Bu yazı bir albüm incelemesinden ziyade bir albüm tanıtımı aslında. Hem de günümüzden değil, ta 36 yıl önce çıkan bir albümün tanıtımı. 1980 yılında KISS tribute grubu olarak kurulan Kanadalı grup SWORD, heavy metal adına mükemmel bir iş yaptığı bu ilk albümünü 1986’da çıkarmıştı.

Türü derinlemesine takip edenlerin ve özellikle seksenlerdeki saf heavy metal albümlerinin meraklısı olanların şüphesiz ki bildiği SWORD, “Metalized”dan 2 yıl sonra da ikinci albümü “Sweet Dreams”i çıkarmış ve kariyerini noktalamıştı.

Ne var ki 2011’de sahalara geri döndüler ve hiçbir şey yapmadan geçen yılların ardından 2020’de bir single yayınlayarak hayat belirtisi gösterdiler. SWORD, geçtiğimiz hafta açıklamada 34 yıl aradan sonra yeni albümle döneceklerinin haberini verdi ve böyle olunca ben de oturayım meraklısını “Metalized”dan haberdar edeyim dedim.

Vokalist Rick Hughes’un hard rock/heavy metal söylemek için doğmuş dedirten ses rengi ve vokal tarzı eşliğinde cayır cayır yanan “Metalized”da SWORD’un rif üstüne rif, melodi üstüne melodi döşediğini ve heavy metali temsil eden her şeyi 35 dakikaya sığdırdığını görebilirsiniz.

70’lerin sonundan itibaren yapılan heavy metale 80’lerde METAL CHURCH ve SAVATAGE da dâhil çeşitli vizyoner grupların olaya kattığı renklerle zenginleştiren SWORD, aşağılardaki “Stoned Again” klibinin başında Dave Mustaine’in de dediği üzere belli bir yaşın üstündeki Kanadalı metalciler tarafından çok iyi bilinen ve kendi ortamında epey ses getirmiş bir grup.

Hughes’un vokallerindeki Dio’vari lezzet, daha tiz çığlıklar ve Jon Oliva’yı andıran kırçıllanmalarla süslenerek “Metalized”ın vokal açısından üst noktalara çıkmasını sağlıyor. Bunun yanına ateş gibi bir gitar sound’u ve her şeyiyle seksenler bir davul ve bas kullanımı da eklenenince albüm parladıkça parlıyor.

İlk şarkı “F.T.W.”dan itibaren kaliteyi hiç düşürmeyen ve alevleri hiç kısmayan SWORD, “Metalized”ın her şarkısında içindeki metal aşkını kanıtlar düzeyde bir tutku ortaya koyuyor. Şu albümü dinleyip de 1986’ya gitmemek, o zamanın eşsiz metal ortamını solumamak mümkün değil. Sadece lead gitar tonu bile seksenler diye avaz avaz bağırıyor.

Grup heavy metalin enerji ve gaz dolu ateşini yakarken yeri geldiğinde dramatik olaylara girmekten de geri duymuyor. Misal kapanış şarkısı “Evil Spell”deki karanlık atmosfer yaratma hilelerini duyduğunuzda aklınıza “Gutter Ballet” veya o döneme yakın albümlerdeki SAVATAGE hinlikleri gelebilir. Bu gibi olayları bir de müthiş vokal çeşitliliğiyle birleştirdiklerinde, “Metalized” karşısında hiçbir engel tanımayan bir güce dönüşüyor.

Yazının başında da dediğim gibi bu inceleme “Metalized”ı incelemekten ziyade onu sevebilecek birilerine tanıtma amacı taşıyordu. “Metalized”, seksenlerde patlayan ABD metal ortamında çıkmış olsaydı ya da daha şanslı olaylarla karşılaşsaydı eminim çok daha fazla insan tarafından bir klasik olarak görülecek, “gizli kalmış bir cevher” olmanın çok daha ötesine geçecekti. Bugüne dek SWORD’u hiç duymamış, “Metalized”ı hiç dinlememiş olabilirsiniz; sizi tam zamanında çıkmış, döneminin ruhunu sonuna kadar yansıtan, kusursuza yakın bir heavy metal başyapıtının beklediğini bilin yeter. “Metalized” herkesçe bilinmediği için bir klasik olarak sayılmayabilir, ancak içerdiği müziğin gücü ve değeriyle bence tartışmasız bir başyapıt.