# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
CRYPTOSIS – Bionic Swarm
| 29.03.2021

Progresif/teknik thrash metal 2.0:
Türün meraklısıysanız ilacınız burada.

Tüm metal kavramının en enteresan ve çekici unsurlarından birinin progresif/teknik thrash metal olduğunu düşünüyorum. Yapı itibarıyla statik ve lineer gözüken bu tarzı dört bir yana çekiştirerek genişleten gruplar hem müzikalite hem de vizyon namına metale çok fazla şey katıyorlar. Birkaç yıl önce bu sayfalarda konsept bir işe girişmiş ve birkaç ay boyunca her cuma günü saklı kalmış/daha çok kişi tarafından bilinmesi gerektiğini düşündüğümüz bir teknik thrash metal cevherini incelemiştik.

Bugün incelemekte olduğum CRYPTOSIS tam olarak o anlayışın çizdiği yoldan giden; VOIVOD’dan tutun da CORONER’a, MEGADETH’e kadar pek çok vizyoner, zamanının ötesinde, norm belirleyen grubun günümüzdeki değerli temsilcileri arasında yer alan bir grup. 2013’te DISTILLATOR adıyla kurulan ve 2 albüm çıkaran Hollandalı grup, geçtiğimiz sene DISTILLATOR’ın daha standart thrash metalini bambaşka bir boyuta taşımak adına aynı kadroyla isim değiştirme kararı almış ve CRYPTOSIS’e dönüşmüştü.

Geçtiğimiz ay VEKTOR’le birlikte “Transmissions of Chaos” split’ini çıkaran CRYPTOSIS, şimdi de yeni albümü “Bionic Swarm” ile karşımızda. 2149 yılında geçen sekiz adet distopik hikâyeyi işleyen albüm, o zamanda yaşayacak insan ve insan olmayan dünya sakinlerinin gözünden birtakım teknolojik gelişmeleri irdeleme yoluna gidiyor. Eliran Kantor imzalı çarpıcı kapağıyla dikkat çeken “Bionic Swarm”; thrash metalin bu progresif, teknik, inovatif tarafını seviyorsanız kesinlikle dinlemeniz gereken bir eser diyerek retina display’den kimliğimi doğrulatıp albümün dijital dünyasına giriyorum.

Dijital ifadesi, esasında albümün barındırdığı organik thrash metal düşünüldüğünde biraz haksızlık olabilir. Benzer türde “distopik gelecek” temalarını işleyen pek çok albümdeki mekanik, bilinçli olarak duygusuz hava “Bionic Swarm”da kesinlikle yok. Adamlar çatır çatır thrash yapıyorlar ve bunu son derece organik biçimde sunuyorlar. Grubu dinlerken akıllara VEKTOR gelebilir, ancak bu geliş müzikal düzlemde olmayacaktır. İkisi de progresif/teknik thrash yapıyor olsa da VEKTOR ve CRYPTOSIS arasında pek az müzikal yakınlık var. Vokallerinden tutun da rif karakterine ve solo tarzına kadar, aynı çatı altında duruyor gibi gözüken bu iki grup esasında bayağı farklı anlayışlara sahipler. VEKTOR referansını vermemin tek sebebi, CRYPTOSIS’in kendi sound’unu ilk albümden yaratabilmiş olmasını vurgulamak içindi.

“Thrash metal statik bir tür, biz buna ilginçlik katalım” noktasında kimi zaman grupların akılda kalıcı rif, melodi yazmayı ikinci plana attığına tanık olmuşluğumuz elbette ki var. CRYPTOSIS’te güzel olan, adamların duyar duymaz akla kazınan pek çok rif yazmayı başarmış olması ve dinamik beste anlayışları sayesinde kendini defalarca dinleteceği daha ilk andan anlaşılan şarkılar sunması. Grupla tanışmam yakın zamanda, Ocak ayında yayımlanan “Transcendence” klibini izlemem sayesinde oldu ve hemen sonrasında albümden çıkan diğer üç klibi de izleyerek bir yerde albümün yarısını dinlemiş oldum. Normalde metal klibi izleme konusunda gayet ortada duran bir insanım; özel bir ilgim yoktur ve çoğunu da yaratıcılıktan uzak bulurum. Ne var ki CRYPTOSIS, bu konsept albümün bütünlüğü gereği dört klibini de izlenir kılmayı başarmış. Kısacası bir anda karşılaştığım bu dört klip sayesinde 20 dakika içinde CRYPTOSIS’i sever hâle geldim ve “Bionic Swarm”u keşfetmiş oldum.

CRYPTOSIS’in iyi yaptığı ve bence esas gücünü bulmasını sağlayan şey, adamların “POST APOKALİİİİPS!!!!”, “DİSTOPYAAAAAĞĞĞĞĞ!!!!” diye kırılmaması ve bu konseptin içine groove’sa groove, kanırtmaysa kanırtma, her tür thrash metal güzelliğini sokabilmiş oluşu. Misal “Death Technology”yi açın (bence klibini açın, çok gaz); ilk 45 saniye TAŞ gibi thrash metal, hemen akabindeyse vokalle birlikte başlayan o gelecek/kıyamet atmosferi… Veya “Prospect of Immortality”ye bakın (klibiyle bakın, yine gaz). Orta temposu ve lanetli havasıyla mükenbel bir şarkı.

Vokalleri tamamen farklı olsa da, müzikal anlayış çok daha agresif olsa da, genel tema ve distopik hava nedeniyle CRYPTOPSY – “Bionic Swarm”un en yakın durduğu albümlerden biri TOXIK’in unutulmaz başyapıtı “Think This” demek kısmen mümkün. Akılda kalıcılık desen var; Voivodian yaklaşımlar var; maceracı ve cüretkâr mizaç gani gani var. Hepsi bir araya gelince ve bir de thrash metalin damarlarındaki gaz, enerji, dinamizm eklenince “Bionic Swarm”un çekiciliğinin artmaması zaten imkânsıza yakın oluyor.

Albümü noktaladığımızda müziğinden kapağına, kliplerinden konseptine her anlamda bütünlüklü; üzerinde çok uğraşılmış, 3 adamın maksimum performans sergilediği ateş gibi bir albüm dinlediğimizi hissediyoruz. 37 dakika gibi gayet yerinde bir sürede CRYPTOSIS üzerimize onlarca rif, melodi, solo vesaire sunuyor ve bunu da belli bir atmosfer, karakter dâhilinde yapıyor. Her şarkı “Bionic Swarm”un yaratmaya çalıştığı sinematografik yapıya hizmet ediyor ve nihayetinde hepsi de başarılı oluyor. Ben de bu sebepten albüme yüksek bir puan vermeyi uygun görüyor, elimden geldiğince duyulmasını sağlamaya çalışıyorum.

Uzun zamandır bir ilk albüme bu kadar uzun inceleme yazmamıştım ama demek ki hem yazasım varmış hem de yazdıracak grubu bekliyormuşum. CRYPTOSIS çok iyi bir grup ve “Bionic Swarm” da karşılığını mutlaka bulacaktır. Bu sayfaları okuyan insanların zevklerini, tercihlerini aşağı yukarı bildiğimden CRYPTOSIS’in de hak ettiği takdiri göreceğine inanıyorum. Gerçekten de taptaze bir kimlik ortaya koyuyorlar ve dinleyiciyi 37 dakika boyunca hop oturup hop kaldıracak bir işe imza atıyorlar. Manşette de dediğim gibi, türü seviyorsanız, muhtemelen bu yıl sizi ihya edecek albümle karşı karşıyasınız.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.15/10, Toplam oy: 33)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2021
Şirket
Century Media
Kadro
Laurens Houvast: Vokal, gitar
Frank te Riet: Bas, mellotron
Marco Prij: Davul
Şarkılar
1. Overture 2149
2. Decypher
3. Death Technology
4. Prospect of Immortality
5. Transcendence
6. Perpetual Motion
7. Conjuring the Egoist
8. Game of Souls
9. Mindscape
10. Flux Divergence
  Yorum alanı

“CRYPTOSIS – Bionic Swarm” yazısına 21 yorum var

  1. Boba Fett says:

    Vektor’le yaptıkları işten sonra dikkatimi çekmişti ama pek ısınamamıştım, bir şans daha vermek gerek, zaman ne kadar hızlı geçiyor alimünyum ya.

  2. Ouz says:

    “Progresif/teknik thrash metal 2.0″ çok büyük bir başlık. Türe aman aman meraklı olmasam da sırf bu başlık için albümü dinlemeye başladım. Kapaktan bahsetmeseydin de “Ben Eliran Kantor işiyim” diye bas bas bağırıyor. Bu herif süper bir çizgi tutturdu kapak işinde.

  3. bascivegobekli says:

    Bu adamları Distillator zamanından beri biliyordum, grup ismini ve tarzımızı değiştik denince farklı beklentilere girmiştim. Herifler hala cayır cayır thrash metal yapıyorlar!

  4. Aykut taştan says:

    Teşekkurler Ahmet. Sodomun albümünün köpeği olduktan sonra thrash mevzularına daha sıcak bir insan olarak thrashte zannedersem aradığımı buldüm. 10numara bir albüm. Parçaları sırayla dinlerken aaa bu iyimiş sonraki parcaya gecerken bakya buda saglam parcarmış diye diye albümün sonuna geldim. Gerçekten harika bir albüm. Ne fazla uzun sıkmıyor nede çok kısa tam kimamında. Albumdeki parça sıralamasıda baya dengeli. Benden 9 çalışır. İlerde belki daha iyi işler çıkar diye açık bıraktım. Tavsiye için çok teşekkürler…🤘🏻🖤🤘🏻

  5. enemyofgod says:

    Bu grup ilk çıktığında dedim ne oluyor, Century Media yine para kazanmak için bir pop/metal grubu mu kattı bünyesine, üstün körü ilk çıkan şarkıyı dinledikten sonra hmmm düşündüğüm gibi değil,ilginç dedim.

    Sonra albüm çıktı, baktım tepkiler çok iyi albümü dinledim. Dinlemem bittikten sonraki tek düşüncem dinleyerek ne kadar güzel yapmışım oldu. Albümü dinlerken hissedilen sinematik havayı o kadar güzel işlemişler ki sinemalardan uzak kaldığımız şu ev günlerinde hasretimi giderdi.

    Iotunn gibi ilk albümden bu kadar sağlam iş yapmalarını çok takdir ediyor, aynı Vektor gibi yüksek ivmeyle gelişmelerini umut ediyor ve 9/10 basıyorum.

  6. Cryosleep says:

    Progresif Thrash iyi yapıldığında çok iyi örneklere sahip (bkz. …And Justice For All, Rust In Peace, Nothingface) ama bu albüm biraz yapay geldi bana. Şimdilik 7,75 diyorum.

    realthrasher

    @Cryosleep, özür dileyerekten bu albümlerden hangisi progresif thrash senin gözünde?And Justice For All, Rust In Peace, Nothingface

    Erhan

    @realthrasher, Nothingface’yi dinlemedim ama en sevdiğim ve en hakim olduğum türün thrash metalin olmasına dayanarak Hem Rust in Peace’nin hem de AJFA’nın yüksek dozlarda progresif öğeler içerdiğini söyleyebilirim. Bu albümlerin Progresif olmaları için yapılmadıkları ortada tabii ama progresif denmesinde bir sakınca yok bence. AJFA olsun, The Frayed ends of Sanity olsun hatta Holy Wars’tan tut Rust in Peace şarkısına kadar hayvan gibi progresif şarkılar var iki albümde de

    enemyofgod

    @Erhan, Çok doğru söylüyorsun, ancak bir şarkının progresif ögeler içermesi o müziği progresif yapmaz, yapamaz. Rust in Peace türü adına progresif olmayan en progresif thrash albümüdür, ama thrashtir. AJFA thrash’tir.

    Nothingface ise benim için progresif metal klasiğidir. Progresif thrash, Voivod adına Killing Technology veya Dimension Hatröss albümleridir.

    Bunlar benim fikirlerim. Cryptosis’i karşılaştırmak istersem, karşılaştıracağım gruplar Coroner, Vektor ve tabii ki Voivod olur. Megadeth veya Metallica olamaz.

    Erhan

    @realthrasher, nothingface’den de 4 şarkıyı hatırlıyorum ama progresif mi anımsayamadım

  7. Kastaga says:

    çok iyi albüm hakikaten, dinlemesi de çok kolay. paranorm grubunun albümü de gayet iyi, belkim onu da görürüz.

  8. Dysplasia says:

    birkaç kez döndürdüm henüz ama ben saramadım albüme ya. fularım düştü heralde.

  9. deadhouse says:

    Albümü dinledim. Müzik iyi, sound kötü. 6.5/10

    Eğer özgün bir sound yakalasalardı, çok iyi albüm diyebilirdim. Ancak albümü dinlerken neredeyse metal tarihinden onlarca grubun tınısını hissediyorsunuz. Bu olayı çözmeleri lazım.

  10. bab-ı esrar says:

    Distillator zamanlarından bildiğim için şaşırmadığım ve severek dinlediğim bir grup Cryptosis bu senenin en iyi albümler sıralamasına adaylar kesinlikle. Şimdiye kadar Necroceros ile birlikte Bionic Swarm en sevdiğim albümlerden biri oldu.

  11. HaNNibaL says:

    Canavar gibi albüm

  12. Emre Görür says:

    Distillator’i en başından beri takip edip sevmeme rağmen bu albümü bir tur döndürdükten sonra rafa kaldırmıştım. Birkaç gün önce döndüm albüme ve halihazırda defalarca dinlemiş durumdayım. Bardağın dolu tarafı şu: Sadece thrash metal penceresinden bakarsam bu yıl şimdiye kadar çıkan albümlerin en iyisi. Lakin bardağın boş tarafına değinmek gerekirse, ben bunu bir progresif thrash albümü olarak göremiyorum pek. Düşüncem bunun progresif yönü kısmen zayıf, ama teknik olarak çok iyi çalınmış bir thrash metal albümü olduğu. Terminal Redux’taki kozmik hissiyatın herhalde % 10′u bile yok bu albümde. Feyz almışlar lakin henüz Vektor’un belirlediği çıtaya erişmenin çok uzağındalar. Teknik olmanın progresiflikle direkt bir bağlantısı olmadığını idrak edebilirler umarım.

    Erhan

    @Emre Görür, +1

  13. Şunun 3 ayda sadece 5K izlenmiş olması ayıp cidden. 25.45′te başlayıp albümü baştan sona çalıyorlar. Sahne, performans, her şey kusursuz.

    https://youtu.be/qrgi1jEnB38

  14. Neden bilmiyorum ama sene sonunda liste yaparken çok fazla “aaa evet o albüm vardı lan” şeklinde hatırlanacak albüm olacağını düşünüyorum. 2021’de çok beğendiğim ne vardı diye düşününce aklıma bir dolu şey gelmiyor ama sonra 2021 tag’ine bakınca “oha lan bu da bu sene çıktı” diye diye bir liste oluşuyor kafamda. Daha yılın bitmesine 5,5 hafta var ve iddialı albümler gelmeye devam edecek. Enteresan bir yıl sonu listesi olacak.

    Bu albümü dinlerken aklıma geldi, buraya yazayım dedim.

    Grubu hâlâ dinlemeyen varsa bir Death Technology, bir Trancendence klibi izlemeden geçmesin; gaza, rife, aksak ritme doysun.

    Dysplasia

    @Ahmet Saraçoğlu, Bu sene ilginç oldu hakikaten. Boomer nesli gibi; post-covid patlaması heralde. Yıl ortası listeleri çok eski hissettiriyor. Normalde çok fazla albüm yazanları çok ciddiye almazdım ama bu sene 20 – 25 bile kurtarmayacak gibi.

  15. Koralp says:

    Ralph Hubert’in bir sözü vardır: “Klasik müzik sanatçıları günümüzde yaşasalardı progressive metal çalarlardı.”

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.