Yılın ilk günlerine nasıl heyecan katabilirim diye düşünürken aklıma gelen eski önemli albümlerden eksikleri tamamlama fikrimin bugünkü adımında 40 yıl önceye, Almanya’ya gidiyoruz ve ekstrem müziğin geneline etki eden gruplardan biri olan SODOM’un ilk albümüne eğiliyoruz.
1985’te çıkardıkları “In the Sign of Evil”da MOTÖRHEAD ve VENOM odaklı leş bir müziğe imza atan SODOM, bu sayede adını underground ortamlarda duyurmuş ve o sıralarda iki kıtaya birden ilham veren Alman thrash metal sahnesinin en çok konuşulan gruplarından biri hâline gelmişti. SODOM da DESTRUCTION gibi thrash metal yapmak için kurulmuştu, ancak ilk dönemleri itibarıyla belki de thrash metalden çok dönemin proto black metal gruplarını etkilemiş ve doksanların başında adeta infilak edecek Avrupa black metal sahnesinin fitilinin ateşleyicilerinden biri olmuştu.
“In the Sign of Evil”da VENOM çakması olmakla ve komik denebilecek şarkı sözleriyle eleştirilen grup, alması gereken ilhamı alabilen zihinler içinse black metal çirkinliğinin önemli referanslarından biri durumundaydı. Takvimler 1986’yı gösterdiğinde SODOM ilk albümü “Obsessed by Cruelty” ile ortamlara atılmış ve Almanya thrash metalinin atlılarından biri olarak sadece o sıralarda çoktan alıp yürümüş ABD thrash’ine karşı Avrupa thrash metalini temsil etmekle kalmamış, hemen kuzeyindeki Norveçli bazı gençlere de kötü örnek olmuştu.
İlk iki ürünü, yani “In the Sign of Evil” EP’si ve “Obsessed by Cruelty” özelinde SODOM’un ne kadar ilham verici ve kimileri için bir arzu nesnesi olduğunu görmek için biraz sağa sola bakmamız yeterli aslında. MAYHEM’den Euronymous ilk dönem DESTRUCTION ve SODOM işlerini black metal olarak tanımlamış ve kurduğu şirkete bu albümün ikinci şarkısı olan “Deathlike Silence”ın adını vermiş, yine eski MAYHEM gitaristi Rune Eriksen, Blasphemer mahlasını ““In the Sign of Evil”daki bir şarkıdan almıştı. Bugün aktif underground şirketlerden Sepulchral Voice tutun da kimi gruplar da adlarını bu iki çalışmadaki şarkılardan almıştı.
İlk dönem SODOM’un etki alanı sadece bu tarz isimlerle de sınırlı değil. Müzikal olarak da çok net, çok bariz birtakım yansımalarını ilk dönem black metal gruplarında görüyoruz. MAYHEM’in “De Mysteriis Dom Sathanas” albümünde Attila Csihar’ın mırıldanmadığı, sesini kurbağalaştırdığı daha sert vokallerine bakarsanız da Tom Angelripper’ın “Obsessed by Cruelty”deki haşinliğini görebilirsiniz. Haydi vokal tekniğini geçtim, vokali dramatik olarak kullanış şekli olarak da “Obsessed by Cruelty”nin verdiği çeşitli ilhamları görebiliyoruz. Angelripper hiçbir zaman thrash metal dünyasının en yetenekli vokalisti olmamış olabilir, ancak grubun ilk dönemlerinde yaptığı bazı şeyler her ne kadar son derece çiğ, hatta amatörce olsalar da gerekli yerlere gerekli mesajları vermeyi başarmıştı. Albüme adını veren şarkının girişindeki şu bölümde kullandığı vokaller Norveç’te ortalara çıkıp müzik yapmak ve bir yerleri ateşe vermek isteyen nice genç dimağları gaza getirdi kim bilir…
“Delivered from the chains of subjection
Almighty his chivalry urge
Eriled in the crueltys clutch
Strenghed in the believe in himself
Growned with the charm of salomo
Halluzinations and mysterious
Drift him into an inconceivable war”
Şarkıların genelinde SODOM’un VENOM’dan ve MOTÖRHEAD’den aldığı ilhamları türlü çirkinliklerle bezediği bir yaklaşım görüyoruz. Çiğ, çıplak bir sound, agresiflikten ölen küfür gibi rifler, Angelripper’ın yukarıda bahsettiğim zehirli vokalleri ve her şeyi daha da depreştiren davullarla “Obsessed by Cruelty” gerçekten de baştan sona tam bir seksenler sonu ilham kaynağı. 1986-1990 civarları grup mu kuruyorsun? Çirkin, blasfemik, şeytani müzik mi yapmayı planlıyorsun? Speed metal, thrash metal, black metal ilhamına mı ihtiyacın var? Bu albümü dinle, seç beğen al.
Yazıyı Euronymous’ın Varg tarafından öldürülmeden bir hafta önce Finlandiyalı bir fanzine verdiği bir röportajda, kendisine ilham kaynaklarıyla ilgili olarak sorulan bir soruya verdiği cevapla kapatalım:
“Bazı eski gruplar olmasaydı, MAYHEM’in tarihteki ilk şeytani grup olması fikri hoşuma giderdi, ancak bilemiyorum. Bizim ilk ve en büyük ilham kaynağımız VENOM’dı, ardından da BATHORY, HELLHAMMER, SODOM ve DESTRUCTION geldi. Bugün bulunduğumuz yere gelmemiz konusunda bize ilham verdiler. Aksi takdirde çok daha farklı müzik yapıyor olurduk diye düşünüyorum. Her zaman VENOM, BATHORY ve HELLHAMMER’ın ve o eski şeytani grupların adı geçer, ama kimse SODOM ve DESTRUCTION’ı anmaz. Esasında onlar da BATHORY ve HELLHAMMER’la aynı dönemde çıktılar ve ilk albümleri de kokuşmuş black metal adına başyapıt düzeyinde işlerdi!”
Bu vesileyle yıllar içerisinde aramızdan ayrılan Euronymous’ı, “Obsessed by Cruelty”de gitar çalan Destructor’ı ve davul çalan Witch Hunter’ı da anarak incelemeyi noktalayalım.
Kadro Angel Ripper: Vokal, bas
Destructor: Gitar
Witch Hunter: Davul
Şarkılar 1. Intro (The Rebirth...)
2. Deathlike Silence
3. Brandish the Sceptre
4. Proselytism Real
5. Equinox
6. Obsessed by Cruelty
7. Fall of Majesty Town
8. Nuctemeron
9. Pretenders to the Throne
10. Witchhammer
11. Volcanic Slut
Bu tarz işler zaten klasik ve kült mertebesinde ama en şaşırtıcı ve takdire şayan olan kısımlardan biri albümlerin yazıldığı şartlar. Sodom’u kuran 3 eleman kömür madeninde çalışırken tanışıyor. Toplumun en dibinden gelen bir kaç elemanın o imkanlarla içinde oldukları durumdan kurtulmanın açlığıyla bu kadar iyi müzik ve özellikle anadili olmayan bi dilde bu kadar iyi sözler yazmış olması inanılmaz bir şey. Zaten bu albümü 2 kere kaydediyorlar, ikincisinde farklı bi gitaristle after the deluge da eklenerek. Spotify’daki ilk kaydedilen versiyonu, bence ikincisi daha iyi.
Bu arada Tom Angelripper ile Mesut Özil ve Hamit Altıntop hemşehriler. Bu da lüzumsuz bilgi olsun.
@Pagan Angel, yakaladın ;) sodom sevgim sorgulanmasın elbette ama, en son zaman dinlediğimi bile hatırlamadığım albümü yalan yanlış övmeye gerek yok. 2. ve 3. albüm kadar ölüp bitmiyorum maalesef. Neyse sayende gene bişi yazmış oldum hahaha.
@Pagan Angel, @Ahmet Saraçoğlu, ne deseniz haklısınız ancak Sodom başta olmak üzere, bir çok bu tarz değerli grubun ve bu derece değerli albümlerin hakkında yıllar boyunca o kadar fazla konuştuk ki, misal “Obsessed by Cruelty” hakkında neler desem nasıl övsem diye kitlenip kalıyorum. Büyük ihtimalle P L A G U E’de aynı durumdadır.
Yarın öbürgün “Asphyx – Last One on Earth” kritiği geldiğinde de kitlenip ne desem, nasıl övsem bilemeyeceğim mesela.
@ismail vilehand, bro asphyx last one için cidden kitlenip kalırım sonsuz haklısın ama en azından bu albüm için geberiyorum dersem yalan olur. İster istemez aklım sonraki işlere gidiyor. Nasip değilmş diyelim.
Bu albüme ben de giremiyorum. Gitar zor seçiliyor. Sound o kadar çiğ ki. Thrash metalde en sevdiğim şey elektro gitarın keskinliği. O nedenle bu albüm Thrash’ten ziyade Proto-Black Metal gibi geliyor kulağıma.
Euronymous doğru konuşmuş. Black Metal’e verdikleri ilham söz konusu olduğunda Sodom ve Destruction atlanmamalı. Hatta Kreator’un ilk bir kaç albümü de bence buna dahil, özellikle vokali.
Bu tarz işler zaten klasik ve kült mertebesinde ama en şaşırtıcı ve takdire şayan olan kısımlardan biri albümlerin yazıldığı şartlar. Sodom’u kuran 3 eleman kömür madeninde çalışırken tanışıyor. Toplumun en dibinden gelen bir kaç elemanın o imkanlarla içinde oldukları durumdan kurtulmanın açlığıyla bu kadar iyi müzik ve özellikle anadili olmayan bi dilde bu kadar iyi sözler yazmış olması inanılmaz bir şey. Zaten bu albümü 2 kere kaydediyorlar, ikincisinde farklı bi gitaristle after the deluge da eklenerek. Spotify’daki ilk kaydedilen versiyonu, bence ikincisi daha iyi.
Bu arada Tom Angelripper ile Mesut Özil ve Hamit Altıntop hemşehriler. Bu da lüzumsuz bilgi olsun.
Ismail Vilehand,P L A G U E – Sizi Sodom yazısında görmemek şaşırtdı
15.01.2025
@Pagan Angel, hep diyorum bunlar poser adamlar.
15.01.2025
@Ahmet Saraçoğlu, https://images.app.goo.gl/hz4MWGdFDw7ua5Ym6
15.01.2025
@Pagan Angel, yakaladın ;) sodom sevgim sorgulanmasın elbette ama, en son zaman dinlediğimi bile hatırlamadığım albümü yalan yanlış övmeye gerek yok. 2. ve 3. albüm kadar ölüp bitmiyorum maalesef. Neyse sayende gene bişi yazmış oldum hahaha.
15.01.2025
@Pagan Angel, @Ahmet Saraçoğlu, ne deseniz haklısınız ancak Sodom başta olmak üzere, bir çok bu tarz değerli grubun ve bu derece değerli albümlerin hakkında yıllar boyunca o kadar fazla konuştuk ki, misal “Obsessed by Cruelty” hakkında neler desem nasıl övsem diye kitlenip kalıyorum. Büyük ihtimalle P L A G U E’de aynı durumdadır.
Yarın öbürgün “Asphyx – Last One on Earth” kritiği geldiğinde de kitlenip ne desem, nasıl övsem bilemeyeceğim mesela.
16.01.2025
@ismail vilehand, bro asphyx last one için cidden kitlenip kalırım sonsuz haklısın ama en azından bu albüm için geberiyorum dersem yalan olur. İster istemez aklım sonraki işlere gidiyor. Nasip değilmş diyelim.
https://www.pasifagresif.com/2017/02/100-metal-fest-headbangers-weekendden-aciklama/
Bu albüme ben de giremiyorum. Gitar zor seçiliyor. Sound o kadar çiğ ki. Thrash metalde en sevdiğim şey elektro gitarın keskinliği. O nedenle bu albüm Thrash’ten ziyade Proto-Black Metal gibi geliyor kulağıma.
Euronymous doğru konuşmuş. Black Metal’e verdikleri ilham söz konusu olduğunda Sodom ve Destruction atlanmamalı. Hatta Kreator’un ilk bir kaç albümü de bence buna dahil, özellikle vokali.