# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
ANGRA – Rebirth
| 03.10.2011

Güzel bir güne kalkmak mı, güne güzel kalkmak mı?

Özgür DURAKOĞULLARI

Bir albüm hem sonsuzmuşçasına bir enerjiye, yağ gibi bir akışkanlığa ve berrak bir gökyüzü minvalinde bir anlaşılırlığa sahipken, aynı zamanda son derece teknik, yer yer karmaşık, sofistike ve progresif olabilir mi? Hem de tek bir tarza oturtacaksak ana janrına da “power metal” diyorsak bu albümün. Eğer Kiko Loureiro gibi bir gitaristiniz, ve grubun diğer elemanları gibi elemanlarınız varsa bu mümkün. En azından “Rebirth”de bu mümkünmüş, bunu gördüm
Brezilya deyince taşkın bir enerjiye zaten çok rastlanıyor metal dünyasında, KRISIUN’u var, SEPULTURA’sı var. Demek ki tarzları ne olursa olsun, bu adamlardan önlenemez bir enerji fışkırması hadisesi dünyaya yayılıyor. (Funeral doom’da bile mi? Hadi canım!)

Berca B’nin kritiklediği, tanıtılan albümden bir sonra çıkmış olan “Temple Of Shadows” daha da teknik, daha da hayvansı materyaller de barındırsa “Rebirth” benim favori ANGRA albümüm.

Neden mi? Bir kere, Edu Falaschi’nin vokalleri “Temple Of Shadows”da bildiğiniz duvara toslamış. (Iyy kafiye yapacaksın diye…) Aslında ANGRA’nın eski ünlü vokalisti Andre Matos’un da, hâlâ grubun vokallerinde olan Edu Falaschi’nin de fanı sayılmam. Matos çok zor, ve nadir kişilerin yapabileceği şeyleri yapabilen bir ses kullanıcısı da olsa, ses rengi ve duygusu bana geçmiyor; geçtiğinde de iyi hisler uyandırmıyor içimde. Neyse ki “Rebirth”de Edu vokallerini az çok seviyorum diyebilirim. “Temple Of Shadows”da çok kirli ve zorlama bir hale bürünmüştü ses kullanımı.

Bu albüm hem bilindik power metal normlarına uyuyorken birçok yönden, hem de nasıl 1 saat boyunca elimizin stop düğmesine gitmemesine neden olurcasına, ilgimizi kaybetmemize neden olmuyor? Daha da açarsak, power metal sevmeyen prog’cuları bile etkileyen bir grup nasıl olmuşlar bunlar? Tahminen gitar odaklı müzik seven çoğu kişiyi çok memnun edecek bir gitarcılığı, ve kompozitörlüğü var Kiko Loureiro’nun. Neo-klasik etkiden bir hayli faydalansa da, aralara serpiştirilen, zannedersem Brezilya etnik müziği etkili kısımlar, klasik müzik interlüdleriyle de birlikte hoş bir baharat tesiri yapmışlar bu lezzetli albüme.

Artı Loureiro’nun, kanımca “imza hareketi” denen bir müzikal numarası var son dönem ANGRA albümlerinde. Nasıl anlatsam, hızlı twinlerle senkronize giden alışıldık power ritimlerinin altında giden gitar solosu başlıyor ve neşeli, pozitif, majör majör giderken solo, çok ani ama müthiş bir kurgulama eseri thrash’si bir gitar rifine geçiliyor. Arkasından ise daha da neo-klasik bir melodi giriyor ve solo sonlanıyor. (Nova Era parçasında tam da bu anlattığım atraksiyon var, ama benzerleri yeni dönem ANGRA’da az olmayan sayıda şarkıda yer buluyor.)

Eserin ikinci parlayan yıldızı ise kesinlikle davulcu Aquiles Priester. Aslında ülkesinde, bizim Murat İlkan’ı bildiğimiz kadar bilinen bir müzisyen ama ne hikmetse hakettiği popülariteye ulaşamadı dünyada. Muazzam iyi bir davulcu, hem teoride hem pratikte. Şimdi SYMPHONY X davulcusu Jason Rullo veya DREAM THEATER davulcusu Portnoy ile kıyaslamak doğru olmaz kendisini. Bence pek aşağı kalmaz onlardan, ama şöyle bir şanssızlığı var kendisinin: ANGRA’nın müziğinde çok daha az aksatma ve tuhaf zamanlı ölçü var.

O bakımdan, düz ritimlerde o da bir yere kadar farklı farklı ritimler atabiliyor. Örneğin 5 oktav sesi olan bir vokalist Serdar Ortaç cover’lıyor gibi düşünün bu durumu. Adamın hünerleri çok daha fazlasını yapmaya müsait, ama içinde bulunduğu topluluğun müziğinin dinamikleri ve ruhu belli oranını yapmasına izin veriyor. Neyse ben gene de bir DEATH – Symbolic çaldığı son derece kaliteli kaydedilmiş bir performansını linkleyeyim, siz de görmüş olun.

Nova Era, Rebirth, Acid Rain, Unholy Wars (özellikle de bu sonuncusu) gibi şarkılar az daha öne çıksalar da, albümde tek bir boş şarkı yok. Özellikle sabahları çok güzel dinleniyor bu albüm. Güne bir tazelenmiş başlıyorsunuz, içinizi hoş bir enerji dolduruyor.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.00/10, Toplam oy: 22)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2001
Şirket
Steamhammer Records
Kadro
Edu Falaschi: Vokal
Kiko Loureiro: Gitar
Rafael Bittencourt: Gitar
Felipe Andreoli: Bas
Aquiles Priester: Davul
Şarkılar
1. In Excelsis
2. Nova Era
3. Millennium Sun
4. Acid Rain
5. Heroes of Sand
6. Unholy Wars
Part I: ImperialCrown
Part II: Forgiven Return)
7. Rebirth
8. Judgement Day
9. Running Alone
10. Visions Prelude
  Yorum alanı

“ANGRA – Rebirth” yazısına 4 yorum var

  1. Edu Falaschi demişken, geçenlerde artık böyle şarkı söylemeyeceğini açıkladı.

    Aeonian_Lich

    @Ahmet Saraçoğlu, Zorlama bir sesle söylediği zaten hemen anlaşılıyordu. Aslında Rhapsody vokalisti Fabio Lione de bildiğim kadarıyla bariton sesi olup tenor aralığında söyleyen vokallerden bir diğeri. Sesi bir dönem acayip sıçtı, lakin son dönemde yaşı da ilerlemesine rağmen eski performansını hiç aratmayan bir hali var. Baya bi teknik çalışıyordur zannedersem, canlıda da süper söylüyor çünkü. Hatta Rhapsody yetmedi, Kamelot ile uzun bir turneye çıktı adam. Çözemedim, adam kesin bişeyler yaptırıyodur. (güzel ünlü görüp “liposakşın miposakşın bişeyler yaptırıyodur kompleksine sahip insan deyişi). :P

  2. Itachi says:

    Çok power metal sevmesem de Acid Rain hatrına 7 verebilirim bu albüme.

    Symbolic videosu da şahaneymiş cidden.

  3. nordson says:

    zamanında çok dinlemişliğim var. angra’yı genelde severim zaten fakat bu albüm’ün ayrı bir yeri var bende.
    “Heroes of Sand” müthiş güzel solosu ve vokal harmoniği ile favorim olmuştur hep. ben 9 veriyorum.
    teşekkürler paylaştığım için.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.