# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
INSOMNIUM – Shadows of the Dying Sun
| 28.04.2014

Muazzamlığın gölgesinde kalmak.

Geçen sene üniversite hayatım boyunca bulunacağım Ankara’ya yaklaşık 14 saatlik bir tren yolculuğu yaptım. Yolda ne gider diye düşünürken aklıma direk INSOMNIUM geldi, ve de grup tam da o zamanlar “Ephemeral” EP’sini çıkarmıştı. EP ile aynı ismi taşıyan şarkının albümde yer alacağını biliyordum, ve de hastası olmuştum. Yolun birkaç saatinde sırf o EP’yi ve de özellikle Ephemeral’ı defalarca dinledim. O uzun yolculukta bir taraftan da camdan bakınırken tekrar “INSOMNIUM cidden hayatımın gruplarımdan biri ya” farkındalığını yaşadım. Bu yüzden sonda puanın biraz da duygusal olduğunu göreceksiniz.

“Ephemeral”ı dinlerken hem o farkındalığı yaşıyor, hem de albümden ilk yayınlanan şarkı buysa kalanı nasıl olur kim bilir diye düşünüyordum. INSOMNIUM’un yine beni hayal kırıklığına uğratmayacağını, her zamanki gibi boş bir tane şarkıyla bile gelmeyeceğini biliyordum. Bir taraftan da “Ville Vänni olmadan nasıl olacak acaba” merakını yaşayıp sonlara doğru artık gün saya saya albümün çıkışını bekliyordum.

“Shadows of The Dying Sun” INSOMNIUM’un altıncı albümü. Altı albüm boyunca grup o melankolik atmosferden şaşmayıp, git gide de albümlerine hız katmaya ve aralardaki sakin pasajlara rağmen bir nebze daha sert bir sound oluşturmaya başladı. Bu bileşimin tam halini “Across The Dark”ta oluşturan grup aynı türevi bir sonraki albüm “One for Sorrow” ile devam ettirdi, ve aynısını bu albümle de yapıyor. Bu sefer karşımızda daha da duygu yüklü, daha da epik bir INSOMNIUM var. Harmanladıkları bu sound’u hem bozmayıp hem de geliştirebilmeyi başarmışlar. Yavaş kısımlar daha da derin, patlama anları daha da epik. Önceki albümlerde dalıp gidilecek kısımlar daha fazlayken bu albüm buna izin vermiyor, bir tepki verebilecekseniz sadece “oha” diyebiliyorsunuz. Black Heart Rebellion nakaratındaki riff olsun, ya da son şarkıdaki hem brutal hem de clean vokalin eşlik ettiği o sözler olsun:

“And I feel it in my heart
And I know it in my mind
That’s all there is, ever will be”

Ve bunların yanında daha da birçok riff. Albüm size bol bol nefes aldırsa da, bir an bile dalmanıza izin vermeyip bir anda üstünüze çöküyor.

Yine nispeten sakin bir girişle başlayan albüm, çok geçmeden sizi direk INSOMNIUM’un özüne sürüklüyor. Kompleks olmadan akıl almayı başaran riffler, ve de her daim yerinde davul kullanımı. Grup yazım aşamasında albümün blast beat’ler içereceğini belirtmişti, ve bunu “Black Heart Rebellion” ile “The River”da gayet iyi bir şekilde tadabileceksiniz. Abartmadan ve yerinde kullanılmışlar. Zaten albüm genelinde Markus Hirvonen her zamanki gibi ne eksik, ne de fazla. Davulculuğu kesinlikle özellikle de bu albümün anahtar noktalarından biri.

Fakat tabii ki albümle ilgili esas merak blast beat’li şarkılardan fazlası, yani Ville Vänni olmadan ortaya nasıl bir albüm çıkacağıydı. Vänni grupta bulunduğu on yıllık süreçte grubun kendisi olarak hitap edilebilecek derecede önemli ve değerli bir isimdi. Fakat diğer grup üyeleri bile o ayrılırken bir taraftan üzülürken bir taraftan da yeni gelen ve gruptaki ilk albüm performansını sergilemiş olan Markus Vanhala’ın işin üstesinden gelebileceğinden emin gibilerdi. Hemen turlarda Vanhala’yı yanlarına almaya başlamış, ve Vanhala da sanki yıllardır gruptaymış gibi sahnede gruba uyum sağlamayı başarmıştı. Meşaleyi alıp yürüyecekti.

Cidden de Vanhala bu albümde gruba hiç zorluk çekmeden adapte olmayı ve grubun çizgisini saptırmadan devam ettirmeyi başarmış. OMNIUM GATHERUM’da da bulunduğunu hesaba katarsak yazım sürecinde INSOMNIUM’un dinamiğine alışması çok zaman almamış gibi gözüküyor. Grup Vänni’nin tarzını devam ettirerek albüm genelinde “basit ama etkili” formülünü devam ettirmiş ve de soloları yine aynı duyguda aktarmayı başarmış. Her şarkı yine günlerce akılda kalacak melodilerle, hatta arada Ville Friman’ın müthiş temiz vokal melodileriyle dolu. Brutal vokal ise grubun bilinen prodüksiyon sıkıntısından kulağa yine biraz basık geliyor, ama prodüksiyon yine de önceki albümlere göre kulağa daha iyi geliyor. Niilo Sevänen’in performansı tabii ki en üst seviyede, ne derdi varsa yine güzel güzel yansıtmış o vokallere, ayrıca basını bu albümde daha fazla yerde duyabiliyoruz. Genel olarak her elemanın enstrüman hakimiyeti zirvede.

“Shadows of The Dying Sun” belki de INSOMNIUM’un en iyi albümü, fakat aynısını cidden her albümleri için söyleyebilirim. İşin güzel tarafı da bu, her işlerinin tıpkı bu albüm gibi kalite kokması. Ama bu albümde grup patlamış ve de en fazla eforunu sarfetmiş, önceki işleriyle olan her benzerliğe rağmen ortada yeni bir INSOMNIUM var gibi. Bizi gölgesinde bırakıyor, ve bundan daha fazla memnun olamazdım. INSOMNIUM iyi ki var.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.07/10, Toplam oy: 131)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2014
Şirket
Century Media
Kadro
Niilo Sevänen: Vokal, bas
Ville Friman: Vokal, gitar
Markus Hirvonen: Davul
Markus Vanhala: Gitar
Şarkılar
1. The Primeval Dark
2. While We Sleep
3. Revelation
4. Black Heart Rebellion
5. Lose To Night
6. Collapsing Words
7. The River
8. Ephemeral
9. The Promethean Song
10. Shadows Of The Dying Sun
  Yorum alanı

“INSOMNIUM – Shadows of the Dying Sun” yazısına 41 yorum var

  1. patognomonic says:

    Daha dinleme firsatim olmadi ama,Ghost Brigade’e feci sardirdigim bugünlerde, matemimi devam ettirecek bi albüm gibi duruyor.
    Bi de insomnim hala underrated bi grup bence.Nedenini bilmiyorum

  2. OnurOnur says:

    Tıpkı yazar gibi gün saya saya bekledim, bekledim, bekledim……
    24nisan günü şöyle bi bakıniyim dedim ve birde ne göreyim, çat youtubedan çektim hemen albümü.
    O gün yağmurluydu, ve hava kararıyordu. albümü indirir indirmez bi çocuk gibi heyecanlanarak attım kendimi sokağa. Albüm başladığında yağmur durmuştu(daha sonra olacaklardan habersizdim…), o harika melodinin, atmosferin hemen ardından tokat gibi patlayan çıktığından beri yüzlerce kez dinlediğim While We Sleep başladı, bu ne güzel bir bağlantıydı, başlangıçtı. Yine sunulduğundan beri benim başka şarkı dinlememe müsade etmeyen Revelation, ardından Black Heart Rebellion… Ulan albüm öyle güzel öyle muazzam ki.. Ephemeral’in farklı versiyonunu koymalarıda süper olmuş.
    Asıl mesele: albüm bitti, ve ben yoğunluktan kendimi kaybetmişken ilk damla düştü, evet, yağmur başladı. Ben o zaman anladımki Insomnium
    bir doğa olayıdır. Yağmur resmen sahibini selamladı ve susmuştu, bitincede kaldığı yerden devam etti. Zaten Insomnium başlamıştı, yağmasına ne gerek vardı.
    Çok büyüksün INSOMNIUM, çok.

    10.

    OnurOnur

    @OnurOnur, Ahaha. Ulan bu yorumumu çok seviyorum sjldf. Yazış anımı hatırlıyorum. Alkol tüm hücrelerimi ele geçirmiş, sabahın körü. Bense günlerdir aralıksız SotDS dinliyorum ve o saatte kritiğiyle karşılaşıyorum. Tabii ki bir duygu seli yaşanıyor. En içten bir amatör ruh, büyülenmişlik, ciddiyetimdeki yer yer komiklik haha. Adamı manyak edersin INSOMNIUM.

    Baybora Topaloğlu

    @OnurOnur, Abi burdaki içtenliği muazzam buldum hep ya ahahah, kendim de böyle hissetmiştim zira.

    OnurOnur

    @Baybora Topaloğlu, O halde: (yumruk uzatma emojisi) ahah

  3. Ugur says:

    No tears, only dreams now.

    10/10

  4. eXozmen says:

    Sonunda geldi. Çok temiz yazı olmuş karşm, hayırlı olsun tekrar xd

    Her parça ayrı bi olay, sıkılmadan aylarca hatta -abartısız- seneler boyunca dinleyebileceğim bi albüm kesinlikle. Insomnium tam istediğim melodik, epik, hüzünlü havayı yaşatıyor bana. Bu albümde de istediğimi fazlasıyla aldım.

    Prodüksiyon’da hala devam eden eksiklik nedeniyle 9 ateşliyorum.(Tabii bazı parçalarda çok net, gayet iyi vokaller) Ama her türlü bu yılın ilk 3′ünde benim için.

    Baybora Topaloğlu

    @eXozmen, Teşekkür ettim krdşm, şu prodüksiyonu kökünden komple halletseler de rahatlasak cidden ya.

  5. zafer says:

    Kendini geliştirerek büyüyen harika bir grup Insomnium
    Her albümü bir öncekini aşıyor
    Son albüm ise tam bir sanat eseri
    Özellikle introlarına hayranım bu grubun insanı ilk şarkıda yakalamayı başarıyorlar

  6. saw you drown says:

    Hala dinleyemedim. Ama eminim dediğiniz kadar vardır. İnsomnium bu. Boru değil.

  7. ali ihsan balı says:

    Son paragrafın ilk cümlesine daha fazla katılamazdım. Kritik için eline sağlık. Albümün hastası olsam da 10 vermezdim heralde. Ama gerçekten müthiş albüm, hiç boş şarkı yok. 9 çalışır benden.

  8. ali ihsan balı says:

    Ha bir de Markus Vanhala için “Geçmişte Omnium Gatherum’da bulunduğunu hesaba katarsak” diye bir cümle geçiyor ama Markus hala OG’de çalıyor bir yandan. Hatta Omnium Gatherum’un en önemli elemanı.

    Baybora Topaloğlu

    @ali ihsan balı, Abi evet önceden görüp düzelttim onu, sağolasın.

  9. Eric E. says:

    Bu adamlar ne yaptiklarini cok iyi biliyor ve her albumde kendilerini asiyorlar.

    Revelation, Black Heart Rebellion ve Collapsing Words gibi sarkilarda grup resmen kendini asmis. Riffler oldukca hizli ve akilci ve melodilerle cok uyumlu vokallerde ustune cuk oturmus.

    Lose To Night The River, The Promethean Song gibi sarkilarsa daha yavas tempo ve clean vokal agirlikli sarkilar albumun butunu icinde hic siritmiyorlar.

    Bu sarkilarin kompozisyonlari inanilmaz zeka yetenek ve tecrube konuyor ve artik bu adamlar olmus diyorsunuz.

    Markus Vanhala cuk oturmus 10 yil arasalar daha uygun bir adam bulamazlardi. Anladigim kadariyla Omnium Gatherum’da devam edecek konserleri ve turlari nasil cozecekler bakacagiz.

    Kesinlikle grubun en iyi ve yilin an iyi albumlerinden birisi kacirmayin….

  10. Burak says:

    Belki büyük konuşuyorum ama bu albüm bu yılki ilk 5ime girer

  11. onurtoptas says:

    “Yavaş kısımlar daha da derin, patlama anları daha da epik.” tanımına şapka çıkarıyorum. Albümün bendeki hissiyatı da böyle oldu.

    Diğer albümleri(özellikle across the dark) çok sevsem de dinlerken kopma anları olurdu. sırf yavaşalamalardan değil,insomnium bazen o kadar ‘aşırı’ melodik,coşkulu’ vs. gelirdi ki bazen ister istemez -ikisini hep benzettiğimden- “be’lakor daha iyi sanki lan” derdim. Bu karar mp3 playerdan yeni bir insomnium parçası açana kadar geçerli olurdu bu arada.

    Ama bu albümde bahsettiğim melodik atmosfer o kadar yerinde ve güzel ki bence albümün senfonik kaydedilmesine bile olanak tanır(black heart rebellion ve lose to night’ı bir daha dinleyin bu iddiam için).senfonik albüm atmosferi verebilen bi melodeath eseri olmuş bu.hem de en duygusalından.çok sevdiğim blast beatler ve diğer albümlere kıyasla daha net prodüksiyon da ufak artıları oldu benim için.

    Bir de evet, bir önceki albümü aşarak sektirmeden daha iyiye giden çok ender gruplardan biri insomnium.Her albümü genelde bir öncekinden daha iyi olan. Kısıtlı grup bilgime ve kişisel görüşüme dayanarak böyle olan sadece beş grup geliyor aklıma: heaven shall burn, septicflesh, at the gates, death(r.i.p) ve insomnium.

    Kritik için de ellere sağlık,grubu çok iyi bilen birinden gelmesi güzel oldu. devamını bekleriz.

    Baybora Topaloğlu

    @onurtoptas, Abi şımardım. Danke.

  12. THRASH says:

    Muazzam. 10/10.

  13. Narcosynthesis says:

    Olmuş bu albüm olmuş.10′lar havada uçuştu bir süredir.Kritik yazarları biraz öznelleşti galiba düşüncesi oluşuyor ister istemez.Yinede rahatlıkla iyininde üstünde diyebilirim.9,5/10.

    Insomnium bundan daha iyisini yapar.O da 10 olur.

  14. DrAQA says:

    Kritik, albümün hemen edinilip dinlenilmesi için yazılmış adeta. Sevmeyen adama sevdirir o derece. Ellerine sağlık Baybuş’um.

  15. Jester says:

    Ya nasıl iki dakikada çat çat diye övdünüz lan albümü, sakin. :/ Hiç dinlemediğim bir grup, tam da bu tip şeyler dinlemek istiyorum bakalım. Kritik ve yorumlar için tşq.

  16. bN says:

    albüm kesinlikle çok güzel olmuş. while we sleep olsun, the promethean song olsun, shadows of the dying sun olsun, out to the sea olsun, bütün şarkıların kendine ait karakteristikleri var hepsi birbirinden güzel. aylardır deli gibi bekliyordum bu albümü ve sonunda vuslat geldi. hiç bir zaman hayal kırıklığına uğratmıyor namıssızlar. 10/10

  17. Osman says:

    Abi şimdi bu albüm bu kadar beğenildiyse ben bi daha melodeath falan dinlemiyim. Çok sıkılıyorum yea, öyle böyle değil :((

    Baybora, hacı şimdi bi sorum olacak, sen seviyon mu bu davul soundunu, samimi cevap ver ama.

    Baybora Topaloğlu

    @Osman, Sıkıntım yok diyelim, zaten bu prodüksiyonda göze batmıyor pek. Markus Hirvonen de gayet iyi bir davulcu olduğundan esas önemli şey çalma tarzı haline geliyor. Tabii ki tıpkı genel prodüksiyon gibi daha iyi olabilir, ama kısımlar çok iyi çalındığından bir sıkıntım yok.

    Osman

    @Baybora Topaloğlu, bu cevap beni doyurdu eyvallah. Ellerine sağlık.

  18. Swedish says:

    Albümün plağını almakla almamak arasında gidip geliyordum ki kritik ve yorumlar karar vermeme yardımcı oldu.In the halls of ve above the weeping albümlerinin plakları gelsin diye bekliyordum,şimdi bu albümü de bekleyeceğiz.
    Kritik sağlam olmuş abi her yönüyle insana fikir veriyor

  19. Koralp says:

    Insomnium’un en iyi albümü. 10/10

  20. Ömür says:

    harika bir critic Baybora bey elinize sağlık!!!

  21. crowkiller says:

    Albüm listeleri kasıp kavuruyor ama ben pek sevemedim çünkü pek tarzım değil.Çok dinlemesem de grubun sound unu dark tranquility tarzı ”entel death metalimsi senfonimsi müzik” olarak algıladım.Oysa ben müzikte saf hayvanlık ve agresyon severim

  22. ertan says:

    bende aynen katılıyorum 10 uzerınden 10 puanı hak edıyor helal olsun adamlara ılerde dahada buyuyecek ınsallah albumlerın devamı hep gelır bızde dınlemeye devam ederız

  23. Benim için şu ana kadar çıkan albümler içinde yılın en iyisi. Insomnium’un en iyi albümü diyebilir miyim bilmiyorum, bunu diyebilmek için bir süre daha dinlemem gerekiyo ama şunu çok rahat diyebilirim ki bu albümle çok yüksek olan beklentilerimizin daha da üstüne çıkmışlar. Son yıllarda çıkan melodeath albümleri içinde en iyisi olmaya aday, belki de en iyisi.

  24. neant et rien says:

    olmuyor arkadaş… evire çevire dinle, didik didik her melodiyi ayrı ayrı ele al, yine de bırakın 10′u iyi bir albüm demeye dahi dilim varmıyor. hiçbir yeni şey söylemeyen, üstelik klasik olanı da sıkıcı hale getiren çok bayat bir albüm. acaba ben yaşlanıyor muyum?…

  25. saw you drown says:

    Melodilerinize kurban olurum lan sizin. Daha fazla yorum yapmayacağım. 10

  26. ÖNCÜL says:

    Bu albümü uzunca bir süre beklettim. Doğru ruh halimin gelmesini bekledim. Ama o kadar da bekletmeme gerek yokmuş sanırım. Daha ilk şarkıdan vuruldum.

    Nedense iki albümdür beğenmeyeceğim izlenimine kapılıp, sonrasında yenik düşüyorum Insomnium’a. Albümün ikinci yarısında hafiften bir düşüş olmasa 10 derdim ama 9 daha uygun. Ayrıca bonus şarkı Out to the sea çok içli, hüzünlü bir solo içeriyor. Lafın özü Insomnium yine şaşırtmıyor.

  27. akanker says:

    Sound kötü

  28. hickdead says:

    ne yüce albümsün sen ya

  29. Raddor says:

    Bokoto yemişişko

    deadhouse

    @Raddor, Bokoto yemişişko durumunda olduğunu bilmeyenler utansın Raddorcum. Toz pembe devam. Filtre kahvelerinizi için ve yayılın sıcacık koltuklarınıza.

    Ve o gün geldiğinde
    Oturacağım tahtıma
    Kükreyeceğim tek bir ağızla
    Olmadığını her şeyin
    Sandığınız gibi

    Raddor

    @deadhouse, mutsuzluk olmasa sanat olmazdı. Hiç mutluluktan beslenenini görmedim. En pozitif eser Şakşuka’da bile adam şakşukayı yiyememesinden dertleniyor.

    Metal bunu aldı, çok daha yukarıya taşıdı. Erken yaşlarda bize “mutsuzluktan kaçmayın, sarılın onlara, hatta öyle yüceltin ki size zarar veremesinler” diye öğretti. En karanlık konular eşliğinde bağırdı, çağırdı, alay etti.

    Metal, çok daşşaklı bir abimiz.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.