Son bir hafta içinde öyle albümler çıktı ki yılın sonu yaklaştı, rehavete gireriz, sakin sakin listelerimizi yaparız diye düşünürken bir anda kendimi tekme tokat, küfür kıyamet, fanatizm düzeyinde blasfemi heyecanı içinde buldum.

Neydi bu albümler? MALEFIC THRONE – “The Conquering Darkness”, PHOBOCOSM – “Gateway”, PERDITION TEMPLE – “Malign Apotheosis”, THE OMINOUS CIRCLE – “Cloven Tongues of Fire” ve son olarak OMEGAVORTEX – “Diabolic Messiah of the New World Order”, kasım sonu ve aralık başı itibarıyla sanki bir suç işleniyor ve ben de bu suça tanıklık ediyormuşum hissi veren albümlerdi. Bu albümlerden bazılarını inceledik, kalanlar da birkaç gün içinde sitede olacaklar.

“Black Abomination Spawn”un ardından 5 yıl bekleyen OMEGAVORTEX’in yeni albümündeki önemli konu başlıklarından biri bu kez albümün masa başı işlerini MGŁA’dan tanıdığımız M.’e bırakmış olmaları. OMEGAVORTEX müziğinin MGŁA’yla bir alakası yok ve M. de MGŁA’nın black metal özelindeki nispeten sıcak sound’una karşın OMEGAVORTEX’i tam bir orospu çocuğu gibi duyurmayı, müzik mi yapıyorsunuz anamıza mı sövüyorsunuz dedirtecek bir hayvanlığa ulaştırmayı başarmış.

“Diabolic Messiah of the New World Order” histerik bir albüm. Adeta müziğin kendisinin korkunç bir psikolojik sorunu olduğunu, panik ataklar ve korku nöbetleri eşliğinde üstümüze her tür pisliği attığını hissediyoruz. Adamlar resmen “can pazarı” kavramının müzikal karşılığını yapmışlar ve bu sayede yıla çok sıkıntılı, rahatsız bir kapanış yapmamıza katkıda bulunmuşlar.

Yukarıda adını andığım beş albümde de ortak olan başlıca şey çok agresif bir ekstrem metal yapılıyor olması. Bazısı black/death metal, bazısı sadece death metal, ama hepsi de sınırları zorlayan düzeyde agresif işler. OMEGAVORTEX şarkılarında kozmik korkuyu, kaosu, karanlığı, her tür iğrençliği ve sapkınlıkları işleyen bir grubumuz ve bunu gayet de altını doldurarak, ruh hastası bir anlayışla yapıyor. Bu ruh hastalığı bir TEITANBLOOD düzeyinde soluksuz bırakan bir kaostan ziyade, çok büyük oranda ANGELCORPSE, BESTIAL WARLUST, BLACK CURSE, SADISTIC INTENT düzeyinde bir kıvamda, çiğlikte, vahşette, ancak TEITANBLOOD ve türevlerine kıyasla bir tık daha tane tane yapıyor.

Bu tane tane ifadesi yanlış anlaşılmasın. Böyle hissetmemin başlıca nedeni prodüksiyon ve bu kısmı dışarıda tutarak düşünürsek “Diabolic Messiah of the New World Order” tartışmasız şekilde yılın en kötü kalpli, kötü niyetli, ruh hastası albümlerinden biri. Vokaller metal dinleyen pek çok insana bile karikatüre gelebilecek düzeyde sapkın, gitar tonu kezzap gibi, davulcu sanki canını almak isteyen birilerinden kaçıyormuşçasına panik içerisinde. Hepsi birleşince ve tüm bu kaosa rağmen anlamlı şekilde yorumlanınca da işte OMEGAVORTEX adlı bu manyaklık ortaya çıkıyor.

Başlıkta da dediğim gibi, “Diabolic Messiah of the New World Order”ı dinlerken sanki bir suç mahalindesiniz de olmaması gereken bir şeye tanık oluyormuş hissini yaşıyorsunuz. Grup sanki müzik yapmaya değil de cinayet işlemeye gelmiş ve biz de bunu görüp elimizle ağzımızı kapatarak, “A-aaaaaa!” diye dehşet içinde olan biteni izliyoruz.

İşte böyle bir şey dinlemek isterseniz, play tuşu şurada.