# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
LED ZEPPELIN – Led Zeppelin
| 25.01.2017

Önsöz.

Kaan Dereli

The Beatles üyelerinin gitarın modası geçtiği için plakçılar tarafından geri çevrildiği yılların ardından gelişen blues ve rock, hiç bu kadar gürültülü bir şekilde yorumlanmamıştı. The Yardbirds’deki bas gitar ve ana gitar macerasının ardından Jimmy Page, The Who’nun davulcusu Keith Moon ve efsanevi gitaristi John Entwistle ile The New Yardbirds’ü kurma fikrini ortaya attı. İki müzisyenin de onayını alamayan Jimmy Page, o dönemler İngiltere’de çıkan albümlerin yüzde altmışında stüdyo gitaristliği yapıyordu.

Keith Moon’un “Jimmy Page ile bir grup kurmak uçan bir balonu düşürmekten farksız olurdu” sözlerini bir kenara not ederek ( Lead Zeppelin), The Yardbirds’ün son yıllarında tanıştığı Robert Plant, John Bonham ve John Paul Jones ile 1968 yılında Led Zeppelin’i kurdu. Blues tarzından fazlasıyla etkilenmiş olan Led Zeppelin, plak şirketi ve stüdyo bulma konusunda bir dizi başarısızlığın ardından Atlantic Records’ın sahibi Ahmet Ertegün tarafından keşfedilir.

İskandinavya’da The Yardbirds adı altında turneye çıkıp birçok blues ve folk şarkıyı yorumlayan grup, turnenin ardından Babe I’m Gonna Leave You, You Shook Me, Dazed And Confused, Black Mountain Side, I Can’t Quit Baby ve How Many More Times gibi şarkılarıyla birlikte sekiz saat içerisinde ilk albümü “Led Zeppelin”i tamamladı.

Vokallerde güçlü sesiyle Robert Plant, gitarda Jimmy Page, bas gitarda John Paul Jones ve davulda tüm zamanların en iyisi olarak gösterilen John Bonham, rock ve blues tarzını bir tavada eritip kendi sert yorumlarını kattılar. Bu sert baharatlar albümün çıktığı ilk yıllarda eleştirmenler tarafından fazlaca eleştiri alsa da, satışları gayet iyiydi. İngiltere sokaklarına dolanmış “Clapton is God” nidalarının ardından yeni hard rock müzik türü ile kendi kitlesini oluşturacak olan Led Zeppelin, metal müziğe kadar uzanacak bir dalın önsözünü yazdı. Albüm Rolling Stone tarafından tüm zamanların en önemli 29. albümü olarak seçilirken, Q dergisi tarafından “Müzik tarihini değiştirmiş albümler” listesinde 6. sırada gösterildi.

2

Jimmy Page, dönemin en hızlı ve teknik gitaristlerinden biri olarak uzun soluklu sololarıyla hard rock tarzının hangi noktalara geleceği konusunda büyük bir ipucu taşıyordu. Canlı performanslarda uyumlu cızırtıları andıran yorucu ve teknik soloları saatlerce doğaçlama olarak olarak da atabilen Page, bu yeteneğiyle her performansta kendini öne çıkarmayı başarabilen bir isimdi. Saykodelik tarzdan da nasibini alan albüm, bu konuda en büyük etkisini Dazed and Confused şarkısında gösteriyor. Arşe ile gitar çalarak tanrı mertebesine tırmanan Page, kendi tonuyla sevdiği Les Paul’u kullanıyordu. Hem ritim gitar hem de lead gitar olarak 1968-69 yıllarına göre fazlasıyla yeni ve ilham verici işlere imza atan Page, gelmiş geçmiş eniyi gitaristlerden biri olma yolunda ilk adımını kusursuz bir şekilde atmıştı.

Grubun gelecek yıllarda mistisizm kapılarını açmasına yardımcı olacak olan bas gitarist John Paul, grubun diğer üç canavarının yanında kendi zerafetiyle albümü göklere çıkaran bir diğer inanılmaz müzisyen. Dazed and Confused şarkısındaki bas partisyonları, albümün son şarkısı How Many More Times’da verdiği dersle birlikte grubun diğer bir kaliteli ismi.

Üç canavarın yanında fazla pasif kaldığı düşüncesiyle yıllarca eleştirilecek olan John Paul, bana kalırsa bas gitar tarihinin en önemli isimlerinden bir tanesi. Sadece bas gitarla yetinmeyip birçok şarkıda klavye de kullanan Paul, You Shook Me şarkısında org çalması ile grubun multi enstümantalist dahisi olduğunu da kanıtlıyor.

“Lots of people talking, few of them know
Soul of a woman was created below.”

Pekala… Bir vokalist pek çok şey olabilir ama asla bir Robert Plant olamaz. Albüm boyunca enerjisinden ve duygusallığında hiç vazgeçmeyen Plant, Led Zeppelin’in yorumlama konusundaki en yetenekli ismi. Gitarı, Robert Plant’in yazdığı sözlere ve okuyuşuna göre çaldığını söyleyen Page, Plant’in bu konuda ne kadar yetenekli olduğunun bir göstergesi. Albümdeki şarkıları orijinal hâli ile kıyasladığımda en büyük farkı vokallerde görüyorum. Joan Baez’in tarzından çok alakasız bir şekilde bestelenen Babe I’m Gonna Leave You, Robert Plant açısından kesinlikle albümün en iyi şarkısı. Canlı performanslardaki seksi frontmenliği ve renkli doğaçlamalarıyla Led Zeppelin’in enerjik tarafı olan Plant, aslında ilk başlarda Ahmet Ertegün tarafından fazlasıyla pasif bulunmuştu. Daha sonrasında anladığı üzere Robert Plant, grubu en uç noktalara taşıyabilecek kadar egolu ve yetenekli bir vokalistti.

John Bonham’a gelince, o da yükseklerde uçan kesintisiz bir performans sunuyor. Good Times Bad Times ile birlikte albümün açılışını yapan Bonham, zaten zirveye oturacağı davulculuk kariyerine altın vuruşla başlayan diğer isim. Albümdeki favori Bonham şarkımın How Many More Times olduğunu söyleyebilirim. Canlı performanslarda hayvani bir enerji ve deli kuvvetiyle attığı sololar, ancak onun gibi bir efsanenin elinden çıkabilirdi. Günümüzde dinlediğimiz birçok davulcu için bir idol, bir tanrı manasına gelen Bonham, dönemin birkaç yetenekli ismiyle birlikte genel bir tarzın temelini attı.

Müzik tarihini değiştirecek olan bu grup tartışmasız büyük bir tesadüfün sonucudur. Jimmy Page gibi bir gitaristin Bonham, Plant ve Jones gibi dehalarla aynı grupta çalması müzik tarihi için gerçek bir piyango. Ürettikleri ve o dönemin ardından üretecekleri eserler birçok grubun yolunu aydınlatacak ve çoğu onlar gibi olma umuduyla rock n roll dünyasına atılacaktı. The Yardbirds’ün dağılışıyla birlikte, yeni bir maceraya atılan bu dört deha, ilk albümlerinin ardından daha bir sene olmadan “Led Zeppelin II” için stüdyoya girdiler. Yetenekleri ve ünleri her geçen gün artan Led Zeppelin üyeleri, rock’ın, seksin ve enerjinin zirvelere ulaştığı tarzlarını geliştirmeye ve oturtmaya başladılar. Black Sabbath ve Deep Purple ile birlikte “gürültülü” müziğin atalarından olan Led Zeppelin efsanesi, işte bu 8 saatlik süreçte yapılmış albümle birlikte başladı. Yapımı 8 saat, beğenmesi ömür boyu olan albüm, grubun kısa sürede ardı ardına yığacağı diskografide sadece bir başlangıçtı.

Good times Bad Times’ın ilk riflerinden itibaren kalite ve rock’ın kusursuzca işlendiği “Led Zeppelin I”, içerdiği inanılmaz şarkılar ve müzik tarihindeki önemiyle gelmiş geçmiş en iyi albümlerden bir tanesi. Albümü ilk dinleyişimden bu yana hep grubun kendinden sonra gelecek olanlara bir şeyler anlattığını düşünmüşümdür.

“Thats how its gonna be.”

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.56/10, Toplam oy: 99)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1969
Şirket
Atlantic Records
Kadro
Jimmy Page: Gitarlar, geri vokal, prodüksiyon
Robert Plant: Vokal, armonika
John Bonham: Davul, timpani, geri vokal
John Paul Jones: Bas, hammond org, geri vokal
Şarkılar
A Yüzü:
1. Good Times Bad Times
2. Babe I'm Gonna Leave You
3. You Shook Me
4. Dazed and Confused

B Yüzü:
5. Your Time Is Gonna Come
6. Black Mountain Side
7. Communication Breakdown
8. I Can't Quit You Baby
9. How Many More Times
  Yorum alanı

“LED ZEPPELIN – Led Zeppelin” yazısına 38 yorum var

  1. deadhouse says:

    Bu albüme düşük puan veren zavallı! ne hissediyorsun, hislerini duymak isterim?

    killyourselfchuck

    @deadhouse, bu öfke neden?

  2. deadhouse says:

    Bizim metal dinleyicisi saygısız. Şu an dinlediği müziğin var olmasının nedeni olan gruplara bile saygı duyamayabiliyorlar. Neyse. Kritik çok güzel olmuş. Eline sağlık.

  3. northern says:

    iyi sanatçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar hehe. led zeppelin’in olduğu yerde, “hırhızlar!” çıkışı olmasa olmazdı hehe.

    neyse, yorum yapmadan önce ceketin iliklenmesi gerekiyor. “metal müziğimi seviyorum, hayır diyorum (ehm…)” diyen adam bu gruba yamuk laf edemez, çarpılır. nitekim when the levee breaks gibi hem bu hem de görünmez alemin (rabbülalemin) en karizma, en havalı girişine sahip bir şarkı var, aman diyim.

    bi de nina persson’un (liselim…) whole lotta love yorumu vardı sanki..

  4. Bende Saklı Kalsın says:

    Başıma bi şey gelmeyecekse, ben Led Zeppelin’i bi türlü sevemedim.

  5. Nox says:

    Bu sitenin takipçileri arasındaki belki de en az metalci adamımdır, metal fetişisti değilim ve led zeppelin’e neden saygı duyulması gerekiyor zerre anlamıyorum.

    Öğrenmeye açığım. Nedir bunların olayı? Nedir saygı duyulası olan?

    deadhouse

    @Nox, Kimse kimseye bir şeye saygı duymaya zorlayamaz. Ben The Beatles’ı hiç sevmem mesela. Ama müzik tarihindeki önemlerini göz ardı edecek, onları küçümseyecek ya da albümlerine 1 verecek hadsizlikte de değilim. Led Zeppelin’den nefret edebilirsin, saygı duymayabilirsin, ama onların önemini göz ardı edemezsin. Bir şeyin önemli olduğunu kabul etmek saygı duymak anlamına mı gelir ya da saygı duymayı mı gerektirir onu bilmiyorum. Saygı duymak/duymamak çok tartışmalı bir konu. Neyse. Şahsi fikrimi sorarsan bir rock/metal dinleyicisinin Led Zeppelin gibi bir grubun albümüne 1 vermesi bana göre saygısızlık yaptığı anlamına gelir. Hele hele kritikte de belirtildiği üzere sadece rock/metal müziği değil, müzik tarihini etkileyen bir gruptan ve albümden bahsediliyorsa.

  6. Sinan Ceylan says:

    Vayy, sitede Zeppelin görmek şaşırttı ve bir o kadar da sevindirdi. Yazı hem albüm hem grubun tarihçesi açısından çok başarılı olmuş. Favori albümüm II –veya IV– olabilir, zor seçim ama Presence’a kadar olan bütün albümleri baş tacımızdır.

    Ayrıca Beatles zamanında bile gitarın modası geçti deyip kabul görememek nedir ya? Nasıl modası geçti? Ne geldi ki yerine, synthesizer mı? lol.

    8 saatte böyle bir albüm yapmak yine neyse de (neyse dediğim şeye bak amk), direk stüdyoya girip ayak üstü doğaçlama “Since I’ve been Loving You” gibi bir eseri ortaya koymak taşak ister. Bu adamlarda varmış kiloyla demek ki. Bugün ne dinliyorsak biraz bu adamlara, biraz da Ertegün’e borçluyuz, saygılar…

    ** Bu arada, meşhur “Stairway to Heaven” arak mı? geyiğinde, mahkeme Zeppelin’i aklamıştı geçen sene.
    http://www.rollingstone.com/music/news/led-zeppelin-prevail-in-stairway-to-heaven-lawsuit-20160623

    İşin içinde dolap varsa bilemem tabi. Bonzo şerefine votka şişemi kaldırıp susarım sadece. Sevgiler…

  7. junkman afatsum says:

    Bakmayın ilk metal grubunun Black Sabbath dendiğine (ki bana göre de herşeyi ile ilk metal grubu Black Sabbath’tır) ama velakin aslında Black Sabbath bilinen anlamda Heavy gruplarından çok Doom gruplarına ilham olmuştur.

    Led Zeppelin ise çeşitli tarzları harmanlaması nedeni ile bir metal grubu olmasa da bilinen anlamda Heavy müziği Black Sabbath’tan daha çok etkilemiştir.

    Buda böyle biline sayın at gözlüklü yerli metalik kişilikler.

    deadhouse

    @junkman afatsum, Led Zeppelin aynı zamanda Heavy Metal grubudur. 70′lerin başında yapılan Heavy Metal müziği böyleydi. Led Zeppelin Heavy Metal grubu değil demek yanlış.

    junkman afatsum

    @deadhouse, Neresi yanlış ki? Led Zeppelin bir Heavy Metal grubu değildir. Bu kadar net bir şey bu. Ama evet tarzının içerisinde Heavy Metal başrollerde. Yalnız sadece Led Zeppelin Heavy grubu dersen Led Zeppelin’ni aşırı derecede sınırlandırmış olursun.

    deadhouse

    @junkman afatsum, Öyle bir şey dediğimi sanmıyorum. Aynı zamanda demişim dikkat edersen.

  8. Raddor says:

    Oha Led Zeppelin kritiği! Siteye girer girmez görünce acayip heyecanlandım ve daha okumadım bile. İnşallah devamı gelir ve II ile IV de incelenir, bakalım..

  9. Karizmatik Serkan says:

    Black Metal mi bu Led Zeppelin? Ben sadece Black Metal dinlerim çünkü

  10. killyourselfchuck says:

    Black sabbath vs. gibi önemli grupları sevsem de bir türlü Pink Floyd ve Led Zeppelin sevememişimdir. Tek bir parçalarını bile…

  11. den4x says:

    Yorumlara bakarken led zeppelin görünce 4 numaradır diye düşünmüştüm de ilk albümmüş, açtım hemen i cant quit you baby öyle okudum. Ben de çoğu önemli eski grubu hiç dinlememişimdir, hiç de gerekli görmedim açıkçası, led zeppelini de aman bu adamlar metali etkiledi falan diye dinlemedim biraz tesadüf olmuştu. İyi de olmuş yani benim rock müzik diyince duymak istediğim şey tam olarak bu. Ne zamandır da dinlememiştim ön ayak oldu kritik :) Çok güzel grup çok. İnsanların ya da basının acayip övüp ilahlaştırdığı şeylerden uzak dururum acayip itici gelir ama led zeppelin hiç öyle olmadı,belki başkasından duymayıp kendim dinlediğim içindir.Bir de çok dinlemesem de beatles’ı severim böyle.

  12. ismail vilehand says:

    Babe I’m Gonna Leave You tam bir manyaklık. Communication Breakdown keza öyle. daha çok sevdiğim Led Zeppelin albümleri var ama çıktığı sene düşünülünce insan gerçekten hayret ediyor.

  13. Berca B. says:

    Uzun uzun yazıcaktım ama sonra vazgeçtim. Benim için tarihin en güzel albümlerinden biri. Led Zeppelin’in tüm albümlerini seviyorum ama bu bana hep bambaşka geliyor.

  14. Küçük Zenci says:

    Sürekli Black Metal kritikleri görmekten gerçekten sıkıldım. Bunu dinlediği şeyler ağırlıklı olarak Black Metal olan bir insan olarak söylüyorum. Tamam Black Metal candır hoştur okey ama her 2-3 günde bir zırt pırt sol tarafta Black kritikleri görmek de bir noktadan sonra yemin ederim bayıyor. Hayır sitenin ismi Black Agresif olsa amenna ama sitenin ismi o değil ki böyle şeyler de görmek istiyoruz doğal olarak.

    Bu kritik ilaç gibi geldi. Led Zeppelin iyidir. Eline sağlık.

  15. Emre says:

    Ben de aslında böyle düşünüyorum ama sanırım sitenin çoğu black, death, vb… metal dinlediğinden kritikler hep bu yönde oluyor. Ben de Steve lukather gibi bir gitar virtüözünü bünyesinde barındıran Toto grubuna ait nasıl kritik olmaz dedim sonra baktım bünyesinde Billy Sheehan ve Paul Gilbert gibi üst düzey gitaristleri olan Mr Big grubuna ait bir albümle ilgili kritik de yok. Tabi bu gruplar rock müzik yapıyor ama bence bunlarla ilgili kritikler de olabilir sitede. Çok deneysel güzel müzik yapan gruplar var. Bunları birlikte keşfedebiliriz. İlginç olan şeyler de paylaşılabilir bence burada. Mesela Saturnz Barz veya 3ww şarkılarını dinlediniz mi bilmiyorum ama gerçekten çok ilginç Saturnz Barz şarkısı anlamını sadece Gorillaz’ın bildiği hip hop tarzı bir şarkı mesela. Onların anlayabileceği bir kod kullanarak yazılmış gibi. Sırf sözlerini anlayamadığım için dinledim bu şarkıyı. Hip hop’tan elektronik müzikten nefret ederim ama şarkıdan dolayı bazen o da dinlenebiliyormuş. Sonra, 3ww ise tam transa girebileceğiniz bir şarkı lsd kullanmadan bu şarkıyla kafayı bulanlar olduğunu duyduğum için merak ettim dinledim bu şarkıyı da sanırım yine ilginç sözlerinden dolayı dinledim. Şarkının içerisinde İngiltere’nin doğu kıyısı şeridi civarında bulunan yolun yılda 1,5 metre erezyona maruz kaldığı yazıyor. Ne demek şimdi bu? yine anlayamıyorsun sadece yazan kişi biliyor anlamı ama bir bakıyorsun yeni bir şarkı keşfetmişsin. Her şeyin neden kaynaklandığını biliyorum aslında. Size de anlatayım.O sene Ankara çok güzeldi, kampüs muhteşem. Çayır çimendi her yer. Atıyordum kendimi çayır çimenin içine sonra gözlerimi kapatıp açıyordum Scorpions’tan yellow raven’ı…Şarkı bitince seçmeli olarak aldığım Jazz Tarihi dersine girmem gerekiyordu. Heyecan vardı Jazz çok sıkıcı olacak şimdi diyordum. Neyse derslere girdik çıktık böyle bir süre geçti.Hoca başlarda şarkıları anlatırken arada bize de dinletiyordu. Şarkıyı dinlerken bazen hocamız kendini kaybediyordu. Allah Allah diyordum, nasıl bu müzikten herhangi biri etkilenebilir?.. Sonrasında bir baktım gerçekten de seviyorum jazz’ı ama latin jazz’ın sadece belli bir türevini dinliyordum, o güzel gelmişti. Kısaca arkadaşlar değişik şarkılar veya değişik albümlerin kritikleri de yayınlanabilir sitede. Seçici olalım tabi kalitesiz olmasın müzik ama yayımlanan şeyler hep bir kısım dinleyiciye yönelik gibi sanki.

  16. ümit says:

    Best Rock Band Ever

  17. Berke says:

    Dazed and confused,How many mire times,black mountain side çalıntı şarkılardır.Babe Im gonna leave you için önce halk şarkısı deyip sahibine parayı 80,lerde verdiler.Yani albümün en az %50′si çalıntı sitelerden oluşuyor.Youtubedan aratırsanız rahatça bulabilirsiniz.Bunları ögrenene kadar bende çok seviyordum ancak gerçekler böyle

    FIRAT TALE

    @Berke, nette orhan gencebay dan bir cok apartma yapildigiyla ilgili geyikler var ne kadar dogru bilmiyorum.

    Berke

    @FIRAT TALE, Evet onu bende gördüm ama doğruymuş galiba.Yani bir yazıda okuduğum kadarıyla geyik değil gerçekmiş.Bu kadar çok şarkı çaldıklarına inanamıyorum gerçekten.

  18. Ümit says:

    İngilizlerin Led Zeppelin hakkındaki bir söylemi ile sonlandırayım tartışmayı :)

    “Ve tanrı “Rock ol (doğ) dedi.”
    Led Zeppelin kuruldu

  19. erdalbal says:

    @Berke, bu albüm ve diğer numaralı albümlerde bulunan birkaç şarkı hakkındaki gerçekler büyük hayal kırıklığı gerçekten. Neyse ki gerçekten kendi emeklerinin ürünü olanlar da efsane. Ayrıca rock tarihinin en yetenekli müzisyenlerinden olmaları gibi bir gerçek de var. Keşke yapmasalarmış ne diyelim :/

    Raddor

    @erdalbal, ya ben Led Zeppelin’in yaptığının çalıntı olduğunu düşünmüyorum. Bu esinlenme ile çalıntı arasındaki çizgiyi koyduğumuz yere göre değişir tabi ama melodiler, alındığı iddia edilen parçalardan koparılmış olsa dahi -ki öyledir buna inanıyorum, Led Zeppelin’in getirmiş olduğu nokta, biçim çok farklı. Onu alıp daha başka ve mükemmel formda sunmak da ayrı bir yetenek değil mi? Mesela Stairway to Heaven’ın orijinali olduğu söylenen parçaya baktım, evet benziyor ama onu oturup dinlemezsin bile. Jimmy Page “Lan ben bunu daha iyi hale getirir, oradan bambaşka bir parçaya dönüştürürüm.” deyip bir rock klasiği oluşturmuş olmalı. Çok da iyi yapmış bence.

    “Vay adama bak hırsızlığı savunuyor!” derseniz de derim ki o zaman bütün gruplar hırsız. Tüm gruplar zaten sevdikleri sanatçıların, grupların melodilerini devşiriyorlar. Metallica’nın klasik dönemi tamamen, sonradan Garage albümünde saygı duruşunda bulundukları grupların bestelerinden devşirme. Hatta bazen direkt kopyala/yapıştır. Ama şimdi A National Acrobat ile Fade to Black aynı şarkı mı? Ya da Andy Warhol ile Master of Puppets?
    https://youtu.be/EosetsjmvCA

    Bir Türk yorumlarda “Bize bunu neden yaptın ulan Jamess” demiş.:) Ya şimdi Metallica suçlu mu oldu? Yoksa dahi mi? Alıp melodiyi cuk diye oturtmuşlar, mükemmel olmuş. Black Sabbath’ın Paranoid’i çıktı geçen bir yerde. Ama Paranoid daha güzel parça. Peki ne olacak şimdi? Paranoid’i yazmasa mıydı Black Sabbath? Bilmiyorum arkadaşlar siz ne düşünüyorsunuz bu konuda. Aramızda güzel parçalara imza atmış müzisyenler de var. Onların yazdıkları da zamanında eleştirildi, “Filanca şarkının şurasıyla aynı, olmamış!” diye. Halbuki bakıyorsun hissiyata, bambaşka parçalar.

    Hadi beni ziddiret, Karacaoğlan? kapanışımı yapayım o zaman.

    “Nereden aldığınız değil, nereye götürdüğünüz önemlidir.”
    Jean-Luc Godard

    “Hiçbir şey orijinal değildir. Hayal gücünüzü gazlayan, sizi ilhamla titreştiren her yerden çalın. Orijinallik safsatadır, özgünlük paha biçilemez.”
    Jim Jarmusch

  20. deadhouse says:

    @Raddor, Godard çalın dememiş. Jarmusch’un sözüne ise şaşırdığımı söyleyemem. Kendisi etkilenmenin dozunu fazla kaçıran bir yönetmen olduğu için söylediği söz savunma mekanizmasına dönüşmüş. Hiçbir şey orijinal değildir sözüne milyonlarca örneklik gerekçe sunulabilir. Yalnız senin söylediğin olay başka. Bir eserin çalıntı olup olmadığını anlamak için metodlar var. Bunun için bilimsel kurumlar var. Matematik çözer gibi inceliyorlar. Çalmayı çok basit, masum bir olay gibi anlatıyorsun. Edebiyatta olsun, müzikte, sinemada olsun her sanat dalında Öncüler vardır. Bu öncülerden ilham alanlar vardır. Bir de ilhamın, etkilenmenin dozunu kaçıranlar vardır. Ve son olarak direkt çalanlar vardır. Sondaki kategori meşru görülemez bence.

    Raddor

    @deadhouse, son kategorinin meşru görülemez olduğuna katılıyorum. Yerli bir grup vardı, şimdi ismini vermeyeyim, ayıp olmasın :), bu grubun şarkı yarışması için yazdığı parça, Sex Pistols’ın bir parçasıyla neredeyse aynıydı. Bu yüzden elenmişlerdi. Kararı doğru bulmuştum. Zaten çalmayı doğru bir şey olarak savunmak istemem. Sadece, esinlenmenin boyutu bazen biraz aşırıya kaçsa bile eğer sanatçı ondan kendine özgü bir biçim çıkartabiliyorsa, farklı bir tat katabiliyorsa, kendi duygusuyla yoğurabiliyorsa, insanların peşinden sürükleneceği bir hale getirebiliyorsa onu artık kendi eserine dönüştürmüş olarak, çalma değil güzel bir esinlenme olarak görüyorum.

    Master of Puppets/Andy Warhol bence çok güzel örnek. Kimisi buna “Metallica çalmış, belalarını versin!” der. Bence akustik riff’ten müthiş bir thrash riff’i çıkarmışlar. Artık o riff Metallica’nın olmuş. Notaları birebir örtüşse bile hissettirdikleriyle, biçimleriyle apayrı iki şey olmuşlar.

    Yani ben biraz pragmatist yaklaşıyorum, sonunda dinleyici kazanıyorsa biraz esnetiyorum kafamda bu durumu:) Yanlış düşünüyor da olabilirim.

    @erdalbal, bu arada Led Zeppelin mahkemede aklanmıştı. Matematiksel olarak çalma boyutunda görülmemiş demek ki şarkılar. ‘Büyük hayal kırıklığı’ biraz fazla tepki olmuş bence:)

    deadhouse

    @Raddor, Yazdığın uzun yorumları beğenerek okuyorum. Tartışmak, fikir alışverişinde bulunmak güzel. Bazısına bir cümle bir şey yazınca “bana saldırıyor” moduna giriyorlar.

    Raddor

    @deadhouse, eyvallah. :)

    Berke

    @Raddor, merhaba biliyorum bu cevap için biraz geç oldu biliyorum ama Led Zeppelin’in mahkemelik olan yanılmıyorsam 12 kadar şarkısı var.Bunların büyük kısmında aşırılan parçaların sahiplerini credit bölümüne yazmak zorunda kaldılar.
    Sorun burda esinlenmek ilham almak değil.Elbette herkes birbirinden etkilenir.Ancak bir eserden etkilenmek ayrı,o eseri çalmak ayrıdır.Ve maalesef Led Zeppelin’in bariz melodilerini ve sözlerini çaldığı şarkılar mevcuttur.Başkalarının melodilerini alıp kendi şarkılarına koydular ve orijinal sahiplerine credit vermediler.Bahsedilen şarkılar kendilerine aitmiş gibi gösterdiler.Bu hırsızlıktır ve başka bir açıklaması yoktur.
    Youtebe’da Led Zeppelin plagiarism başlığıyla arama yaptığınız zaman bu şarkıları görürsünüz.Yada zaten bakmışsınızdır kendi görüşünüz.Tüm bunlara rağmen Led Zeppelin favori gruplarımdan biridir bu arada onu da belirteyim:).Çok sevdiğim diğer şarkıların orijinal olduğunu bilmek beni rahatlatıyor:).

    Raddor

    @Berke, iddia edilen birkaç parçayı tekrar dinledim de kafamdan şu geçti: İki farklı herhangi blues parçasının benzediğinden öte bir benzerlik yok ya :S. Cidden bütün blues şarkılar aynı değil mi ya hahah. Böyle meşhur söz de var. Bence bir blues parça başka blues parçaya dava açsa kazanma ihtimali yüksek zaten. :) Ama çok teknik incelendiğini biliyorum bu işin. Dediğiniz gibi sonuçlandıysa hukuk verilmesi gereken hakkı sanatçılara vererek iyi yapmış tabi. Tahtalıköy’de olsalar bile.

    Berke

    @Raddor, Tabi ki bütün blues şarkıları birbirine benzer haklısınız o konuda.Ama şöyle bir örnek vereyim.Dazed And Confused Jake Holmes adlı bir folk şarkıcısına aittir ve 1967 yılında çıkmış bir şarkıdır.Jimmy Page The Yardbirds’e geçtikten sonra grup bu şarkının cover’ını yapıyor ve bu versiyon sözler dışında Led Zeppelin versiyonu ile neredeyse birebir aynı.Ama orda Jake Holmes’ün adı var:).1-2 sene sonra Led Zeppelin bu şarkıyı çıkarıyor ve yazarı sadece Jimmy Page olarak gözüküyor:).Aynı şekilde Whole Lotta Love,The Lemon Song,How Many More Times gibi şarkılar da bu gruba girer.
    Jimmy Hendrix mesela All Along Watchtower’ı dinliyor ertesi sene kendi versiyonunu yaratıyor ama yazarını yine Bob Dylan olarak bırakıyor.Hendrix bu yüzden bir numara işte:)

    Berke

    @Raddor,Konuyu merak edip daha fazla araştırmıştım ve gerçekten inanamıyorsunuz bazı sonuçlara:).Örneğin Metallica’nın riff çaldığına yada Nirvana’nın büyük hitlerinin çoğunun aşırma olduğuna inanabilir misiniz:)

    Raddor

    @Berke, bir türlü fırsat bulup cevap veremedim. Yine çok uzun yazacaktım belki ama fark ettim ki yazacaklarım yukarıda erdalbal ve deadhouse’a verdiğim iki uzun yorumun birebir aynısı olacak. Evet Metallica’nın da hatta sevdiğimiz pek çok grubun (hatta bence bütün grupların) melodi arakladığını gerçek. Bu duruma cevap olarak tam burada yukarıda “ya ben Led Zeppelin’in yaptığının çalıntı olduğunu düşünmüyorum.” diye başlayarak baştan sona yazdıklarımı tekrar yazmış varsayalım en iyisi. :)

    Küçük, komik de bir ekleme yapayım. Bu araklamayı Motörhead çok güzel yapmış zamanında. Lemmy’nin Motörhead olmasa içinde olmak istediği, çok sevdiği ZZ Top’ın Tushy parçasını çok beğenmiş, ve zamanında “banane aq çok sevdim bunu” diye aynı riff ile No Remorse parçasını yazmış. İşte her araklayan böyle delikanlıca araklamalı ahah.
    https://youtu.be/P7iPkiyG2jQ
    https://youtu.be/ic2U2v2yngI

    Berke

    @Raddor,Doğru evet önceden bu şarkıyı dinleyince daha ilk saniyesinden lan bu motörhead’in şarkısı değil mi demiştim:)
    Led Zeppelin konusunda dediklerinize katılıyorum.Zaten favori gruplarımdan olduğunu söylemiştim.Bu konuda Robert Plant maalesef çok hatalı.Birçok şarkıda eski blues müzisyenlerinin sözlerini araklamıştır.Grubun yediği davaların çoğunluğunun sebebi Robert Plant’in şarkıların sözlerini değiştirmemesidir.
    Ama müziğin de aşırıldığı parçalar var.Bunu asla onaylamıyorum hırsızlık hırsızlıktır zaten aşırılan parçaları da dinlememeye özen gösteriyorum.Çünkü emek hırsızlığına saygım yok.Ama şunu da belirtmek lazım LZ’nin hırsızlık yapmasına da çok gerek yoktu.Çünkü aşırılan parçaları hesaptan çıkardığımız zaman da grubun şaheser niteliğinde bir sürü şarkısı bulunuyor.Yani hırsızlık yapmış olsunlar veya olmasınlar bu bir efsane olduklarını değiştirmiyor.

    Berke

    @Raddor,Bu kadar yazının üzerine diğer LZ albümlerini de ben mi kritiklesem diye düşünmüyor değilim şuan:).

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.