# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HATESPHERE – Murderlust
| 12.11.2013

Notalara gaz döküp yakmak.

Müziklerine fenalık, tatsızlık, uğursuzluk, zehir katmayı beceren grupları ıseviyorum. Ama buradaki fenalıktan, tatsızlıktan kastım soğuk black metal akorları veya kuzeyli melodiler değil. GHOST türevi teatral bir korkutuculuk da değil. MORBID ANGEL başta olmak üzere zamanın demirbaş gruplarının sayısız başka gruba aşıladığı, daha ziyade aynı notanın düşük ve yüksek oktavlarının aynı anda çalınmasıyla oluşan ve bir şekilde soğuk, kötücül ve gergin duyulan o bölümlerden söz ediyorum. HATESPHERE, bunu 12 yıldır, durmadan, her albümünde, neredeyse her şarkısında kullanan ve bu konuda mükemmel olan bir grup.

Grubun geçmişini kısaca anıp “Murderlust”a odaklanmak istiyorum. “The Sickness Within“le tanıştığım ve ilk duyuştan bayıldığım HATESPHERE, bir sonraki albümleri “Serpent Smiles and Killer Eyes” ile istediğimi vermemiş, “To the Nines“la ise güzel yerlere kaymayı başarmıştı. Bu arada HATESPHERE her 1-2 yılda bir bir eleman değişikliğine mecbur kalıyor ve sevenlerini şaşırtıyordu. Arada çıkan “The Great Bludgeoning”i dinlemeyen biri olarak, “Murderlust”tan beklentim çok da fazla değildi.

Sonra albümü dinledim. Bir daha dinledim. Bir daha dinledim. Bir daha dinledim. Bir daha dinledim. Bir daha dinledim. Bir daha dinledim.

Albümü ilk açışımda, arka arkaya yedi kez dinledim.

Sonra bir şeyler yedim, biraz davul çaldım ve tekrar dinledim. Sonra tekrar dinledim.

Net sekilde söylemek gerekirse, grubun başından beri duran gitaristi, kurucusu, ana bestecisi Peter “Pepe” Lyse Hansen’in cok sikerten bir rif yazım tarzı var. Hansen bir rifi nasıl zehirleyeceğini, onu nasıl kıç tekmeler hale getireceğini çok çok iyi biliyor. Albümde son derece yırtıcı, kusursuz icra edilmiş, jilet gibi bir gitar performansı var. Rifler o kadar temiz ve etli ki, albümü dinlerken kimi yerlerde hareketsiz kalmayı beceremiyorum. Bir yandan çalışıyor, bir yandan da “Murderlust”ı dinliyorsam, pek çok yerde kafamı ufak çaplı da olsa sallamadan duramadığımı, kimi sözlere eşlik etmeden yapamadığımı fark ediyorum. Albüm nefis bir groove’a sahip olması dolayısıyla insanı bir şekilde harekete geçirmeyi biliyor, “GAZ! GAZ! GAAAAAAZ!!!” diye bağırtıyor adeta.

Vokal konusunda grubun eski vokallerini özleyenler olabilirse de, son iki albümdür boğazını parçalayan Esben “Esse” Elnegaard Kjaer Hansen’ın dev bir performans sergilediğini düşünüyorum. Sadece bu deathrash şarkılarına standart bir vokal yapmakla kalmamış, gerekli yerlere sıkıştırdığı kimi fikirleriyle, şarkıları çok daha karakterli, eşlik edilesi ve öküz kılmış.

MERCENARY’yi MERCENARY yapan albümlerden “11 Dreams”, “The Hours that Remain” ve “Architect of Lies“da baget sallayan Mike Park Nielsen’in de hayvan çocuğu bir performans sergilediği albümde, grubun bugüne dek yazdığı en iyi şarkılar arasında gördüğüm şarkılar var. Her ne kadar albümün tamamını ÇOK sevsem de, Fear Me, Punishable by Death, The Violent Act, gibi aşırı hit potansiyelli şarkılar var. Albümün her anında, öyle ya da böyle bir tecrübe kokusu almak mümkün. Sofistike gözükmeyen ve thrash, death metal gibi düz algılanabilecek bir müzikte böyle derinlere inmeye ne gerek var demeyin; asıl böylesi çok katmanlı değilmiş gibi gözüken müziklerde öne çıkmak adına yapılacak ufak şeylerin çok büyük önemi oluyor. Tecrübeli bir dinleyici olarak, “Murderlust”ı dinlerken, albümün bu işi bir süredir yapan, bir rifi daha iyi hale getirmenin nasıl yapılacağını bilen kişilerce yazıldığını çok net görebiliyorum. Şarkıların tansiyonları, trafikleri, hepsi ulaşılmak istenen ezicilik namına görevlerini yerine getiren ögeler.

Albümü ilginç kılan unsurlara değinirsek, öncelikle In Process adlı gariplikten söz etmek istiyorum. Grubun hiç alışık olmadığımız, belli de ilk kez gördüğümüz bir yanını bize gösteren bu şarkı, melodik, akılda kalıcı, çok tatlı bir enstrümantal. Duygusu, groove’u, her şeyi olması gerektiği gibi.

Söz edilmesi gereken diğer bir detay, MUSE cover’ı Assassin‘in ne kadar başarılı olduğu. Orijinaline pek sadık kalmayan, ancak aslını da inkâr etmeyen, MUSE versiyonunu bilmeyenlerin baya taş bir HATESPHERE şarkısı sanabileceği, kafa koparan bir çalışma.

Son olarak, Iconoclast’ta THE BLACK DAHLIA MURDER’dan Trevor Strnad’ın konuk vokal yaptığını ve şarkının da pencereden adam attıran cinsten olduğunu ifade ederek kapanışa geleyim.

Bu yıl bir sürü güzel albüm dinledim, dinledik. “Murderlust” da bunlardan biri. Çok fazla kez dinledim, hâlâ da dinliyorum ve zerre sıkılmadım. Punishable by Death’in nakaratında Esben’le birlikte “RETALIATE!” demeye, Fear Me’nin nakaratında içimden “Fiir iz yor egzistııııııııııns…” diye böğürmeye, Murderlust’ın 01:23′ünde “THIS!” diye sessizce (çok az sesli gibi) kükremeye bayılıyorum. Kısacası albümden %100′lük bir gaz alıyorum.

Taş gibi riflerle ve çok iyi fikirlerle dolu, kafa sallatma konusunda istediğinizden de fazlasını veren “Murderlust”ı dinlemenizi öneriyorum, death metal etkili thrash metal seviyorsanız, daha ilk andan karşınızda cayır cayır yanan bir grup olduğunu fark edeceksiniz.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.21/10, Toplam oy: 19)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2013
Şirket
Massacre Records
Kadro
Peter "Pepe" Lyse Hansen: Gitar
Jimmy Nedergaard: Bas
Esben "Esse" Elnegaard Kjaer Hansen: Vokal
Mike Park Nielsen: Davul
Jakob Nyholm: Gitar
Şarkılar
1. Murderlust
2. Pandora's Hell
3. Fear Me
4. The Violent Act
5. Punishable by Death
6. In Process
7. Iconoclast
8. Darkest of Forces
9. Refill the Chest
10. Assassin (MUSE cover'ı)
11. Murderlust (demo, bonus)
12. 500 Dead People (live, bonus)
  Yorum alanı

“HATESPHERE – Murderlust” yazısına 3 yorum var

  1. Ugur says:

    “Cayır cayır” bir albüm gerçekten.The Great Bludgeoning de fena değildi ama bu albüm biraz daha iyi.

    Bir de The Violent Act’in nakaratı çok güzel lan.

  2. Ömer Kuş says:

    Bu albümü daha pek dinlememiştim ama kritikten sonra dikkatle dinleyeceğim kesinlikle. Yalnız bu adamların en iyi albümü bence Bloodred Hatred. O nasıl gaz, o nasıl groove, onlar nasıl sikici rifler arkadaş?

  3. koray says:

    bugün bir lamb of god ya da the haunted gibi modern metal grupları kadar büyüyemedilerse bunun sebebi gittikçe sıradanlaşmalarıdır. nerede self titled albüm nerde bloodred hatredlar, nerede şu son albüm. bence serpent smiles’dan beri yaptıkları bir kaç parça hariç doğru düzgün iş dahi yok. sadece gaz olmakla başarılı olunamıyor malesef,yaratıcılık ve özgünlük şart.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.