Grup adındaki Ü ve Ö harflerini görür görmez kanı ısınanlar, yalnız değilsiniz. Bugün karşımızda Kanada’nın Fransızca konuşan tarafından çıkmış ve ikinci albümünü çıkarmış bir heavy/speed metal grubu olan ÜLTRA RAPTÖR var. Bu adamların teması ABD’li yazar Mark Schultz’un “Xenozoic Tales” serisi ve emülatörlerin gediklisi, atari salonlarının gerçek yıldızı “Cadillacs and Dinosaurs”. Temaları bunlar olan ve adında bir değil, iki umlaut kullanan bir grubun kötü olma ihtimali de doğal olarak çok düşüyor ve neyse ki ÜLTRA RAPTÖR bu beklentileri boşa çıkarmayan müziğiyle coşuyor coşturuyor.

Grubun yaptığı müziğin temelini RIOT, EXCITER gibi grupların seksenlerdeki işleri oluşturuyor ve bunun üzerine heavy metal dendiğinde aklınıza gelen temel yapı taşlarının genelinden izler bulunabilecek bir müzik sunuyorlar. Bunu demiş olsam da öyle standart bir nostalji grubu değil ÜLTRA RAPTÖR. Misal müziklerinde IRON MAIDEN izleri görmüyoruz, dümdüz JUDAS PRIEST heavy metaline de kaçmıyorlar. Nostaljik tarafı doğal olarak var, buram buram seksenler konusu var, ancak dinlerken ikide bir “eskiler negzeldi yeaeae” diye yavşamıyorsunuz.

Bu “Cadillacs and Dinosaurs” teması gereği grup adı, albüm kapakları ve bazı şarkı isimlerinde dinozor referanslarıyla karşılaşıyoruz ki hayatta en sevdiğim şeyler arasında olan metal ve dinozorları bir potada eritiyor olmasından dolayı bile ÜLTRA RAPTÖR benim için pek çok açıdan maça 2-0, 3-0 önde başlıyor. Single kapağında Triceratops, albüm kapağında T-Rex ve Pteranodon, şarkı listesinde “Spinosaurus” olan grubun ben ancak hizmetkârı, basın sponsoru, marka yüzü, kültür elçisi olurum, kendilerini tanıtmak için elimden ne gelirse yaparım. Zaten şu grup fotoğrafına bakıp da elinden geleni yapmayan da ne bileyim. Adam Michael Schumacher F1 kostümü giymiş, dahası var mı?

Temayı bir tarafa ayırdığımızda ÜLTRA RAPTÖR müziği steroid basılmış hard rock rifleri, yırtıcı heavy metal klişeleri ve olayı daha da yükselten speed metal sivrilikleriyle dolu. Güçlü vokaller, akılda kalıcı rifler, başarılı sololar ve bu müzik ne istiyorsa onu veren davullarla birlikte ÜLTRA RAPTÖR yaptığı tarzın hakkını sonuna kadar veriyor demek mümkün. Fransızca konuşulan Quebecli olduklarından olacak, vokalist aralarda çok ufak aksanına kaçıyor ve en azından ana dilinin İngilizce olmadığını hissettiriyor, lakin bunu çok minimal düzeyde görüyoruz. Özellikle İtalyan ve Fransız heavy metal gruplarının zaman zaman ne kadar dinlenemez vokallere imza attığını düşündüğümüzde ÜLTRA RAPTÖR’ın böyle bir derdi yok.

Müzikleri yukarıda da dediğim gibi RIOT’ın klasik albümü “Thundersteel”dakine yakın bir havaya sahip ve rifler üzerinden ilerliyor. Günümüze baktığımızda, vokal karakteri olarak tam örtüşmese de misal bir STÄLKER gibi grupları seviyorsanız da ÜLTRA RAPTÖR’den keyif alabilirsiniz.

Albüm sadece ilginç tema, ilginç görsellik üzerinden yürümüyor ve bu adamlar gündelik şeylerden bahsedip kot tişört giyselerdi de müzikleri aynı etkiyi yaratırdı. Bu yüzden İngilizcede “gimmick” denen türden anlık bir eğlencelik veya heves olmaktan uzak olduklarını ve metal dünyasında 45 yıldır yapılmakta olan bir şeyi hakkını vererek yaptıklarını söyleyebiliriz.

Dinozor temasıyla birlikte ilgimi daha da çok çeken ÜLTRA RAPTÖR, heavy/speed metal seven bir dinleyicinin keyifli vakit geçirebileceği bir 40 dakika sunuyor. Eğer bu türe yakınsanız, seksenlerden fırlamış ateşli şarkılar ve “Cadillacs and Dinosaurs”daki Mustapha’nın askerleriyiz diyenlerdenseniz mutlaka dinleyin derim.