Metal dinleyiciliğim boyunca iyi, kaliteli, üst düzey melodik death metale karşı daima yumuşak bir karnım olmuştur, iyi örneklerini keşfetmek için büyük bir şevk ve heyecanla çaba harcamışımdır.

Tür zamanla kendini tekrar etmeye başladığı için ister istemez melodeath’ten uzaklaştım ve zamanında çıkan başyapıtlardan devam ettim, ama gerçekten de beni ilk dinlemede aşırı heyecanlandıran, deli gibi mutlu eden albümler arasında bir dolu melodik death metal albümü olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

2000-2009 arasında çok fazla melodik death metal dinledim. Sadece Göteborg tayfasından veya zamanla mainstream’e yaslanan en bilindik gruplardan bahsetmiyorum.

THE DUSKFALL, MORS PRINCIPIUM EST, OMNIUM GATHERUM, FRAGMENTS OF UNBECOMING, ARSIS, THE BLACK DAHLIA MURDER, INTESTINE BAALISM, THE FEW AGAINST MANY, GARDENIAN, EVENTIDE, AUTUMN LEAVES, GANDALF, EBONY TEARS, DARKANE, NIGHT IN GALES, ABLAZE MY SORROW, SEARING MEADOW, INSOMNIUM, GATES OF ISHTAR, EUCHARIST, CEREMONIAL OATH, A CANOROUS QUINTET, EDGE OF SANITY, HYPOCRISY, NIGHTRAGE, ENTER MY SILENCE, SACRILEGE, IN THY DREAMS, NOUMENA, WITHERING SURFACE, CALLENISH CIRCLE, FEAR MY THOUGHTS, DIMENSION ZERO, NEAERA, CIPHER SYSTEM, SCAR SYMMETRY, daha bir dolu grup…

Bu gruplar arasından günümüze dek aktif kalan isimlere baktığımda epey azının bugüne ulaştığını, ulaşan bazılarının da müzikal olarak epey değiştiğini görüyorum.

O sıralarda yaptıkları müziğe çok yakın müzik yapmaya devam eden birkaç isimden biri olan FRAGMENTS OF UNBECOMING bugünkü konuğumuz. FRAGMENTS OF UNBECOMING melodik metalin sert tarafını temsil ediyor ve clean vokalli nakarat işine girişmeyip blast beat’lere abanıyor, akılda kalıcı ana melodi olayından uzak durup AMON AMARTH’vari tremolo gitar riflerine yükleniyor.

Bana kalırsa burada hem iyi olan ve hem de o kadar da iyi olmayan bazı şeyler var. İyi olan şeyler bunca yıl sonra bana hâlâ yeni bir FRAGMENTS OF UNBECOMING albümünü inceleme isteğini veriyorken, o kadar da iyi olmayan şeyler ise şu anda bu satırları okumakta olan büyük çoğunluğun “böyle bir grup mu varmış?” demesine neden oluyor. İyi olan şeylerden başlarsak, FRAGMENTS OF UNBECOMING melodik death metal standartlarına göre son derece sert bir profile sahip. Davulcuları Tobias Blach’ın öküz gibi kondisyonu var ve blast beat’li yardırmalı kısımlarda adeta bir black metal davulcusuna dönüşüyor. Şarkılar yeterli çeşitliliği gösteriyorlar, yer yer hiç beklemediğiniz kafalara girip bir anda şaşırtabiliyorlar. “Devoured by Cold”da, kapanışı yapan “Lakespectre”da bu tarz tatlışlıklar karşımıza çıkıyor. Müzik genel olarak gayet kaz, yardırmalı, laubaliliğe kaçmayan bir kimliğe sahip ve bu sayede son derece sert ve atarlı bir melodik death metal albümü dinliyorsunuz.

Bence o kadar da iyi olmayanlar kısmında ise FRAGMENTS OF UNBECOMING’in akılda kalıcılık konusunda çok da parlak olmaması ve bu nedenle şarkıların uzun süre sizinle kalamaması geliyor. Zamanında sık sık dinlediğim “Sterling Black Icon – Chapter III: Black But Shining” albümünü düşündüğümde bile aklıma çok da fazla şey gelmiyor, sadece iyi olduğunu hatırlıyorum. FRAGMENTS OF UNBECOMING’in çok geniş bir kitleye yayılamamış oluşunun sebebini de herhalde burada arayabiliriz. Gayet iyi çalıyorlar, acımasız bir melodik death metal yapıyorlar, ancak sanki büyük oranda bununla sınırlı kalıyorlar.

“Dawnbringer: Chapter VII – The Amber Emperor” FRAGMENTS OF UNBECOMING’in bunca yıl sonra çıkarmış olduğu ve grubu 20 yıldır bilen dinleyicilerin beklentilerini büyük oranda karşılayan bir albüm. Üst paragrafta bahsettiğim uzun ömürlülük ve akılda kalıcılık sıkıntıları bir yana, FRAGMENTS OF UNBECOMING’in burada iyi icra edilmiş, iyi prodüksiyonlu, yeterince çeşitliliği sunan bir albüme imza atıyor. Melodik death metalle aranızda mesafe varsa ve duyduğunuz örnekleri genelde sulandırılmış buluyorsanız, FRAGMENTS OF UNBECOMING “Dawnbringer: Chapter VII – The Amber Emperor” ile size ihtiyacınız olan, yolunu gözlediğiniz o tokadı sağlam şekilde atacaktır.