# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
EKTOMORF – Reborn
| 06.02.2021

“Metal-Archives” başvurunuz kabul edilmiştir.

ismail vilehand

1993 yılında kurulan, ilk full-length albümleri olan “Hangok”u 1996’da çıkaran bir thrash/groove metal grubunun 2021 yılında “Metal-Archives”e kabul edilişinden bahsedeceğiz bugün. Taze çıkmış albümleri “Reborn”u siktir edin, asıl konu adamların kuruluşlarından 28 sene sonra “Metal-Archives”e kabul edilmeleri.

Çarşı, pazar ve manavda hıyar ucuzlayınca en büyüğünü alıp üzerine oturan ve kendini çok pis metalci sanan adamlar tarafından idare edilen “Metal-Archives”, elbette ki ben dâhil bütün metalcilerin başucu kaynağı. Ancak bu kaynağı yönetenlerin kafatasının içinde beyin yerine kelle-paça çorbası yüzüyor bence. Yakın tarihe kadar “Soulfly” ve “Devildriver”ın bile “Metal-Archives”de olmamasını geçtim, “Born of Osiris”in çıkarılması, “Avenged Sevenfold”un hiç olmaması skandal kere skandal saçmalıklar silsilesi. Çok beyinsiz adamlar gerçekten. “Lemmy” tez zamanda hepsine şifa versin inşallah.

“Ektomorf” ile tanışmam 2004 yılında “Destroy” albümü ile oldu. O dönemler “metalcore” fırtınası ortalığı kasıp kavuruyordu. “Lamb of God”, “Mastodon”, “Chimaira” gibi ne derece “metalcore” olduğu belli olmayan (bence hiç olmayan) gruplar başta olmak üzere, çok net “old school” müzik icra etmeyen her “metal” ve “hardcore” grubu çılgınlar gibi “metalcore” olarak etiketleniyordu. Sırf konu yüzünden bile, 2000 – 2006 dönemi ekstrem müzik açısından çok zorlu zamanlardı.

Bu zorlu zamanların “metalcore” etiketi kurbanı olan “Ektomorf”, kendi tırnaklarıyla kazıyarak bu günlere geldi. İcra ettikleri müziği tanımlarken; “Chaos A.D.” ve sonrası “Sepultura” + Soulfly + bir miktar hardcore = “Ektomorf” demek pek de yanlış olmaz. “Ektomorf” 15 albümlük kariyeri boyunca bu formülün dışına çıkmadan, yeri gelince sertleşip vitesi ileri takarak çok sınırlı farklı denemeler de yaptı. Ancak tüm bu denemelere rağmen bir “mainstream” metal grubu olarak kalmayı başardılar. Bu başarı doğru zamanda doğru yerde olmaları ve doğru insanlarla çalışmaları ile bağlantılı.

Konuyu biraz daha açarsak, “Destroy” çıktığı dönem köpek gibi gazlanmıştı ve reklamı yapılmıştı. “Nuclear Blast” zaten bu konuda, sikişmekten amcığı aşınınca viziteye oturan kerhane emeklisi mamalar kadar kaşarlanmış ve tecrübeli bir plak şirketi olduğu için adamları o yıllar patlattı. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük metal müzik festivali olan ”Wacken”da ana sahnede çalma şerefine erişip ortalığı dümdüz ettikleri “2004” ve “2006” performansları dillere destandır. Ben de kendilerini “2016” yılında canlı izlemiştim, “Zoltán Farkas” gerçekten yaptığı işi seven ve inanan, on numara bir frontman. “Neymiş bu grup?” diye uzaktan izleyenleri bile, iki-üç şarkı sonra moshpitte kafa göz dağıtmaya ikna edebilecek yeteneğe sahip.

Açık konuşmak gerekirse, son yıllarda “Ektomorf” dinlemeyi ve takip etmeyi bırakmıştım. Hatta bu albümün çıktığından bile haberim yoktu, ancak Ahmet Saraçoğlu bana gönderdiği 100 dolarlık çek ile bu albümün kritiğini yazmamı sağladı. Yoksa gerçekten “Ektomorf”un ne yaptığıyla alakalı hiç bir fikrim yoktu. Daha sonra da albümü görsem bile açıp dinlememe ihtimalim olabilirdi. “Ektomorf”a karşı ilgimi o derece yitirmiştim. Alın size itiraf gibi itiraf.

“Reborn”u kritiğini yazacağım için haliyle son 4-5 gündür tekrar tekrar dinledim ve dinlemeye devam ediyorum. Bir yandan da “Reborn”un neden tarihe 28 senelik çatur çutur mainstream thrash/groove metal bir grubun metal-archives’e kabul edilme albümü olduğunu anlamaya çalışıyorum.

“Reborn” grubun en old school, en thrash ve en fazla uzun uzun gitar sololarının uçuştuğu albümü. “Ektomorf”un ciddi ciddi “Metal-Archives”e kabul edilme sebebi bunlarsa, yetkililerin torbacısı ile tanışmak istiyorum. Misal 2004-2010 arası grup bana göre bu albümden çok daha başarılı işler barındırmakta. “Ektomorf”un sebepsiz yere itilip kakıldığı yıllarda sahip çıktığım gibi, şimdi de sahip çıkmak bana kaldı. Adamların sütannesi gibi hissediyorum kendimi.

Albümün hızlı kısımları nasıl eski, gaddar “Sepultura” ise gitar soloları da yüksek doz 1988 ve öncesi “Metallica” barındırıyor. Albümle aynı adı taşıyan “Reborn” başta olmak üzere, “Fear Me” ve 7 dakika 9 saniyelik enstrümantal “Forsaken” yürek söken gitar işçiliği ve muazzam sololar barındırıyor. Tüm bunlar “Ektomorf ile alakalı aklınızdaki bütün olumsuzlukları silecek kalitede şeyler. Ben bizzat garanti veriyorum. “Fadıl Akgündüz” gibi adamım ben. Sözüme güvenin, kazançlı çıkın.

“Ektomorf” ile alakalı her şeyi unutup sırf bu albüm bazında bakarsak bile ortada türü sevenleri doyuracak, gayet güçlü sound barındıran bir albüm var. Thrash ve Groove Metal sevenler affetmesin. “Napalm Records” ile kendini yenileyen “Ektomorf”, “Zoltán Farkas” hayatta olduğu sürece müzik yapacaktır. Ben öyle hissediyorum.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.05/10, Toplam oy: 21)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2021
Şirket
Napalm Records
Kadro
Zoltán Farkas: Vokal, ritim gitar
Szebasztián Simon: Lead gitar
Csaba Zahorán: Bas
Dániel Szabó: Davul
Şarkılar
1 Ebullition
2 Reborn
3 And The Dead Will Walk
4 Fear Me
5 Where The Hate Conceives
6 The Worst Is Yet To Come
7 Forsaken
8 Smashing The Past
  Yorum alanı

“EKTOMORF – Reborn” yazısına 14 yorum var

  1. Eline sağlık. Site 12 yıldır açık, 11 tane Ektomorf haberi girmişiz ve ilk kez bir Ektomorf albümü inceliyoruz.

    Gruba dair bazı minik -ve tatsız- detaylar için Macaristan metal dosyamızdaki 3. fotoğrafın hemen üstündeki paragrafa bakabilirsiniz.

    http://www.pasifagresif.com/2017/08/macaristan-metal-dosyasi/

    Twat

    @Ahmet Saraçoğlu, darısı martyrdöd’ün başına. :)

    Albümü bir kez çevirdim, dümdüz soulfly havası pek benlik değil not yerinde ama Ektomorf ilginç hikaye tabi. Macaristan’da 1 yıla yakın yaşamış bir arkadaş da bu grubu sevene rastlamadım filan demişti, sanırım biraz da kendilerini rockstar(?) görmelerinden. Gruba nötrüm gerçi ama nedense bana hep şeyi hatırlatır, satmasına rağmen ülkenin piyasasında müzik basınında çok sevilmediğinden pek arkadaşı olmayan gruplar olur hani. Manowar ilk aklıma gelen. Bizim buralardan da MK var sanırım böyle. Hayranları var, piyasa olarak para kazanan da gruplar ama nedense sevmeyeni antipatik kabul edeni de çok. Hatta şimdi aklıma geldi almanların da Rammstein’ı hiç sevmeyen kıro vb. bulan ‘elit’ bi metalci kitlesi var. Değişik konu vesselam.

  2. TanSolo says:

    Bu the metal archives’ın derdi sadece metalcore ile de değil. Adamlar siteye alternative metal gruplarını da eklemiyor. Core işini de tam yapmıyorlar zaten. Metalcore yok ama grindcore ve deathcore grupları bayağı bayağı var. Yani aptal bir elitistlik sergileyeceksen ya tam sergile ya da hiç sergileme. Nedir bu aptal aptal bir grubu alıp bir grubu almamalar? Çok net bir şekilde de iddia ediyorum Converge bu adamların favori gruplarının yarısını siker atar diğer yarısıyla da kapışır.

    Bu arada şimdi bunu yazarken farkettim, BTBAM da yok. Utanın ulan rezil herifler!

  3. U.T: says:

    Bu grubun 2004 tarihli Destroy albümünden itibaren tüm albümlerine hakimim. Hepsini defalarca dinledim, ama çok beğendiğimden değil. Müzikleri sade, basit, katmansız geldiğinden ötürü arada sırada bir albümlerini açıp bakardım.

    Erken dönemde altı telli gitarlardan son dönemde sekiz telli gitarlara kadar geldiler. Ve yine de sadece en düşük iki teli kullanarak şimdiye kadar 200′den fazla şarkı yayınladılar. Diskografilerini incelediğinizde başlangıç seviyesinde İngilizce bilgisiyle yazılan; içinde kill, die, pain, anger, war, fight, soul kelimelerinin yaklaşık 500 farklı yerde, ayrı ayrı geçtiği bir söz yazımından bahsediyoruz. Nakaratlar ise şarkı isimlerinin dört sefer bağırarak tekrar edilmesinden ibaret.

    Grubun kısıtlı lead gitar kullanıp tüm rifflerini son iki telde ilk dört perdeyle orta tempoda ve minimum varyasyonla yazdığını da düşünürsek grubun bunca sene neden itilip kakıldığı ortada.

    Öte yandan son albümü dinlerken bayağı şaşırdım. Ektomorf, hiç olmadığı kadar komplike şarkı yapıları kullanmış ve diskografilerinde kullandıklarından daha fazla lead gitarı tek bir albümde kullanmış. Bunca albüm sonra bu dönüşüm ilginç gerçekten.

    Şarkı sözleri yine her zamanki seviyede olsa bile bu albüm şimdiye kadar ki en kalifiye şarkıların olduğu albümleri.

    Aslında böyle bir şey olacağını tahmin ediyordum, çünkü Zoltan facebook’ta yazdığı rifflerin basitliğine dikkat çekenleri engelliyordu. Gururuna dokunmuş olmalı.

    Rzeczom

    @U.T:, ”Zoltan facebook’ta yazdığı rifflerin basitliğine dikkat çekenleri engelliyordu” hahaha. bu nasıl bir basitliktir hahaha.

    Dysplasia

    @U.T:, Nasıl olur da karmaşık riff olmamasından ve katmansız düzenlemelerden şikayet edersiniz, burada duhûl yok mu duhûl?

  4. Rzeczom says:

    diğerlerini bilmem de, avengeld sevenfold’un olmaması isabet olmuş.

  5. Emre Görür says:

    “Melez” grupların müziklerindeki baskın unsur metalse alıyorlar siteye. Punk, AOR, glam vs. baskın ise almıyorlar. Uygulamada bazen saçmalasalar da gayet sağlıklı bir bakış açısı. Aksi takdirde Bon Jovi de girer siteye, ergenlere hitap eden -core grupları da. İşin boku çıkar yani.
    Neyine kızıyorsunuz bunun? M-A bir metal sitesi. Punk gibi farklı geleneklerden grupları listelemek gibi bir derdinin olmaması gayet doğal değil mi? Bir zahmet punk’lar da kendi ansiklopedik sitelerini kursunlar.
    Gerçi ben olsam ‘metal-related’ diye bir tag oluşturup bu tarz grupları da alırdım kapsayıcılık açısından, ama bu yapılmıyorsa tek yöntem bu.

    enemyofgod

    @Emre Görür, Bon Jovi eskiden sitedeydi yanlış hatırlamıyorsam, sonra kaldırmışlar.

    Bu arada dediklerine katılıyorum m-a metal olmayan grupları almamalı ama kime göre yeterince metal sorusu geliyor bu sefer.
    Ayrıca ‘metal-related archives’ fikri çok mantıklı geldi bana.

    Fingolfin

    @Emre Görür, Katılıyorum bu yoruma, metal-archives’e bu konuda haksızlık yapılıyor bence. Deafheaven bile var sitede ki benim inisiyatifime bırakılmış olsaydı koymazdım belki de ahaha.

    Aura magula

    @Emre Görür, korn,slipknot,mudvayne,coal chamber,limp bizkit,rammstein,avenged sevenfold,system of a down,disturbed, linkin park,Babymetal.

    Bu gruplar yok ama nedense gitara elini sürmeyen wardruna ve benzeri birçok folklu countryli metalle alakasız grup sitede var.Üstelikte bu saydığım grupların büyük bir kısmı modern metal grubu.Core grupları almadıkları gibi grindcore,deathcore türündeki gruplarıda almamaları gerek. Kimse kusura bakmasın ama ben bu sitenin yaptığına YOBAZLIK derim.Modern olan hiçbir grubu siteye almıyorlar.İlle bir oldskool öğe barındıracak.Gereksiz takıntıları olan Cimri bir topluluktan oluşan site.

  6. Aura magula says:

    Gayet güzel bir albüm.Bir groovetrash hastası olarak albümü çok beyendim. 3,4 ve 7. Şarkılar aşırı güzel.Bazı yerlerde komplekslik kasmışlar onu beyenemedim ektomorfun basit ve gaz şarkılarını daha çok seviyorum.Ayrıca şarkılar pekte basit görünmüyor bu albümde djent sounduyla thrash çalmışlar.Bir retribution deyil ama grubun en iyi beş albümünden biri.Notum 8/10

  7. deadhouse says:

    Emre Görür haklı. Ben de bazı gruplar için “ulan nasıl olmaz bu grup, bu grup varsa öbür grup niye yok” diye serzenişte bulunduğum oluyor. Ancak bir standart olmazsa, bırakın Bon Jovi’yi, Indie Rock gruplarını bile siteye koyarlar. Site orospuya döner. Deathcore ve Grindcore gruplarının genel itibarıyla alınmasının nedeni bence bu grupların sertlik dozajı yüzünden. Clean vokal varsa sıkıntı, Clean vokal yoksa al gitsin diye düşünüyorlar. Tabii yine de siteye yöneltilen eleştirileri anlayabiliyorum. Sonuç olarak metal dinleyicisinin birincil başvuru kaynağı ve bu haliyle fena yönetilmiyor bence.

  8. ismail vilehand says:

    Yazıda veya yorumlarda “metal olmayan gruplar da metal-archives’e alınsın.” diyen birisi var da ben mi göremiyorum acaba. Konu Ektomorf, Soulfly, Devildriver gibi gayet metal olan ama sebepsiz yere alınmayan veya silinen gruplardı. Şu an mesela bu saydığım üç grupta sitede mevcut. Yoksa Converge gibi grupların metal-archives’de olmaması gayet doğal.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.