Doom metalde dominant kadın vokalist figürü geleneğini sürdüren nispeten yeni bir grupla birlikteyiz bugün. 2019’da kurulan ABD’li grup CASTLE RAT, 2024’teki ilk albümü “Into the Realm”ın ardından şimdi de “The Bestiary” adlı yeni albümüyle karşımızda.

Bu tür gruplardaki kadın vokalistlerin Barbar Conan’ın memleketi Cimmeria’da takılan büyücü/savaşçı kadınlara benzeme eğilimini devam ettiren The Rat Queen adlı bir vokaliste sahip olan CASTLE RAT, temel olarak BLACK SABBATH üzerinden ilerleyen ve PENTAGRAM’dan tutun da kadın figürü üzerinden LUCIFER/THE OATH’a kadar kayan bir müzik yapıyor.

Tamamen rifler ve kadın vokaller üzerinden ilerleyen ve doom metalin THE SWORD’vari enerjik tarafından yol alan CASTLE RAT, ister istemez ilk olarak The Rat Queen adlı hanımın bir miktar çıplaklığıyla dikkat çekiyor. Kadın vokalli metal grupları genelde kadın figürünün feminen tarafını bilhassa geri plana atsalar ya da en azından göze sokmaktan kaçınsalar da The Rat Queen’in, yani gerçek adıyla Riley Maureen Pinkerton McCurry bu konuda fazlasıyla liberal takılıyor ve belli oranda çıplaklığı CASTLE RAT’in görselliği içerisinde dikkat çekecek düzeyde kullanıyor.

Yine de bunun üstünde durmaya gerek yok, zaten grup elemanlarının her birinin maske veya makyajla sağlana belirli personaları var ve isimden ziyade The Rat Queen, The Rat Reaperess, The Druid, The Count, The Plague Doctor gibi mahlaslarla takılıyorlar.

Tüm bunlar fantastik temalı, Orta Çağ hissi veren, büyücülü kılıçlı doom metal için gerekli altyapıyı hazırlamış oluyorlar. Grubun logosu da seksenlerin film stüdyolarının açılış jeneriklerinde gördüğümüz logoları tarzında olunca, gerekli nostaljik ve retro kimlik sağlanmış oluyor.

“Bestiary”, aslında yaratık ansiklopedisi gibi anlama sahip ve Orta Çağ’da yazılan, hayvanlara ait tanımlama ve hikâyeleri içeren kitaplara deniyor. CASTLE RAT de albümü buna göre tasarlamış ve şarkı isimlerinde de “Phoenix”, Wolf”, “Siren”, “Unicorn”, “Serpent”, “Dragon” gibi envaiçeşit gerçek ya da kurgusal yaratığı görüyoruz. Oyun istiyo abisi…

Müzikal tarafta grubun yeterli akılda kalıcılığı sağladığını düşünüyorum. Doom metal zaten doğası gereği yeniliğe büyük oranda kapalı bir tür olduğundan günümüzde yapılan doom metalin %80’den fazlası bundan 40 yıl önce yapılan doom metalle epey bir örtüşüyor. Dolayısıyla bu tür içerisinde farklı bir karakter oluşturmak ve nevi şahsına münhasır bir müzikal kimlik yaratmak epey bir zor. CASTLE RAT’in de böyle bir derdi yok ve alışık olunan tarzda fikirlerle, benzerlerini binlerce kez duyduğumuz tarzdaki riflerle şarkılarını şekillendiriyor.

Olayın özü tabii ki rifler ve bu konuda vasat olursanız zaten dikkat çekme şansınız da olamıyor. CASTLE RAT bu açıdan bence yeterli bir seviyede. Bu bilindik tarz doom metal riflerini ilginç hâle getiren, daha doğrusu CASTLE RAT’in bir olayının olmasını sağlayan şey de doğal olarak The Rat Queen hanımın vokalleri. Vokaller de zaten doom metaldeki kadın vokalist geleneği çerçevesinde üzerine düşeni yapınca, “The Bestiary” keyifli bir dinlemeliğe dönüşüyor. Davulcunun enerjik ve dinamik performansı, basların duyuluyor olması ve bu türde özellikle önemli olan prodüksiyonun da desteği eklenince, albümün can sıkıcı veya gömülesi pek bir yanı kalmıyor.

Doom metal belirli motiflere ve fikirlere çok bağlı, denemelere girmeyen ve en başta nasıldıysa şu anda da ona yakın seyreden bir tür. Dolayısıyla bir geleneğin devamı. Bu tür içerisinde kadın vokal kullanımı da yine doom metal evrenindeki mikro bir gelenek olarak uzun zamandır devam ediyor. Bunun araştırmasını yapmadım, ama tüm metal türleri içerisinde içinde kadın bulunan grup sayısının en çok olduğu alt tür de tahminimce doom metaldir. CASTLE RAT bu geleneği başarıyla sürdüren, herhangi bir tarafıyla sırıtmayan, rahatsız etmeyen, keyifle dinlenebilecek bir grup. Meraklısıysanız bence bakmadan geçmeyin.