Genelde grindcore ve black metal sahnesiyle öne çıkan Çekya’nın son dönemdeki değerli işlerinden biri olduğunu düşündüğüm bir albümü konuk ediyoruz bugün. PANDEMIA 1995’te kurulan epey deneyimli bir death metal grubu ve “Darkened Devotion” da kendilerinin altıncı albümü.
Grupla ilgili olarak söylenmesi gereken ilk şey adamların yaptıkları müziği olduğundan daha da yukarı taşıyan gayet sağlam bir prodüksiyonunun olduğu. Gitarlar gayet etli, davul canlı, vokaller ne öne fazla çıkıyor ne de arkada kalıyor. Bu sayede “Darkened Devotion”ı dinlerken keyif almanızın önüne geçen birtakım faktörler söz konusu olmuyor. Bundan sorumlu isim de tüm GAEREA ve ANALEPSY albümleri ile bilenler biliyorsa yine gayet canlı bir kaydı olan PRIMA ATTACK – “Heartless Oppressor” albümünün de masa başı işlerini yapan Portekizli birey Miguel Tereso.
Yaptıkları müziğe referans verebileceğimiz isimlerin başında VADER geliyor. PANDEMIA da VADER gibi atarlı, darbeli bir death metal yapıyor. Aradaki en büyük fark, PANDEMIA’nın VADER’a oranla lineer olmaya o kadar da hevesli bir müzik yapıyor oluşu. VADER’ı gömmek için söylemiyorum tabii ama VADER yıllardan beri genel çerçeveleri az çok belli, belli bir beste formülünün içine oturan, fazla ilginçlik peşinde koşmayan şarkılar yapan bir grup, ki zaten onları seviyor olmamızın sebebi de bu arayış peşinde koşmadan tekme, tokat, top, tüfek, tank ile dalıyor oluşları.
PANDEMIA bu tür bir karakteri aralara aksak ritimli ya da 4/4 olmalarına rağmen aksak gibi gelen riflerle, arada odd-time signature içeren staccato riflerle zenginleştiriyor. İlk şarkı “Depths”i dinlediğinizde hemen görüp “ha evet” diyeceğiniz VADER kimliğinin diğer bazı şarkılarda nasıl bahsettiğim şekilde bir tık eğilip büküldüğünü görebilirsiniz. MESHUGGAH türü bir şeyden bahsetmiyorum tabii ki, ancak ara ara rifler içerisinde küçük tatlı oyunlar oynadıkları oluyor. Bu durum PANDEMIA’ya epey bir artı puan kazandırıyor diye düşünüyorum.
Herkesin aşina olduğu VADER referansının dışında daha derinlere inersek bana kalırsa PANDEMIA’nın en çok benzediği gruplardan biri de “Unhealthy Opera”daki YYRKOON. YYRKOON dinleyen kimse var mı bilmiyorum ama o albümü dinlediyseniz, aslında “Darkened Devotion”daki müziğe en yakın şeylerden biri de o albüm. Hatta bu albümü açan “Depths” gibi o albümde de en sevdiğim YYRKOON şarkısı olan “From the Depths” var, ona da bakabilirsiniz. Bu referanstan söz etme sebebim, PANDEMIA’nın death metlainde de YYRKOON’u anımsatan tarzda bir groove olması. Bunun yanına staccato riflerle akıllara gelen SOREPTION’vari numaralar da eklenince olayın dinamizm ve groove tarafı daha da belirginleşmiş oluyor.
Albümdeki death metale ilişkin söylemek istediğim son şey ise yukarıdaki klip şarkısından da görülebileceği üzere PANDEMIA’nın akılda kalıcı rif, melodi ve genel anlamda beste yapma konusunda ortalamanın üstünde bir grup oluşu ve rif yazımı açısından birkaç belirli formüle sıkışıp kalmaması. Misal yukarıdaki şarkıda hem girişte oktavlı bir rif görüyoruz, sonra arpejli bir verse rifi geliyor, daha sonra tremolo bir şeyler oluyor, kazımasyon gitarlar ve GOJIRA tarzı fikirler bir arada kullanılıyor. Kısacası PANDEMIA 30 yıllık bir grup olsa ve son on yıldır ilk albümünü çıkarıyor olsa da bugünü yakalamayı ve daha birkaç sene önce kurulmuş bir grubun heyecanını yansıtmayı başarıyorlar.
Çok coşmamak için 8 vermiyorum, ama bu tarz death metali seviyorsanız “Darkened Devotion”dan bayağı bir zevk alacağınızı söyleyebilirim. Yazıdaki klip şarkısı “Blessed, Blessed Oblivion” PANDEMIA’nın yapabildiklerini görmek açısından iyi bir seçim, o şarkıyı dinleyerek gruba ve albüme ilişkin epey bir fikir edinebilirsiniz.
Kadro Jirka Krš: Vokal
Alex Marek: Gitar
Jaroslav "Jarda" Friedrich: Bas
Jakub Bayer: Davul
Şarkılar 1. Depths
2. A Sea to Breathe In
3. The Wretched Dance
4. Nightmare Paradox
5. Heights of Your Fear
6. Catalepsy
7. Sleep Paralysis
8. The Pallor of Detest
9. Blessed, Blessed Oblivion
Vader denilince hep aklıma Ahmet Çokran abi geliyor, vitrininden eksik etmezdi cd lerini. Albüm kapağına bakınca vitrine koymuş gibi hayal ettim. Ahmet Saraçoğlu, Çokran Plak’ta birbirimize denk gelip muhabbet etmiş oma ihtimalimiz var mı? Sana çok benzeyen birisini hatırlıyorum (yoksa senmisin?), black metal, Mayhem, Impaled Nazarene muhabbeti dönmüştü.
@Ahmet Saraçoğlu hakikaten merak ettim, Çokran Plakta geçmişte karşılaşıp o muhabbeti yaptık mı, yoksa başkasımıydı? Yanımda esmer uzun saçlı birisi de vardı (yıllardır küsüm), t-shirtünde kendi çizdiği şeytan resmi ve “Welcome to the Realm of Satan” yazısı vardı (Altar of Sacrifice hastasıydı lol).
@Scream Bloody Gore, pardon cevap vermeyi unutmuşum. Ben Bursa’da hiç müzik mağazasına gitmedim. 1999-2004 arası oradaydım ama bir yere gidip albüm bakmışlığım, almışlığım yok.
Vader denilince hep aklıma Ahmet Çokran abi geliyor, vitrininden eksik etmezdi cd lerini. Albüm kapağına bakınca vitrine koymuş gibi hayal ettim. Ahmet Saraçoğlu, Çokran Plak’ta birbirimize denk gelip muhabbet etmiş oma ihtimalimiz var mı? Sana çok benzeyen birisini hatırlıyorum (yoksa senmisin?), black metal, Mayhem, Impaled Nazarene muhabbeti dönmüştü.
31.05.2025
@Ahmet Saraçoğlu hakikaten merak ettim, Çokran Plakta geçmişte karşılaşıp o muhabbeti yaptık mı, yoksa başkasımıydı? Yanımda esmer uzun saçlı birisi de vardı (yıllardır küsüm), t-shirtünde kendi çizdiği şeytan resmi ve “Welcome to the Realm of Satan” yazısı vardı (Altar of Sacrifice hastasıydı lol).
31.05.2025
@Scream Bloody Gore, pardon cevap vermeyi unutmuşum. Ben Bursa’da hiç müzik mağazasına gitmedim. 1999-2004 arası oradaydım ama bir yere gidip albüm bakmışlığım, almışlığım yok.