# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
ARS VENEFICIUM – Usurpation of the Seven
| 19.04.2020

Dinleyicinin şarkılardan kopmasına müsaade etmeyen karanlık.

Oğuz Sel

Hep söylüyorum; şu son yıllarda underground metal piyasasında müzik üretip tanınır hâle gelmek kadar güç pek az şey var bana göre. Belçikalı Ars Veneficium, ilk albümünün yırtıcılığı sayesinde bir nebze de olsa tanınırlık kazanmışa benziyor. En azından, 2016’nın son aylarında çıkan ilk albümlerinin yaklaşık dört yıl sonrasında müzikseverlere sundukları “Usurpation of the Seven” hakkında arama motorlarında bir şeyler arattığınızda, karşınıza bir dolu içerik çıkabiliyor. Bu, grup için iyi bir şey.

İlk albümlerinde ne denli kötücül ve saldırgan bir müzik üretebildiklerini fazlasıyla gösteren grubun, yeni albümlerinde farklı bir yola kayacaklarını pek düşünmüyordum işin açığı. Menşeini bilemediğim karanlıktan ziyadesiyle beslenerek sindirdiklerini müzikleştiren bu heriflerin “Usurpation of the Seven”da kimi zaman melodik kimi zaman karanlık rifleri, bitip tükenmek bilmeyen blast beat’ler eşliğinde sunmasına tanıklık ediyoruz.

Aslına bakarsanız grubun önceki albümdekine benzer bir şarkı tasarlama yoluna gittiğini söyleyebilirim. Anladığım kadarıyla Ars Veneficium’un yapmak istediği, hem karanlık hem de dinleyicinin parçalardan kopmasını engelleyecek ufak tefek melodilerle harmanlanmış parçalar üretmek. Mesela 2016 çıkışlı “The Reign of the Infernal King”de, “Extinguished Are the Candles of Holiness” ve “Thy Will, My Hands” gibi parçalar bu dengeyi çok iyi şekilde yakalıyordu. “Usurpation of the Seven”da birkaç parça müstesna yapımın geneli, kolay anlaşılabilecek hatta sonradan sonraya hastası olunabilecek eserlerden oluşuyor.

Adamların geçen birkaç yılın ardından enerjilerini herhangi bir biçimde yitirmemiş olmaları dikkatinizden kaçmayacaktır. Hatta her iki albümün de ikinci parçalarının açılışlarındaki enerji patlaması ve albüm boyunca şov yapan vokalin ağzından dökülen “BÖÖÖEEAAAAHH” nidası bile neredeyse aynı; gerçekten takdir edilesi. Acherontas grubundan tanıdığımız V.Priest’in konuk olduğu “De luiaard heerst” adlı bolca Acherontas kokan parçanın en azından ilk yarısını ve albümün yedinci parçasını, bu enerji meselesinden ayrı tutacağım. Açılışı itibarıyla “Radix Malorum”u andıran “7” albümün ağır abisi ve arka arkaya kendini dinlettirme potansiyeline sahip.

Grubun geçen dört senede müzikal açıdan kendini geliştirdiği açık ve bu gelişimin araya gitmemesi için prodüksiyon tarafında değişimler yaptıkları da ortada. Bir defa 2016 çıkışlı albüme nazaran davullar daha rafine ve çiğlikten uzak olduğu, gitarların azmanlık kimliğinden sıyrıldığı çok açık. Fakat basların fazlaca ön planda olduğunu ifade etmeliyim. Çok nadiren yaptığım şekilde ekolayzer ayarları içerisinden basları düşürmek zorunda kaldım, aksi hâlde şarkılar aşırı yorucu oluyor. Bir zamanlar yokluğundan şikâyet ettiğimiz basların artık ağzımıza ağzımıza sokulması ne kadar iyi bir şey, bilemiyorum.

Bu zamana kadar Ars Veneficium dinlemediyseniz, “Usurpation of the Seven” grupla tanışmanız için güzel bir vesile olacaktır. Bu albümü severseniz mutlaka ekibin önceki işlerine de göz atın derim.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.15/10, Toplam oy: 13)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
Immortal Frost Productions
Kadro
Ronarg: Lead gitar, geri vokal
S.: Vokal
Archcaust: Ritim gitar
Norgameus: Davul
Y.: Bas

Konuk:
V.Priest: Ek vokal (5)
Şarkılar
1. Hymns of Chaos
2. Wrath of Life
3. Devour the Light
4. In Sin, Bred by Madness
5. De luiaard heerst
6. In the Fires of Eternity
7. 7
8. Under the Wings of Beautiful Darkness
9. The Flame of Endless Yearning
  Yorum alanı

“ARS VENEFICIUM – Usurpation of the Seven” yazısına 4 yorum var

  1. Eline sağlık Oğuz. Önceki albümü sevmiştim, yazı çok canımı istetti. Bu hafta 6 tane kritik yazacağım için bu hafta zor olur ama en kısa zamanda mutlaka dinleyeceğim albümü.

    Ouz

    @Ahmet Saraçoğlu, Rica ederim Ahmet, önceki albümü seven şanslı azınlıktansan buna kesin bayılırsın. :)

  2. Rashid says:

    Eski albümlerinden haberim bile yoktu. Yani eskiden nasıldı müzikleri bilemem ama bu albümleri hayvan gibi olmuş. 9 şarkı boyunca nefes aldırtmıyorlar insana. Prodüksiyon bakımından rafine ile leşin ortasını iyi kotarmışlar. 4 yıl beklemelerine değmiş sanırım.

    Ouz

    @Rashid, Grubun ilk albümü, çıktığı dönem resmen araya kaynamış gibiydi. Vaktin olursa o albümlerine de göz atmanı tavsiye ederim. Sound olarak bundan epey geride ama müzikal açıdan o da doyurucu.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.