“Üç kişiden oluşan grup hayvanlığı” hepimizin malumu. MOTÖRHEAD, VENOM, ULCERATE, DYING FETUS, HIGH ON FIRE, CORONER, DYSCARNATE, DYSRHYTHMIA, SLEEP, KRISIUN, ANIMALS AS LEADERS, PRIMITIVE MAN, daha niceleri. Bugünkü konuğumuz MALEFIC THRONE da yine böyle hayvan bir trio ve geçmişte veya günümüzde çaldıkları gruplara bakınca bu hayvanlığın sebebi de anlaşılıyor.

MORBID ANGEL vokalisti Steve Tucker, ANGELCORPSE’un esas bestecisi gitarist Gene Palubicki ve ORIGIN, HATE ETERNAL, GORGUTS, SKINLESS gibi çok önemli isimlerle birlikte baget sallayan John Longstreth bu hâliyle tam bir öğütme makinesi olarak önüne gelen her şeyi yerle yeksan eden bir oluşum.

Kendi adlarını taşıyan 2022 çıkışlı EP’lerinin incelemesine baktığımızda, yazıyı yazan Erhan arkadaşımızın 7 kere MORBID ANGEL adını andığını görüyoruz. Steve Tucker işin içinde olunca, ANGELCORPSE’un da MORBID ANGEL’dan aldığı ilhamı düşününce, Longstreth’in de yine MORBID ANGEL’dan ilham alan gruplarda çaldığı hesaba katılınca, bunun tesadüf olmadığı anlaşılabilir.

“The Conquering Darkness”a baktığımızda MALEFIC THRONE’un o EP’de fragmanını verdiği şeyi bu kez daha da canla başla, ağzından salyalar saçarak yaptığını görüyoruz. Albümü dinlediğinizde MORBID ANGEL etkisi elbette ki ortada, ancak bunun baştan sona bir MORBID ANGEL klonculuğu olduğunu düşünmüyorum. MALFEC THRONE bana kalırsa bu albümde MORBID ANGEL’dan daha baskın şekilde ANGLECORPSE’un küllerini yüzümüze üflüyor ve o kâbus gibi çöken aşırı baskıcı death metali olanca hayvanlığıyla önümüze seriyor.

Albümü dinlerken, MALEFIC THRONE’un yaptığı ANGELCORPSE’çuluğu bir tık RETROMORPHOSIS’in “Psalmus Mortis”te yaptığı SPAWN OF POSSESSION’cılığa benzettim. Her ne kadar RETROMORPHOSIS direkt olarak SPAWN OF POSSESSION’ın devamı olsa da bence ilk albümlerinde direkt olarak bir sonraki SPAWN OF POSSESSION albümünü yapma yoluna gitmemişlerdi. Bayağı bir SPAWN OF POSSESSION’dı, ancak farklılık sunma amacı da belirgindi. MALEFIC THRONE da burada sanki ANGELCORPSE aktif olsaydı yapabileceği muhtemel şeye çok yakın bir yol izliyor. “Exterminate”i, “The Inexorable”ı iyi biliyorsanız, ilham almış olmalarına rağmen MORBID ANGEL müziğiyle olan karakteristik nüanslarının farkındaysanız, sanırım neden bahsettiğimi anlarsınız.

Albümde çok istekli, arzulu bir yıkım söz konusu. Şarkılar baştan sona kötü kalpli mizaçlara sahipler ve bazıları genel şablon itibarıyla birbirlerine yakın dursalar da hepsinde kendilerine özgü fikirleri de duymak mümkün. Bunlar arasından diğerlerinden en farklı bulduğum ve duyar duymaz gaza geldiğim şarkı, girişindeki kazımasyonla hemen farkını belli eden “Born of Plague”.

Onun dışında kapanışı yapan 8 dakikalık “Forged of Stone” da orta temposuyla net bir MORBID ANGEL worship. Lakin bu şarkıyı özel kılan esas unsur, bu orta tempodan dolayı kendisine geniş bir hareket alanı bulan John Longstreth’in davulda yaptığı sapkınlıklar. Cidden çok farklı kafada bir adam. Yüzlerce, binlerce davulcu dinliyoruz ve John Longstreth gerçekten de bu ekstrem metal davulcuları arasında en özel olanlardan biri.

MALEFIC THRONE kadrosundaki üç kişinin üçünün de yaptığı şeyi aşırı derecede iyi bilmesinden ve çok uzun zamandır ortamlarda olmasından mütevellit “The Conquering Darkness”ı 45 dakikalık bir sarsma, yıpratma, aşındırma, parçalama oturumuna dönüştürüyor. Başından sonuna kadar, aralarda laga luga yapmadan, sağlı sollu tokatlayarak. Yılın bitmesine sadece 30 gün kala 2025’in en taşaklı death metal albümlerinden birini dinlemek isterseniz, usta isimlerin elinden çıkan “The Conquering Darkness”ı mutlaka dinleyin derim.