Ozzy Osbourne’un ölümünün ardından “Diary of a Madman”i inceleyerek kendi adıma bir anmada bulunduktan sonra, bugün de BLACK SABBATH özelinde “olmasaydı olmazdı” noktasındaki bir gruptan bahsetmek istedim.
Elbette ki metal evreni içerisindeki grupların neredeyse tamamı BLACK SABBATH olmasaydı ya gerçekten de olmayacaktı ya da yaptıkları müziği yapmayacaktı, ancak bugün incelediğimiz grubun varlığı, müziği, her şeyi harbiden de BLACK SABBATH’ın varlığına bağlı.
Bu tarz heavy/doom/stoner rock/metal kafası enteresan bir trend izliyor kanısındayım. Doğaları gereği son derece retro, old-school, alışıldık, bilindik yapılara sahipler ve bu nedenle de dönem dönem bazı trendler, hevesler, heyecanlar doğrultusunda öne çıkıyor ve sonradan sönümleniyorlar. Bazısı sonra tekrar öne çıkıyor, bazısı ise kısa süreliğine adını çok duyurup sonra silikleşiyor.
Bu durumu THE SWORD’da gördük. özellikle “Hisingen Blues” döneminde GRAVEYARD’da gördük. ORCHID de ilk albümü “Capricorn” ile ikinci ve şimdilik son albümü “The Mouths of Madness” ile 2010-2015 arasında adını epey bir duyurmuştu. GREEN LUNG gibi, STONED JESUS gibi düzenli albüm çıkarmaya devam eden isimler var, ancak örnekte görüldüğü üzere ORCHID gibi çok gaz başlayıp bir anda duraksayan bol paçalı ve bıyıklı birtakım gruplar da var.
ORCHID de sadece iki albümle o dönemin çok konuşulan isimlerinden biriydi ve her ne kadar dağılmamış olsalar da 2013’teki bu albümün ardından 10 yıl önceki bir EP hariç herhangi bir şey yapmadılar.
ORCHID, BLACK SABBATH’ın “Paranoid” ve “Master of Reality” dönemlerine yönelik bir worship yapıyor diyerek başlayabiliriz. Arada dellenmekle birlikte çoğunlukla orta tempolu, fuzzy gitarlarla şenlenen, basit yapılı SABBATH heavy/doom’unu yansıtan rifler üzerinden ilerleyen, Ozzy’nin daha kırçıllı ve çığırtkan versiyonu bir vokalle sunulan tam bir yetmişler heavy rock/doom’u yapıyorlar. Esasında bence ilk albümleri “Capricorn” daha kişilikli, daha keyifli bir albüm ve hangi albümlerini incelemem gerektiği konusunda bir süre (7 saniye) düşünmek durumunda da kaldım. Bunun sonucunda, Ozzy’yi anma döneminde olduğumuzu da hesaba katarak “Master of Reality” moru ORCHID logosundan ve “Black Sabbath Vol. 4” fontuyla yazılan albüm isminden dolayı “The Mouths of Madness”ta karar kıldım.
“Müziklerine bakınca…” diye başlayan bir cümleyle girerek detaylı analiz yapmak isterdim, lakin yetmişler başı BLACK SABBATH deyip bunu madde madde açıklamak elbette ki pek anlamlı olmayacaktır. “Sweet Leaf”i, “Children of the Grave”i, “Into the Void”u, “Solitude”u, “Electric Funeral”ı, “War Pigs”i, “Hand of Doom”u ve benzerlerini düşünürseniz, zaten “The Mouths of Madness”taki müziği de %99 oranında anlamış olursunuz. Böyle bakınca orijinalliği olmayan, zaten kusursuz diyebileceğimiz ELLİ BEŞ YILLIK bir şeyin aynen yapıldığı bir şeyi övmek ne kadar anlamlı, bu tarz işlere ne kadar değer atfedilmesi gerekir bunlar kişiden kişiye değişecek cevaplar, ancak ORCHID’in yapmak istediği, uğruna yola çıktığı ve ortaya koyduğu şeyi dinlerken keyif alıyorsak, o zaman çok da deşmeden dalgamıza bakmamız en iyisi olacaktır. Bu yüzden de şu şarkının şurası, bu şarkının burası yapmayacağım.
ORCHID adını BLACK SABBATH’ın “Master of Reality”sindeki aynı adlı şarkıdan alacak ve kulağa BLACK SABBATH’ın o dönem yayınlanmamış demoları gibi gelen şarkılar yazacak kadar adanmış bir “abi olay BLACK SABBATH’tır ya… Babalar be, hey maşşallah” grubu. Ama bunu çok iyi yaptıkları için yazdıkları şarkılar gayet de anlamlı ve keyifli bir hâl alıyor. Eğer SABBATH’ın yetmişler başındaki havasını, tarzını seviyorsanız bundan 10-12 yıl önce adından bayağı bir söz ettiren ORCHID’le BLACK SABBATH açlığınızı dindirebilir ve Henry Rollins’in şu sözünü bir kez daha hatırlayabilirsiniz:
“Sadece kendinize ve ilk altı BLACK SABBATH albümüne güvenebilirsiniz.”
Kadro Theo Mindell: Vokal, synth, perküsyon
Mark Thomas Baker: Gitar
Keith Nickel: Bas
Carter Kennedy: Davul
Konuk:
Will Storkson: Klavye, synth, perküsyon
Şarkılar 1. Mouths of Madness
2. Marching Dogs of War
3. Silent One
4. Nomad
5. Mountains of Steel
6. Leaving It All Behind
7. Loving Hand of God
8. Wizard of War
9. See You on the Other Side
Baya keyifli bi’ albüm ve grup. Zamanında keşfettiğimde bir “abi olay BLACK SABBATH’tır ya… Babalar be, hey maşşallah”çı olarak az döndürmemiştim bunu.
İlk albümlerini çok döndürmüştüm ama bu albüme hiç o kadar ısınamamıştım. Tekrar bakacağım kritik vesilesiyle. İyi yapıldığında bu tarz çok fena sarıyor. Değil elli beş beş yüz elli beş yıl bile geçse aynısı yapıldığında sıkmayacak hala dinletecek bi müzik.
Bir “abi olay BLACK SABBATH’tır ya… Babalar be, hey maşşallah”çı da ben olarak zamanında bu tarz worship albümleri özellikle arayıp bulup dinlerdim. Ozzy’li dönemin, özellikle ilk albümün peşinden giden tonla grup var, şimdi ben size Dio’lu dönemin worship’i bir grup ekleyeceğim buraya. Çeşitlilik olsun
Baya keyifli bi’ albüm ve grup. Zamanında keşfettiğimde bir “abi olay BLACK SABBATH’tır ya… Babalar be, hey maşşallah”çı olarak az döndürmemiştim bunu.
28.07.2025
@İlker, “bir “abi olay BLACK SABBATH’tır ya… Babalar be, hey maşşallah”çı olarak” ahaha
Uzun süredir ses seda yok dağıldılar galiba
İlk albümlerini çok döndürmüştüm ama bu albüme hiç o kadar ısınamamıştım. Tekrar bakacağım kritik vesilesiyle. İyi yapıldığında bu tarz çok fena sarıyor. Değil elli beş beş yüz elli beş yıl bile geçse aynısı yapıldığında sıkmayacak hala dinletecek bi müzik.
Bir “abi olay BLACK SABBATH’tır ya… Babalar be, hey maşşallah”çı da ben olarak zamanında bu tarz worship albümleri özellikle arayıp bulup dinlerdim. Ozzy’li dönemin, özellikle ilk albümün peşinden giden tonla grup var, şimdi ben size Dio’lu dönemin worship’i bir grup ekleyeceğim buraya. Çeşitlilik olsun
https://www.youtube.com/watch?v=FjGqjxjS07A