# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
THE DILLINGER ESCAPE PLAN – Calculating Infinity
| 12.02.2010

Öklid algoritması ve kaos teorisi.

Sanatın her alanında post devirlerin yaşandığı günümüzde… Yok böyle girmeyeyim. Bir metal albümünün yazısı için fazla ağır oldu, altından kalkamam. Bir daha deneyelim.

Görülebilecek şeylerin muhtemelen çok büyük bir kısmını gördüğümüz metal müzikte belki de son keşfedilen, keşfedilen demesek de yeni bir boyuta getirilen son türlerden biri, müzik basınının da nefis bir şekilde adlandırdığı üzere, mathcore denen zımbırtı.

1970′lerin ortalarından gelen BLACK FLAG’lerden, doksanlardaki CONVERGE, COALESCE, TODAY IS THE DAY gibi gruplardan sonra, 1997 yılında Nivcörsi’de kurulan THE DILLINGER ESCAPE PLAN, underground hardcore sahnesinde bir anda ismini duyurmuş, yüksek performanslı sahnesi ile adından söz ettirir olmuştu.

Dünyanın bir gaz bulutu olduğu zamanlara fazla girmeden, bahsetmeye çalıştığımız albüme gelelim. İçinde BLACK SABBATH’ın Paranoid’ine tecavüz de edilen yedi buçuk dakikalık “Under the Running Board EP” çılgınlığının ardından, 1999 yılında “Calculating Infinity” adlı bu acayip şeyi çıkardı THE DILLINGER ESCAPE PLAN.

Çoğu yerde günümüzdeki anlamıyla mathcore’un bulunuşu olarak anılan ve deneysel metal adına bir kilometre taşı olarak görülen “Calculating Infinity”nin, ardından gelen pek çok türdaş grubu etkilediğini, belki de bu türü icra eden yeni grupların kurulmasına vesile olduğunu söyleyebiliriz.

calculating_4

Nedir bu albümün olayı. “‘Calculating Infinity’, grindcore’dan caza, cazdan metale pek çok türün, her açıdan progresif şarkı yapılarına sahip bir bulamaç haline getirilip, “core” olana dek yoğurulması ve psikopat, şizofren, dengesiz bir tokada dönüştürülmesidir” diyerek, yazımızın saçma tanım ihtiyacını giderelim. “Progresif grindcore sosuna bandırılmış caz etkileşimli ekstrem metalcore” gibi ibiş tanımlara hiç girmeden, dinlemeden anlamanın, kafada canlandırmanın mümkünatı olmayan bu albümü tarif etmeye çalışalım, ilk olarak da mathcore denen bu olayın belki de en büyük marşıyla açılışı yapalım.

“Calculating Infinity”yi başlattığınız anda göreceğiniz üzere, bir kere albümde yanına yaklaşması epey zor bir müzisyenlik var. Bire bir cover’lanması belki de imkânsız şarkılarda dolu albüm, atonal rifler, armoniden nasibini almamış geçişler, “normal”i reddeden poliritmik tempolar, ahenksiz, uyumsuz, “tatsız”, rahatsız edici ne varsa hepsini içinde barındıran bir içerik sunuyor. Şarkıları takip etmek, ilk andan anlayacağınız üzere hiç de kolay değil. Albümü daha sindirmemişken, bir işle ilgilendiğiniz sırada arkada çalsın diye açmak, muhtemelen size hayattaki her şeye uyuz olmaktan öte bir his vermeyecektir.

calculating_1

Peki tüm bu kaos, nasıl oluyor da bir fikirler ve ilginçlikler çorbasına dönmüyor? Günümüzde de pek çok grup “ne bulursak içine kattık, şaşırtıcı olsun bize yeter” temalı müzikler yapıp mal gibi sonuçlara ulaşmıyor mu? Ulaşıyor. O zaman neden bu albüm türün mihenk taşı olarak görülüyor? Çünkü THE DILLINGER ESCAPE PLAN tüm bunları daha önce benzeri görülmemiş bir yenilikçilik içerisinde, kontrolü elinden hiç bırakmadan, “bunu bizden başkası yapamaz” diyen bir yanına yaklaşılmazlık ve bunu yapmak için doğmuşlar diye düşünmenizi sağlayacak bir rahatlık ve kendine güvenle yapıyor.

Evet, “Çünkü…” diye başladığım bir önceki cümleyi doyurucu bir şekilde sonuçlandıramadım ve tarifine çalıştığım müziği henüz duymamış olanların kafasında olayın neden çorbaya dönmediğini mantıklı bir şekilde açıklayamadım, ama açıkçası bunu başarılı şekilde açıklayabilecek herhangi biri olduğunu da sanmıyorum. Zira duymaksızın, hele de türe dair aşinalığınız yoksa, bahsedileni anlamınızın pek imkânı yok. Ama madem yazıyoruz devam edelim.

calculating_3

Şimdilerde yine hastası olduğum COHEED AND CAMBRIA’da baget sallayan Chris Pennie’nin tarifi çok güç davullarından başlayalım… Ve bitirelim, çünkü tarif etmeye çalışarak boşa harf harcamamın bir anlamı yok. Tek kelimeyle ruh hastası, takip etmesi çok zor bir davul performansı var albümde. Normal insan işi değil kesinlikle. Bir sonraki albümden de olsa, benzer öküzlükte olduğu için hemen bir örnek verelim (fakat şu Youtube’dan da ne ekmek yendi arkadaş).

Pennie dışında, pek çok yazılı basın organında 2000′ler sonrasının, hatta tüm zamanların en önemli gitaristinden biri olarak gösterilen Ben Weinman var. Basın dediysem öyle tırt internet sitelerinden falan bahsetmiyorum. Guitar World: Tüm zamanların en kült 25 gitaristinden biri, tüm zamanların en hızlı 50 gitaristinden biri; Kerrang: “Calculating Infinity” – Tüm zamanların en iyi 100 rock albümünden biri, ve yanında da Weinman’a bağımsız ruh (Spirit of Independence Award) ödülü.

calculating_5

Diğer elemanlar da bahsedilmeyi sonuna kadar hak etse de, ayrı bir parantez açacağım son kişi, bu albümün ardından gruptan ayrılan vokalist Dimitri Minakakis. Sıradan dinleyiciyi bu denli zorlayan müziği hadi bir şekilde anladığınızı ve (alışık olmayan kulaklardan bahsediyorum) zor da olsa dinleyebildiğinizi var sayalım, sizi bu noktada albümden uzaklaştıracak bir şey varsa o da Minakakis’in vokalleri. Albüme mükemmel uyan ve böylesi bir yıkıma daha iyisi gitmez diye düşündürtecek kadar yırtıcı ve ruh hastası olan vokaller, türe aşina olmayan bünyeler için hiç alışılmadık ve zorlayıcı bir tecrübe olacaktır. Ne yapıyoruz, örnekliyoruz.

Dediğim gibi albümü on sayfa da yazsak tam anlamıyla bir tanıma ulaşamayız, o yüzden yavaştan kapatalım. “Calculating Infinity”, tüm bu söylediklerimin dışında, onların çok üstünde bir özellik olarak, garip bir niteliğe daha sahip, o da atmosfer. Albüm, sakin gözüken, gitarların, davulun, vokalin bağırmadığı, patlamadığı anlarda dahi bir tekinsizliğe, bir güvensizliğe sahip. “Tamam şimdi müziğe benzedi, bir süre böyle yormadan ilerler” türü bir güvene kapıldığınız anda bile arkanızdaki dolaptan fırlayıp ensenize tokadı çakacak gibi bir hali var, sanki yaşadığınız evde var olduğunu bildiğiniz ancak size sadece hiç beklemediğiniz anlarda görünen ve ödünüzü koparan, kahkahalar atarak oradan oraya koşturan çıplak bir ruh hastası gibi (tanıma gel). Koşturmak demişken, sizi aşağıdaki videonun ilk on beş saniyesine alalım. Crowd surfing size sıkıcı mı geliyor? O zaman crowd running’i deneyin.

Sonunu yapalım, “Calculating Infinity” gerçekten de önemli, eşsizliğe her anlamda çok yaklaşan bir albüm. Peki niye? Çünkü bu albüm, gavurun tabiriyle bir “trendsetter”. Olmayan bir şeyi yapan, ya da en azından olan bir şeye daha önce görmediğimiz bir açıdan bakmamızı sağlayan bir yaratım, lavukça tabiriyle bir inovasyon.

calculating_calculating

Takip edenlerin bildiği üzere THE DILLINGER ESCAPE PLAN bu albümün ardından kadrosuna tek kişilik ordu Greg Puciato’yu kattı ve Mike Patton’la tanıştı. Böylece grup adına yeni bir kapı açılmış oldu. O detaylara ve grubun akıllara zarar konser performanslarına da başka yazılarda değiniriz artık.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.84/10, Toplam oy: 57)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1999
Şirket
Relapse
Kadro
Brian Benoit: Gitar
Adam Doll: Bas
Dimitri Minakakis: Vokal
Chris Pennie: Davul
Ben Weinman: Gitar, bas, synth
Şarkılar
1. Sugar Coated Sour
2. 43% Burnt
3. Jim Fear
4. *#..
5. Destro's Secret
6. The Running Board
7. Clip the Apex... Accept Instruction
8. Calculating Infinity
9. 4th Grade Dropout
10. Weekend Sex Change
11. Variations on a Cocktail Dress
  Yorum alanı

“THE DILLINGER ESCAPE PLAN – Calculating Infinity” yazısına 5 yorum var

  1. nekropunk says:

    TDEP sevenler “hayworth” adlı grubu dinlerse bence güzel şeyler olabilir

  2. Ufuk says:

    dep sevenlere hella tavsiye ediyorum.. ayrıca “zach hill”, “mick barr”, “marnie stern” diye aramalar yapabilirsiniz. zach hill omar rodriguez lopez’le de çaldı.

  3. Ahmet Saraçoğlu says:

    artislik dolu yorum: hella’yı between the buried and me ve dillinger’ın ön grubu olarak izlemiştim, davulcuları gördüğüm en acayip atak yapan adamlardan biri. şarkılarını falan hatırlamıyorum, ama davulcu şarkılar boyunca hiç durmadan solo atıyor gibiydi.

  4. V.Kaan says:

    oha! şimdi karşılaştım bu yazıyla. albümün 3 şarkısı dinledim erimek üzereyim.

  5. owlbos says:

    2 gün uyumayıp bugun işten gelir gelmez uyudum. Tüm enerjiyi yükledikten sonra sabahın 5′ine aklıma bu hayvanlık geldi. İyi ki geldi yıllar sonra hayvanlığa doyuyurum tekrar.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.