Yaz aylarında müzik dinleme şansım olamadığından atladığımız albümleri inceleme furyamıza devam ediyoruz…
Bu seferki rotamız İsveç, türümüz Viking/black/folk metal, grubumuz ise MÅNEGARM.
Dünya üzerinde sadece beş grubun Viking/black/folk metal yapmasına izin verilecek olsaydı ve seçme hakkı bana verilseydi, çok da fazla düşünmeden söyleyeceğim birkaç gruptan biri kesinlikle MÅNEGARM’ı olurdu. HAVUKRUUNU, MOONSORROW, MÅNEGARM’ı başa yazar, diğer ikisini düşünürüm.
Bunun sebebi sadece MÅNEGARM’ın kendi türü içerisindeki en iyi gruplardan olması değil, aynı zamanda Viking metal, folk metal ve bunlarla ilişkili diğer alt türlerin miadını biraz doldurmuş olması ve hâlihazırda bu türü üst düzey icra eden çok da fazla grup kalmamış olması.
Folk unsurlar, tıpkı power metal gibi, gelişen ve deliye dönen metal alt türleri evreni içerisinde statik kaldığından günümüzde giderek çekiciliklerini kaybediyor ve kendi niş kitleleri içine sıkışmak durumunda kalıyorlar.
Bunu kıran demeyeyim ama bu statikleşme ve kısmen modası geçme içerisinde kendi türünü en iyi temsil eden, 30 yılın ardından bile hâlâ heyecanla ve etkileyici biçimde yapan bir avuçtan bile az gruptan biri, belki de birincisi de 1995’ten beri çok istikrarlı şekilde albümler çıkarmaya devam eden MÅNEGARM.
1995-1997 arasında henüz taşlar yerine tam oturmamışken yapılan 4-5 üye değişikliğini saymazsak son 27-28 yıldır sadece üç eleman değişikliği yapmış ve bu süreçte 11 albüm çıkarmış bir grup MÅNEGARM. Viking metali baz olarak alıp sağlam bir kültürel miras üzerinden temeli atıyorlar, bunun üzerinde folklorik unsurları gayet pragmatik ve karakter oluşturucu bir üslupla kullanıyorlar, black metalin agresifliğinden de fazla cozutmadan, dinamik bir güç kaynağı olarak yararlanıyorlar.
Şarkılardaki folk motiflerin dozu iyi ayarlanmış ve elde bira bardağı hoppidi hoppidi dans etme noktasına kaymadan, coğrafyanın kültürel havasını yansıtacak şekilde kullanılıyorlar. MÅNEGARM folk konusuna ciddiyetle yaklaşıyor ve FINNTROLL’ün akordeonlu panayır yeri olayına girmediği, daha sert bir mizaç sunduğu taraflarını akıllara getiren tarzda bir müzik yapıyor.
1998’deki “Nordstjärnans tidsålder” ile 2007’deki “Vargstenen” arasında en iyi dönemini yaşayan grup bu arada çıkan beş albümdeki MÅNEGARM’ı bilenler grubun zaten folk metal dendiğinde pek çoklarını iten türdeki olaylara girmediğini bilirler. “Edsvuren” de bu anlayışı devam ettiriyor ve bir miktar hit eksikliği çektiğini düşünsem de MÅNEGARM kalitesini koruyor.
Folk metal uzun yıllar cepten yediği, kendini yenilemeye kasmadığı ve doksanların sonundan 2010’a kadar olan süreçte en iyi eserlerini verip sonra epey tekrara düştüğü için günümüzün heyecan veren alt türlerinden biri olmayabilir, ancak türü sevenlerin sarılabileceği gruplar hâlâ var. MÅNEGARM bunlardan biri ve İskandinav atmosferini almak isteyenler için hâlâ geçerli bir tercih. “Edsvuren” tür adına bir açılım değil, sürprizi, şaşırtması yok, ancak günümüzde Viking/black/folk metal özelinde bulabileceğiniz gayet iyi seçeneklerden biri.
Kadro Erik Grawsiö: Vokal, bas, davul
Markus Andé: Gitar
Jacob Hallegren: Davul
Konuk:
Tobias Rydsheim: Lead gitar (2)
Liv Hope Lenard: Vokals (11)
Ellinor Videfors: Vokal (4, 8, 9)
Lea Grawsiö Lindström: Vokal (1)
Janne Liljeqvist: Flüt (8, 11)
Martin Björklund: Keman
Şarkılar 1. I skogsfruns famn
2. Lögrinns värn
3. En blodvittneskrans
4. Rodhins hav
5. Till gudars följe
6. En nidings dåd
7. Hör mitt kall
8. I runor ristades orden
9. Skild från hugen
10. Likgökens fest
11. Edsvuren
12. Ofredsfylgjor
İsveçce öğrenme sürecinde kusana kadar dinlediğim için tahammülümün kalmadığı bir grup. Bu neymiş diyenler vargstenen albümünü dinlesin, ne öncesinde ne sonrasında o seviyeye yaklaşamadılar bile. Klasik isveçli tembelliği. Ülkedeki sosyalist hava kendini geliştirme isteği bırakmıyor insanda.
İsveçce öğrenme sürecinde kusana kadar dinlediğim için tahammülümün kalmadığı bir grup. Bu neymiş diyenler vargstenen albümünü dinlesin, ne öncesinde ne sonrasında o seviyeye yaklaşamadılar bile. Klasik isveçli tembelliği. Ülkedeki sosyalist hava kendini geliştirme isteği bırakmıyor insanda.