Özellikle BLOODBATH ve benzeri grupların 2000 sonrasındaki yükselişiyle birlikte old-school karakterini günümüzün imkânlarıyla sunan ve açıkçası sadece varsayılanı yapmasına rağmen ortaya çekici bir şey koymayı başararak övgü toplayan pek çok grup var.
Bugünkü konuğumuz SCORCHING TOMB da bunlardan biri. Yakın zamanda Kanada’da kurulmuşlar ve ilk albümleri “Ossuary” ile death metal dinleyen kitlenin büyük bir kısmının hoşuna gidecek tarzda, ortaya bir yenilik koymasa da kendini dinleten, güçlü bir prodüksiyona sahip, eli yüzü düzgün bir albüme imza atmışlar.
“Ossuary” tam anlamıyla death metal’in sözlük karşılığı gibi bir albüm. Sadece müziğiyle değil, kapağından şarkı sözlerine kadar her şeyiyle sadece ve sadece death metal.
Kapağına baktığımızda sanki efsane albüm kapağı çizeri Dan Seagrave’in henüz bu işe profesyonel olarak başlamamışken, hevesli bir metal albüm kapağı çizeri olma hayalleriyle yapmış olabileceği tarzda bir kapak görüyoruz. Amatör olduğunu söylemiyorum sadece grubun old-school kavramına olan bağlılığını yansıttığını vurgulamaya çalışıyorum.
Adamları resmen death metal görsel olarak en primitif anlamda nasıl betimlenir sorusuna cevap veren bir kapak yapmışlar, üstelik albümdeki şarkılar da kapaktaki yerlerini alıyorlar.
Örneğin ilk iki şarkı “Stalagmite Impalement” ve “Skullcrush” dikitlere oturtulmuş kafalarla kapakta yer bulurken, “Diminished to Ashes” da yine kapakta gördüğümüz alevlerle yansıtılmış.
Şıpır şıpır damlayan sümüksü grup logosuna falan girmiyorum.
Müzikal olarak albüm büyük oranda jenerik riflerden oluşuyor. Sitede albümle ilgili yapılan muhabbette bu jeneriklik durumu zaten dile getirilmişti ve gerçekten de albüm, tıpkı kapakta olduğu gibi müzikal olarak da yeni kapılar açma çabası gütmeden death metalin alışık olduğumuz, bildiğimiz, sevdiğimiz tarafını hiç öyle sofistike olma amacı taşımadan dümdüz sunma amacı güdüyor.
2025 yılında olduğumuz düşünüldüğünde, bu olay iyi yapılmadığı takdirde ortaya sıkıcı, bayık, heyecansız, ilham vermeyen, yaratıcılıktan uzak sonuçlar da çıkarabilir, ki zaten sayısız örnekte gördüğümüz üzere çıkarıyor da. Sonuçta bundan 35 yıl önce yapılmış bir şeyin benzerini, hatta kopyasını yapıyorsunuz ve bu işin hası, en kalitelisi zaten zamanında yapıldığından old-school’u hakkını vermeden yapan hevesli girişimler genellikle vasat altı işlerle sonuçlanıyor. Ne var ki SCORCHING TOMB bu durumun farkında ve tam da bu yüzden yazıya modern old-school başlığını attım.
SCORCHING TOMB bu prodüksiyon ve bu sound ile gayet 2025 hissettiren son derece modern karakterli bir death metal albümü de yapabilirdi. Ancak onlar günümüz imkânlarıyla old-school çekici gösteren ve bu sayede ömrünü ve dinlenebilirliğini arttıran bir albüm yapmayı seçmişler. “Ossuary”deki şarkıların tamamından aldığım genel his, iyi yapılmış death metalin ne kadar süper bir şey olduğu. Bu tarz gruplar ve albümler zaman zaman çıkıyorlar; dünyanın en bilindik şeyini çok iyi yaparak “yine bildiğimiz şeyler” eşiğini aşıyor ve “adamlar sikip atmış” mertebesine yükselebiliyorlar.
SCORCHING TOMB gayet pragmatik bir müzik yapıyor, dinleyiciye istediğini veriyor ve fazla laf salatası yapmadan, death metali en saf ve güçlü hâliyle pompalayarak bu tarz bir müziğe ihtiyacı olanlara ilaç olmayı başarıyor.
Kadro Vincent Patrick-Lajeunesse: Vokal
Philippe Leblanc: Gitar
Miguel Lepage: Bas
Émile Savard: Davul
Konuk:
Devin Swank: Vokal (2)
Alex Cloutier: Vokal (6)
Şarkılar 1. Stalagmite Impalement
2. Skullcrush
3. Diminished to Ashes
4. Sanctum of Bones (Ossuary)
5. Sentenced to Rot
6. Feel the Blade
7. Bloodlust Sacrifice
8. Expired Existence
17 km yürürken sadece bu albüm çaldı demiştim dün. Bu bile bünyeye olan etkilerini açıklamaya yetiyor bence. 8 parçanın 8′i de muhteşem, hiç şu olsaydı bu olsaydı demeye yer bırakmıyor. Cialis tam olarak ne işe yarıyor diye merak edenler ve deneyemeyenler vardır. Boşuna para harcamanıza gerek yok, açın bunu dinleyin.
müziği açıp dinlemedim sadece Ahmet’in attığı başlık ve şu cümlesi ”death metalin alışık olduğumuz, bildiğimiz, sevdiğimiz tarafını hiç öyle sofistike olma amacı taşımadan dümdüz sunma amacı güdüyor” üzerinden gidiyorum ;
Ben de bu müziği çok sevdiğim için bu kritikte yazılanlar gibi düşünüyordum.Fakat (özellikle benim yaş grubu dinleyiciler için) şu soruları kendime sordum ve artık öyle düşünmediğime ve bundan sonra açıp böyle şeyler dinlememeye karar verdim.
Buna vakit ayırmaya gerek varmı? Çok daha iyilerini geçmişte dinlemişken buna ne gerek var? Herşeyin çok hızlı gelip geçtiği bir dönemde buna neden vakit ayırayım? sabah 9 akşam 6 çalışırken açıp Cannibal dinlemek varken bana hiçbir artı birşey katmayacak bir death metale kendimi neden maruz bırakayım?
17 km yürürken sadece bu albüm çaldı demiştim dün. Bu bile bünyeye olan etkilerini açıklamaya yetiyor bence. 8 parçanın 8′i de muhteşem, hiç şu olsaydı bu olsaydı demeye yer bırakmıyor. Cialis tam olarak ne işe yarıyor diye merak edenler ve deneyemeyenler vardır. Boşuna para harcamanıza gerek yok, açın bunu dinleyin.
müziği açıp dinlemedim sadece Ahmet’in attığı başlık ve şu cümlesi ”death metalin alışık olduğumuz, bildiğimiz, sevdiğimiz tarafını hiç öyle sofistike olma amacı taşımadan dümdüz sunma amacı güdüyor” üzerinden gidiyorum ;
Ben de bu müziği çok sevdiğim için bu kritikte yazılanlar gibi düşünüyordum.Fakat (özellikle benim yaş grubu dinleyiciler için) şu soruları kendime sordum ve artık öyle düşünmediğime ve bundan sonra açıp böyle şeyler dinlememeye karar verdim.
Buna vakit ayırmaya gerek varmı? Çok daha iyilerini geçmişte dinlemişken buna ne gerek var? Herşeyin çok hızlı gelip geçtiği bir dönemde buna neden vakit ayırayım? sabah 9 akşam 6 çalışırken açıp Cannibal dinlemek varken bana hiçbir artı birşey katmayacak bir death metale kendimi neden maruz bırakayım?
Yılın en dayak 3-5 albümünden biri. Lafı dolandırmadan ağza burna kulaklara çat çat çat vermişler.
Cemetery Man’de (1994, Michele Soavi) mezarlığı işleten baş karakter Anna Falchi’yi “Ossuary’miz de var burda bak şu kemiklere bak” diyerek tavlıyodu.
Bu adamlar da öyle tavladı beni. Çok keyifli.
24.11.2025
Youtube’da buldum sdfgh
https://youtu.be/U1_C4X8Zh-k?t=105
Dellamorte Dellamore – The Cemetery Man – Anna Falchi & the ossuary