# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
KATATONIA – Sanctitude
| 01.05.2015

İbadethane.

KATATONIA’ya olan sevgimi anlatma fırsatı bulduğum birçok kritik yazdım bugüne dek. “KATATONIA gelen metronun az öncesinde hissedilen rüzgârın ürpertisi gibidir” de dedim; “trafik ışıklarının gözlük camındaki yağmur damlalarında dağılmasıdır” da; “üzülecek bir şeyim olsa da bu şarkıların tadı daha iyi çıksa” da…

KATATONIA benim için hüzün ve müzik birlikteliğinin en tepesindeki gruptur. Yaptığı müzik o kadar gerçek, o kadar içtendir ki; KATATONIA bunun farkında olmayan milyonlarca insanın hayatının fon müziğidir belki de.

Böylesi yoğun bir müzik yapmalarına rağmen son derece aktif ve üretken bir grup olan KATATONIA, neredeyse tam 1 yıl önce Londra’daki Union Chapel’da kaydettiği konseri, Mart ayının son günü “Sanctitude” adıyla piyasaya sürdü. Bu canlı albümün içinde, 80 dakikalık konserin tamamı ve 1 saatten uzun bir de “Beyond the Chapel” belgeseli var.

Bu konseri normal bir KATATONIA konserinden ayıran şey, elbette ki şarkıların metal olmayan versiyonlarının çalınıyor oluşu. Tam bir akustiklikten söz edemeyiz, çünkü elektrikli gitarlar ve klavye de var. Ancak “Sanctitude”un belkemiğini oluşturan enstrümanlar akustik gitar, bas gitar, perküsyon ve klavye. Tabii bir de, Renkse’nin doyumsuz vokalleri. Ondan bahsetme gereği duymuyorum, zaten dinlemeden anlaşılabilecek bir şey değil.

Grup konseri sandalyede oturarak icra ediyor. Union Chapel’ın gotik havası ve sahnedeki mumlu düzenleme falan da eklenince, ortaya enfes bir atmosfer çıkmış. 17 şarkının çalındığı ve “Brave Murder Day”e dek uzanan bir setlist’in yer aldığı konserin benim için en müthiş anları; Ambitions, A Darkness Coming, Day ve Lethean. Bunlar cidden enfes şekilde uyarlanmışlar ve tüylerimin ürpermesini engelleyemediğim anlar barındırıyorlar.

Tabii “Sanctitude”u değerli kılan asıl şey, konserin video hali. Bu su gibi akan performanslar, görsel şölenle de birleşince tam anlamıyla mükemmelleşiyorlar. Belgesel kısmında ise Anders ve Jonas’la yapılan uzun bir tur röportajı var. Grubu sevenlerin hoşuna gidecek bir şey.

Son olarak, bu kritikten bağımsız bir şey söylemek istiyorum. Bu yazıyı yazarken internete girmekte epey zorlandım. Bugün 1 Mayıs olduğu için ve ben de Taksim’e çok yakın oturduğum için, devletimiz interneti kullanmamamızı sağlamak için elinden geleni yapıyor. Bu vesileyle tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs’ını kutlarım. Bugünü bir bayram olarak kutlamak isteyen insanlara müsaade etmeyenler için neler düşündüğümü ise kendime saklayayım. İnanıyorum ki günün birinde cezalarını çekecekler ve ülkemizin güzel insanları da huzur içinde nefes alabilecekler.

“When I pause for a breath, I see millions like me.”

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.74/10, Toplam oy: 47)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2015
Şirket
Kscope Music
Kadro
Anders Nyström: Akustik gitar, geri vokal
Jonas Renkse: Vokal, gitar
Niklas "Nille" Sandin: Bas
Bruce Soord: Akustik gitar
JP Asplund: Perküsyon
Silje Wergeland: Konuk vokal (17)
Şarkılar
Disk 1 (CD)
1. In the White
2. Ambitions
3. Teargas
4. Gone
5. A Darkness Coming
6. One Year from Now
7. The Racing Heart
8. Tonight's Music
9. Sleeper
10. Undo You
11. Lethean
12. Day
13. Idle Blood
14. Unfurl
15. Omerta
16. Evidence
17. The One You Are Looking for Is Not Here

Disk 2 (DVD)
1. Concert Film
2. Documentary "Beyond the Chapel"
  Yorum alanı

“KATATONIA – Sanctitude” yazısına 10 yorum var

  1. erol says:

    Last fair deal gone down’la birakmistim grubu ve daha da gelmem davosa falan

  2. Ali İhsan Balı says:

    Son paragraftan dolayı 11 vermek istedim ama en fazla 10 veriliyor maalesef.

    Kaydı da uzun zamandır bekletiyordum. Kesin çok süperdir hemen dinlemeye başlıyorum.

  3. ozzy says:

    Eline sağlık hocam en sevdiğim grubun kritiğini yazman bi yana son paragraftaki mesaj çok anlamlı oldu.

  4. zinhar says:

    iyi de bu bayramı bayram olarak kutlamak istemeyen kim? Çevremden islamcısından ulusalcısına, muhafazakarından solcusuna bu bayramla derdi olan tek bir Allah’ın kulu yok. Hükümet desem, 1 Mayıs’ı tatil ilan eden kim diye sorarak yandaş yaftası yemeyi de göze alıyorum. Katatonia mı? Şahane bence.

    bloodshot

    @zinhar, taksimi de babam yasakladı amk

    Satanist evlat arif

    @zinhar, Birader 1 mayıs’ın tatil olarak ilan edilmesiyle senin o yandaşlığını değil bu sözünle CANDAŞ’lığını yaptığın hükümetini ki bu kaos ve ileri faşizmle beslenen din sömürgeni zerzevatlar magandasını aklaman hakikaten büyük bir insanlık ayıbı…Düşünme yetini sorgulamak haddim değil ama insan dediğin okur , bakar , görür, araştırır,sorgular, anlar ,anlamaya çalışır ki edindiği farkındalıklarla hayatı insan olmanın erdemleriyle yaşayabilsin…
    Bunları belirtmemin sebebi aklamaya yönelik sarfettiğin sözün bu erdem ve düşünme biçiminden bir hayli uzak bir kalıpta olmasındandır. Kusura bakma sert oldu , anca bu kadar törpüleyebildim çünkü dün dünyada şölen havasında kutlanan bir bayram yine bu ülkenin hükümet eliyle kana bulandı. Yine bu ülkenin emekçi güzel insanları dövüldü , hırpalandı insanlık dışı tüm muamelelere maruz kala kala 1 mayıs’ını yaşamak zorunda kaldı. Etmeyin böyle sözler yeterince canımız yanıyor birader.Sarf etmeden önce az bir düşünün ,yoksa incitiyorsunuz bak!
    Kritik ile ilgili de Ahmet Abi’ye özel bir teşekkür etmeliyim çünkü bu gece onun da değindiği gibi üzerimde üzülecek bir çok şeyin acısı vardı ve bunların hüznü içre Katatonia olmazsa olmazdı.Bu kritik bana gece boyu Katatonia dinlemem gerektiğini hatırlattı.İyi ki de hatırlattı ki bu grubu dinlerken garip bir şekilde hüzün ve acıdan umutlar devşirebiliyorum.

    zinhar

    @Satanist evlat arif, Hiç tanımadığın bir adam için üslubunu yumuşatmaya çalışman takdir edilesi.Küfürlü içerik sebebiyle olur alamayan(umursayan olduysa tabi) yorum da vardır belki.Küfre tenezzül etmediğin için çok teşekkürler.’Vallahi billahi öyle bir insan değilim,şerefsizim yanlış anlaşıldım, bence de Rosenbergler ölmemeliydi’ klasik kıvırtkanlığına zerre meyletmeden direk söylüyorum: Bilerek yazdım. Bilerek yazdım çünkü çoğu kritiğiyle götümüzün çatalını titreten, bak bu albümü amuda kalkarak dinlemiş, ben ondan anlamadım zaar güvenimizi bileğinin hakkıyla kazanmış, hobi sahibi olmayı profesyonel hobiye terfi ettirmiş kıskanılası insan Ahmet Saraçoğlu, siyasi mesaj vermeye çalıştığı paragrafında hiç yapmadığı bir şey yapıyor: Kötü yazıyor.Neden mi kötü yazıyor?Çünkü alışmadık belde don durmuyor. Babası rahmetli belediye mezarlığı taşeronunda primini doldurmuş, bir bakanlık bünyesinde adı idari hizmet personeli olarak geçse de kurum binasında tıkanan tahliyeleri açmaktan, pompa arızası gidermeye kadar emeğinin yetişebildiği her türlü işin altından en düşük devlet memuru maaşıyla kalkmaya çalışan ortalama bir adamım.Yani aslına bakarsan 1 Mayıs bildiğin benim bayramım.Ahmet Saraçoğlu babadan zengindir veya değildir, kendi kazanıyordur veya babası iş adamı bir sevgilisi vardır beni ilgilendiriyorsa terbiyesizim. Ancak gittiği bir yurt dışı konseri masrafıyla ülkem şartlarında oldukça şanslı olan ben bile bir kaç ay ev geçindiriyorum. Taşeron işçisini, asgari ücretlisini saymıyorum bile. Sırf siyasi mesaj vermek adına Taksim’e girmekle tüm emek döngümüzün rayına oturacağını zannetme yanılgısı yüzünden yıllardır işçi sendikalarımız tatil yapıyor. Allah aşkına geleneği en köklü sendikamızın başkanı neden sadece 1 Mayıs Taksim geriliminde arzı endam ediyor? Bu güne kadar geçtim işçi derdine derman olmayı, üye çocuklarına toplu sünnet tertipleyen sendika oldu mu?(olmuştur belki gerçekten soruyorum)Ben bu gerilimin sendikalarla hükümet arasında gizli bir anlaşmaya dayandığını ciddi ciddi düşünmeye başladım.Bir de şu İstanbul’a kış geldi mi memlekete kış geldi zannetmeye son versek diyorum. Hmmm. Taksim de olay var. O zaman her ilde olay var. Eyvallah İstanbul gözümüzün nuru, eyvallah en yüksek vergiyi İstanbul topluyor,başım üstüne tüm kızlar İstanbul’a aşık.. Ama geride kalan 65 milyon kadar küçük bir topluluk olarak en büyük şehrimizin sosyolojisini tüm ülke sosyolojisiyle karıştırmaktan vazgeçmenizi diliyorum. Zira bu sosoyolojik çıkarsamaya bel bağlayan her türlü muhalefet, 13 yıl önce 10 milyon oyla iktidar olan partinin başkanını geçen yıl 20 milyondan fazla oyla Cumhurbaşkanı seçtirmeyi başardı. Ha adamın kendi sitesi, tespiti de yapar, sana yanlış bana doğru istediği mesajı da çakar. orası da doğru tabi. Ama ben yine de insanın yüreğinin yağlarını eritecek çok anlamlı bir paragraf olduğuna inanmıyorum. Bu da sizi ilgilendirmez tabi. Devletimiz interneti kullanmamamızı sağlamak adına… Ahmet Saraçoğlu tabirine hiç benzemiyor desem? Bu da mı gol değil:))

  5. Umarım şu materyale ihtiyaç duyacak kötü bir hayatımız olmaz, zira ergen gotikçi kızların “intihar senfonisi….” diye paylaşacağı kadar pis bir iş. Özellikle Day ve Omerta gibi orijinal hallerine çok benzeyen ama orijinallerinden daha iyi olan performanslar (çünkü Jonas) bayağı şaşırtıcı.

  6. den4x says:

    Kendimi nerden burda buldum ya(2015 albümlerinden)
    Bu güneşli kış gününde ne gerek vardı depresyona
    Yeni şarkı yazın lan.Adamlığı bulan adamlar

  7. Sikth says:

    Arkadaş Day şarkısını ne güzel akustiklemişler öyle ya!!! İnsanı duygusal bir kıyımdan geçirip koma haline sokuyor desem az ,derbeder edip çarmıha geriyor desem yine az.
    Demem o ki ;beni alıp kazığa oturtsalar bu kadar acı çekmem :)

    Tamam konser bütünüyle muazzam güzel ama Day şarkısı ne zaman gelse tekrara alır , gün boyu dillendiririm.
    Bugün de öyle bir gün oldu işte…

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.