# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
KORPIKLAANI – Tales Along This Road
| 23.06.2010

Kulübe ve Saunaları Koruma Bakanlığı.

Ömer Kuş

Unirock’a ve dolayısıyla bir folk metal grubunun ülkemizi ilk defa ziyaretine sayılı günler kala, grup/tür hakkında bir fikri olmayanlar için bilgilendirici bir kritik olmasını umarak yazıma başlıyorum. Bu yaptığımız özel Unirock şeysi için hangi KORPIKLAANI albümünü inceleyeceğimde bir süre karar kılamadım, sonunda benim için daha özel bir yere sahip olan “Tales Along This Road”u seçtim.

Bir genç düşünün ki, bir arkadaşı ona Wooden Pints adlı şarkıyı yollayana kadar yalnızca death/melodik death metal, doom metal, black metal vs. dinlemiş. Metalin yalnızca agresif, öfke dolu, hüzünlü, coşkulu yanlarını tecrübe etmiş, tam anlamıyla “eğlenceli”, pozitif duygular aşılayan bir metal grubu olabileceği aklına bile gelmemiş. İşte bu gencin ilk defa Wooden Pints dinlediğinde neler hissettiğini aşağı yukarı tahmin edebilirsiniz.

Şarkı başlar başlamaz giren ve KORPIKLAANI’nin karakteristik özelliklerinden biri olan yaylılar (keman, jouhikko) gencin içini kıpır kıpır eder, Finlandiya’nın yerel enstrümanlarının ve müziğinin metal ile ne güzel bir uyum içinde olduğunu gören genç istemsizce ayağıyla ritim tutmaya başlar. Tabii ki tek bir şarkı veya albümle yetinmeyecektir, hemen o sıralarda yeni çıkmış olan “Tales Along This Road”u “edinir” ve dinlemeye başlar (o zamanlar edinmiştim ama şimdi elimde orijinali var lan, valla). Albümün çok da tatlı bir kapağı olduğunu belirtmeden geçmeyelim bu arada.

Albüm bence grubun en iyi şarkılarını (Journeyman, With Trees, Wooden Pints, Cottages & Saunas) barındırmıyor, ama bütün olarak bakıldığında en olmuş KORPIKLAANI albümü diyebilirim. Barındırdığı şarkılar içerisinde vasat olan bir şey yok. Benim diğerlerinden az sevdiğim, nakaratı hafiften kafa şişiren Väkirauta var o kadar. Bunun dışında albüm Happy Little Boozer’la KORPIKLAANI’nin ne olduğunu özetleyen süper bir şekilde açılıp, arada Tuli Kokko’yla biraz yavaşlayıp dinlenmenize olanak tanımasının ardından, son şarkıya kadar enerji dolu ve yüksek temposunu koruyarak bitirişi yapıyor.

“Folk metal nedir, nasıl bir şeydir?” sorusuna verilebilecek en iyi cevaplardan biri bu albüm. Karmaşık rifler, iyi müzisyenlik, deneysellik, iyi düşünülmüş şarkı sözleri, bunları hepsini bir kenara bırakın ve yalnızca eğlence amaçlı üretilmiş bir parti müziği düşünün, işte burada olay bundan ibaret. Bu müziğin canlı performans için biçilmiş kaftan olduğunu söylememe bile gerek yok herhalde.

Grubun üçüncü stüdyo albümü olan “Tales Along This Road”, ilk iki albümden çok da farklı değil. Ama son 3 yılda çıkan ve birbirinin vasat kopyası olmaktan pek de kurtulamayan KORPIKLAANI albümleri gibi bir benzerlik değil bu. Zaten bu albümü grubun son gerçekten iyi albümü olarak görüyorum. Bundan sonra grup her sene formülize bir albüm çıkarma yoluna girip biz sevenlerini üzmüştü. 2010’da daha bir şey çıkarmadılar ama her gece yeni albüm kâbuslarıma giriyor.

Albümdeki şarkılara da hafiften değinip toparlama yoluna gideceğim. Happy Little Boozer zaten konserlerin favorisi, KORPIKLAANI klasiği, gaz bir şarkı. Tuli Kokko albümdeki genel tarzın dışında gayet yavaş ve nispeten hüzünlü, arada nefes almanıza olanak tanıyor. Hemen arkasından gelen Spring Dance çok güzel melodiler barındıran bir enstrümantal parça. Under the Sun birçok kişinin albümdeki favorisi, eşlik etmeden durulması güç, akılda kalıcı bir nakarata sahip. Rise ise bir saniye bile düşmeyen temposuyla adrenalin dolu dakikalar yaşatıyor. Hemen arkasından gelen Kirki (bu şarkının sözlerine eşlik etmede kapışmaya açık olduğumu da belirtmek istiyorum) ve Hide Your Riches da albüme yaraşır bir şekilde kapanışı yapıyorlar.

Grup ve albüm hakkında sözü daha fazla dolandırmanın anlamı yok. Folk metalin en önemli gruplarından birinden türün adeta tanımını yapan, inciciler için özet geçen bir albüm. Folk metalin eğlenceli yönünü özetleyen dersek daha doğru bir tanım yapmış oluruz tabii ki.

Grubu daha önce izlemiş biri olarak, yaklaşık iki hafta sonra gerçekleşecek konserin festivalin en eğlenceli performanslarından biri olacağını garanti eder, sert metalci abi triplerine girip kolları kavuşturup izlemek yerine ön yargılarınızı yıkıp çılgın atmanızı tavsiye eder, herkesi başını çekeceğim halay sırasına beklediğimi de ekleyip gözlerinizden öperim.

BEER! BEER!

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.23/10, Toplam oy: 48)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2006
Şirket
Napalm Records
Kadro
Jonne Järvelä: Vokal, elektro & akustik gitar, mandolin
Jaakko “Hittavainen” Lemmetty: Akustik & elektro keman, jouhikko, tin-whistle, gayda, mandolin, mızıka
Juho Kauppinen: Akordeon, geri vokal, gitar
Kalle “Cane” Savijärvi: Gitar, geri vokal
Jarkko Aaltonen: Bas
Matti “Matson” Johansson: Davul, geri vokal
Şarkılar
01. Happy Little Boozer
02. Väkirauta
03. Midsummer Night
04. Tuli Kokko
05. Spring Dance
06. Under The Sun
07. Korpiklaani
08. Rise
09. Kirki
10. Hide Your Riches
11. Free Like An Eagle [Japonya bonusu]
  Yorum alanı

“KORPIKLAANI – Tales Along This Road” yazısına 8 yorum var

  1. Abi şahane bi albüm bu ya. Ömer de demiş zaten yazıda, ilk 3 albümden sonra günümüzdeki Korpiklaani tekdüzeliği başladı gibi. Yoksa ilk 3 albüm mükemmel. 9 çalışır benden.

  2. dinlediğim en eğlenceli albümlerden biri. hani böyle bi yaşama arzusu, bi “oturmaya mı geldik” hissi, bi kıpır kıpır bişey ya. finlandiya’nın yerel müziğine hep hayran kalmışımdır zaten.

  3. heat says:

    korpiklaani’yi merak edip de bi bakalım dediğimde dinlediğim ilk korpiklaani şarkısıydı; hapi lidıl hapi lidıl hapi lidıl boğzağ…

  4. ali ihsan balı says:

    en iyi albümleri bencede. ama tervaskanto da gayet iyi bence. son iki albümleri bozuk ama hakkaten.

  5. Rauf says:

    Ama Korvin Kuningas da harika bi albüm. Özellikle Ali Jäisten Vetten şarkısı bizim yörelerin (Azerbaycan) müziğini andırdığı için bu grubu ayrı bi severim :D

    Ömer Kuş

    @Rauf, her albümlerinde güzel şarkılar var zaten, ama sorun albümlerin genelinde. Mesela yine o albümden Metsämies, Paljon On Koskessa Kiviä, son albümden Vodka falan gayet şukela şeyler, ama çok da filler şarkı var.

  6. Dnz says:

    En sevdiğim Korpiklaani albümü rahat 10. Rise nasıl bir şarkıdır öyle?

  7. woodenpint says:

    HEPİLİDILHEPİLİDILHEPİLİDILBUZIR, HEPİLİDILHEPİLİDILHEPİLİDILBUZIR

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.