# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
DISPYT – Från melankoli till meningslöshet
| 30.04.2025

Hepiniz orospu çocuğusunuz!

Dün çıkan ama promosu bir süredir elimde olduğu için dinlemekte olduğum yeni DISPYT albümü “Från melankoli till meningslöshet” ile birlikteyiz bugün. DISPYT pek fazla bilinen bir grup değil, ancak belirli bir hayvanlık düzeyinin üzerindeki müziklerden hoşlanan pek çok kişinin bir şeyler bulabileceği, tam anlamıyla ipini koparmış bir grup olduklarını ve yılın en özel yıkımlarından birine imza attıklarını söyleyerek kendilerinin reklamını yapmaya başlayabilirim.

DISPYT bizleri Finlandiya’dan selamlayan ve Finlandiya’nın iki resmî dilinden biri olan İsveççe müzik yapan bir death/black metal/crust grubu. Elbette ki HM-2 worship, elbette ki DISMEMBER, DISFEAR, kuduz olmuş MOTÖRHEAD ve bilimum it kopukluk arasında giden bir köpeklik, puştluk, şerefsizlik ve ortaya çıkan hayvanoğlu hayvan bir albüm.

“Melankoliden anlamsızlığa” anlamına gelen “Från melankoli till meningslöshet”in adındaki “melankoli” kelimesine takılmayın. Adamların işi gücü yıkım, işi gücü meydan dayağı. Evet, “Tomhetens Madrigal” gibi kimi şarkılarda duygulara hitap eden tremolo melodiler var, ancak olayın temeli tamamen it kopukluğa, at hırsızlığına, adam dövmeye odaklanıyor.

Albümdeki en lezzetli şeylerden biri şarkı sözlerinin İsveççe olması. İsveççenin vurgulu r harfleri böylesi öküz osurtan müziklere cuk oturuyor ve “Verklighetens besvikelse” gibi vokale hareket alanı bırakan şarkılardan da görüldüğü üzere yırtınan vokaller eşliğinde sunulduğunda müziğin verdiği gaz iyice tepelere çıkıyor. Vokallerden LOCK UP kasa Tompa’nın bir tık daha yırtıcısı olarak bahsedebilirim sanırım. Nedense Tompa’nın iyice kuduz olmuş ve biraz daha tok sesli hâlini anımsatıyorlar.

Adamların müziğindeki kuduzluk seviyesi cidden öyle böyle değil, ancak bunu sadece kaos ve gürültü olarak görmüyor ve işin içine melodiyi, akılda kalıcı rifleri, groove’u, yeri gelince gang vokalleri, kısacası bir müziği gaza getirici yapan ne varsa hepsini katıyorlar. Kapanış şarkısı “Men sist och slutligen handlar ju ändå allting om döden”in 2.25’e kadar kabaran duygularının o andan itibaren kafa sallatan bir groove’a geçmesi gibi minik detaylar bile albümün keyif katsayısını arşa çıkarıyorlar.

En tatlısı da her şeyin sadece 24 dakikada olup bitiyor olması. DISPYT sıfır laga luga, sıfır ambiyans, sıfır atmosfer arayışı ile direkt kafa göz dalıyor ve gitar tonundan vokallere, davul yazımından riflere kadar her şeyiyle dinleyicinin ağzını yüzünü kırıyor. Böyle yarım saat altı dayak seansı şeklinde geçen albümlere hastayım ve DISPYT de “Från melankoli till meningslöshet”te tam olarak bunu sunuyor. O vokaller falan harbiden of ki ne of… İnsan böyle yardırmalı, ağzında lafı gevelemeden tekme tokat dalan albümlerin böylesi mükemmellikleri karşısında aklını kaçıracak gibi oluyor.

Normalde böyle dümdüz küfürlü başlık atmaktan hoşlanmıyorum. Yazıların içinde küfrettiğim oluyor ama ana sayfada görünmesi çok tercih ettiğim bir şey değil. Yine de bu albüm için daha uygun bir ifade aklıma gelmedi. Albümdeki müziğin hissettirdiği öfke, nefret aklıma tam olarak tribünlerin bu sevilen tezahüratını getirdi. “Från melankoli till meningslöshet”i dinlediğinizde sizin de aynı hisse kapılacağınızı ve çevrenizde gördüğünüz her şeye daha farklı, daha kan çanağı gözlerle bakacağınızı tahmin ediyorum.

DISPYT yılın adrenalini, kanı, teri, dayağı en bol albümlerinden birini yapıyor ve kendi adıma direkt yıl sonu listemdeki yerini kapıyor. Dinlemelere doyulmayan, neredeyse bağımlılık yapan üst düzey hayvanlık seviyorsanız MUTLAKA ama MUT-LA-KA dinleyin.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.55/10, Toplam oy: 29)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2025
Şirket
Elitbolaget
Kadro
Owe Inborr: Gitar, vokal
Mathias Lillmåns: Bas, vokal
Juuso Englund: Gitar

Konuk:
Tommi Tuhkala: Davul
Şarkılar
1. Forna tiders svårmod
2. Från melankoli till meningslöshet
3. Var fan är det fel?
4. Tomhetens madrigal
5. Verklighetens besvikelse
6. Ingen förtröstan
7. Livslustens katakomber
8. Förkrossad själ och blodiga händer
9. Men sist och slutligen handlar ju ändå allting om döden
  Yorum alanı

“DISPYT – Från melankoli till meningslöshet” yazısına 11 yorum var

  1. P L A G U E says:

    2003 senesinde mahallede Erkan diye çok sevdiğim sayko bir arkadaşım vardı. Buraları okuyorsa selam olsun diyeceğim ama adamın metal müzik ile zerre alakası yok, ağır İbrahim Erkal ve Cengiz Kurtoğlu hastasıydı. Bu arkadaşın bizden 5 yaş büyük bi ablası vardı ve o dönemde bir markette kasiyerdi. Çok detaya girmeden, o zaman için 35-40 yaşlarında bir orospu çocuğu bu kızı takip edip rahatsız etmeye başlamış ama bizim bundan 1 hafta sonra falan haberimiz oldu. Başta da belirttim Erkan zaten sayko adam, e tabii ki bizim mahalle ekibi de kalabalık, hepimiz başka classlarda rpg karakterleri gibi takılıyoruz. 6 kişi organizasyonu yaptık, ablası işten çıktı, bu orospu çocuğu da takıldı peşine. Bizim ekiple afrika vahşi köpeklerinin avına saldırdığı gibi bir daldık adama ki yok böyle bişi. Bizim halimizi gören ayırmaya korkuyor, resmen linç ettik. Çok detay vermek istemiyorum ama adam dünyaya geldiğine pişman oldu. Sonradan heberimiz oldu, suç kaydı falan da varmış orospu çocuğunun.

    Peki bunu niye anlattım, bu albüm böyle bir albüm de o yüzden. Dün 12 kere dinledim, bu sabah 6’dan beri de 4 kere dinledim. Yani dünden beri tam 16 kez döndürdüm ki daha durmaya niyetim yok. İlerde çok salça olurum bu kritiğin altına.

    Kendi kafanızda dinleme listesi/programı vs varsa iptal edin, bu albümü acil öne çekin. Şimdiden kolay gelsin.

  2. Scream Bloody Gore says:

    Çok çok iyi… sevdiğim epey bir şey buldum. Carpathian Forest, Urgehal, Young and In the Way, yer yer Kvelertak ve Nails… hepsinden bir şeyler var. D-Beat/Crust/Black spotify listeme dahil ettim. Underground is the real spirit!

  3. Cerca C. says:

    DIS- ile başlayan bir şeyin kötü olma ihtimali pek yok.

  4. Albüm şey gibi olmuş “Implore – Patterns to Follow” deyimini cümle içinde kullanın.

    Yevgeni Zamyatin

    @Yevgeni Zamyatin, Aq Implore çok medeni kaldı. Albüm özelinde tek olumsuz eleştirim 90lar hm-2 doğru sound yakalamak için kullanılan boğukluk kulaklıkta dinlerken (yüksek seste dinlemeyi sevdiğimden dolayı) istediğim yüksekliğe çıkmıyor.

    Tabii bu sesi yükseltelim derken kimsenin gitar tonundan dolayı bir s*kim anlamadığı BLOODBATH – The Arrow of Satan is Drawn albümüne de dönüşebilir.

    Büyük ihtimalle grupta bunun farkında olarak bu şekilde olmasına karar vermiştir.

  5. 12ParmakBağırsağı says:

    Müthiş albüm, kaymak gibi akıyor. Arka arkaya ya 4.ye ya 5.ye dinliyorum şu anda, bittiği gibi baştan başlatası geliyor insanın. Tompa tarzı vokaller nokta atışı.

  6. hysteresis says:

    Evlendiğimde arkadaşlarım toplanıp bana orijinal bir Japon HM-2 hediye etmişlerdi. O gazla bir iki beste yapma fırsatım olmuştu. Tam da bu albümdeki şarkılar gibi bir karışımdı benim kafamdaki müzik de. Sonra devam etme fırsatım olmadı ama bu albümü kendim yapmış gibi sevdim.

  7. P L A G U E says:

    Ey HM-2, sen Lemmy (cc) nin bir lütfusun.

    Albümü dinledikçe Uche’nin dalgayı görmüş Ebru Gündeş gibi gözlerim açılıyor.

  8. eatthegun says:

    Finlandiyanın köyünde derdiniz ne lan bu kadar..?

  9. eatthegun says:

    Bi önceki albümleri ”Under tiden jag sålde min själ till Satan” da aynı hayvanlıkta ve en az bu albüm kadar iyi, hatta daha çok hoşuma gitti bazı açılardan, daha az melankolik, daha bi gang vokalli yardırmalı falan

  10. ismail vilehand says:

    Hayatım; ortalık deliden, psikopattan, kolpacıdan geçilmiyor ki. Hayır hangi birine ceza vereceksin?

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.