# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
DRAGONLAND – Astronomy
| 27.03.2011

Bir DRAGONFORCE değil, Dragonlance hiç değil.

Özgür DURAKOĞULLARI

Bruce Dickinson’ın, heavy metal müziğin sapkın insanlar yaratmada, ya da sapkınlıklarda önemli bir motivasyon kaynağı olduğu iddialarına bir cevabı vardı. Tam kelimesi kelimesine hatırlamıyorum, ama verdiği mesaj çok hoşuma gitmişti. Şöyle bir şeydi: “Bir insanın sapkın eğilimleri varsa, ve bunları pratiğe dökmeyi kafasına koymuşsa o kişi, heavy metalin asi enerjisini kendine motivasyon dayanağı olarak kullanarak gidip bir cinayet işlemişse, burada heavy metalin hiçbir suçu yoktur. Deha nasıl uyumuyorsa, Mozart ve Beethoven olmasaydı da klasik müzikte birçok kaliteli deha, onların ilhamı olmaksızın da yine dehalarını konuşturabileceklerdiyse ileriki yüzyıllarda; heavy metal olmasaydı da o sapkın kişi başka bir şekilde ruhunu besleyip o cinayeti gene işlerdi”. Mozart ve Beethoven örnekli klasik müzik kısmı aslında yoktu ben ekledim, neden yaptım bilmiyorum. Yanlış bir şeydi, gerçekleri saptırmaydı, manipülasyondu ama yaptım. Oldu bir kere. Hep bu heavy metalin suçu böyle sapkınlıklarımın olması, çok doluyum pasifagresif.

Şu ABD ve İngiliz askerlerinin, Irak’taki işkencelerde METALLICA eşliğinde bu aksiyonları gerçekleştirmeleri de bu bağlamda tartışılabilir belki. Ama benim bu örnekle gelmek istediğim nokta, aslen power metal’in, kaliteli gruplardan ve belli aralıklarla, diğer sindirimi daha kolay ve/veya lezzetli, zengin tarzlarla birlikte dinlendiğinde aslında çok da kötü olmayabileceğidir. Yani şu çılgın, muhtemelen 20 yaşına ya gelmiş ya gelmemiş, sürekli bir enerji aksiyon arayan, FRP tutkunu, ön yargıları ve gerçeklerden kaçmaları sebebiyle hayatı için doğru adımlar atmayı erteleyen, varsa yoksa RHAPSODY OF FIRE dinleyeyim, hayallere dalayım, bırak gerçek hayatta bi bok olamasam da olur diyen kişilerin hayata bakışlarındaki çarpıklık mıdır sorgulanması gereken, yoksa power metal tarzı mıdır? Power metal diye bir tür olmasa bu adam ruhunu besleyecek başka benzer afrodizyak etkili müzikler veya başka şeyler mi bulacaktı, yoksa olgunlaşacak ve hayatının dizginlerini ellerine almak için adımlar mı atacaktı, power metal olmadığı için? İkinci olasılık üstünde duruyorsanız, benim aksime siz power metali suçlamaya devam edin.

Benim fikrime göre, kaliteli ve vizyon sahibi müzisyenler tarafından icra edildiğinde, en yüzeysel, (görece) en kötü müzik tarzında bile harika eserler üretebilirsiniz. Ama, belli kısırdöngüler barındıran, fazla köşeli müzik tarzlarında bu iş zorlaşabiliyor. Trance müzikte bir PRODIGY gibi özgür ritim oyunları yapamazsınız, yoksa progresif trance yapmış olursunuz. Ya da ne bileyim, power metal’de yakalayıcı, dile dolanıcı melodilerden öte fazla aksaklı ritmik örüntüler kurgulayıp çalamazsınız, yoksa progresif power olursunuz gibi örnekler verilebilir. Yani belli kalıpları, belli döngüleri kırarsanız janrınız eklektik, avangard ya da progresif gibi etiketler edinir; ama ana bir janrı esnetebileceğiniz kadar esnetip, iyi bir müzikaliteyle belli bir dozajda eklektikliğe büründürebilirseniz elinizdeki müzikal materyali, o zaman zor ama lezzetli ve muhtemelen özgün bir iş başarmışsınız demektir.

İşte DRAGONLAND’in tanıttığım son albümü, grubun en iyi albümü olduğu gibi, (synthesizer ile de olsa) senfonik etkili power metalde dinlediğim en süper albümlerden birisi. Grup ilk döneminde bildiğimiz ve binlerce örneği olduğundan artık birçok kişinin içini bayan, epik, pastoral, orta dünyasal konseptler içeren bir power metal icra ediyordu. Sonraki albüm de bu eksenden çok kaymadan çıkartıldı. Ne zaman ki “Starfall” meydana geldi, işte o zaman grup “benim söyleyecek farklı bir şeylerim var” demeye başladı. Hafiften progresif etkilerle birlikte, daha karanlık bir power metal havası, gruba çok olmasa da belli oranda farklı bir yer kazandırdı power metalde.

Tanıtılan “Astronomy” albümüne geldiğimizde ise, power metal çizgisinden pek şaşmayan ama ciddi anlamda lezzetli ilhamlarla bezeli, sağlam soundlu, özgün ve çocuksu bir coşku ve enerjiyle söylenen vokaller barındıran, renkli ve keyifli bir albümle karşılaşıyoruz.(senfoniklik düzeyi yüksek ama artık senfonik etki düz power metalde farklı bir etkiket ekleme zorunluluğu getirmiyor, bir tek ICED EARTH gibi gruplarla farklarını vurgulamak için “senfonik power” diyebilirsiniz. Öte türlü öyle bir koşul yok, hele ki orkestrasyonlar synth’ler ile verilmişse.)

Albüme progresif-power da denmesinde bir sakınca yok, zira progresif olmak için illa tuhaf zamanlı ölçüler, aksaklar, senkoplar kullanmak şart değil. Klasik müzik ve metal müzik gibi iki önemli türü başarılı olarak sentezlemeniz, ve bunu belli zenginliklerle süslemeniz de sizi progresif yapabilir.

Parçalardan biraz bahsetmek gerekirse, hoşuma giden şu detaylardan söz edebilirim: Contact şarkısındaki DARK TRANQUILLITY’vari ritimler, Supernova ve Cassiopeia’nın ticari yapıları ve soundları ve akılda kalıcılıkları, Antimatter’deki scream vokaller ve SCAR SYMMETRY’vari gitar ve davullar, Too Late For Sorrow’un metal dinlemeyen, Celine Dion tarzı müzikleri sevenlerin balıklama bayılacakları klişelikteki balladlığı, The Book Of Shadows ve The Old House On The Hill’in sanki harbiden senfoni orkestrası kullanmışlarcasına kendine hayran bırakan soundtrack havasındaki harikalıkları (örneğin The Book Of Shadows’ın her şeyinden klavyeci Elias Holmlid sorumluymuş. Ne diyeyim, şapka çıkartılır!), ayriyetten Beethoven’s Nightmare’deki dahice ve ruh dolu vokaller, ve başta Moonlight Sonata’dan olmak üzere tanınmış Beethoven melodilerinden oluşturulmuş potbori…

Sound, enstrüman çalınımları ve besteler hakkında aklıma olumsuz bir şey gelmiyor albümde. Yalnız ciddi anlamda hoşuma giden, yüksek oktavlı ve volümlü bir vokali olan, sesindeki çocuksu coşkuya bayıldığım vokalistin birkaç canlı performansını izlediğimde biraz hayal kırıklığına uğradım. Bayağı kötü, detone söylüyor, entonasyonu felaket kötü falan filan. Neyse stüdyo albümleri dışındaki şeyler beni çok enterese etmediğinden hayal kırıklığım da büyük olmadı fazla. Albümde muazzam iyi ve özgün bir ses kullanımı var Jonas’ın zira.

Şu ana kadar birkaç düz power veya ona yakın albüm tanıtmıştım, ama bu albüme ciddi anlamda kefilim. Diğerlerini türün meraklıları dışındakilere özellikle tavsiye etmedim, ama bunu ediyorum ve “kesin beğenmem” diyen kişilerin azımsanmayacak bir oranının hoşuna gidebilecek en azından 3-4 parça çıkacağını düşünüyorum “Astronomy”den. (Ha vibratolu tiz erkek vokal duyunca, adamakıllı dinlemeden “gay metal” diye aklınca laf çarptıran kesimdenseniz davet için teşekkürler ama sizin yazlığa gelmem, deniz git git derinleşmiyor.) Hele ki iyi bir senfonik soundtrack’i aratmayan sondaki The Old House On The Hill üçlemesini; Danny Elfman, John Williams, Basil Poledouris falan sevenler mutlaka sevecektir diye düşünüyorum. O kadar başarılı ki, orkestrasyonların synth’ler ile yapıldığına şaşıyor insan, gerçek bir orkestra arıyor arkada.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.41/10, Toplam oy: 32)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2006
Şirket
Century Media
Kadro
Jonas Heidgert: Vokal
Nicklas Magnusson: Gitar
Olof Mörck: Lead Gitar
Anders Hammer: Bas
Elias Holmlid: Klavye
Jesse Lindskog: Davul
Şarkılar
1. Supernova
2. Cassiopeia
3. Contact
4. Astronomy
5. Antimatter
6. The Book of Shadows Part IV: The Scrolls of Geometria Divina
7. Beethoven's Nightmare
8. Too Late for Sorrow
9. Direction: Perfection
10. The Old House on the Hill Chapter I: A Death in the Family
11. The Old House on the Hill Chapter II: The Thing in the Cellar
12. The Old House on the Hill Chapter III: The Ring of Edward Waldon
  Yorum alanı

“DRAGONLAND – Astronomy” yazısına 4 yorum var

  1. kantele says:

    Sırf albümlere düşük puan vermek için siteye gelen ve bu şekilde stres atan bir kesim olduğunu düşünmeye başladım. Kardeşim anlamadan dinlemeden ne basıyosunuz eksiyi diyesim geldi bunlara. Ben bir bakacağım bu albüme. Ama ticari yapılar, Celine Dion falan gibi kelimeler rgeçtiği için kritikte beklentim önemli ölçüde kırıldı. Hatta bir yerde Prodigy gibi bişey görür gibi oldum ama okumadan atladım o paragrafı.

    Aeonian_Lich

    @kantele, Korkma yahu sandığın gibi değil. :D

  2. Mustafa Sakallı says:

    Power metali severim , bu da pişman etmedi. Ellerine sağlık.

  3. Gustav Mahler says:

    Son günlerime biraz yenilik getirmesi umuduyla…

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.