Bugün Almanya, Köln’deyiz ve ikinci albümünü çıkaran black metal grubu SUMERIAN TOMBS’dan bahsedeceğiz.

2017’de çıkan “Exiled, Punished…Rejected” ve 2020’de çıkan son albümleri “A Grey Chill and a Whisper”ı incelediğimiz Alman black metal grubu BELTEZ, o son albümün ardından bir şey yapmamış ve grup kadrosundaki birtakım kişiler SUMERIAN TOMBS adlı bir grup daha kurmuşlardı. SUMERIAN TOMBS 2022’de kendi adını taşıyan ilk albümünü çıkardıktan sonra yakın zamanda da “Age of Eternal Night” adlı ikinci albümünü çıkardı ve şimdi biz de albümle neler olup bitiyor ona bakacağız.

SUMERIAN TOMBS atmosfer tarafı güçlü, katmanlı bir black metal yapıyor. Müziklerinde rifler, melodiler, tremololar, yarı soğuk yarı damar akorlar, gergin arpejler, hepsi var ancak hiçbirine yaslanmadan hepsinden gerektiği şekilde faydalanıyorlar.

Sümer mitolojisini tema edindiğiniz zaman, kadim zamanların karanlık ritüellerine falan girdiğiniz zaman doğal olarak müziğinizde de bu ritüel havası, ayinsel atmosfer kendini gösteriyor. Özellikle Mezopotamya menşeli temalara odaklanan kimi grupların bazen bunun suyunu çıkardığını ve rifleri, melodileri, akılda kalıcı karakteristik şarkı yapılarını ikinci plana atıp monotonluk peşinde koşan haydıdı huydudu mistik ayin olaylarına girdiğini görebiliyoruz. Bu yaklaşımların son birkaç ROTTING CHRIST albümünün etkisini nasıl azalttığını veya temasal olarak farklı olsa da yine bu tür bir bilinçli monotonluğa giren PRIMORDIAL gibi bir grubun bile bence ne kadar sıkıcı hâle geldiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu ritüel kafası, gizem ve tekinsizlik yaratma amaçlı bu olaylar doğru kullanılmadığında müziğin içine çatır çatır sıçabiliyor.

SUMERIAN TOMBS’un iyi tarafı bu konuyu sulandırmadan hem atmosferini yaratabilmeyi hem de adam akıllı bir black metal sunmayı başarabilmesi. Bunu yaparlarken dikkatimi çeken bir şey, ki bence grubun en değerli taraflarından biri de bu, şarkıların içine akılda kalıcı küçük lead’leri, 5-6 notalık melodilerle oluşturulan damar anları çok iyi kullanmaları. Bu sayede melodik black metal dinlemesek de o birkaç notalık lead’lerin anlık yönlendirmeleri veya atmosfer değişimleri sayesinde şarkılar zenginleşiyor, lezzet kazanıyor, akılda kalıcı bir hâl alıyorlar.

Bunun en iyi örneklerinden biri albüme adını veren şarkı. Grup yaklaşık yedi dakika içerisinde eteğindeki tüm taşları döküyor ve dinleyiciyi sarıp sarmalayan bir atmosfer oluşturuyor. Benzer şekilde “Cuutha – Necropolis” da gayet etkileyici. Bunun yanı sıra grup daha agresif şekilde saldırmayı da biliyor. MARDUK havalarının estiği ve İMHA TARİKAT’tan Kerem Yılmaz’ın konuk olduğu “Savage Dreams Of Wrath And Blood” buna güzel bir örnek.

“Age of Eternal Night”la ilgili ilginç bir durum da albümün sonunda bonus bir albüm daha olması. Süre olarak altmış altı dakika gibi uzun bir süresi olduğu gözükse de esasında “Age of Eternal Night” kırk altı dakika civarı bir albüm, ancak sonunda “Ritus” adlı dört şarkıdan oluşan yaklaşık yirmi dakikalık bir bonus albüm daha var. Neden bu şekilde kurguladıklarını bilmiyorum, bu dört şarkı önceden yayınlanan demoların yeniden kaydı değil, ancak nedense böyle bir şey tercih etmişler.

Nihayetinde SUMERIAN TOMBS “Age of Eternal Night”ta uzun, hatta korkutucu olabilecek bir süreye sahip altmış altı dakikalık black metal sunuyor olsa da bunu sürükleyici, kendi kendini boğmayan, yeterli varyasyonu içerecek şekilde sunmayı başarıyor. Albümü başlattığınızda görkemli, acelesi olmayan bir şeyle karşılaşacağınızı zaten anlıyorsunuz ve şarkılar ilerledikçe grubun ne yaptığını bildiğini fark ediyor, böylece de dinlediğiniz şeyden keyif almaya başlıyorsunuz.

Derinlikli, kendine has atmosferi olan bir black metal albümü dinlemek isteyenlere tavsiye ederim.