# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HIGH ON FIRE – De Vermis Mysteriis
| 12.01.2025

Mükemmel bir grubun hakkı en çok yenen albümünden kucak dolusu solucanlar.

Esasında çok önceden yazmayı planladığım bir albümü inceliyorum bugün. Esas planım önce bu albümün incelemesi yayınlamak, ertesi gün de uzun süredir yazılması beklenen MAYHEM – “De Mysteriis Dom Sathanas”ı yayınlayarak bir “mysteriis” kardeşliği yaratmaktı.

O şekilde olamadı, ama neyse ki “De Vermis Mysteriis”i de nihayet sitenin dağarcığına ekliyoruz.

HIGH ON FIRE’ın tamamı iyi ve çok iyi albümlerle bezeli kariyeri içerisinde neden bilmem bir tık geri planda gibi gözüken çok iyi bir albüm “De Vermis Mysteriis”. “Solucanın Sırları” anlamına gelen “De Vermis Mysteriis”, esasında çetrefilli bir konsept barındırıyor. Albüm, adını yazar Robert Bloch’un aynı adlı kurgusal büyü kitabından alıyor.

Bu kitap sonradan Bloch’un akıl hocası olan H.P. Lovecraft tarafından da çeşitli öykülerde kullanılmıştı. Diğer yandan Matt Pike’ın ifade ettiğine göre sözlere yedirilmiş bazı varsayımsal sorular var: “İsa’nın doğum sırasında ölen ve bu sayede İsa’nın yaşamasını sağlayan bir ikiz kardeşi olsaydı? Ardından da bu ikiz bir zaman yolculuğuna çıksaydı?”

Abicim ne güzel tema bulmuşsun, “İsa’nın doğum sırasında ölen kardeşi” diye alengirli bir konu ortaya atmışsın. Ama illaki içtiğin otun etkisiyle o zaman yolculuğunu da işin içine katacaksın… Ölen kardeşte bırak işte, oradan biz hayal gücümüzle bir şeylere ulaşırız zaten.

Ama yok… Madem günde yarım kilo ot içiyoruz, ver oradan zaman yolculuğunu, ver oradan astral seyahati…

Death Magnetic”teki korkunç prodüksiyonuyla metal dünyasının ilgisini çektikten sonra SLAYER’ın “World Painted Blood”ına imza atan, ertesi sene de HIGH ON FIRE’la yolları kesişen ve “Snakes for the Divine”ın masa başı işlerini üstlenen Greg Fidelman’ın HIGH ON FIRE sound’una olan etkisi pek çokları tarafından eleştirilmiş ve bu nedenle “Snakes for the Divine” grubun geri planda kalan albümlerinden biri olarak görülmüştü. Ben albümün prodüksiyon tarafını görmezden gelerek dinlemeyi başardığım için o albüm benim için her türlü nefis bir albüm, ancak belli ki grup da bu konuda tereddüt yaşamış olacak ki bir sonraki albüm olan “De Vermis Mysteriis”te CONVERGE insanı Kurt Ballou ile çalışmışlardı.

Bu sayede “De Vermis Mysteriis” HIGH ON FIRE’ın en organik, en nefes alan, en sahnede çalıyorlarmış gibi hissettiren albümlerinden birine dönüşüyor. Adının diğer önde gelen HIGH ON FIRE albümleri kadar anılmama sebebinden tam olarak emin olmamakla birlikte, “Serums of Liao”, “Bloody Knuckles”, “Fertile Green” gibi bir üçlüyle başlayan bir albümün nasıl geri planda kalabileceğine hâlâ akıl sır erdiremiyorum. Onların ardından gelen ve 4. dakikası itibarıyla BLACK SABBATH havaları estiren “Madness of an Architect”, dümdüz doom metale bağlayan “King of Days”, akılda kalıcı anlarıyla “De Vermis Mysteriis” ve çıplak vokalleriyle en farklı HIGH ON FIRE bestelerinden biri hâline gelen “Warhorn” da dâhil olmak üzere albümün tamamı kendi karakterini yansıtan şarkılarla dolu.

Tabii her HIGH ON FIRE albümünde olduğu gibi “De Vermis Mysteriis”in de özel bir iş olmasını sağlayan konuların başında Matt Pike geliyor. Pike çiğ vokalleri, büyükbaş rifleri, yer yer müzikal yer yer şekilsiz lead’leriyle albüme her şeyini veriyor. Albümün abuk subuk teması bir yana, bu temayı sözlere aktarırken de Pike’ın irili ufaklı dahiyane dokunuşlarını görüyoruz. En basitinden, “Serums of Liao”nun nakaratının ilk dizesindeki “thy eyes” (dayyyyyyayyyyyz) kafiyesiyle yakaladığı akılda kalıcı an bile onun o olanca terliliğine rağmen konu metal olduğunda ne kadar ince düşündüğünü gösteren detaylardan biri.

“De Vermis Mysteriis” HIGH ON FIRE’ın en iyi albümlerinden biri. Bir açıdan bakınca neden gerektiği kadar övülmediğine şaşırıyor, ancak bir yandan da bunu kısmen anlayabiliyorum. Albümdeki şarkılar grubun diğer kimi albümlerindeki şarkılara göre daha içgüdüsel yazılmış, kendi akışlarına bırakılmış şarkılar. Bu yüzden de kimi dinleyicilerin albümde yeterince öne çıkan şarkı olmadığını düşünmelerinin altında yatan mantığı görebiliyorum. Ne var ki HIGH ON FIRE bu tarz bir plan program grubu değil ve zaten kanla, terle, öfkeyle, acıyla, çatık kaşlarla, sıkılan dişlerle, kanlı parmak eklemleriyle müzik yapan bir grup. O yüzden burada sunulan da aslında tam olarak HIGH ON FIRE’ı simgeleyen, onları tarif eden bir şey.

Solucanı görmezden gelmeyin… Bazı türlerini ortadan ikiye kesince iki tane olan bir canlıyı asla hafife almayın.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (8.13/10, Toplam oy: 8)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2012
Şirket
eOne
Kadro
Matt Pike: Vokal, gitar
Jeff Matz: Bas
Des Kensel: Davul

Konuk:
Ashley Redshaw: İlave vokal (6)
Kurt Ballou: İlave gitar (5, 10)
Şarkılar
1. Serums of Liao
2. Bloody Knuckles
3. Fertile Green
4. Madness of an Architect
5. Samsara
6. Spiritual Rites
7. King of Days
8. De Vermis Mysteriis
9. Romulus and Remus
10. Warhorn
  Yorum alanı

“HIGH ON FIRE – De Vermis Mysteriis” yazısına 2 yorum var

  1. şeyh hulud says:

    High on Fire ile Kurt Ballou ortaklığının ilk meyvesi. Bu albümle birlikte HoF yepyeni bir enerjiyle geri döndü ve grubun son kullanma tarihi uzadı resmen.

  2. eatthegun says:

    İnanılmaz öküzlükte bi albüm bu. Saf testosteron. Prodüksiyonun doğallığı, şarkıların daha içgüdüsel daha direkt yazılmış olmasıyla falan (müthiş tespit) tam bi hayvanlık baştan sona. Dez Kensel dinlemekten en çok zevk aldığım davulcu olabilir, adam davulla şarkılara inanılmaz yön veriyor. Gitarlar ve baslardaki zaten fuzz korkunç. Hızlı, yavaş her haliyle ayrı sikertip kanırtıyor albüm. Madness of an Architect’ten ayrıca bahsetmek istiyorum, en sevdiğim HoF şarkılarından biri, şu şarkının ana riffini ilk dinlediğimde nasıl kafayı yediysem her dinleyişimde aynısını yaşıyorum, yok böyle bi pislik, muazzam bi riff. Akla zarar temasıyla, prodüksiyonun ve performansların hayvanlığıyla, her saniyesinden buram buram taşşak akmasıyla en sevdiğim albümlerden biri. Kurt Ballou gerçekten manyak yaptı grubu iyice bu albümden beri. Bir de yazıda bahsi geçmemiş ama Romus and Remulus da bence grubun en iyi şarkılarından biri. A way to carry on, pack of wild dogs.. Yok böyle bir şey.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.