# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
OMNIUM GATHERUM – May the Bridges We Burn Light the Way
| 11.11.2025

Grup 30 yıllık kariyerindeki en iyi 2 albümünden biriyle karşımızda.

Hayatımda elime geçen ilk promo albüm OMNIUM GATHERUM’un 2004 çıkışlı “Years in Waste”iydi. O sıralarda metal-pit.com’da yazıyordum ve şirketlere yaptığımız başvuru sonucunda incelememiz için içinde “Years in Waste”in de bulunduğu birkaç promo albüm gelmişti. 20 yıldan fazla zaman olmuş…

Enteresandır, o albüm bende öyle bir yer edince grubun sonradan çıkardığı albümler de bir şekilde zaman ve mekân olarak hatırımda kaldı. O yüzden OMNIUM GATHERUM albümlerini ilk dinlediğim anlar ve yerler büyük oranda bugün bile aklımda.

Bu albümler arasından bana kalırsa en başarılısı, en kendine özgü olanı ve karakteristik bir sound’a sahip olanı 2008 çıkışlı “The Redshift”. Grup sonraki albümlerinde “The Redshift”teki yoğunluğu bana kalırsa tam anlamıyla yakalayamasa da OMNIUM GATHERUM her daim kendine has, Finlandiya taraflarını hatırlatan melodik bir üsluba sahip oldu.

“May the Bridges We Burn Light the Way”… Bu tarz albüm isimlerini seviyorum. Bir şekilde pozitif bir çağrışım yapıyorlar ve içlerindeki müziğin oluşturduğu kontrastlarla birlikte daha çarpıcı hâle geliyorlar. “Köprüleri yakmak” ifadesi aynen İngilizceden alınmış bir ifade ve bir şeyleri geri döndürülemez şekilde sonlandırmayı ve yolunuza devam etmeyi anlatıyor.

OMNIUM GATHERUM da burada bu şekilde bitirilen şeylerden güçlenerek çıkmayı, ilham almayı ve bunlardan aldığınız derslerle geleceğinizi çizmeyi albüm adı olarak seçmiş. Yine AFTER THE BURIAL’ın kendi sert, ama adıyla pozitif motivasyon veren “Your Troubles Will Cease and Fortune Will Smile upon You” şarkısını bu yüzden ayrı bir seviyorum.

OMNIUM GATHERUM “May the Bridges We Burn Light the Way”de uzun zamandır yaptığı, hatta “The Redshift”ten bu yana yaptığı en iyi albüme, hatta onun seviyesine çıkan ilk albümüne imza atmış. “Beyond”, “Grey Heavens”, “The Burning Cold” ve “Origin”a hep ortalamanın biraz üstü notlar vermişim ve adamlar 17 yılın ardından, OMNIUM GATHERUM dendiğinde muhtemelen kafasında fazla da bir şey canlanmayan pek çok insanın bile beğeneceği tarzda, gayet ilham dolu, klas fikirlerle bezeli, yaratıcı bir işle bu gidişatı tersine çevirmeyi başarmışlar.

Bunu henüz ilk saniyelerden, albümü açan kısa enstrümantalden bile görmek mümkün. Adamlar bu albümün yazım süreci öncesinde çok gaza geldiklerini ve başka türlü bir ilhamla doğduklarını anında gösteriyorlar. Albüme adını veren bu enstrümantal, OMNIUM GATHERUM’un bu albümü farklı bir zihniyetle oluşturduğunu ilk andan gösteriyor. Sonrasında albümün esas ilk şarkısı olan “My Pain”le karşılaşıyoruz.

Bu şarkıda gitar yazımı başta olmak üzere 2025 model OMNIUM GATHERUM’un her anlamda gazla dolu olduğunu anlamamızı sağlıyor. Nakarattaki vokalleri ilk duyduğumda grubun SCAR SYMMETRY’nin veya SOILWORK’ün beni iyi zamanlarını hatırlatan tarzda bir işe giriştiğini hissettim ve albümün teknik kadrosuna baktığımda da SOILWORK vokalisti Björn “Speed” Strid’in ekipte olduğunu gördüm. Belli ki bazı fikirler verilmiş, bazı önerilerde bulunulmuş.

İntroyu Saymazsak albümünü ilk 4 şarkısını klip çekilmiş olması da gayet mantıklı ve yerinde bir hareket, zira bu durum grubunu albüme başından itibaren ne kadar güvendiğini gösteriyor ve hiç şarkı atlamadan teker teker klip çekilebilecek bir albüm olduğunu anlamamızı sağlıyor. Tabii bunu albümün ilk yarısı ikinci yarısına göre daha güçlü diye okumak da mümkün, ancak belli ki OMNIUM GATHERUM albümden başka klipler de çıkaracak.

Yukarıda da dediğim gibi albümdeki gitar işçiliği çok güçlü. Bunu grubun alametifarikalarından olan Fin usulü klavye kullanımıyla, akılda kalıcı vokaller ve sürükleyici şarkı yazımıyla besleyince albüm de aktıkça akıyor. Üstelik “May the Bridges We Burn Light the Way”i sadece gaza getirmeye, coşturmaya yönelik bir albüm olarak da görmemişler, bu sayede de tıpkı “The Redshift”te olduğu gibi şarkıları dinlerken o yoğunluğu, lezzeti alabiliyorsunuz. Dünkü ONE OF NINE yazısında Tolkien temalarının bence artık böyle işlenmesi, melodik black metalin böyle ihtişamlı şekilde kullanılması gerektiğini söylediğim gibi, melodik death metalin de böyle bir duygu yoğunluğu ve sağlam alt yapılı bir müzikal karakterle sunulması gerektiğini düşünüyorum. OMNIUM GATHERUM burada bunu yapmış ve bence çok da başarılı olmuş.

OMNIUM GATHERUM 20 yıldan uzun süredir dinlediğim bir grup ve en başarılı albümleri olduğunu düşündüğüm 2008 çıkışlı “The Redshift”in üstüne çıkabilen, hatta onunla boy ölçüşebilecek bir albümü 17 yıldır çıkaramamışlardı. “May the Bridges We Burn Light the Way”i bence buna en çok yaklaştıkları çalışmaları. OMNIUM GATHERUM’un çok iyi bir albüm çıkarmasını uzun zamandır bekliyordum ve nihayet içime su serpen, “oh be” dedirten bir albümle dönmeyi başardılar ve sonlarına yaklaştığımız 2025’in benim adıma güzel sürprizlerinden birine imza attılar.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.06/10, Toplam oy: 33)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2025
Şirket
Century Media Records
Kadro
Markus Vanhala: Clean vokal, gitar, besteler
Jukka Pelkonen: Vokal
Mikko Kivistö: Bas
Aapo Koivisto: Klavye
Atte Pesonen: Davul
Şarkılar
1. May the Bridges We Burn Light the Way
2. My Pain
3. The Last Hero
4. The Darkest City
5. Walking Ghost Phase
6. Ignite the Flame
7. Streets of Rage
8. Barricades
9. Road Closed Ahead
  Yorum alanı

“OMNIUM GATHERUM – May the Bridges We Burn Light the Way” yazısına 3 yorum var

  1. Koralp says:

    Böyle bir sürprizi ben de beklemiyordum. Adını çok sıklıkla duyduğum, ve neden bu kadar sık duyduğuma anlam veremediğim bir gruptu. Bu sefer ters köşe yaptılar, çok beğendim albümü.

  2. kavanozkafa says:

    Vocaline bir türlü alışamadığim gruplardan

  3. Ugur says:

    New World Shadows > The Redshift > Stuck Here on Snakes Way = Beyond > Diğerleri

    Albümü dönerken uçakta dinlemek istedim ama uyuya kalmışım yorgunluktan.Kritik beni heyecanladırdı açıkcası.Dinledikten sonra yukarıdaki sıralamayı güncellerim.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.