Yakın zamanda yayınladığımız VADER – “Litany” incelemesinde 2000 yılının Polonya metali için ne kadar önemli olduğunu söylemiş ve VADER, BEHEMOTH ve DECAPITATED’ın aynı yıl çok önemli albümler çıkararak ülkenin metal alanındaki ivmesini bir anda hızlandırdıklarını belirtmiştim.
Aradan iki yıl geçtikten sonra bu üç grup yine aynı sene içerisinde bir sonraki albümlerini çıkardılar. VADER yine başarılı bir albüm olan ancak “Litany” kadar da önemli diyemeyeceğimiz “Revelations”ı, BEHEMOTH yine başarılı bir albüm olan ancak “Thelema.6” kadar önemli diyemeyeceğimiz “Zos Kia Cultus (Here and Beyond)”u, DECAPITATED ise yine çok başarılı bir albüm olan ve belli açılardan “Winds of Creation”ın da üstüne çıktıkları “Nihility”yi çıkardı.
Bugün bu üç grup arasından en toy, en körpe, en gencosunun, DECAPITATED’ın ikide iki yaptığı albümden bahsedeceğiz.
18 ila 21 yaşındaki dört genç tarafından yazılan ve kaydedilen “Nihility”, DECAPITATED’ın ne kadar yetenekli bir grup olduğu gösteren gerçek bir numunelik. 16 ila 19 yaş arasındaki dört genç tarafından çıkarılan “Winds of Creation” hem çocuk denebilecek yaşta bireylerce çıkarılmış olması hem de bir ilk albüm oluşu dolayısıyla doğal olarak daha sükseli, daha etkileyici, daha çarpıcı bir albüm olarak death metal tarihindeki yerini almıştı.
O yaşta o denli bilinçli ve derinlikli bir albüm çıkarmış olmaları, üstelik bu denli fiziksel yeterlilik isteyen bir türde çıkarmış olmaları dikkatleri bir anda DECAPITATED’ın üstüne çekmiş ve onları metal dünyasının en önde gelen çocuk adamları hâline getirmişti.
Ne var ki bunun tek seferlik, anlık bir mucize olmadığının görülmesi 2002’deki “Nihility” ile olmuştu.
“Nihility” olgun bir grubun bilmem kaçıncı albümü olabilecek kalibrede bir death metal albümü. İçinde hemşerileri VADER’dan tutun da SUFFOCATION’a kadar çeşitli ilhamlar var ve bu ilhamları kendilerini o günlere getiren diğer ilham kaynaklarıyla harmanlayarak DECAPITATED sound’unu oluşturuyorlar. Misal “Nihility”deki müzik PANTERA’ya benzemiyor, ama PANTERA ilhamıyla yazılan rifler olduğunu hissettiriyor. Sadece staccato rifleriyle öne çıkan hit şarkıları “Spheres of Madness”tan da bahsetmiyorum; Vogg’un gitar çalımının genelindeki Dimebag etkisinden söz ediyorum. Misal “Nihility (Anti-Human Manifesto)”nın 31. saniyede başlayan rifine, bir de PANTERA – “Mouth for War”un 0.37’sine bakın. Vogg’un o rifi yazarken bu kısmı düşünmüş olması bence gayet olası.
“Nihility”yle ilgili en önemli şeylerden biri de bu çocukların sanki doğrudan death metal icra etmek için doğmuş olduklarını hissettirmeleri. Vogg gitarda ayrı, Vitek davulda ayrı, Sauron vokalde ayrı, Martin basta ayrı hayvanlıklar sergiliyorlar. Daha ilk şarkı “Perfect Dehumanisation (The Answer?)”da veya aynı manyaklıktaki “Mother War”da dört eleman da yaşlarına göre ne kadar üst düzey müzisyenler olduklarını küt diye dinleyicinin suratına vuruyorlar. Tabii burada esas aslan payı Kiełtyka kardeşlerin, yani Vogg ve rahmetli Vitek’in. İki kardeş bu kadar yetenekli olmasaydı DECAPITATED diye de bir şey olmazdı.
PANTERA etkisi dışında albümde Vogg’un hayatını değiştiren albümler arasında saydığı kimi klasiklere imza atan isimleri de belirli şekillerde görüyoruz. Rif yazımında hissedilen MORBID ANGEL – “Covenant” etkisi, “Eternity Too Short”un sololarından da çok net şekilde görülebileceği üzere MESHUGGAH’nın “Chaosphere”daki solo karakterini neredeyse kopyalayan fikirler, PESTILENCE’ın “Spheres”ı ile yakın görülebilecek enteresan atmosferik olaylar, PANTERA ve MACHINE HEAD’den alınan groovy tatlar ile “…And Justice For All” ve “Arise”la birlikte gelen yırtıcı gitarlar DECAPITATED’ın “Nihility”yi yaratmasını sağlayan başlıca kalemler arasında.
Bu referanslar her ne kadar var olsalar da varlıklarını tekil olarak, belirgin şekilde hissettirmiyorlar. DECAPITATED henüz 20’lerinden başlarında çocuklardan kurulu bir grup olarak elbette ki pek çok ilham kaynağına sahip olacak ve bunları belirli ölçülerde yansıtacak. Burada önemli olan, grubun bunları bu şekilde listeleme ihtiyacı doğurmadan, kendi sound’unu oluşturacak şekilde, pragmatik bir yaklaşımla kullanması ve doğuştan gelen yetenekleri ve üst düzey müzik algılarıyla biçimlendirip ortaya böyle bir albüm çıkarması. “Nihility” bu yüzden hem DECAPITATED hem Polonya metal sahnesi hem de 2000 sonrası death metal dünyası adına çok önemli bir albüm.
Bu inceleme vesilesiyle bugün doğum günü olan, ancak 2 Kasım 2007’de yaşanan elim kazada 23 yaşında aramızdan ayrılan müthiş davulcu Witold Kiełtyka’yı da anıyorum.
Kısa ömründe metal tarihine geçen işler yaptın, huzur içinde yat Vitek.
Kadro Sauron: Vokal, sözler
Vogg: Gitar, besteler
Martin: Bas
Vitek: Davul, besteler
Şarkılar 1. Perfect Dehumanisation (The Answer?)
2. Eternity Too Short
3. Mother War
4. Nihility (Anti-Human Manifesto)
5. Names
6. Spheres of Madness
7. Babylon's Pride
8. Symmetry of Zero
Hem süper yetenekli olup hem de “bakın ne kadar yetenekliyiz” gösterişine hiç girmemeyi o yaşta nasıl başardınız be gencolar? Dream Theater üyeleri bugün gösteremiyor sizdeki olgunluğu. Helal olsun!
Normalde bu albüme de 9 verecektim ama Winds of Creation’daki doğaüstü durumdan ötürü yarım puan az verdim. Aslında yarım puan kırmadım, Winds of Creation’a iltimas geçmek için bir tık kıstım diyelim.
Çünkü Winds of Creation kaydedildiği sırada davulcu Vitek 15 (ON BEŞ), basçı Martin 16, gitarist Vogg 17 ve vokalist Sauron da 18 yaşında. Bu hakikaten olacak iş değil. Yani bu yaşlarda da metal albümü çıkarabilirsin ama öyle bir ilk albüm çıkaramazsın. Çıkaramaman gerek. Ama işte çıkardılar.
nasıl ki infected the crypts denince artık youtube efsanesi olmuş o ofis davul cover’ı akla geliyorsa (ki herhalde youtube’a eklenen ilk videolardan da birisi) spheres of madness denince de malum klarnet cover’ını anmadan olmaz.
İlk dinlediğimde ohaaa dedirten albümlerden, duvara kafa darbeleri atma isteği uyandıran manyak bir şeydi
Hem süper yetenekli olup hem de “bakın ne kadar yetenekliyiz” gösterişine hiç girmemeyi o yaşta nasıl başardınız be gencolar? Dream Theater üyeleri bugün gösteremiyor sizdeki olgunluğu. Helal olsun!
23.01.2025
@Seyfettin Dursun, “Hem süper yetenekli olup hem de “bakın ne kadar yetenekliyiz” gösterişine hiç girmemeyi o yaşta nasıl başardınız” süper yorum.
24.01.2025
@Ahmet Saraçoğlu, senden bunu duymak ne kadar güzel ve gurur verici, eksik olma Ahmet Hocam.
Efsane bir albüm Mother War 3. dakikasındaki rif boyun kopartır. Şu yaşlarda böyle albüm çıkarmak nasıl bir müzikal dehadır
Örnek alınması gereken albümler varsa bunların başından Winds of Creation’la beraber bu albüm gelmeli , inanılmaz iki albüm
17 senedir 1 dakikasında bile sıkılmadan dinlediğim birkaç albümden biri. Bir riff şöleni, bir davul şöleni, bir solo şöleni. Yorumum bu kadar.
KAZIMASYON.
Babylon’s Pride’ın 24. saniyesinde giren riff en iyi metal rifflerinden biri, akıl almaz bi albüm
Normalde bu albüme de 9 verecektim ama Winds of Creation’daki doğaüstü durumdan ötürü yarım puan az verdim. Aslında yarım puan kırmadım, Winds of Creation’a iltimas geçmek için bir tık kıstım diyelim.
Çünkü Winds of Creation kaydedildiği sırada davulcu Vitek 15 (ON BEŞ), basçı Martin 16, gitarist Vogg 17 ve vokalist Sauron da 18 yaşında. Bu hakikaten olacak iş değil. Yani bu yaşlarda da metal albümü çıkarabilirsin ama öyle bir ilk albüm çıkaramazsın. Çıkaramaman gerek. Ama işte çıkardılar.
nasıl ki infected the crypts denince artık youtube efsanesi olmuş o ofis davul cover’ı akla geliyorsa (ki herhalde youtube’a eklenen ilk videolardan da birisi) spheres of madness denince de malum klarnet cover’ını anmadan olmaz.
Spheres of Madness, dinlediğim ilk parçalarıydı. “Vüeehhh!” dedirtmişti. Tam bir eargasm.
Ekstrem death metalde bu kadar “catchy” bi hit yazmak çok ayrı bir başarı. Spheres of Madness çok büyüksün.
10/10
Winds of Creation da 10/10
dumanı üstünde https://youtu.be/1rCLeMsOa9U
28.01.2025
@Cerca C., sadece yeniden kayıt değil 2025 decapitated sound’u ile yeni bir yorum da olmuş ama öyle cuk oturmuş ki. Vogg, alim değilsen arifsin.