# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
CANDLEMASS – Tales of Creation
| 02.02.2025

Messiah Marcolin’in vedası, prime CANDLEMASS’in sonu ve bir doom metal albümünde duyabileceğiniz en iyi sololardan bazıları.

Seksenlerin en çok öne çıkan olaylarından biri grupların albüm çıkarma sıklıkları. Büyük veya kendi alanında önemli gruplara baktığımız zaman pek çoğunun en fazla iki yılda bir yeni albüm çıkardığını ve çoğunlukla her albümde üst düzey kaliteye ulaştığını görüyoruz.

Bugünkü konuğumuz bu konuda ihtisas yapmış gruplardan biri olan CANDLEMASS. Bildiğimiz anlamdaki doom metalin en önemli geliştiricilerinden biri olan İsveçli grup, 1986’da “Epicus Doomicus Metallicus” ile başladığı kariyerini 1987’de “Nighfall”, 1988’de “Ancient Dreams” ve 1989’daki “Tales of Creation”la sürdürmüş, dört senede dört albümlük müthiş bir seri yaptıktan sonra prime zamanlarını geride bıraktığını gösteren albümlerle doksanları geçirmişti.

Bugün bu prime CANDLEMASS’in son albümü olan “Tales of Creation”dan söz edeceğiz.

“Tales of Creation” grubun “o dönemde Messiah Marcolin’le çıkardığı son albüm. Esasında içindeki kimi şarkılar çok önceden, “Epicus Doomicus Metallicus” çıkmadan önce kaydedilen ancak ne hikmetse üç albüm boyunca kendilerine yer bulamayan yapıtlar.

Bunların en ön plana çıkanı elbette ki mükemmel gazıyla “Dark Reflections”. Aynı şekilde “Under the Oak”, “Into the Unfathomed Tower”, “Somewhere in Nowhere” ve “A Tale of Creation” da daha ortada fol ve yumurta yokken kaydedilmiş şarkılar, bunlardan sadece “Under the Oak” “Epicus Doomicus Metallicus”ta fikirlerini duyduğumuz başka bir şarkının yeniden tasarlanmış hâli.

“Tales of Creation”ı bütünlüklü yapan şeylerden biri albümün konsept bir temaya sahip olması. “Under the Oak” isminden ipucu verildiği üzere albüm bir meşe ağacının altına uzanıp uyuyakalan birinin hayat yolculuğuyla ilgili gördüğü rüyaları konu ediyor.

Bunu yaparken, örneğin bir “Solitude”, “Samarithan” veya “Well of Souls” gibi doom metal klasiklerinden ziyade pek çok şarkıda çok daha enerjik bir CANDLEMASS’le karşılaşıyoruz. Yukarıda nasıl gaz olduğunu ifade ettiğim kafa sallatma özellikli “Dark Reflections” ve değişken tempolara sahip “Under the Oak”un yanında, bu “Solitude”su CANDLEMASS’i de “Tears”da ve mükemmel “The Edge of Heaven”da deneyimliyoruz. Enstrümantal “Into the Unfathomed Tower”da resmen çılgın lead gitaristi şov yapma ihtiyacı hisseden bi power metal şarkısı dinlerken diğer pek çok şarkıda da grubun neden doom metal dendiğin akla gelen birkaç gruptan biri olduğunu anlamamızı sağlayan olaylarla karşılaşıyoruz. Bu bazen yavaş kafa sallatan akılda kalıcı bir rif, bazen tüm atmosferi değiştiren muazzam bir lead gitar melodisi, bazen de doom metal tarihinin en önemli vokalistlerinden Messiah Marcolin’in bu müziğe daha iyisi olamaz diye düşündürten vokalleri oluyor oluyor.

Gitarist Lars Johansson’a da özel bir parantez açmak isterim. Kendisi çok akılda kalıcı, melodik sololar yazan ve sololarıyla şarkıya atmosfer katabilen bir gitarist. Daha enteresan olansa, Johansson’un sololarını dinlediğinizde görebileceğiniz üzere NEVERMORE’dan Jeff Loomis’in kendisinden ne kadar etkilenmiş olduğu. Buna ilişkin bir yorum, röportaj okumadım, görmedim, ancak Loomis sololarının kalbini bilen biri olarak “Tales of Creation”daki Lars Johansson sololarını duyunca Loomis’in sololarındaki melodi, nota tercihleri ve gerginlik noktasında arada bir ilham olduğunu görebiliyorum. Misal “Dark Reflections”ın 2.03 ve 2.32’deki soloları veya “Tears”ın 1.54’teki solosu.

Böyle bir şey hiç yoksa da gerçekten büyük tesadüf. Elbette ki Loomis’in sweep’li, saniyede 2362 notalı olaylarından bahsetmiyorum, ama dinlerseniz neden bahsettiğimi görebilirsiniz. Warrel Dane’in zamanında sahnede ikide bir “Epicus Doomicus Metallicus” tişörtü giymesi de bu düşüncemin çok da boş olmadığını düşünmeme neden olan diğer bir faktör, ki zaten Warrel’ın da Marcolin vokalinden etkilendiğini söylemeye bile gerek yok. Uzatmayalım, albümde bir doom metal albümünde duyup duyabileceğiniz en renkli, karakteristik, hatta maceracı lead gitar kullanımlarından biri var.

CANDLEMASS bu albümden sonra yine iyi ancak takdir etmek için bir açık fikirli olunmasını gerektiren ve bilindik CANDLEMASS sound’undan sapan “Chapter VI”i çıkardı. Grubun herkesçe takdir edilen bir sonraki albümü içinse 2005’i ve Messiah Marcolin’li geri dönüşü beklemek gerekecekti. İşte grubun bu çalkantılı dönemi öncesinde çıkan son gerçekten çok iyi ve her şeyiyle CANDLEMASS olan CANDLEMASS albümü “Tales of Creation”dı.

CANDLEMASS’in doom metal için ne kadar önemli olduğunu, yaratıcılarından olduğu bu tarzın gerektiğinde nasıl esnetilebileceğini görmek için mutlaka dinlenmesi, özümsenmesi, pamuklara sarılması gereken bu albümü belki siz de günün birinde bir meşe ağacının altına uzanıp dinler, keyiften keyfe dalarsınız.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.33/10, Toplam oy: 15)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1989
Şirket
Music for Nations
Kadro
Messiah Marcolin: Vokal
Leif Edling: Bas, besteler, sözler
Mappe Björkman: Ritim gitar
Lars Johansson: Lead gitar
Jan Lindh: Davul
Şarkılar
1. The Prophecy
2. Dark Reflections
3. Voices in the Wind
4. Under the Oak
5. Tears
6. Into the Unfathomed Tower
7. The Edge of Heaven
8. Somewhere in Nowhere
9. Through the Infinitive Halls of Death
10. Dawn
11. A Tale of Creation
  Yorum alanı

“CANDLEMASS – Tales of Creation” yazısına 10 yorum var

  1. Scream Bloody Gore says:

    İlk albüm benim için en iyisi olsa da gitar sololarının güzelliği ve konsept bu albümü yeniden dinlemem için dürter zaman zaman.

    Candlemass dinlemeye sakat bir dönemimde başladım, alkolizm ile mücadele ettiğim o zaman diliminde bana grubu dinlemek çok spiritüel geliyordu. Nedense Tiamat ile beraber, birbiri ardına gecenin karanlığında sessizliğinde iyi bir simya yaratıyordu.

  2. Seyfettin Dursun says:

    Ahmet Hocam 2 Şubat’ı ince görmüş. Tarih gerçekten de Katoliklerin “Candlemas”ine denk geliyor ve muhtemelen grubun da tek konserlik reunion’ı bu tarihte açıklama sebebi buydu.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Seyfettin Dursun, ahah evet. 5 gün önce yazmıştım, 2 Şubat Candlemas gününü bekliyordum (bilmeyenler varsa, İsa’nın Mabede Takdimi Bayramı). Hatta cuma günü elde yazı yok diye yazı koymamıştım ama bu inceleme vardı aslında, Candlemas’e denk gelsin diye yayınlamadım ahah.

    Tam incelemeyi koyarken grubun da dediğin gibi Messiah haberini paylaştığını gördüm, iyi denk geldi.

    Seyfettin Dursun

    @Ahmet Saraçoğlu, incelikleri severiz hocam, eline sağlık:)

    Ahmet Saraçoğlu

    @Seyfettin Dursun, sağ olasın.

  3. Emir says:

    Belki 1 aydır falan, bu albümün incelemesini yazmayı planlıyordum ama bir türlü denk getirememiştim. Kısmet sanaymış Ahmet abi ve ellerine sağlık çok da güzel yazmışsın.

    Son zamanlarda PA anasayfasında old-school demirbaş albümleri görmek, PA’da 1 sene boyunca neredeyse her hafta böyle albümlerin incelemesini yazabildiğim zamanları aklıma getirdi ve güzel bir nostalji yaşattı. İyi oldu böyle, sağolasın.

    Albüm için söylenecek fazla söz yok. Mükemmel bir iş. İlk iki albüme nazaran kendi içinde daha az bütünlüklü, ama bunu renkli bir çeşitlilikte gösteriyor. Dark Reflections’ın nakaratı, Tears’ın damar yapısı, enstrümantal şarkının power metal çılgınlığı vs derken Candlemass’in kariyerinde yaptığı en iyi işlerden birkaçını içeriyor bu albüm.

    Bu albümün ruh ikizi için; Iced Earth – “Burnt Offerings” (kapak stilleri ve duygu yoğunlukları bakımından benzerler)

    Ahmet Saraçoğlu

    @Emir, eksik olma, eksikleri tamamlıyoruz. Sen de ne zaman ne istersen dükkân senin.

    Emir

    @Ahmet Saraçoğlu, İyi yapıyorsun valla. Sağolasın, var aklımda yazmak için birkaç şey, uygun zamanı bekliyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Emir, tamamdır. Yazmadan önce haberleşelim, benim yazıp beklettiğim bir şeyle çakışmasın.

    Emir

    @Ahmet Saraçoğlu, Tamamdır abi.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.