# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z

Archive for 2010

SEVERE TORTURE da albüm detaylarını açıkladı

Friday, April 9th, 2010

Hollandalı brutal grup SEVERE TORTURE, 29 Haziran’da çıkaracağı yeni albümünün adını “Slaughtered” olarak açıkladı.

Slaughtered“ın kapağı da şöyleymiş:

Bilinen ilk SLAYER videosu

Friday, April 9th, 2010

The Metal Den adlı site, SLAYER’ın bilinen en eski görüntüsü olduğu iddia edilen bir videoyu internete koymuş.

28 Mart 1983′e ait olan ve grubun “Black Magic”i çaldığı konserde, görüleceği gibi grup on küsür kişiye çalıyor. Dendiğine göre bu konserin en önemli özelliği ise, izleyiciler arasında Metal Blade’in sahibi ve metal dünyasının en önemli isimlerinden Brian Slagel’ın da bulunması ve bu performansın ardından Slagel’ın SLAYER’a albüm teklifi götürmesi, dolayısıyla da metalin gidişatının değişmesiymiş.

WATAIN yeni albüm detaylarını açıkladı

Friday, April 9th, 2010

Black metalin son yıllardaki en tehditkâr oluşumlarından WATAIN, merakla beklenen yeni albümü “Lawless Darkness“ın detaylarını açıkladı.

01. Death’s Cold Dark
02. Malfeitor
03. Reaping Death
04. Four Thrones
05. Wolves Curse
06. Lawless Darkness
07. Total Funeral
08. Hymn to Qayin
09. Kiss of Death
10. Waters of Ain

Albüm 7 Haziran’da çıkacak ve çoluk çocuk demeden herkesin sevgilisi olacak.

AMORPHIS’ten yeni DVD detayları

Thursday, April 8th, 2010

AMORPHIS, 23 Haziran’da piyasaya çıkacak ilk DVD’si “Forging The Land Of Thousand Lakes“in detaylarını açıkladı.

DVD 1:

Oulu Konseri:

01. Silver Bride
02. Sampo
03. Towards And Against
04. The Castaway
05. Smithereens / The Smoke
06. Majestic Beast
07. Alone
08. Silent Waters
09. Divinity
10. Elegy Medley (Against Widows / Cares / On Rich And Poor)
11. From The Heaven Of My Heart
12. Sky Is Mine
13. Magic And Mayhem / Black Winter Day
14. Sign From The Northside
15. House Of Sleep
16. My Kantele

DVD 2:

Summer Breeze Open Air 2009:

01. Leaves Scar
02. Towards And Against
03. From The Heaven Of My Heart
04. Against Windows
05. The Castaway
06. Sampo
07. Silver Bride
08. Alone
09. The Smoke
10. My Kantele
11. House Of Sleep
12. Magic And Mayhem

Bonus Materyal:

Tales From The 20 Years – Belgesel

Klipler:

01. Black Winter Day
02. My Kantele
03. Against Windows
04. Divinity
05. Alone
06. Evil Inside
07. House Of Sleep
08. The Smoke
09. Silent Waters
10. Silver Bride
11. From The Heaven Of My Heart
12. My Kantele (Jyrki TV show, 1996)
13. Amorphis interview (JYRKI TV show, 1996)

Fotoğraf Galerisi

CD 1:

01. Silver Bride
02. Sampo
03. Towards And Against
04. The Castaway
05. Smithereens / The Smoke
06. Majestic Beast
07. Alone
08. Silent Waters
09. Divinity

CD 2:

01. Elegy Medley (Against Widows / Cares / On Rich And Poor)
02. From The Heaven Of My Heart
03. Sky Is Mine
04. Magic And Mayhem / Black Winter Day
05. Sign From The Northside
06. House Of Sleep
07. My Kantele

HEATHEN – The Evolution of Chaos

Thursday, April 8th, 2010

Yaratıcı bir thrash metal rifinin insana verdiği zevki çok az şey verebilir. Yırtıcı ve iyi kurgulanmış bir rif, güçlü prodüksiyonla birleşince size metal dinlemeyen birinin asla anlayamayacağı duygular yaşatabilir. Cıgcıgıcıgıcıg cıgcıgıcıgıcıg cıgıcıgıcıgıcıg cıgcıgcıg… Güzel şeyler bunlar.

Günümüzde gizli klasikler olarak anılan iki adet albüm yaptıktan sonra 20 yıl ara verip de böyle bir geri dönüş yapmak nasıl açıklanır bilemiyorum. “Yazıklar olsun, bunca yıl bizi bundan mahrum bırakmışsınız” deyip kızmak mı, yoksa sadece “O” ve “HA” deyip susmak mı daha mantıklı, onu da bilmiyorum. Bayanlar baylar bugünkü konuğumuz HEATHEN. Bir önceki albümü “Victims of Deception”ı çıkarıp ortadan kaybolalı tam on dokuz yıl geçen HEATHEN.

Eskiyi kurcalamadan elimizde ne var ona bakalım. “The Evolution of Chaos”, içi sayısız yaratıcı rifle dolu, yırtıcı, bir o kadar melodik, karakteristik bir atmosferi olan, progresif şarkı yapıları ve katmanlı bestelerle bezeli, akılda kalıcı, eşlik edilesi, insanı evi yıkacak düzeyde gaza getiren bir groove’u olan, “Thrash metal budur” diyebileceğiniz, harika bir albüm.

Clean gitarlı bölümler ve David White’ın yumuşak yumuşak söylediği kısımlar dahi albümün karanlık, ancak bir o kadar da varyasyonlu atmosferine uyan türde bestelenmişler. Albüm hem gerçekten de simsiyah bir havaya sahip, hem de içerdiği değişkenlikten dolayı renkli bir his de barındırıyor. Eski METALLICA’nın benzersiz epik, melodik thrash’i, EXODUS’un suratta patlayan direktliği ile IRON MAIDEN’ın akılda kalıcılığı ve görkemi sanki bir kavanozda çalkalanmış ve tadına doyulmaz bir karışıma dönüştürülmüş.

Albüm Steve DiGiorgio’nun sitarla çaldığı Doğu ezgili bir intro’yla açılıyor ve aynı melodinin kuduruk halini gördüğümüz Dying Season’a bağlanıyor. Bu şarkıya geçtiğimiz haftalarda bir klip çekildi, çıkar çıkmaz haberler köşemizde izleriz artık. EXODUS’tan Gary Holt’un solosuyla şenlendirdiği ve muhakkak ki pek çok insanın boyun omurlarının tadını kaçıracak olan Control by Chaos’la devam eden albüm, on bir dakikalık hayvanlık abidesi No Stones Turned’e bağlanıyor. YouTube videolara 10 dakika sınırı koyduğundan, alttaki bu aşmış parçanın son dakikası maalesef kesik, albümdeki halini tadına vara vara dinleyin derim. Bu şarkıyla ilgili diğer bir not da, parçadaki perdesiz basların yine Steve DiGiorgio tarafından çalınmış olması.

Albümün eleştirisel anlamda bahsedilebilecek tek yanı, din ve politika konularında zamanında ne denli eleştirel olduğunu bildiğimiz HEATHEN’ın, şimdi bunları bir güzel yutup “Aynı tanrı altında vatanınız için o cehennem çukuruna gidip savaştınız, onurumuzu kurtardınız, hepiniz aslan parçalarısınız” diye ucuz bir milliyetçilik ve tribüne oynama sergilediği A Hero’s Welcome olarak gösterilebilir. Bence nefis bir şarkı olsa da, “Oralarda savaşarak bizi özgür kılıyorsunuz” teması fazlasıyla planlı programlı ve belli bir amaç için yazılmış gibi duruyor. Ordu trampeti betimlemesi ve şarkı sözleriyle yetinmeyip bir konuşma metniyle mesajını açıklaması da bu militarist övgüyü destekliyor. Yine de müzikal açıdan gayet iyi bir şarkı. Onun dışında albümü arka arkaya beşinci altıncı kez dinlerken dahi sıkılacak, şikâyet edecek bir şey bulamıyorum. Yine de benim için tadında olan yetmiş dakikalık süre, kimilerini yorabilir, bunu da söylemek lazım. Gerçi ben de yirmi yıl bekleseydim ben de coşardım, hatta yetmişle falan kalmaz direk üç CD’lik trilogy çıkarırdım.

Müzisyenlik anlamında “The Evolution of Chaos” bir thrash metal albümünden bekleyeceğinizin çok daha ötesini veriyor. Lee Altus thrash dünyasının en görmezden gelinmiş yeteneklerinden biri olduğunu her rifte, her notada kanıtlıyor. Adam resmen yirmi yılın birikimini sağa sola saçarcasına ortaya dökmüş, adeta thrash kusmuş. EXODUS’a katılmayıp HEATHEN’la devam etseydi neler olurdu, keşke bilebilsek.

Delişmen sololar, enfes bir thrash metal gırtlağı olan David White’ın sevmeyeni dövüyorlarmış cinsinden vokalleri, gitarların harika uyumu ve resmen cezalandıran bir davul performansı, “The Evolution of Chaos”u bırakın 2010′u, son zamanların en iyi thrash metal, hatta metal albümlerinden biri yapıyor. Kapağı bile ayrı bir güzel.

Bir önceki albümünden 19 yıl sonra “Killing Season” gibi bir hayvanlığı çıkaran ONSLAUGHT ve on yıl durup ardından “When Death Comes“ı çıkaran ARTILLERY’yle birlikte son yılların en önemli geri dönüş albümü olarak gördüğüm, hatta açıkçası bu ikisinden de daha bir ısıran, koparan “The Evolution of Chaos”u, thrash metalden azıcık bile hoşlanan HERKESE öneriyorum, hem de “Oğlum hadi lan dinle, dinlesene hadi, dinle, şşş hadi dinle” diye sırtından itekleyip taciz ederek öneriyorum. İddialı bir cümle kurmaya gerek yok, “The Evolution of Chaos” tek kelimeyle mükemmel bir thrash metal albümü. Bence hiçbir eksiği olmayan, tonlarca fazlası olan bu adrenalin deposunu fırsatı olup da “Amaaan sonra dinlerim” diye boşlayan bir thrash metal sever varsa, kekoluğuna doymasın.

SOILWORK yeni albümünün şarkı listesini açıkladı

Thursday, April 8th, 2010

SOILWORK, merakla beklenen yeni albümü “The Panic Broadcast“in şarkı listesini açıkladı.

01. Late For The Kill, Early For The Slaughter
02. 2 Lives Worth Of Reckoning
03. The Thrill
04. Deliverance Is Mine
05. Night Comes Clean
06. King Of The Threshold
07. Let This River Flow
08. Epitome
09. The Akuma Afterglow
10. Enter Dog Of Pavlov

SOILWORK demişken, vokalist Björn Strid’in hem albümde, hem de klibinde konuk olduğu yeni DEMON HUNTER şarkısı “Collapsing”i de koyalım.

DESPISED ICON dağılıyor

Thursday, April 8th, 2010

Son albümleri “Day of Mourning“i geçtiğimiz yıl çıkaran ve deathcore’un önemli grupları arasında sayılan DESPISED ICON, bu sene içerisindeki turnelerinin ardından dağılacağını açıkladı.

DESPISED ICON dağılma gerekçesi olarak grup elemanlarının büyüdüğünü ve artık normal, yerleşik düzende hayatlar sürdürmek istediklerini söyledi.

Kib diyoruz.

EXODUS’tan bir yeni şarkı daha

Thursday, April 8th, 2010

EXODUS, 7 Mayıs’ta çıkacak yeni albümü “Exhibit B: The Human Condition“dan “Class Dismissed (A Hate Primer)” adlı şarkıyı yayınladı.

Detaylar da şöyleydi:

01. The Ballad Of Leonard And Charles
02. Beyond The Pale
03. Hammer And Life
04. Class Dismissed (A Hate Primer)
05. Downfall
06. March Of The Sycophants
07. Nanking
08. Burn, Hollywood, Burn
09. Democide
10. The Sun Is My Destroyer
11. A Perpetual State Of Indifference
12. Good Riddance

Daha neler neler oldu ama bu seferlik bu kadarını paylaşıyoruz.

DAYLIGHT DIES – Dismantling Devotion

Wednesday, April 7th, 2010

Arka arkaya gelen iki notanın insanın ruhsal durumunu anlık da olsa etkileyebiliyor olması hem garip, hem de muhteşem bir şey. Tek başına duyulduklarında bir şey ifade etmeyen notalar, gayet minimal bileşimlerle bile yıkıcı bir hale gelebiliyorlar. Aynı anda çalınan iki nota, bir anda size geçmişteki acı bir tecrübeyi hatırlatabiliyor, o an içinizde olan ve patlamak için açık kapı gözleyen bir duyguyu serbest bırakmanızı sağlayabiliyor.

DAYLIGHT DIES, hem sert hem de damar olabilmeyi gayet iyi becermiş, KATATONIA’nın yıllar önce yürürlüğe koyduğu formülleri hem güzel bir şekilde, hem de özentiye, taklide kaçmadan yapan bir grup. Hayatımda dinlediğim en güzel, en yoğun, en güçlü şarkılardan A Life Less Lived ile tanıdığım DAYLIGHT DIES, adını asıl duyurmasını sağlayan bu albümü, “Dismantling Devotion”ı 2006 yılında çıkarmıştı.

DAYLIGHT DIES, kimi yerlerde melodik death metale varacak düzeyde sertleşen, ancak aslen KATATONIA’nın “Brave Murder Day” dönemini baz alan melodik bir doom metal yapıyor. Etkin davul kullanımı sayesinde gücünü hiç yitirmeyen müzik, yaratmak istediği duygusal hedeflere on ikiden giden bir yoğunluğa sahip. Doksanlar KATATONIA’sının başını çektiği basit akorlar üzerine damar melodi formülünü uygulayan sayısız grup var bildiğiniz gibi. DAYLIGHT DIES da bu gruplardan biri olarak gözükebilir, ancak grubu iyi yapan ve bir klon olmaktan alıkoyan şey, DAYLIGHT DIES’ın beste yapmayı çok iyi biliyor oluşu. Şarkılar değişken melodilerle ilerleseler bile, siz bu geçişleri fark edemeden o yeni gelen melodinin amaçladığı duyguyu hissetmeye çoktan başlamış oluyorsunuz.

Albümde gerçekten de enfes bir sound var. Bas gitarın alttan doyurduğu, davulun ağır tempo şarkılarda bile yaratıcı partisyonlarla zenginleştirdiği, gitarların çok iyi tonları sayesinde verilen damarlığın pekiştiği bir albüm dinliyorsunuz elli küsür dakika boyunca. Vokalist Nathan albüm boyunca brutal vokal yapıyor ve bunda gayet başarılı. Yine eski KATATONIA ve ilk dönem OPETH’i anımsatan bir vokal kullanımı var. Bas gitarist Egan tarafından yapılan clean vokaller de, tümü clean söylenmiş Solitary Refinement haricinde seyrek olarak ortaya çıkıyor ve görevlerini yapıyorlar.

Yazıda KATATONIA adının sıkça geçiyor olması sizi yanıltmasın. Grup KATATONIA’dan elbette ki etkilenmiş, ancak bunu işe yararlılığı sebebiyle altına sığınılacak bir güvenlik kalkanı olarak değil, üzerinden yola çıkılıp yeni mecralara gidilecek bir kaynak olarak kullanmışlar. Zaten müziğin olgunluğu, size grup elemanlarının ne yaptığını bilen ve ucuz işlere kalkışmayacak müzisyenler olduklarını albümün her anında gösteriyor.

Şu şarkılara dikkat türünde bir şey söyleyemiyorum, çünkü tüm şarkılar üzerlerinde çok uğraşıldığını, gerçekten de hissederek, yaşanılarak yazıldıklarını size fark ettiriyorlar. Başta dediğim gibi A Life Less Lived benim için ayrı bir yerde duruyor, o şarkıyı başlı başına bir “eser” olarak görüyorum, ancak “Dismantling Devotion”daki bütün şarkılar başka birisinin favorisi olacak düzeyde karakterli ve içten yapıtlar. Zaten hissedilerek yapılmasalar, hemen alttaki gibi bir enstrümantale böylesi fazla duyguyu yükleyemezlerdi sanırım.

Eğer doom metalinizi krosla trampet vuruşları arasında on saniye beklediğiniz türde, yani çok yavaş sevmiyorsanız, çift krosların üstüne kafa sallatabilecek güçte, ama bir yandan da her dinleyişimde ağzıma sıçan bir şey arıyorum diyorsanız, dahası KATATONIA’nın sert yüzünü hatırlayıp her gece yatağınızda ağlıyorsanız, DAYLIGHT DIES’a mutlaka bir şans vermelisiniz.

THE OCEAN’dan yeni şarkı

Wednesday, April 7th, 2010

THE OCEAN,  ikili albümünün ilk halkası olan Heliocentricten “Swallowed by the Earth” adlı şarkıyı aşağıdaki albüm kapağının içine koydu.

01. Shamayim
02. Firmament
03. The First Commandment of the Luminaries
04. Ptolemy Was Wrong
05. Metaphysics of the Hangman
06. Catharsis of a Heretic
07. Swallowed by the Earth
08. Epiphany
09. The Origin of Species
10. The Origin of God

Grup daha önce de albümün sunumuna dair şu cici videoları yayınlamıştı.


Albümlerin konsepti de şöyleceneydi.

IHSAHN’dan canlı performans

Wednesday, April 7th, 2010

Pek bir sevdiğimiz nadide müzisyen IHSAHN’ın, birkaç gün önce düzenlenen Inferno Festivali’ndeki canlı performansından üç adet video yayınlandı.

Sahnede LEPROUS üyelerinin eşlik ettiği IHSAHN, son albümü “After“a dek yalnızca birkaç kez canlı performans sergilemiş, “After”dan sonraysa bazı büyük festivallerde yer alacağını açıklamıştı. Sırasıyla Scarab, Misanthrope ve A Grave Inversed performansları aşağıdan izlenebilir.

BONDED BY BLOOD’dan yeni şarkı ve albüm konusu

Wednesday, April 7th, 2010

Genç thrash’çiler BONDED BY BLOOD, yakınlarda çıkacak yeni albümleri “Exiled to Earth“ten “Prototype: Death Machine” adlı parçayı yayınladı. Alttaki albüm tasarımına basıp şarkıya doğru yola çıkabiliyoruz.

Grubun açıklamasına göre “Exiled to Earth” bir konsept albüm olacakmış ve konu itibariyle günümüzden 600 yıl sonra Dünya’ya gelen ve hakimiyeti ele geçirmek isteyen Crong adlı uzaylı ırk ile buna karşı mücadele eden Dünya savunucularının mücadelesini anlatacakmış.

Hayırlısı diyelim.

DEW-SCENTED yeni albüm detaylarını açıkladı

Tuesday, April 6th, 2010

Alman thrash metal grubu DEW-SCENTED, yeni albümünü 24 Mayıs’ta çıkarıyor.

Adı “Invocation” olan albümün detayları da şöyle:

01. Downfall
02. Arise From Decay
03. The Invocation
04. Have No Mercy On Us
05. Artificial Life
06. Condemnation
07. Totem (Instrumental)
08. Torn To Shreds
09. Revel In Contempt
10. A Critical Mass
11. Global Hysteria
12. Slaves Of Consent

Çıkardığı tüm albümler geleneksel olarak “I” harfiyle başlayan grubun adının neden “Çiy Kokulu” olduğu ise gizemini koruyor.

TRIVIUM’dan şok açıklama

Tuesday, April 6th, 2010

TRIVIUM, tarihte görülmemiş bir açıklamada bulunmuş ve henüz yazım aşamasındaki yeni albümlerinin en iyi albümleri olacağını açıklamış.

Grubun lideri Matt Heafy: “Her grup yeni albüm çıkarmadan önce bunu söyler. Ama bizimki gerçekten böyle, gerçekten en iyisi bu olacak şuraya yazıyorum” şeklinde konuşmuş.

Elimize ulaşan son bilgilere göre bugün itibariyle 8.462 grup yeni çıkacak albümlerinin en iyi albümleri olacağını, 5.874 grup ise yakın zamanda gruplarından ayrılan müzisyenlerle müzikal farklılıkları yüzünden ayrıldıklarını ve aralarında kırgınlık olmadığını açıklamış.

Metal dünyasında her gün yeni bir şeyler oluyor. Bakalım daha nelerle karşılaşacağız.

STONEGARD – From Dusk Till Doom

Tuesday, April 6th, 2010

Levent MUKAN

Herkesin böyle çalıyorsa dayanamayacağı, diğer türlerden ayırdığı, çok ama çok sevdiği bir iki tarzı vardır. Kimi thrash çalarsa dayanamaz, kimi black’çi geçmişinden kurtulamaz, gibi gibi. Yaşı kemale ermiş, çoluğa çocuğa karışmış eşşek kadar adamlara ne açayım diye sorduğunuzda ve arşivinizde Zeppelin veya Deep Purple bulamadıklarında “Venom var mı?“ diye sordurur bu sevgi, diplere köşelere de itilse her zaman kalır bir kenarda.

Ben de böyle stoner rock’ı ayrı tutarım her zaman. Her grup her tarz bir yana, stoner diğer yanadır. İşin komiği otla falan da pek alakası olan bir insan değilim (hatta nefret ederim). Stonegard da böyle uyuşturucu karşıtı olup (müziklerine yansımıyor, Wikipedia’nın yalancısıyım) stoner temelli bir müzik icra eden, Norveç’ten çıkma bir grup, tu maalesef. Uyuştucu karşıtlığını bu kadar kötü bağlayabileceğimi hiç düşünmemiştim ama idare edin.

Stoner temelli deme nedenim, temelin üzerinde biraz değişik olaylara girmiş olmaları, çünkü stoner malûmunuz bünyesinde doom da barındıran bir tarz olarak bir yere kadar hızlanma potansiyeline sahiptir. Stoner yapıyorsanız blast beat pek olmaz mesela (Çok yavaşsa olur, o zaman da komik olur bence).

Tam olarak bu nedenle, zamanında ekstrem metale tahammül edemeyen ve çok muhafazakâr bir stoner rock fanboy’u olarak dinlemeye başladıktan iki-üç dakika sonra bir kenara attığım bu inceleme konusu albümü, birkaç sene sonra bünye iyice açılınca, müzik konusunda daha bir liboşa kaçınca, tekrar dinleme fırsatı buldum. Aslında buldurdular. Shuffle teknolojisi ile Helios’u dinleme fırsatım oldu. Sonrasında repeat teknolojisi kendisini yaklaşık elli kere dinlememe imkan verdi.

Peki nedir bu değişik olaylar? “From Dusk Till Doom”da stoner rock’a bayağı bayağı göz kırpan, iş atan şarkılar var, örneğin Blade. Bu göz kırpma daha çok şarkılara dağılmış kısımlar şeklinde ama.

Stoner rock’ta davul, kırkıncı kez dediğim gibi yavaş olur, gitar kalınca olur, sert tonlu olur. Bas çok önde olur, hoyrat olur. Stonegard’da ise davul stoner için çok fazla hızlı, hatta stoner ritimlerini (klasik rock ritimlerinden ne kadar farklıdır çok bilemem, ama bence çok farklı değiller aslında) hızlandırmaktan ibaret ama yine de çok fazla süslemiyor mevzuyu ve güzel kotarıyor işi davullar. Stoner’da davul çok süslü olmaz çünkü (set açısından).

Gitarlar çok daha “metal” bir tona sahip, tondan anlamadığımdan bu konuda ahkâm kesmek istemiyorum. Stoner için “hafif” diyebilirim ama.

Albümün zayıf karnı baslar. Stoner’da dediğim gibi çok önde ve kütür kütür olur baslar, Stonegard adına bile stoner’ı tek harf farkla alan bir grup olarak, basları herhangi bir metal grubu gibi distortion basıp kenara atma lüksüne sahip değiller bence. Ha duyuluyor gayet, ezkaza biri bu incelemeyi okur da dinlerse “Arkadaşım sağır mısın, kütür kütür işte baslar” diyebilir, ama olmaz arkadaş. Stoner’da bas, neredeyse gitarı bile geçmeli diyorum. Kısık bunlar (emekli albay gibi hissettim kendimi şerefsizim).

Gelelim vokallere. Kyuss dinleyenler John Garcia faktörünü bilirler, vokal önemli iştir. Stonegard’da back vokal olarak gerek scream içerikli kısımlarda, gerek clean kısımlarda gayet yardımcı oluyor adını bilmemizin gerekmediği (çünkü bilinen başka bir grupta çalmamış olan) diğer gitarist ile basist. Gerçi aşağıda adları yazıyor tabii.

Asıl vokal ise (ki diğer gitarist ve basist ile aynı durumda olması çok büyük bir kayıp) mükemmel bir clean vokale ve hiç de fena olmayan bir gırtlağa sahip. Adam nağme falan yapıyor olduğundan neredeyse bizim buralarda gereksiz derecede bilinir hale geliveren Helldorado’nun durumuna gelebilirlermiş hatta. Clean kısımları yer yer bize hiç yabancı olmayan bir tarzda söylüyor. Kendisi aynı zamanda gitar da çalıyor -idi.

Benim çeneme vurmuş yahu. Sonuç olarak Stonegard hafif sertçene, biraz hızlıcana, stoner rock üzerine inşa edilmiş olan şahane bir albümdür, bu albümü yapan abilerin bir de “Arrows”u vardır ki ben halen bulamadım kendilerini (denk gelmedi), başka da bir şeyleri yoktur.

Kyuss albümü falan incelesem sıçtım ben, bu bile 600 kelime olduysa o 6000’e vurur. Ve tam 600 kelimeyi tutturuyorum bu cümleyi de yazıya eklemek suretiyle.

MASTODON ve TOOL’dan davul düeti

Tuesday, April 6th, 2010

TOOL davulcusu Danny Carey ile MASTODON davulcusu Brann Dailor, müzik ekipmanları zinciri Guitar Center’ın düzenlediği “Drum Off” etkinliği için doğaçlama bir düet yapmışlar.

Guitar Center, her yıl Amerika’nın keşfedilmeyi bekleyen en iyi davulcusunu seçmek adına bir yarışma düzenliyor ve bu yarışmalar büyük ilgi görüyor. Geçen senenin birincisi, aşağıdaki sıradışı performansıyla 19 yaşındaki Ramon Sampson olmuştu.

Doymadım doyamadım sevmelere seni ben diyenlere bu iki çılgının solo performanslarını da verelim.

ALICE COOPER’dan yeni albüm

Tuesday, April 6th, 2010

Kariyerinde yarım asıra yaklaşan ALICE COOPER, yeni albüm haberini verdi.

Şimdilik on şarkının demosunu kaydettiklerini söyleyen efsane sanatçı, albüm adının büyük ihtimalle “The Night Shift” olacağını da söylemiş.

ALICE COOPER son albümü “Along Came a Spider”ı 2008′de çıkarmıştı.

AS I LAY DYING’den yeni albüm tadımlığı

Tuesday, April 6th, 2010

AS I LAY DYING, çok satacağı garanti yeni albümü “The Powerless Rise“dan çıkacak ilk single olan “Beyond Our Suffering”in büyük bir kısmını yayınladı.

Albümün ayrıntıları da şöyle:

01. Beyond Our Suffering
02. Anodyne Sea
03. Without Conclusion
04. Parallels
05. The Plague
06. Anger and Apathy
07. Condemned
08. Upside Down Kingdom
09. Vacancy
10. The Only Constant Is Change
11. The Blinding Of False Light

TOM ARAYA’dan buruk açıklama

Monday, April 5th, 2010

Geçtiğimiz aylarda sırtındaki ciddi sorun sebebiyle bir ameliyat geçiren SLAYER vokalist ve basçısı Tom Araya, birkaç gün önce katıldığı bir programda, ameliyat nedeniyle bundan böyle konserlerde kafa sallayamayacağını açıkladı.

Metalin en ikon gruplarından biri olan SLAYER’ın en öndeki isminin bu açıklaması, muhakkak ki grubu uzun süredir takip eden hayranları üzdü.

SLAYER geçtiğimiz sene içinde de bu tarz bir müzik yapmayı daha uzun yıllar sürdüremeyeceklerine dair açıklamalar yapıyordu. Biz yine de Tom’u kafa sallayabildiği zamanlarıyla hatırlayalım.

FINNTROLL’den sıradışı klip

Monday, April 5th, 2010

FINNTROLL, yeni albümü “Nifelvind“den “Under Bergets Rot” adlı parçaya çektiği klibi bugün yayınladı.

FINNTROLL, “Nifelivind”i “Güçlü death metal riflerinden karanlık pasajlara, ezici black metalden seksenlerin oynak pop müziğine pek çok elementin eşsiz FINNTROLL sound’uyla yoğurulması” şeklinde açıklamıştı.

Grup sene başında da albümden “Solsagan“a bir klip çekmiş, hayranlarına göbek üstüne göbek attırmıştı.

EXODUS yeni albümünden üç şarkıya klip çektiğini ve üçünün de aşşşırı iyi olduğunu açıkladı
Bursalı hard rock grubu KARAMESAİ yeni şarkılarını sundu
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.