# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
NUCLEAR ASSAULT – Game Over
| 07.02.2025

Seksenler thrash metal sahnesinin en iyi ilk albümlerinden biri.

Bundan 30 yıl kadar önce dayımın seksenler sonu, doksanlar başından kalan arşivine bakarken, sanırım Hey ya da Ses dergisinin bir heavy metal ekini ya da o tarz bir şeyini bulmuştum.

İçinde DR. SKULL röportajından tutun da dönemin önemli albümlerinin incelemelerine, Aptülika karikatürlerinden “Mosh nedir?” gibi ülkemiz literatürüne yeni yeni giren kavramların anlatıldığı notlara kadar pek çok değerli şey vardı.

Yanlış hatırlamıyorsam son yıllarda çıkan iyi albümler gibi bir liste vardı ve METALLICA, MEGADETH, SLAYER, METAL CHURCH, EXODUS, WHIPLASH, ANTHRAX, OVERKILL gibi grupların arasında bir de “Game Over” albümüyle NUCLEAR ASSAULT adı geçiyordu.

O sıralarda Commodore 64’ün, Amiga 500’ün oyun sonlarında yazan “Game Over”larına alışık olduğumuzdan NUCLEAR ASSAULT’ın o albümü de bir şekilde ilgimi çekmişti. Ne var ki kasetçiye gidip her albümü hemen bulmak diye bir şey söz konusu olmadığından bir albümü dinlemek için 1998 civarlarını, 56K modem ve ADSL’le Audiogalaxy’den, şuradan buradan şarkı indirme zamanlarını beklememiz gerekiyordu.

Uzun lafın kısası, “Game Over” NUCLEAR ASSAULT tarafından çıkarılan ve kimileri için thrash metalin gelmiş geçmiş en iyi ilk albümlerinden biri olan özel bir albüm. Yırtıcı, hızlı, azgın, bir dakikanın altında üç şarkı barındıran, dünya meselelerinin yanı sıra tek şarkı sözü “ICE CREAM!!!” olan bir şarkı da içerecek kadar taşağından da şaşmayan bir albüm. Dahası, içinde büyük insan Dan Lilker’ı barındıran, diğer bir büyük insan Ed Repka’nın çizdiği ilk kapaklarından biriyle çıkan tam bir seksenler sonu albümü.

“Game Over”ı seksenlerin ikinci yarısında yapılan thrash metal dendiğinde akla gelen albümlerden ayıran başlıca şey, NUCLEAR ASSAULT’ın “Game Over”da sadece düz bir thrash metal yapmakla yetinmemesi. Albümü dinlerken çeşitli şarkılarda görebildiğimiz üzere “Game Over”da thrash metal, crossover, hardcore, punk ve bir miktar da speed metal dokunuşu var. Bu yan etkilerin sebeplerinden biri S.O.D. klasiği “Speak English or Die”da çalan Lilker’ın etkisi. Diğer yandan ANTHRAX kadrosunda da bulunmuşluğu olan vokalist/gitarist John Connelly’nin vokallerinin de standart bir thrash metal vokali olmadığı ortada.

Bu farklı renkler ve zenginleştirmelerin “Game Over”ın özel bir iş olmasına etkisi büyük. Dediğim gibi, bir ilk albüm olduğu düşünüldüğünde fazlasıyla cüretkâr bir çalışmadan söz ediyoruz ve almak istediğiniz şey enerji, gaz, panik atak, koşuşturma, curcuna, kaos, kovalamaca, mekân basma gibi şeylerse NUCLEAR ASSAULT daha ilk albümünden bunu gayet başarılı şekilde yapıyor.

NUCLEAR ASSAULT parçalı kariyerinin son albümünü 2005 yılındaki rezalet ötesi “Third World Genocide”la yaptı ve ardından 1294 tane konser albümü, single vb. çıkardıktan sonra dağıldı. Grubun geneline baktığımızda üç tane çok iyi albüm çıkardıktan sonra üç tane de kötü albüm çıkaran bir grup görüyoruz. Bu yüzden NUCLEAR ASSAULT’ın her şeyiyle övülecek, her anlamda göklere çıkarılacak bir grup olmadığı ortada. Ama 1988’deki “Survive” ve 1989’daki “Handle with Care” de dâhil olmak üzere üç tane çok iyi albümle metal dünyasına imzasını atmış bir grup oldukları kesin. “Game Over” bana kalırsa yaptıkları en iyi işti ve yukarıda da dediğim gibi seksenlerin thrash metal sahnesinin en iyi ilk albümlerinden biri olarak tarihe adını yazdırmayı başardı.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.91/10, Toplam oy: 11)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1986
Şirket
Combat Records
Kadro
John Connelly: Vokal, gitar
Anthony Bramante: Gitar
Dan Lilker: Bas
Glenn Evans: Davul
Şarkılar
1. Live, Suffer, Die
2. Sin
3. Cold Steel
4. Betrayal
5. Radiation Sickness
6. Hang the Pope
7. After the Holocaust
8. Mr. Softee Theme
9. Stranded in Hell
10. Nuclear War
11. My America
12. Vengeance
13. Brain Death
  Yorum alanı

“NUCLEAR ASSAULT – Game Over” yazısına 13 yorum var

  1. şeyh hulud says:

    80′ler thrash metal ruhunu en iyi yansıtan albümlerden ve gruplardan biri kesinlikle.

  2. Scream Bloody Gore says:

    bazı parçalar sık sık kafanızın içinde çalmaya başlar… kapıdan dışarı isteksizce adım atarken, otobüste mengene gibi sıkışırken, yemek yaparken elinizi bıçak kestiğinde vs …

    ken yu ken yu ken yu…. sin’in nakaratları senelerdir kafamın içinde dönüyor sık sık, susturmak nafile

    Raddor

    @Scream Bloody Gore, birebir aynısını yaşıyorum. Ne dediği de tam anlaşılmıyor. gin gin gin gibi bir şey duyuyorsun, lyric’lere bakınca anlıyorsun. Bütün gün kafanda çalmaya devam ediyor.

    Cerca C.

    @Raddor, geldi geldi geldi diyor.

    Scream Bloody Gore

    @Raddor, bir de son cümle gelmeden kafada durmayan susmayan sözler var, mesela Tom Araya “Necrophobic”te “your layf bikams yor faaaaaaaaaayyyyn” diyip bitirene kadar uçuruma tam gaz gidiyorsun, tam kenarında stop edip aşağıya bakıyorsun, başın bile dönmüyor uğradığın sersemlikten :))))

    Raddor

    @Scream Bloody Gore, o da “en”ler arasına girer. :)

  3. Boba Fett says:

    Big Four gerçekten güzel ama 85-91 arası sevenine hitap eden yüzlerce kaliteli albüm var, dinleyin dinlettirin.

  4. Seyfettin Dursun says:

    Dan Lilker deyip kaçmak en iyisi ama bu albümdeki baslar hakikaten thrash tarihine geçerek kadar müthiş. Dolu dolu bir tonla, kendileri asla gitar sanmayarak yazılmışlar. Tatlarından yenmiyor gerçekten.

  5. Hakkan says:

    Mis gibi albüm ama bu yıllarda çıkan grupları birbirinden ayıran bence vokaller oldu, genelde daha kirli vokali seçenler abd dışında avrupa’da da sevildi ve bu gruptan sıyrılıp kafaya oynadılar, clean vokal yapanların popülerliği abd ile sınırlı kaldı ve bu da bir yerden sonra yetmedi tabi. Mesela big four için “anthrax’ın orda ne işi var amk” avrupa dinleyicisi için normalken abd dinleyicisi için saçma gelebilir.

    80’ler thrash metalinden bahsediyorsak konuyu yavaş yavaş dark angel’a getirecez demek ki:)

  6. OblomoV says:

    Kullandıkları tonlar, riff karakteri ve beste yapısıyla hem öykünmelerini açık eden buna karşın özgün olabilen bir müzikalite. Kısaca kaliteli çerez tabağı gibi müzik benim için.

  7. eatthegun says:

    Brain Death’in 1.20′sinde giren riff en sevdiğim melodilerden biri. Çok underrated. İlk albüm Survive ve bu albümü thrash metali keşfettiğim yıllarda deli gibi dinliyordum. En kötü prodüksiyonlu thrash albümlerinden biridir ayrıca. Gitar tonları komik derecede cılız. Bunun hakkında bir röportajlarını okumuştum, kasıtlı yapılan bir şey değildi diye hatırlıyorum. Onun dışında bir eksisi olmayan buram buram 80′ler ruhuyla dolu bir albüm.

    Bu arada Something Wicked fena albüm değil bence :D

  8. Umarım seksenlerin önemli thrash metal albümlerinden sıkılmamışsınızdır çünkü yeni haftaya o damardan hızlı ve birkaç albümlük bir giriş yapacağız.

    eatthegun

    @Ahmet Saraçoğlu, Akıyo bu hafta maşallah

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.