“Kapağında mavi/lacivert/mor tonların olduğu ve şato/kale gibi yapıların yer aldığı, ucundan köşesinden black metale dokunan albümler, iyi olur.” – Oğuz Sel, Mayıs 2019
Altı yıl önce yapılan bu yorumun çizdiği yolda, yaktığı ışıkta yürümeye devam eden bir black metal sevdalısı olarak yorumlar kısmında adını gördüğüm ve “oohoo onu çoktan yazdık zaten” diye düşündükten sonra harbiden de yazmamış olduğumu görerek saç baş yolmalı şaşırdığım bir albümle birlikteyiz bugün.
Mavi kapaklı ve genelde bir kale barındıran kapağa sahip black metal akımının en önemli temsilcilerinden birinden bahsedeceğiz.
Bunlar mavi kapaklı ve kaleli kapak olayının black metal dünyasındaki başlıca yansımaları. Ne var ki içindeki müzikten bağımsız olarak sadece içinde kale/şato bulunduran mavi kapaklılık noktasında, gerek mavisinin tonundan gerek logosundan, bu olayın zirvesi tartışmasız LORD BELIAL – “Enter the Moonlight Gate”tir, bu böyledir.
Bunu aradan çıkardıktan sonra albüme geçebiliriz. “Enter the Moonlight Gate” doksanların ikinci yarısındaki black metali en iyi tanımlayan birkaç albümden biridir. Yukarıda bahsettiğim mavi kapağından tutun da içinde bir yerlerde kadın vokal dokunuşu içermesine, arada ince ruhlu akustik pasaj barındırmasına kadar her detayıyla tam bir 1995-2000 arası black metal klasiğidir.
Tabii tüm bu yan detayları destekleyen müziği sayesinde bu mertebeye yükselir. Türk metalcileri, hatta kadın Türk metalcileri için ayrı bir yeri olan ve albümdeki kadın vokalist Marielle Andersson’a adanan “Lamia”, black metal tarihinin en iyi akustik enstrümantal şarkılarından “Forlorn in Silence”, müthiş atmosferiyle “Belial – Northern Prince of Evil” hepsi müthiş yapıtlar.
Doksanların ikinci yarısındaki black metal kimliğinin önemli özelliklerinden biri de sanatsal işlere girişmesiydi. 2000 sonrasında daha bir cozutan, metafizik kafalara giren black metale baktığımızda temel prensip olarak olayın temellerine daha yakın durduklarını görüyoruz. Elbet yine birçok sanatsal dokunuş, yan unsur katılıyor, ancak bu kadın vokaldir, flüttür, çellodur, bunlar daha ziyade 1997-1998 civarlarının olayları. Dolayısıyla “Enter the Moonlight Gate” bu açıdan da dönemini kusursuz temsil eden bir albüm olarak göze çarpıyor.
Bugün bana mavi kapaklı black metal albümü olayını, doksanların ikinci yarısı black metalini temsil eden üç albüm seç deseler bunlardan biri muhakkak ki LORD BELIAL’ın bu mavişi olurdu. Gerçekten de her şeyiyle bundan 25 ila 30 yıl öncesini simgeleyen, her şeyiyle black metalin öz değerlerine sadık, harika bir albüm. Bu zamana kadar dinlemediyseniz, hazır sitede eksik kalan eskiler tamamlanıyorken LORD BELIAL’a göz atın derim.
Kadro Dark: Vokal, gitar
Pepa af Vassago: Gitar
Bloodlord: Bas
Sin: Davul
Konuk:
Marielle Andersson: Kadın vokaller
Catharina Jacobsson: Flüt
Jelena Almvide: Çello
Şarkılar 1. Enter the Moonlight Gate
2. Unholy Spell of Lilith
3. Path with Endless Horizons
4. Lamia
5. Black Winter Blood-bath
6. Forlorn in Silence
7. Belial - Northern Prince of Evil
8. Realm of a Thousand Burning Souls (Part I)
Bu albümü ne zaman görsem (ya da bu diğer ikisinden birini) aklıma Ouija – Riding into the Funeral Paths ve Vinterland – Welcome My Last Chapter geliyor. 98′di galiba, üçü bir arada elime geçmişti. Ouija pek sarmamıştı, bu ve Vinterland baya sevmiştim.
Gerçekten güzel bir albüm, mavinin hakkını vermiş :)
Birkaç gündür misafir ağırlıyordum, buralara bakamadım. Günlerden sonra siteye adım atar atmaz beni Lord Belial karşıladı. Yazıya tıkladım ve… Anlayamazsınız…
Hakikaten mavili morlu muhabbetinin hakkını veren çok asil black metal albümlerinden biri bu. “Bugün yazarım, yarın yazarım,” derken biraz araya kaynamış gibi oldu; senin ele alman iyi oldu neticede. Drummers from Hell YT kanalında Dark Funeral davul kaydını eklemişler daha yeni, onu takip ederken aklıma “The Secrets of the Black Arts” albümünün kapağı da geldi. Bu mavilerde, lacivertlerde, morlarda bir şeyler var abicim. Eline sağlık.
İyi de başyapıtmış bu! Öyle ki bazı şarkılarda ”bunu daha önceden duymuştum, bu şarkı bun gruba mı aitmiş?” şeklinde şaşırırken buldum kendimi. Halbuki grubu ilk kez dinliyorum. (Belki toplama listelerde veya albümlerde denk gelmiş olabilirim bir ihtimal.) Kullanılan her unsur yeterince ve yerli yerinde kullanılmış, sakil duran bir şey yok. Grubun sanırım bu ayarda başka bir albümü yok. Olsa adını daha üstlerde görürdük muhtemelen.
Mavi/mor kapaklı, radardan sıklıkla kaçan bir diğer grup ve albüm:
Sorhin – I Det Glimrande Mörkrets Djup
https://www.youtube.com/watch?v=Fbm968WmccE
29.01.2025
@Yellow Eyes, thumb up
Benim için yeri özel olan harika bir albüm, başyapıt. Sonunda sitede kritiğini görmek çok sevindirdi gözüm açık gitmem artık :)
Bu albümü ne zaman görsem (ya da bu diğer ikisinden birini) aklıma Ouija – Riding into the Funeral Paths ve Vinterland – Welcome My Last Chapter geliyor. 98′di galiba, üçü bir arada elime geçmişti. Ouija pek sarmamıştı, bu ve Vinterland baya sevmiştim.
Gerçekten güzel bir albüm, mavinin hakkını vermiş :)
Belial – Northern Prince of Evil şarkısıyla keşfettiğim ve çok sevdiğim bi albüm, incelemesini gördüğüme çok sevindim.
Birkaç gündür misafir ağırlıyordum, buralara bakamadım. Günlerden sonra siteye adım atar atmaz beni Lord Belial karşıladı. Yazıya tıkladım ve… Anlayamazsınız…
Hakikaten mavili morlu muhabbetinin hakkını veren çok asil black metal albümlerinden biri bu. “Bugün yazarım, yarın yazarım,” derken biraz araya kaynamış gibi oldu; senin ele alman iyi oldu neticede. Drummers from Hell YT kanalında Dark Funeral davul kaydını eklemişler daha yeni, onu takip ederken aklıma “The Secrets of the Black Arts” albümünün kapağı da geldi. Bu mavilerde, lacivertlerde, morlarda bir şeyler var abicim. Eline sağlık.
Hak ettiği değeri hiçbir zaman tam olarak görememiş bir başyapıt. Kiss the Goat ile beraber bence grubun en iyi iki albümünden birisi.
İyi de başyapıtmış bu! Öyle ki bazı şarkılarda ”bunu daha önceden duymuştum, bu şarkı bun gruba mı aitmiş?” şeklinde şaşırırken buldum kendimi. Halbuki grubu ilk kez dinliyorum. (Belki toplama listelerde veya albümlerde denk gelmiş olabilirim bir ihtimal.) Kullanılan her unsur yeterince ve yerli yerinde kullanılmış, sakil duran bir şey yok. Grubun sanırım bu ayarda başka bir albümü yok. Olsa adını daha üstlerde görürdük muhtemelen.
Son parçanın 11:09 dan itibaren = behemoth – ben sahar.