Önce sikko ismiyle, ardından akıllara zarar logosuyla dikkat çeken ve muhtemelen sırf bu sebeplerden birilerinin merak edip dinlediği ABD’li death metal grubu SANGUISUGABOGG’la beraberiz bugün. Esasında isminin basit bir açıklaması var. “Sanguis” Latincede “kan” demek, “sugere” yine Latincede “emmek” demek (“suck”) ve ikisi bir araya gelince oluşan “sanguisuga” da gayet mantıklı şekilde Latincede kan emici, yani “sülük” anlamına geliyor. “Bog” ise hem İngiliz argosunda “tuvalet” demek hem de “bataklık” demek. Ayrıca grubun şu anda kadroda olmayan kurucu gitaristinin soyadı “Boggs” olduğundan grup adının sonunu da -BOGG” olarak bitirmişler.

Bu kısmı hallettikten sonra grubun yıl sonu listelerinde göreceğimize emin olduğum hayvanoğlu hayvan yeni albümü “Hideous Aftermath”e geçebiliriz.

SANGUISUGABOGG daha ortamlara adımını atar atmaz Century Media tarafından kapılan ve bu kadar aşırıya kaçan bir isme, logoya, görselliğe, temaya sahip olmasına rağmen adını kısa sürede fazlasıyla duyuran bir grup. Genel olarak pek çok şeyi siklerine takmayan bir tavırları var ve bu tavra rağmen gayet ciddi, bayağı yetenek isteyen bir death metal/brutal death metal kırması yapıyorlar.

“Ceddimize Sövenler Sıralı Tam Liste“de de değindiğim üzere 2019’da çıkardıkları ilk demoları “Pornographic Seizures”da “Turkish Blood Orgy” adlı bir şarkıya da yer veren Ohayolu grubun bu umursamaz ve barzo tavrını görmek için ikinci albümleri “Homicidal Ecstasy”nin kapağına falan bakabilirsiniz. Dünyanın en sallamasyon, en dandik metal albüm kapaklarından biri ve görselliğe önem veren yılların firması Century Media’nın kapağı ilk gördüğünde müstehzi bir tebessüm eşliğinde “Yani bunu istiyorsanız böyle olsun arkadaşlar… Tamam… Ne diyelim…” falan demiş olabileceğini tahmin ediyorum.

“Hideous Aftermath” burada bir kırılma noktası görevi görüyor, zira albüm SANGUISUGABOGG’un önceki albümlerindeki pek çok unsuru barındırmıyor. Bir kere albüm kapağında grup logosu geri planda ve dikkatli bakmayanların göremeyebileceği kadar silik, görselde de daha direkt, şakasız bir üslup var. Aynı şekilde önceki albümlerde olduğu gibi “Menstrual Envy”, “Dick Filet” gibi şakalı, mizahlı şarkı isimlerine de rastlamıyoruz. Elbette ki iyice kasıntı olmuşlar, aşırı ciddiler demiyorum ama şarkı adlarına bakınca misal bir CATTLE DECAPITATED şarkısı ismi ayarında şeyler görüyoruz.

Böylelikle SANGUISUGABOGG artık -en azından şimdilik- daha ciddi ve tehditkâr gözüken bir grup olduğunu söyledikten sonra “Hideous Aftermath”in de grubun bugüne dek yaptığı en iyi albüm olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Grup bu albümde önceki taşak muhabbetlerini bir kenara bırakıp bildiğin ciddi bir dayağa imza atmış. Önceki albümleri de taşak değildi, ancak bu kez yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı eminim ki daha çok kişinin ciddiye alacağı bir şekle bürünmüşler.

Şarkılar olanca hayvanlıklarına rağmen yağ gibi akıyorlar ve death metal, brutal death metal, yer yer slam unsurlarıyla birlikte baştan sona dinleyiciyi manyak edecek bir nefes aldırmazlık sunuyorlar. Bunu yaparken mükemmel bir prodüksiyon sunuyor, davullar başta olmak üzere kusursuz bir müzisyenlik barındırıyor ve bu güzel albümü taçlandıracak bir konuk müzisyen kadrosuyla pastanın üstünde çileği koyuyorlar. CATTLE DECAPITATION’dan Travis Ryan, DEFEATED SANITY vokalisti Josh Welshman, FULL OF HELL vokalisti Dylan Walker, NAILS vokalist/gitaristi Todd Jones ve PEELINGFLESH vokalisti Damonteal Harris’le birlikte cidden müthiş bir konuk listesi var “Hideous Aftermath”te.

SANGUISUGABOGG’un burada en iyi yaptığı şey dinamikler. Death metalin çeşitli ögeleri, brutal death metalin azgınlıkları, yeri gelince slam’vari ezmeler gibi farklı bileşenler albümde çok akıcı ve mantıklı şekilde kullanılmış. Vokalist Devin Swank’in exhale’li inhale’li, pig squeal’lı farklı vokal tarzlarıyla canlanan ve davul gitar uyumuyla tam bir sikiş makinesine dönüşen “Hideous Aftermath”, böylesi hayvan bir müzik içindeki minik detaylar ve dokunuşlarla da lezzetini artırıyor. En basitinden “Felony Abuse of a Corpse”un davul aracılığıyla “Ritual Autophagia”ya direkt bağlanması bile bir tattır, bir lezzettir.

Şarkı yazımını bu türün şartları içerisinde gayet zekice bulduğum ve yine bu türün dinamiklerinin çok pragmatik şekilde kullanıldığına inandığım “Hideous Aftermath”, henüz dün çıkmış olmasına rağmen bir gün içinde kendini bana 7-8 kez dinletecek kadar kudretli bir meydan dayağına imza atıyor. Albümü dün sabah 09.00’da ilk kez başlattım, tüm gün albüm eşliğinde çalıştım ve saat 17.30 olduğunda başka hiçbir şey dinlemeden günü tamamladım. Herkeste aynı etkiyi yapar mı bilemem ama ben albümü çok beğendim. Siz de bu zamana kadar SANGUISUGABOGG adını sağda solda görüyorduysanız ve henüz hiç dinlemediyseniz direkt “Hideous Aftermath”le başlayın, bence pişman olmayacaksınız.