan Stabwound’un ilk saniyelerinden bizi peşi sıra sololarla muhattap etmiş. İçinde klasik müzik etkileri görülse de, bu tarz yırtıcı ve “zehirli” bir müziğe gayet iyi oturan ve çoğu insanın NECROPHAGIST’i böylesi sevmesini sağlayan o kontrastı yaratan da elbette ki bu sololar.
Çoğunluk için her şey böyle güllük gülistanlık olsa da, bahsi geçen bu sololar herkes için aynı değeri taşımıyor elbet. Çoğunluk gibi ben de önce “Epitaph”ı, ardından “Onset of Putrefaction”ı dinledim. “Epitaph”ın gazıyla salyalar akıtan on binler gibi, ben de her iki albümü birden sevenler kategorisindeydim. Ancak görünüşe göre durum herkes için böyle değil. Önce “Onset of Putrefaction”ı duyan daha underground yaklaşımlı pek çok insan, “Epitaph”ın çıkışının ardından bunu bir hayalkırıklığı olarak nitelendirmişti. Öyle ki, 2004 sonundaki bir yıl sonu değerlendirmesinde, Norveçli black metal grubu 1349′ın şu an hangisi olduğunu hatırlamadığım bir üyesi, “Epitaph” için “duyduğum en büyük hayal kırıklıklarından biri. İlk dinlediğim andan beri en sevdiğim albümlerden biri olan Onset of Putrefaction’ın o vahşiliği, tutkusu, tek kişiden çıkıyor olmasının verdiği ateş gitmiş, yerine mastürbasyonla dolu bir süpermarket death metali gelmiş” diyordu.
Albüme dair eleştirilerin temelinde de bu yatıyor. Geniş açıdan bakıldığında gerçekten de ortada “kulağa hoş gelen” bir teknik/brutal death metal var. “Onset of Putrefaction”da da sololar vardı, hatta bazıları “Epitaph”takilerden çok daha uzundu; ancak gelen eleştiriler, “Epitaph”taki bol sweep’li solo tarzının ve özellikle de daha underground yaklaşımlıların hoşuna gitmeyen şeker gibi solo gitar tonunun, göz boyama amacıyla yapıldığı şeklindeydi. Açıkçası ben Muhammed’in “biz de bu yanımızla benzerlerimizden ayrılalım, çok ayırt edilir bir solo gitar sound’u belirleyip dikkati öyle çekelim” diye düşündüğünü sanmıyorum, ki düşündüyse de makûl ve mantıklı bir düşüncedir; lakin bu tarz düşüncelere sahip olan ve brutal death metalin taviz veremeyeceğine inanan ufak bir kitle de var. Şahsen solosuna da, gitar tonuna da can kurban diyen kesime dahil bir kişiyim.
Azıcık da Muhammed’den bahsedip yavaştan toparlanalım. Muhammed’i özel ve eşsiz kılan şeylerin başında, death metali çok iyi anlıyor oluşu geliyor bence. Sadece yaratıcı besteler yapmakla ve çok iyi gitar çalmakla edinilecek bir şey değil bu. Muhammed death metal içinde sıradışı olanı, sadece bir gitar rifiyle korkutucu bir atmosfer yaratmayı biliyor. Gitarla yaptıklarının yanına, sanki gerçek bir davulcuymuşçasına yazdığı davullar ve müziğini çok sesli yapabilmesi de eklenince, tek kişilik bir yaratıcılık abidesi, adeta teknik death metal kusan bir şey çıkıyor ortaya. Bu çok açık şekilde doğuştan gelen bir yetenek ve çok çalışmak, saatlerce gitar çalmak falan elbet önemli olsa da, çok az kişide görülen türde bir kabiliyetle de alâkalı olduğu kesin.
Öyle ya da böyle “Epitaph”, son beş altı yıl içinde türü geniş kitlelere yaymada çok önemli bir rol aynadı. Henüz “Epitaph” çıkmamışken çıktıkları Amerika turnesinde yirmi otuz kişiye çalarlarken dahi Muhammed’in karşısında secde hareketi yapan on beş yaşındaki çocukların aynılarından, bugün binlercesi var.
Bir şekilde brutal death metali aşarak farklı tarzları dinleyen pek çok kesim tarafından ilgi gören ve merak edilen NECROPHAGIST, yaşımız yeter de görürsek yeni albümüyle de muhakkak ki ilgi odağı olacak ve “Epitaph”ın ardından olduğu gibi üç dört yıl boyunca turlayacak, metalin sert yüzlerinden olan death metalin de sert yüzlerinden birini, daha geniş kitlelere yaymaya ve pek çok insana ilham vermeye devam edecek.
En büyük ve sıradışı sonuçların, derinlere gizlenmiş cevherlerin, baskı altındayken çıktığını düşünürsek, sanırım hepimizin Muhammed’in anne babasına bir teşekkür borcumuz var.
Bir röportajdan:
Soru: Sence şu an metalin kralları kimler? Muhammed: Monarşiye inanmıyorum.
Kadro Muhammed Suiçmez: Gitar, vokal
Christian Münzner: Gitar
Stefan Fimmers: Bas
Hannes Grossmann: Davul
Şarkılar 01. Stabwound
02. The Stillborn One
03. Ignominious & Pale
04. Diminished To B
05. Epitaph
06. Only Ash Remains
07. Seven
08. Symbiotic In Theory
Death metale tükürük kabı kavramını sokan bu arkadaşın videosunun altına bunun fake olduğuna ve midi üzerine playback yaptığına dair yüzlerce mesaj gelince, dayanamayıp başlığı post’lara kapatmış arkadaş.
Soru: Sence şu an metalin kralları kimler? Muhammed: Monarşiye inanmıyorum.
Burda ne demek istemiş ben anlamadım :(
Ayrıca şuan necrophagistin davulcusu romain goulon mu ?
Sololarda zaman zaman hafif Türk müziği kokusu, Erkan Oğur hüznüne benzer bir hava alıyorum. O yavaşlayıp sweepleri shredleri birbirine bağladığı ufak melodilerde daha çok.. Bahsedeni de duymadım klasik müzik etkisinde diye genelleniyor hep sololar, benimki bayağı öznel bir çağrışım herhalde. :)
Bir de yarım yamalak “Adam Türk’müş !”, “Herşeyi kendi yapmış davulları da bilgisayarda yazmış !” gibi kafamda yerine oturtamadığım yorumlar üzerine dinlemiştim albümü. İlk şoku atlattıktan sonra da “Abi tamam bilgisayarda yazmışsın davulları ama abartmışsın sanki ya..” şeklinde bir yorum yapmıştım. Yüksek sesle söylemişim, otobüsteki herkes de hak vermiş, “Haklı ama çocuk o kadar da olmaz ki !”, “A’a üstüme iyilik sağlık !”, “O değil de bunlardan biri varmış İbo dinliyormuş..” gibi yorumlarla sağolsunlar arka çıkmışlardı. Herneyse daha sonra albümde insan çaldığını öğrenmek garip oldu. Olaydan pek anlamasam da düzene sokulması çok zor görünen bir sürü abuk sabuk fikri ultra hızda böyle birleştirmek falan.. (Sonuç tüm saçmalamam değecek) Çok güzel yaw..
metalstorm.ee’de Aralık 2010 diyo, ama genelde tarihi hiç belli olmayan albümleri o yılın Aralık ayına atıyolar. Yani 2011′e de sarkabilir gibi geliyo bana.
6 yıl oldu albüm ü çıkaralı adamlar poff, bir albümün gelmesi gerekiyor artık, bence unirock tan sonra bir albüm çıkartma girişimine girecekler sanırım
@hysteresis: globaldomination’ın Muhammed’le ne alıp veremediği var biliyo musun? Her bahsi geçtiğinde korkak, hödük, denyo falan gibi bahsediyolar. Misal burada Douchehammed demişler, üstüne tıklayınca da bok resmi çıkıyo falan.
Metal müziğe Necrophagist ile başladım.Birsürü başka gruplarıda dinledim ama hiçbiri necrophagist gibi değil.Necrophagist en iyi death metal grubu demem yanlış olur tabiki ama en iyilerinden :)
Ama şöyle bir durum varki grup kurulalı 20 yıl olmuş ortada sadece 2 albüm var toplamda 16 parça var ( 95 demosundan 2 parça hariç ) (Bu arada 92 yılında çıkardıkları demoyuda dinleme fırsatı buldum cannibal corpse tarzında yapılmış 4 parça :)Ama necrophagist tadı arayanlar hayal kırıklığına uğrayacaktır. İsteyenler youtubedan bakabilir.)
Eğer Necrophagist 4-5 albüm çıkarmış olsaydı bana göre şimdikine göre çok daha tanınmış bir grup olabilirdi.Ayrıca henüz klipleri bile yok :)
Yeni çıkacak albümü sabırsızlıkla bekliyorum.Yeter artık 6 yıl oldu.
Nasıl konuşsak ki.The Stillborn One’ın insanı mumyaya çeviren atmosferi mi,Seven’ın resmi geçiş tadında ki girişi mi ,Diminished To Be’nin solosunda ağlayan gitarlar mı,Only Ash Remains’in verse kısmında ki imkansız bateri ritmi mi?
Off zamanın ötesi diyordunuz ya bazı albümler hakkında.Bundan büyük zamanın ötesi yok.
yeni albümün çıkış tarihinin diablo 3 ile aynı zamana denk geleceğine dair söylentiler var. bir de bu albümü neden hiç beğenmiyolar/bok atıyolar anlamıyorum.
The Stillborn One kadar korkutucu,kasvetli ve huzur kaçıran bir Death Metal şarkısı var mıdır bilmiyorum. (God Of Emptiness demeyin onu herkes biliyor)
@Exorsexist, Şimdi dinledim o parçayı.Maalesef 10 dakika ağır tempoda gittiği için bir süre sonra ilgim dağıldı.Tabi korkutucu bir şarkı ama Stillborn One’ın hissi daha başka.
@Avcı, ozaman nile – i whisper in the ear of the dead filan dinle ne bileyim olm stillborn u okadar korkutucu bulmadığımdan bunlar aklıma geliyo. en olmadı portal dinle.
@Avcı, Autopsy’nin Severed Survival ve Mental Funeral albümlerini playliste koyup rastgele tıkla. hatta In The Grip Of Winter’a denk gelme riskini göze alarak bir bardak su ve limon kolonyasını yanında hazır tut.
@ismail vilehand, Bu kadar huzursuzluk yeter diyerekten Red Hot Chili Peppers dinlemeye başladım.Zira kafam daha fazlasını kaldırmadı.Sizede öneririm, önerdiğiniz şarkıları da başka zaman dinlerim (:
bu albümde ilk albüme göre müzikal oyunlar, geçişler, sololar, riflerin verdiği farklı duygular her şey daha çeşitlidir, bu albümü daha fazla dinlemişimdir ilk albümden, dolayısıyla favorim epitaph ama ben ikisini hiç estetik bağlamda kıyaslamam. benim için ikisinin de güzelliği farklıdır çünkü. kıyaslamak için benzer olmaları gerekir. yani ikisi de 10/10.
bir de ahmet’in DNA göndermesini haklı buluyorum. birçok kişi beste yazmayı ve teknik çalmayı biliyor ama bu noktada bir müzisyenlik ancak DNA farklılıklarıyla açıklanabilir. nasıl açıklanır derseniz ilk dönem türk sosyologları gibi hemen şöyle bir cevap yapıştırayım: bunun tam açıklamasını biz değil, DNA mühendisleri yapmalıdır.
“Ya çok hızlı çalıyo, ne öyle çiyuv çiyuv, hiç bi müzikalite, duygu vesaire yok” diyenlerin albümü anüslerinden (sansüre geeel) dinlediklerine karar verdim… tabiiki de bi onset değil, 8 gider…
Bencede , Necrophagist’in ya da başka bir deyişle Muhammed Suİçmez’in yeni albüm yapma isteği yok.Ya da parası-zamanı.Yakında dağıldılar haberini duyarsam deli gibi üzülürüm ama şaşırmam.Çünkü gruptan nerdeyse 2 yıldır ses-seda yok…
“Diminished To Be”,”Symbiotic In Theory”,”The Stillborn One” gibi eserler bir kereliğine mahsus yapılmış demek ki…
@hen, Vimeo’da öyle bir röportaj vardı.Ama o röportaj tee unirock 2010′da yapılmıştı.Röportajın üstünden toplam 20 ay geçti ama hiçbir duyuru,açıklama vs. yok.Açıkcası umudumu tamamen kaybettim.
@Coprophago, Laptop’da hızlı yazı yazma alışkanlığım yüzünden oluyor bu tür imla bozuklukları.Bundan sonra daha dikkatli yazarım merak etmeyin.Ayrıca kendi adınıza konuşun…
@Coprophago, Çok gereksiz bir tartışmaya sürüklüyorsun insanları. Madem öyle, buyur sen de “bişey” yazmışsın. “Birşey” olacak o.
Gördün mü, böyle ufak tefek şeyleri dert edinmeye ve saçma tartışmalar başlatmaya hiç gerek yok. Burada hepimiz belirli bir seviyenin üzerinde eğitimli insanlarız.
@Ugur, Uğur seni P.a da gıcık olduğum postlara karşı yolladığın başarılı cevaplardan dolayı tebrik ediyorum. Takipteyim, kaçtır hangi posta uyuz olsam er geç bir cevap geliyor senden. keep up the good work mate.
kuşkusuz dünyadaki en iyi türk gitaristidir muhammed suiçmez keşke 1-2 albüm daha çıkarsada son bikere daha biz o güzel rifflerin soloların tadına varsak az da olsa
Uzun süre albüm çıkarmayan gruplar genelde boktan albümlerle geri dönüyorlar. Aslında geciken desek daha doğru. Gecikiyorsa bir sıkıntı vardır. Necrophagist de öyle olacak.
millet bu adamın E harmonic minorden yazdığı şarkıda Eb ne bilimm C# notaları falan geziyor şarkının içinde. şimdi şarkıları kıçından yazdım dicemde.. kıçtan yazılan şarkılar bu kadar güzel olmaz. ya da benim armoni bilgim zayıf. bilen birisi açıklayabilirmi!
Epitaph Necrophagist’in final albümü diyebiliriz sanırım artık
Dünya Türk olsun yazısını görünce nostalji oldu benim için. izmirde özellikle balçova’da bir zamanlar her yerde bu yazı olurdu
”Fermented Offal Discharge’ın solosunda gözünün önünde Guitar Hero baloncukları uçuşan kaç kişi var?” diye sormak için Onset of Putrefaction’ın kritiğine gelecektim ama bulamayınca soluğu burda aldım. Ben o kritik sitede vardı diye hatırlıyorum seneler önce?
Mami karantinada eline tekrardan gitarı almış mıdır acaba? Yanlış hatırlamıyorsam geçen sene Muhammed’le fotoğraf çekinen Cytotoxin üyelerinden biri onun gitarı bıraktığına dair bir şey söylemişti. Gece gece düştü şimdi aklıma, sabaha kadar 75 dakikalık her saniyesini, her notasını adımdan daha iyi bildiğim diskografiyi döndürür dururum artık. Bir de merak ediyorum, Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez’le bir akrabalığı var mıdır, meslektaş ayağına oradan bir iletişim kanalı bulabilir miyim acaba… Şimdi baktım da Sibel hanım da İÜ’de babamın iki üst dönemiymiş, babamın fakülteden arkadaşlarına bir sorayım yarın. Kendisinden haber almak için girdiğimiz toplara bak. Hiç mi vicdanın yok be Muhammed?
(8.71/10, Toplam oy: 319)
Loading ...
Ignominious and pale solosuna ağlarım..
http://www.youtube.com/watch?v=hFLJT6wjyv0
”yağmur yağıyor çabuk ediyoruz” M. Suiçmez
Ignominious & Pale’in solosu.
Mohammedan Scale.
evet in
Çeşitli Necrophagist ilginçlikleri:
Youtube’da çok canlar yakan Annie kızımız:
Şundan daha ilginci yok;
01.05.2012
büyümix içmiş. kutusuna tükürüyor.
Death metale tükürük kabı kavramını sokan bu arkadaşın videosunun altına bunun fake olduğuna ve midi üzerine playback yaptığına dair yüzlerce mesaj gelince, dayanamayıp başlığı post’lara kapatmış arkadaş.
Abi herif iğrenç ya. Allah belanı vermeye ya.
mike portnoy’un da yok muydu böyle bir tükürme tribi?
Soru: Sence şu an metalin kralları kimler?
Muhammed: Monarşiye inanmıyorum.
Burda ne demek istemiş ben anlamadım :(
Ayrıca şuan necrophagistin davulcusu romain goulon mu ?
Evet öyle. Disavowed’da çalıyordu sanırım eskiden.
Grup adı vermemek için kraliyet rejimine inanmıyorum demiş, gayet zekice sıyrılmış aradan.
”ooooldu izmir yeni albümden bi parça sunuyoruz o da ilk parça oluyor” M. Suiçmez
Sololarda zaman zaman hafif Türk müziği kokusu, Erkan Oğur hüznüne benzer bir hava alıyorum. O yavaşlayıp sweepleri shredleri birbirine bağladığı ufak melodilerde daha çok.. Bahsedeni de duymadım klasik müzik etkisinde diye genelleniyor hep sololar, benimki bayağı öznel bir çağrışım herhalde. :)
Bir de yarım yamalak “Adam Türk’müş !”, “Herşeyi kendi yapmış davulları da bilgisayarda yazmış !” gibi kafamda yerine oturtamadığım yorumlar üzerine dinlemiştim albümü. İlk şoku atlattıktan sonra da “Abi tamam bilgisayarda yazmışsın davulları ama abartmışsın sanki ya..” şeklinde bir yorum yapmıştım. Yüksek sesle söylemişim, otobüsteki herkes de hak vermiş, “Haklı ama çocuk o kadar da olmaz ki !”, “A’a üstüme iyilik sağlık !”, “O değil de bunlardan biri varmış İbo dinliyormuş..” gibi yorumlarla sağolsunlar arka çıkmışlardı. Herneyse daha sonra albümde insan çaldığını öğrenmek garip oldu. Olaydan pek anlamasam da düzene sokulması çok zor görünen bir sürü abuk sabuk fikri ultra hızda böyle birleştirmek falan.. (Sonuç tüm saçmalamam değecek) Çok güzel yaw..
Ya necrophagist in yeni albüm çıkması hakkında bir haber varmı elinizde ?
metalstorm.ee’de Aralık 2010 diyo, ama genelde tarihi hiç belli olmayan albümleri o yılın Aralık ayına atıyolar. Yani 2011′e de sarkabilir gibi geliyo bana.
6 yıl oldu albüm ü çıkaralı adamlar poff, bir albümün gelmesi gerekiyor artık, bence unirock tan sonra bir albüm çıkartma girişimine girecekler sanırım
Offical facebook fan page sayfasında New Album Coming in 2010 yazıyor ?
@hysteresis: globaldomination’ın Muhammed’le ne alıp veremediği var biliyo musun? Her bahsi geçtiğinde korkak, hödük, denyo falan gibi bahsediyolar. Misal burada Douchehammed demişler, üstüne tıklayınca da bok resmi çıkıyo falan.
http://www.globaldomination.se/reviews/aeon-path-of-fire
the stillborn one ın 2.17 sinde ve 2.43 ündeki “für elise” alıntıları da bayaa iyi olmuş dikkat etmemiştim. adam yapmış beyler.
diminished to be diminished!!!
Metal müziğe Necrophagist ile başladım.Birsürü başka gruplarıda dinledim ama hiçbiri necrophagist gibi değil.Necrophagist en iyi death metal grubu demem yanlış olur tabiki ama en iyilerinden :)
Ama şöyle bir durum varki grup kurulalı 20 yıl olmuş ortada sadece 2 albüm var toplamda 16 parça var ( 95 demosundan 2 parça hariç ) (Bu arada 92 yılında çıkardıkları demoyuda dinleme fırsatı buldum cannibal corpse tarzında yapılmış 4 parça :)Ama necrophagist tadı arayanlar hayal kırıklığına uğrayacaktır. İsteyenler youtubedan bakabilir.)
Eğer Necrophagist 4-5 albüm çıkarmış olsaydı bana göre şimdikine göre çok daha tanınmış bir grup olabilirdi.Ayrıca henüz klipleri bile yok :)
Yeni çıkacak albümü sabırsızlıkla bekliyorum.Yeter artık 6 yıl oldu.
31.07.2010
@Arcatera, Necrophagist ile mi başladın? Rispekt.
Nasıl konuşsak ki.The Stillborn One’ın insanı mumyaya çeviren atmosferi mi,Seven’ın resmi geçiş tadında ki girişi mi ,Diminished To Be’nin solosunda ağlayan gitarlar mı,Only Ash Remains’in verse kısmında ki imkansız bateri ritmi mi?
Off zamanın ötesi diyordunuz ya bazı albümler hakkında.Bundan büyük zamanın ötesi yok.
Bundan daha mükemmeli nasıl olabilir diye düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum.
Epitaph hariç her şarkı kendi içinde bir şaheser.
yeni albümün çıkış tarihinin diablo 3 ile aynı zamana denk geleceğine dair söylentiler var. bir de bu albümü neden hiç beğenmiyolar/bok atıyolar anlamıyorum.
21.10.2010
@Exorsexist, çünkü onlar çok aykırı insanlar!! öyle böyle değil.
The Stillborn One kadar korkutucu,kasvetli ve huzur kaçıran bir Death Metal şarkısı var mıdır bilmiyorum. (God Of Emptiness demeyin onu herkes biliyor)
31.10.2010
@Avcı, oher stillborn one mu korkunç?.. gorguts – clouded?
31.10.2010
@Exorsexist, Şimdi dinledim o parçayı.Maalesef 10 dakika ağır tempoda gittiği için bir süre sonra ilgim dağıldı.Tabi korkutucu bir şarkı ama Stillborn One’ın hissi daha başka.
31.10.2010
@Avcı, ozaman nile – i whisper in the ear of the dead filan dinle ne bileyim olm stillborn u okadar korkutucu bulmadığımdan bunlar aklıma geliyo. en olmadı portal dinle.
31.10.2010
@Avcı, Autopsy’nin Severed Survival ve Mental Funeral albümlerini playliste koyup rastgele tıkla. hatta In The Grip Of Winter’a denk gelme riskini göze alarak bir bardak su ve limon kolonyasını yanında hazır tut.
31.10.2010
@ismail vilehand, Bu kadar huzursuzluk yeter diyerekten Red Hot Chili Peppers dinlemeye başladım.Zira kafam daha fazlasını kaldırmadı.Sizede öneririm, önerdiğiniz şarkıları da başka zaman dinlerim (:
http://www.dailymotion.com/video/xcx47k_red-hot-chili-peppers-dani-californ_music
bir şarkının nesi insana korkucu gelebilir anlamıyorum harbiden. ben 6 yaşından beri death metal dinliyorum, şimdiye kadar hiç bu hisse kapılmadım.
31.10.2010
@heat, 6 yaşından beri :D
31.10.2010
@heat, ben de 2 yaşımdan beri black metal dinleyip satanik ayinlere katılırım, hiçbir zaman korkutucu gelmedi.
31.10.2010
@janslore the celebrity, sen zaten olayın içindeki kişisin hacı sana korkutucu gelmemesi normal, dışardan bakan kişiler korkabilir bundan
31.10.2010
@heat, hayatımda hiç korkmadım.
31.10.2010
@heat, korkan namerttir
31.10.2010
@Berker İlhan, Bülent Ersoy’dan korkuyorum ben bir tek.
09.05.2011
@heat, http://i.imgur.com/qosZl.jpg
bu albümde ilk albüme göre müzikal oyunlar, geçişler, sololar, riflerin verdiği farklı duygular her şey daha çeşitlidir, bu albümü daha fazla dinlemişimdir ilk albümden, dolayısıyla favorim epitaph ama ben ikisini hiç estetik bağlamda kıyaslamam. benim için ikisinin de güzelliği farklıdır çünkü. kıyaslamak için benzer olmaları gerekir. yani ikisi de 10/10.
bir de ahmet’in DNA göndermesini haklı buluyorum. birçok kişi beste yazmayı ve teknik çalmayı biliyor ama bu noktada bir müzisyenlik ancak DNA farklılıklarıyla açıklanabilir. nasıl açıklanır derseniz ilk dönem türk sosyologları gibi hemen şöyle bir cevap yapıştırayım: bunun tam açıklamasını biz değil, DNA mühendisleri yapmalıdır.
en iyi metal albümlerinden biridir.
“Ya çok hızlı çalıyo, ne öyle çiyuv çiyuv, hiç bi müzikalite, duygu vesaire yok” diyenlerin albümü anüslerinden (sansüre geeel) dinlediklerine karar verdim… tabiiki de bi onset değil, 8 gider…
Buna da yitip giden tag’i koysanız iyi olur. Muhammed nerde yeni albüm nerde yahu
Bencede , Necrophagist’in ya da başka bir deyişle Muhammed Suİçmez’in yeni albüm yapma isteği yok.Ya da parası-zamanı.Yakında dağıldılar haberini duyarsam deli gibi üzülürüm ama şaşırmam.Çünkü gruptan nerdeyse 2 yıldır ses-seda yok…
“Diminished To Be”,”Symbiotic In Theory”,”The Stillborn One” gibi eserler bir kereliğine mahsus yapılmış demek ki…
16.01.2012
@Avcı, imlasız “ahkam”larınız bişey ifade etmiyor ne yazık ki !!!
16.01.2012
@Avcı, Yeni albümü yaptık bitirdik hatta diğerine geçtik dememiş miydi Muhammed Suiçmez?
16.01.2012
@hen, Vimeo’da öyle bir röportaj vardı.Ama o röportaj tee unirock 2010′da yapılmıştı.Röportajın üstünden toplam 20 ay geçti ama hiçbir duyuru,açıklama vs. yok.Açıkcası umudumu tamamen kaybettim.
@Coprophago, Laptop’da hızlı yazı yazma alışkanlığım yüzünden oluyor bu tür imla bozuklukları.Bundan sonra daha dikkatli yazarım merak etmeyin.Ayrıca kendi adınıza konuşun…
16.01.2012
@Avcı, ben 9 karakter / saat hızla yazdığım için imla hatası yapmıyorum herkese tavsiye ederim.
16.01.2012
@Coprophago, Çok gereksiz bir tartışmaya sürüklüyorsun insanları. Madem öyle, buyur sen de “bişey” yazmışsın. “Birşey” olacak o.
Gördün mü, böyle ufak tefek şeyleri dert edinmeye ve saçma tartışmalar başlatmaya hiç gerek yok. Burada hepimiz belirli bir seviyenin üzerinde eğitimli insanlarız.
16.01.2012
@Ugur, Uğur seni P.a da gıcık olduğum postlara karşı yolladığın başarılı cevaplardan dolayı tebrik ediyorum. Takipteyim, kaçtır hangi posta uyuz olsam er geç bir cevap geliyor senden. keep up the good work mate.
16.01.2012
@turque, en son bana “albüm bok gibi tamam mı?” gibi bişey demişti o günden beri usluyum :)
17.01.2012
@Ugur, tartışmaya dahil olmak istemezdim ama,
http://www.tdkterim.gov.tr/ttas/?kategori=derlay&kelime=bi%FEey
öyle de kullanılıyor. açık yazacaksak tabii ki bir şey olarak yazmalıyız.
17.01.2012
@like fire, Yahu biliyorum zaten hepimiz öyle yazıyoruz benim anlatmak istediğim arkadaşın tartışmayı uzatmasıydı, nitekim uzadı.Neyse iyi geceler diliyorum hepinize öptüm bye.
17.01.2012
@Ugur, sana göre gereksiz olabilir benim için çok önemli, aşırı hem de, öyle böyle değil.
Günün şakası: Muhammed Nor-any-drop-to-drink.
(Rime of the Ancient Mariner seven kızlar, tanışalım mı?)
http://25.media.tumblr.com/tumblr_ls3vbvbufH1qgz3mlo1_500.jpg
http://29.media.tumblr.com/tumblr_ls3umkkfls1qgz3mlo1_500.jpg
http://28.media.tumblr.com/tumblr_ls3uhfT1qf1qgz3mlo1_500.jpg
http://26.media.tumblr.com/tumblr_lqd0og8SIA1qadkdyo1_500.png
Ortam biraz neşelensin.
kuşkusuz dünyadaki en iyi türk gitaristidir muhammed suiçmez keşke 1-2 albüm daha çıkarsada son bikere daha biz o güzel rifflerin soloların tadına varsak az da olsa
Üşüyoruz Muhammed Reyiz…
Uzun süre albüm çıkarmayan gruplar genelde boktan albümlerle geri dönüyorlar. Aslında geciken desek daha doğru. Gecikiyorsa bir sıkıntı vardır. Necrophagist de öyle olacak.
01.05.2012
@Rotten Angel, Belki de Cynic gibi geri dönerler, belli olmaz.
Bilin bakalım muhammed kime benziyor?
http://e1205.hizliresim.com/x/1/553pv.jpg
Mis albüm nefis albüm de Wintersun bile stüdyo güncellemesi yaptı,hadi artık be Muhammed…
millet bu adamın E harmonic minorden yazdığı şarkıda Eb ne bilimm C# notaları falan geziyor şarkının içinde. şimdi şarkıları kıçından yazdım dicemde.. kıçtan yazılan şarkılar bu kadar güzel olmaz. ya da benim armoni bilgim zayıf. bilen birisi açıklayabilirmi!
http://www.youtube.com/watch?v=4B0yfhDij8Q
fake??????????
Aa buymuş bak. Bilmiyodum, denk geldim şimdi.
http://www.youtube.com/watch?v=DUmq1cpcglQ
Epitaph Necrophagist’in final albümü diyebiliriz sanırım artık
Dünya Türk olsun yazısını görünce nostalji oldu benim için. izmirde özellikle balçova’da bir zamanlar her yerde bu yazı olurdu
”Fermented Offal Discharge’ın solosunda gözünün önünde Guitar Hero baloncukları uçuşan kaç kişi var?” diye sormak için Onset of Putrefaction’ın kritiğine gelecektim ama bulamayınca soluğu burda aldım. Ben o kritik sitede vardı diye hatırlıyorum seneler önce?
Abi yeni albümü uzayda falan bekleyelim bence. 1 saat beklesek 7 yıl geçeceğini varsayarsak yeni albüme daha çabuk ulaşabiliriz.
yaklaşık 8 yıl önce ilk kez dinlediğimde hissettiğim hayranlığı hala hissediyorum. benim için epitaph, gelmiş geçmiş en iyi metal albümüdür.
İçimden bir ses bu sene o sene diyor
https://metalinjection.net/latest-news/rumors/rumor-a-new-necrophagist-record-is-done-according-to-muhammed-suicmez
Yüreğim yerinden çıkacarsana atıyor , mantığım “Muhammed gitar çalmayı bile unutmuştur. Ne albümü?” diyor.
Mami karantinada eline tekrardan gitarı almış mıdır acaba? Yanlış hatırlamıyorsam geçen sene Muhammed’le fotoğraf çekinen Cytotoxin üyelerinden biri onun gitarı bıraktığına dair bir şey söylemişti. Gece gece düştü şimdi aklıma, sabaha kadar 75 dakikalık her saniyesini, her notasını adımdan daha iyi bildiğim diskografiyi döndürür dururum artık. Bir de merak ediyorum, Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez’le bir akrabalığı var mıdır, meslektaş ayağına oradan bir iletişim kanalı bulabilir miyim acaba… Şimdi baktım da Sibel hanım da İÜ’de babamın iki üst dönemiymiş, babamın fakülteden arkadaşlarına bir sorayım yarın. Kendisinden haber almak için girdiğimiz toplara bak. Hiç mi vicdanın yok be Muhammed?
Ulan Muhammed gece gece aklıma düştün harbiden yeni albüm yapmıcan mı sen şimdi
Tanrı kavramına ya da herhangi bir dine inanıyor olsaydım; muhammed’e secde ederdim.