Geçenlerde yayınladığımız GARDENIAN yazısının ardından o dönem çıkan benzer kimlikli birkaç albümü daha yazayım dedim. GARDENIAN İsveçli ve melodik tarafı da olan çok yaratıcı ve başkasına benzemeyen bir death metal yapan bir grup.

Bugünkü konuğumuz EUCHARIST de melodik death metal evreninde yer alan, ancak tarz olarak GARDENIAN’dan çok farklı, tamamen alakasız stilde melodik death metal yapan bir grup. Bu yüzden bu ikisini kısa aralıklarla yazmak ve metalin aynı tür adı altında anılan iki grubunun bile ne kadar farklı kafalara sahip olabileceğini ortaya koymak istedim.

EUCHARIST’in yaptığı melodik death metal, türün soğuk mizaçlı, karanlık, ama duygusal tarafı da bir o kadar güçlü bir yanını yansıtıyor. Duygudan kastım hüzün, keder değil.

Duygudan kastım, doksanların ortaları ve ikinci yarısında İsveç melodik death metal sahnesine hâkim olmuş ve nasıl başardılarsa her biri ayrı atmosfer yaratabilmiş o kıymetli grupların sahip olduğu biraz kötücül, biraz gizemli, biraz kederli, ancak sertliği de asla elden bırakmayan o yaklaşım.

Bunu deyince akıllara AT THE GATES, GATES OF ISHTAR, UNANIMATED, DAWN, A CANOROUS QUINTET, SACRILEGE, ABLAZE MY SORROW gibi isimler geliyor. Bunlardan hiçbiri IN FLAMES ve DARK TRANQUILLITY gibi coşkulu, ihtişamlı, folk motifler de içeren bir melodik yapıya sahip değiller. Hatta bu iki isim gibi IRON MAIDEN’vari armonik gitarlara da yaslanmıyorlar.

Bu isimler olayı yeri geldiğinde riflerle, yeri geldiğinde tremolo gitarlarla sunan ve melodi anlayışları itibarıyla resmen 1994-1999 arası İsveç sahnesinin o aurasını, mood’unu yartan isimler.

EUCHARIST 1993’teki “A Velvet Creation” ile son derece kendine has bir melodik death metal icra ettikten sonra takvimler 1997’yi gösterdiğinde de “Mirrorworlds” adlı ikinci albümünü çıkarmış ve prodüksiyon başta olmak üzere pek çok açıdan ilerleme kaydetmişti. “A Velvet Creation” duygu ve samimiyet olarak tam yerine ve dönemine layık nefis bir underground hazineyken, grup “Mirrorworlds”de şarkı trafiklerinde düzenlemeye gitmiş ve özellikle prodüksiyon konusundaki sıçrayışıyla daha prezentabl bir işe imza atmıştı.

Albüme adını veren açılış şarkısından bir çırpıda görülen akılda kalıcı rif yazım becerileri, grubun en değerli şarkılarından olan “Dissolving”le EUCHARIST’in önünün açık olduğunu hissettirmiş ve grup AT THE GATES’in “Terminal Spirit Disease”de yaptıklarına çok yakın duran müziğiyle öne çıkmayı başarmıştı. Diğer yandan, en sevdiğim EUCHARIST şarkısı olan ve manevi anlamda özel bir yerde duran “The Eucharist” adlı enstrümantalde de basit ve akılda kalıcı rif yazımıyla neler yapabileceklerini göstermişlerdi. Sonradan ARCH ENEMY ile dünya çapında üne kavuşacak olan Daniel Erlandsson, o sıralarda dağılmış olan AT THE GATES’te çalan abisi Adrian Erlandsson’dan daha çeşitlilik barındıran davul yazımıyla öne çıkmış, “In Nakedness” gibi obua destekli ve cesurca yazılmış bir şarkıya imza atabilmiş, “Bloodred Stars”da ise özbeöz, geleneksel İsveç melodik death metali nedir sorusunun cevabını verebilmişlerdi.

Bunların birleşimi sayesinde de ilk albümlerinin prodüksiyon sıkıntısı yaşamasına rağmen içerik olarak çok lezzetli olan yapısını, prodüksiyonu da geliştirilmiş şekilde ortaya koymuş ve underground’dan hallice İsveç melodik death metalinin kült işlerinden birini yaratmışlardı. Grup bu albümün ardından dağıldı, 17 yıl aradan sonra birleşti ve doksanlardaki karanlıkla tatmin olmadıklarını gösterircesine olayı melodik death metalden çıkarıp melodik black metale kaydırmıştı. Bu bile EUCHARIST’in mizaç olarak, durduğu yer olarak nasıl bir arka planı olduğunu göstermeye yetiyor diye düşünüyorum.

“Mirrorworlds”, doksanlardaki İsveç melodik death metalini derinlemesine inceleyen, derinlemesine incelemese bile sadece adı herkesçe bilinen 3-4 grupla yetinmeyip İsveç sahnesinin dehlizlerini araştıran dinleyiciler tarafından gayet iyi bilinen, gizli kalmış cevher kategorisinde anılabilecek bir çalışma. Bence müzikal karakter ve atmosfer olarak en çok AT THE GATES’in “Terminal Spirit Disease” albümüne yakın duruyor ve o tarz hem rifli hem tremolo gitarlı melodik death metal sevenler tarafından keşfedilmeyi bekliyor.